Memleketimize çok büyük hizmetleri olan Medeni sosyal ve Vefalı yanıyla tanınan ve hemen herkese bir şekilde iyiliği olan Tarihi cinari kaybetmenin üzüntüsünü yasiyoruz.
Eminim ki, bu dünyada yaptıklarının Allah katında karşılık bulacağına yürekten inanıyor, Sizi her zaman sevdik, rahmetle anıyoruz. Mekanınız cennet olsun.
Uzun zamandır bakıyorum siteye bir tek mehmet arkadaşımız yazı yzıyor.oda olmasa sitenin ziyaretci sayfası garip kalacak…Diğer dernek sitelerine baktığımda birçok değişik kişiden yazılar olduğu görünüyor.her şeyde olduğu gibi bu konudada duyarsız olduğumuz bir kez daha teyit edilmiş oldu…
Bütün hemşerilerimizin Regaip kandilini kutlar,girmiş olduğumuz üç ayların bizlere ve tüm insanlığa hayılral getirmesini dilerim.Bu ayların ve içindeki eşsiz gecelerin feyzinden faydalanabilmek ümidiyle Allaha emanet olunuz..
Peygamber Efendimizin (sav)kutlu dogumunu kutlarken, onun evrensel sevgi ve baris cagrisinda bulusmayi diliyor, tüm hemsehrilerimi sevgiyle selamliyorum.
Yıllardır ülkemizde canla ve başla teröre karşı mücadele eden Mehmetçiklerimiz, milletimizin en dar zamanlarında maddi ve manevi olarak yanında yer almış; dost ve kardeş ülke Afganistan’da barış ve huzurun inşa edilebilmesi için kendine ve destansı tarihine yakışan bir şekilde yıllardır hizmet etmektedir. Bölgedeki hizmetleri Afgan halkı tarafından da takdire şayandır. Ancak cuma günü Kabil şehrinde vuku bulan helikopter kazası hepimizi derinden üzmüş, cefakar milletimizi bir kere daha evlatlarına ağlamak mecburiyetinde bırakmıştır.
Bu elim kaza sonucu ahirete göçen 12 vatan evladına Cenabi Allah,dan rahmet, milletimize ve şehitlerimizin yakınlarına başsağlığı diliyorum.”
Çanakkale’de ortaya konulan mücadele ve kazanılan zafer eşsiz bir destandır. Bu destanı yazan Mehmetçiklerimizi, gazilerimizi ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. (Kinali Hasan hikayesini okuyalim. !! )
Türkiye Büyük Millet Meclisinde İstiklal Marşımızın kabulünün 91. Yıldönümünde Mehmet Akif’in deyimiyle ” Allah milletimize bir kez daha İstiklal Marşı yazdırmasın” temennisiyle, İstiklal savaşı şehitlerimizi , gazilerimizi ve Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve şükranla anıyorum.”
Eynesil’nin Düşman İşgali’nden Kurtuluşu’nun 94. yıldönümü emperyalizmin Anadolu topraklarımıza sürüldüğü gündür. Eynesil halkı, ülkemiz işgal altındayken namusunu, toprağını ve bayrağını savunmak için bir direniş destanı yazan, unutulmaz kahramanlıklara imza atan bir halktır. Destansı mücadeleler sonunda sehit düsen tüm sehitlerimizi rahmetle aniyor, önlerinde birkez daha saygiyla egiliyoruz.Ruhlari sad olsun.
Aralık Köyü Eğitim Kültür Ve Yardımlaşma Derneği,nin bünyesinden cikarak
GOP;Giresunlular Dernegi yönetimine giren Sn,Mehmet Habip yegenimle birlikte tüm yönetim kurulunu bu Demokratik cesaretlerinden ötürü kutlar,basarilar dilerim.
dernekler sivil toplumun birlikte karar verecek çğunluğun paylaşması demektir bu kavramı ve paylaşmayı öğretilen köy ve yardımlaşma için
başarıl olduğunuzu takip çisiyim daha güzel günlere ve dernek kurucusu olarak derneğimizi güçlenerek bizden sonraki genç nesillere devam edecegine inanıyorum gönlünüzden güzellikler eksik olmasın.
“Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilen yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed’in dünyaya teşriflerinin, yıl dönümünde bir Mevlid Kandilini daha idrak etmenin sevincini, huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz. İnsanlığın dirilişinde, karanlıktan aydınlığa çıkışında ve katılaşmış kalplerin yumuşamasında çok önemli bir yere sahip olan, böyle şerefli ve mübarek bir gün vesilesiyle bütün Müslümanları tebrik ediyor, Peygamber sevgisinin gönüllerimize sirayet etmesini ve kök salmasını diliyorum.
Mevlid Kandiliniz kutlu olsun.Tüm İnsanlığa hayırlı olmasını dilerim..
….
Mevlit ; Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir.
Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır.
………….
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye “Mevlid Kandili” denir.
O’nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
Sevgili Peygamberimizin tebliğ ettiği İslâm dini ile dünya aydınlandı, tek Allah inancı ile kalpler nurlandı. Eşitlik, adalet ve kardeşlik geldi. O’na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu. O’nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.
Türkiye’nin ve dünyanın her bir köşesinde yaşayan kıymetli hemşerilerimin yeni yılını kutluyor; yaşamlarında sağlık, ailelerinde huzur, işlerinde kolaylık, kazançlarında da bereket diliyorum.
En derin saygı, sevgi ve muhabbetle kucaklıyorum.
Milletleri millet yapan ve onları tarih içerisinde yücelten bazı değerler vardır. Mehmet Akif Ersoy da milletimizin en büyük değerlerinden bir tanesidir. O, edebiyatçı kimliğinin yanı sıra, vatanseverliği, bağımsızlık aşkı, mütevazi yaşamı ve milletimizin hislerine tercüman olan şiirleriyle gönüllerde taht kurmuştur
Milli mücadele yıllarında yaptığı çalışmalarla İstiklal meşalesinin Anadolu’nun tamamına yayılmasına vesile olan Akif, ‘Çanakkale Şehitlerine’, ‘Bülbül’ ‘Safahat’ ve ‘İstiklal Marşı’ gibi şaheserleriyle haklı olarak bu milletin ‘Milli Şair’-‘İstiklal Şairi’ unvanlarını almıştır.
Mehmet Akif demek; özgürlük demek, bağımsızlık demektir. O’nu anlamak, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesini anlamak demektir. İstiklal Marşı’nı anlamak ise Cumhuriyetimizi doğuran Milli Mücadele ruhunu anlamak demektir.
Bu duygu ve düşüncelerle Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 75. yılında rahmet ve minnetle anıyorum
Vatan topraklarını müdafaa etmek uğruna Sarıkamış Harekâtı´nda şehit düşen kahraman Mehmetçiklerimizi, ebediyete intikallerinin 97´ncı yıl dönümünde şükran ve minnetle anıyoruz. Sarıkamış Harekâtı´nda kısıtlı imkânlarıyla, düşmanın yanı sıra şiddetli kar ve soğuğa karşı verdiği amansız mücadele ile Mehmetçiğin, Türk ulusunun kalbinde bir kez daha destanlaşmıştır. Sahip olduğu yüksek ruh ve en zor şartlar altında sergilediği kahramanlıklarla, Sarıkamış´tan Çanakkale´ye, Sakarya´dan Dumlupınar´a, harp tarihinde eşine az rastlanacak mücadeleler veren Mehmetçik, bağımsızlık tutkusu ile vatan ve ulus sevgisini, bu uğurda çekinmeden canını feda ederek göstermiştir”Sizleri saygi ile aniyor önünüzde egiliyoruz. Ruhunuz sad olsun.!
ATATÜRK TOPAL OSMAN GIRESUN USAKLARI:
Çepniler genetik olarak daima mazlumun yanında,güvenilir,cesur savaşcılardır. Bu özelliklerinden dolayı her dönemde olduğu gibi Kurtuluş savaşının başlangıcı esnasındaki hassas dönemde de yine öne plana çıkmışlardır. Rum ve Ermeni Çetecilere karşı savaşıp doğu Karadenizde asayişi sağlamışlardır. Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıktığında Giresun Çepnilerinden olan Topal Osman Ağa ve arkadaşlarını milli mücadeleye davet etmiş ve Kazım Karabekir’in de tavsiyesiyle de kendisine Giresun Çepnilerinden oluşan bir muhafız kıtası seçmiştir. Topal Osman ve Giresun Çepnileri bu şerefli görevi başarıyla yerine getirmiş ve Cumhuriyetin ilanına kadar Atatürk’ün en yakın silahlı unsurları olmuşlardır.
Sivas kongresinden sonra Atatürk’e karşı Padişah yanlısı muhalefet artınca Kazım Karabekir Topal Osman ve arkadaşlarından oluşan Muhafız kıtasının sayısının artırılmasını ve Atatürk’e karşı olan muhalefetin kuvvetle bastırılmasını emretmiştir. Şöhreti belli Çepni muhafızları gören muhalefet sinmek zorunda kalmıştır. Giresun’lu Çepnilerden oluşan M.Kemal Atatürk’ün muhafız kıtasıni gecen haftaya kadar TBMM deki muhafız bölügünün ve Cumhurbaşkanlığı muhafız alayının temelini oluştururdu.simdi ise yerini Polis teskilati aldi..
738. Vuslat Yıldönümünde Mevlana’yı sevgi, saygı ve rahmetle anıyor,Herkesi Mevlana’nın tüm insanlığı kucaklayan sesine kulak vermeye ve onun mesajlarını ve düşüncelerini anlamasini diliyorum.
Bayramlar,milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Kurban Bayramınız kutlu olsun.
Avrupa temsilcimiz ve değerli büyüğüm dayim Mehmet YAMAK in madencilik gibi zor bir meslekten emekli olması sebebiyle kendisini tebrik eder yazisinda dedigi gibi gurbetteki hemşehrileriyle dernegi köyü ve milleti adina daha çok ilgilenmesini temenni ederim HAYIRLI OLSUN ……………….
Tüm heşerilerimizin ve islam aleminin mübarek ramazan bayramını kutlar,huzur,barış ve kardeşlik getirmesini cenab-ı Allahtan niyaz ederim.
Yüce rabbim nice ramazan aylarına sağlık ve huzur icerisinde erişmeyi,bu günlerin manevi feyzinden yaralanmayı bütün insanlığa nasip etsin…
MALAZGIRT ZAFERI
O kadar dolu ki toprağın şanla, Bir değil, sanki bin vatan gibisin. Yüce dağlarına çöken dumanla. Göklerde yazılı destan gibisin.
Ey bütün cihâna bedel Türk eli, Açtığın cenklerin yoktur evveli. Tarih bir nehir ki coşkundur seli. Sen ona nispetle umman gibisin.
Ey ana toprağı, ey Anadolu! Açıldı önünde terakkî yolu. Hamdolsun her yanın bereket dolu, Cennette bir yeşil meydan gibisin.'”‘
İşte dokuzyüz yıldır üzerinde yaşadığımız bu güzel yurdu, Türk Milletine kazandıran ve Türk varlığının ebediyyen yaşamasına başlıca sebep olan Malazgirt zaferi kutlu olsun.
Malazgirt Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen arasında gerçekleşen bir savaştır. Alp Arslan’ın zaferi ile sonuçlanan Malazgirt Muharebesi, “Türklere Anadolu’nun kapılarını açmistir.
Türk milletinin, yurt edindiği Anadolu topraklarında, kurduğu devletler, yetiştirdiği devlet adamları ve güçlü toplumsal yapısı ile büyük bir medeniyet kurarak, eşsiz bir kültür ve tarih mirası oluşturmustur.
Türk milletinin tarihinden aldığı güç ve güven, bağımsız ve özgür yaşama kararlılığı, birlikte yaşama iradesi, vatan sevgisi, Türkiye Cumhuriyeti`nin sonsuza dek yaşayacağının en büyük güvencesidir. Bizler de bu mirasa sahip çıkacak, bizi biz yapan değerlerimizi koruyacak, gelecek nesillere bu ışığı aktaracak, yaşanan zorlukları unutmadan, ülkemizi daha da güçlendirmek için çalışmayı sürdüreceğiz.
Bu ruh ve şuurla, Anadolu`yu ebedi yurdumuz haline getiren Malazgirt Zaferi`nin 940. yıldönümünü kutluyor, büyük komutan Anadolu Fatihi Alpaslan ile birlikte tüm şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyoruz.`
Ramazan ayının en önemli gecesi olan Kadir Gecesine ulaşmanın huzur ve mutluluğu içindeyiz. Cenab-ı Hak’tan böylesine müstesna bir geceye daha bizi ulaştırdığı için sonsuz şükürler ediyoruz. İnsanlığa, sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed (SAV) aracılığı ile bir rehber olarak gönderilen ve sonsuza kadar da öyle kalacak olan yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimin indirilmeye başlandığı böylesi bir gecede yapılacak ibadetler ve dualarin kabul olmasini Cenabi Allahdan dilerim.
kadir Geceniz mubarek olsun.
Hüseyin Kardesimizin kutlu şehitler kafilesine katılmasının 2. yıldönümündeyiz ve O’nu saygı, sevgi ve rahmetle yâd ediyoruz.
Kederli Ailesine sabirlar diliyorum.
Başkanımın BAhsettiği gibi sitenize girip köyünüzü tanıma fırsatı buldum.
Başkanımın bahsettiği kadar varmış.
İnşallah ziyareten gelip görmeyide allah nasip eder.
Tüm İslam Aleminin ve hemşerilerimizin Mubarek Berat kandilini kutlar , bu kutlu gecenin ülkemize ve insanlığa hayırlar getirmesini Cenab-ı Hak dan niyaz ederim .
Mübarek üç ayların, içerisinde barındırdığı kutlu gecelerden birini daha idrak etmenin yaşandığı bu günde,
icinde Hemserimizinde bulundugu onüc sehidimize bu gecelerin yüzü suyu hürmetine Allah (cc)dan rahmet dilerim.
Ruhunuz sad olsun. kaniniz yerde kalmiyacaktir.
Berat,“Kurtuluş, af ve arınma gibi anlamlara gelen, ayrıca mübarek Ramazan ayının da bir müjdecisi olan Berat Gecesi, Müslümanlar tarafından çok iyi değerlendirilmelidir. Bu gece, Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuruyla suç ve yanlışlardan kaçınmaları, günahlardan arınmaları ve Yüce Yaratıcı’nın sonsuz rahmet ve merhametine iltica etmeleri gerektiğini bir kere daha hatırlatır.
Bu gecede, geçmiş ömrümüzün muhasebesini yapma, kalan ömrümüzün, iyi bir Müslüman’a yakışır şekilde geçirilmesi için karar verme ve plan yapma imkânımız vardır. Cenab-ı Allah, bu gece af kapılarını biz kullar için aralıyor. Berat Gecesi, en kirli kalplerin bile semaya açılan ellerinin boş çevrilmediği bir gecedir. Bu duygu ve düşüncelerle Avrupa Aralik köylüler adina tüm Hemsehrilerimin ve İslam aleminin Berat kandilini kutlar, bu gecede yapacağımız ibadet, dua ve tövbelerin Yüce Allah tarafından kabul edilmesini niyaz ederim.”
Berat kandilinizi kutlar,huzur,barış ve kardeşliklerin pekişmesine vesile olmasını Cenabı Allahtan niyaz ederim.
….
Diyarbakırda şehit düşen askerlerimize Allahtan rahmet,kederli ailelerine ve TÜrk milletine baş sağlığı dilerim.Başımız sağ olsun.
Berâet, temize çıkma anlamına gelir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Berat gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir.
….
Bugün içim yanıyor yine,ne su söndürür ne buz içimdeki bu yangını,dün diyarbakırda şehit verdik,vatan için on üç canı…
Ülkemizin birlik ve beraberliğine yönelik haince yapılan saldırıda şehit olan onüç Mehmetciğimize Allah dan rahmet , başta kederli ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı ve sabırlar dilerim. inna lillahi ve inna ileyhi raciun
Bugün yine hain bir saldırıda 13 vatan evladını şehit verdik.Şehitlerimize Allahtan rahmet Türk Milletine baş sağlığı dilerim.
Ateş 13 eve değil yetmiş milyonun kalbine düştü…Haince plan yapanlar bu hain planlarının altında kalacak bu milet bu oyunları bozacak ve haini kardeşlik,barış,birlik ve beraberlikle boğaçaktır…
Sehitlerimize Allahdan rahmet,kederli Ailelerine bas sagligi dilerim.Yapilan bu haince saldirilarin bir an önce son bulmasini dilerim. Artik daha sabrimiz kalmadi!!Cünkü Sabrinda bir siniri vardir
SBS’Sinavinda ilk 10’a giren Hemsehrimiz
Yiğit Korkmaz Giresun Mustafa Kemal İlköğretim Okulu öğrencisi, 498.161 puan kendisini kutlar,basarilarinin devamini dileriz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen ve 1 Temmuz
1926’da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile Türk Milleti denizlerinde de egemenlik hakkını kazanmış ve bu tarihi, denizcilik bayramı olarak kutlamaya başlamıştır.
Kabotaj hakkının elde edilmesi münasebetiyle düzenlenen 85’inci “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı”nı kutluyor, ülkemize ve sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum.
Bizler, Türkçe Olimpiyatları sayesinde dünyaya, nasıl sevgi ve insanlık dolu bir millet olduğumuzu yeniden gösterme fırsatı bulduk. Türkçemizin o engin yumuşaklığını, o şiirsel pırıltısını, ırmaklar gibi akan o tertemiz sesini, her renkten kardeşlerimize sunduk. Onlar da bizim bu sevgi dolu davetimize icabet edip ülkemize kadar gelme nezaketi gösterdiler. Böylece bizler ceddimizin yaptığına benzer bir tavırla dünyaya yeniden bir barış ve esenlik mesajı vermiş olduk. Göstermiş olduk ki, bir dünya tarihi yazılacaksa bu, bizler olmadan mümkün olamayacak. Altında biz Türklerin sevgi ve kardeşlik dolu imzası olmadan dünya yeniden şekil alamayacak. Bu olimpiyatlar bizlere bunu gösterdi. Gelecek için umut verdi. Dünya artık İngilizcenin yanında yeni bir dünya dilini görmeye hazırlanıyor. Şimdinin sevgi dili olan Türkçe yarının bilim dili de olacaktır. Bunun müjdesini yaşıyoruz. Buna inanıyoruz. Dolayısıyla bu olimpiyatların hazırlanmasında emeği geçenlere ve ögretmenlerine ile kadar iftihar etsek azdır. Ben milletimin bir ferdi olarak hepsini teker teker kutluyor, saygılarımı sunuyorum.
Mübarek üç ayların yaşandığı şu günlerde içinde büyük hikmetler barındıran Miraç Kandili’ne ulaşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşiyoruz ‘Yeryüzünün iki manevi merkezi arasında göklerde Hz. Peygamber ile gerçekleşen bu kutlu yolculuk, bütün beşeri hislerden tertemiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Terörün, acıların, doğal afetlerin yaşandığı dünyamızda insanoğlunun Miracı kendi içinde yaşaması büyük önem taşımaktadır. Bu mübarek gece vesilesiyse daha güzel bir dünya için dua edelim. Maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı bu anlamlı gecenin barış, huzur ve hoşgörü ortamının gelişmesine vesile olmasını diler,Avrupada Hemsehrilerim adina ve kendi adima hemşehrilerimin ve İslam aleminin Miraç Kandili’ni tebrik ederim.Saygilarimla
Ellerin semaya açılıp duaların göğe yükseldiği,kalplerin ilahi sevgi ile yanıp tutuştuğu mübarek gün ve gecelerden birine daha erişmeyi nasip eden yüce Rabbimize hamd olsun.
Miraç kandiliniz mübarek olsun…..
Sayin aralik köyü egitim kültür ve yardimlasma dernegi kuruculari vede arkadaslarim Bu seferki yazimda sitemizde yayimlanan diger bir yaziya atfen bende bir iki kücük karalamada bulunmak istiyorum Yine gurbetci olanve bizim gibi vatan hasreti ezan sesi hasreti ile yasayan Mehmet yamak abimize bir nebzede olsa tesekürlerimi sunarim Gurbet öyle bir duyguki vatanini ve yasadiklarinibir nebze bile olsa aklindan cikartamayan ve hasretin her derecesini yasayan insanlarin duygularindan bahsetmek istiyorum Herkez gurbeti bir baska yasar bir baska hatirlarve günün birinde bir baska terk eder bende sizlere kendi gurbetimden bahsedecegim Burasi 23000 kisinin yasadigi yüzde onunun yabanci oldugu kücük bir kasaba bu kasabadaortalama 2000 kada rgurbetci insanimiz yasiyor ve nasil yasiyor kisa bir örnek Burda insanlarin hayati is ev kahvehane yada cami dernekdiye bir kac konudan ibarettir aksam oldugunda herkez icin dinlenmek yada alis verisin eksigini giderir sabah oldugunda ise aksama kadar is nasil biter diye hesab yapilir calismayanlar ise yapacagi pekcok konu variken oda sadece kahvehanede yada dernekde bosa zaman gecirir iste bunlarin disinda herkezin ortak bir hesab idaha vardir oda okullar kapandiginda burdan yani gurbetten kacarcasina nasil türkiyeye gideceginin düsüncesidir Buda araba ile yada ucak yada bir sekilde gidemesede gidecek gidecekmis gibi gidenler ile oturup hesab yapmasidir iste gurbet denen seyin insanin icine kendisine bilerek isteyerek hapsettigi yer ve mekandir Gurbetin sag iken ve canli iken gelinen yerlerinden ayrica birde hic kimsenin acaba ve ne zaman diye hesablamadigi bir geri dönüsüde vardirki iste o gercek bir son gercek dünüsdür ama asla özlenenile kavusamamakdir Acikcasi gurbet insanin hayatina ama bir sekilde deger kazandiran yada ona asla animsanmayacak kadar bir hayatida veren yegane bir ayrilikdir dahasi yasamadan anlasilmayacak yasandigindada keske basima gelmeseydi diyebileceginiz bir olaydir Sayin dernek üyeleri vede kuruculari aranizda beni cok iyi taniyanlarin oldugu kadar belkide hic bilmeyenleriniz vardir ben hepinize sahsimadina birkez daha tesekkür eder ve bütün aralik mahalle köyü sakinlerine selamlar saygilarve huzur dolu bir hayat dilerim Hepinize en icden tesekkürler Hoscakalin
Sevgi Deger Halil Yegnim!
Aralik köyü Dernegi bünyesinde kurdugu Avrupa temsilciligi ile Hic kimse uzaktaki Aralik köylü olmayacak solugani ile yola cikti kisa zamanda Avrupanin neresinde olurlarsa olsunlar iyi ve kötü günlerinde hep yaninda oldu amacimiz bu gurbet ellerde kayip olmadan birlik ve beraberligin tesisini kurarak tüm Aralik Mahalileri bir araya getirmek nerede bir Aralik köylü varsa bizat evinde ziyaret edip yanliz olmadigini tutunaca bir dali olddugunu hissettirmek bu soluklu yolda hic bir karsilik beklemeksizin sadece Allah rizasini kazanmak.verilen bu kutsal görevi en iyi bir sekilde yapabilmek icin sizin gibi dinamik genclere cok ihtiyacimiz olucak gercekten sizi tanidiktan sonra bu görevde yanliz olmadigimi anladim.tanistikca bu isin ciddiyeti dahada cok anlasilacak ve güzel günlere hep beraber imza atacagiz keske sizi daha önce tanisaydim bundan böyle bizi kimse tutamaz!Bu duygu ve düsüncelerle gözlerinden öper, sonsuz selamlarimi sunarim.Allaha emanet olun.
Cok sayin aralik mahallesi yardimlasma vedayanisma dernegi kuruculari Önce hepinize selamlar bol muhabbetler ben vatanindan uzaklarda gurbetde yasayan aralik mahalleli olarak hepinize saygilar selamlar Bu siteye girdigim cumartesi günü cok üzücü bir cenaze haberi ile karsilasdim hakkin rahmetine ulasan diger tüm müslüman büyüklerimiz gibi kendisineyüce allahdan rahmet ailesine bas sagligi dilerim Ben dernegimizin yaptiklarini ve faaliyetlerini bukadar genis kapsamli veorganize bir sekilde calisdigini bütünaralik mahallelire ayrim yapmadan yardim elini uzattigini bilmiyordum taki gecen hafta bir köylümüzün kizinin necmi cekic abimizin yaninda karsilasana kadar haberim yoktu Beninim adim Halil habip sitenize bundan sonra elimden geldigince sizlerle yazisacagim simdilik hepinize saygilar selanlar hayirli bol kazanclar bir sonraki yazima kadar allahismarladik Emingilin Talib bas büyügümüze yüce allahtan rahmet geride kalan ailesine bas sagligi dilerim alaha ismarladik hosca kalin
selamlar degerli aralik koyu sakinleri:
sayfanizi tesadufen buldum koyunuzden AVNI ARIK benim asker arkadasim olur onu ararken sizin koyunuzun sitesini buldum cok guzel olmus. koyunuz gercek ten cennet gibi. Zaten benim asker arkadasimda bahsederdi.Insallah bu yaz avni kardesimin yanina gelecegim ve guzel koyunuzde bir kac gun misafir olacagim
en derin saygi ve selamlarimla RECEP AKIN (KASTAMONU)
Bizlere köyümüzün çoşkun yağmurlarını hatırlatan Emine teyzemize Allah dan acil şifalar dilerim inşaAllah tez zamanda Cenab-ı Hak’kın Şafi sıfatının tecellisi ile şifa bulur . Amin
Af ve mağfiretin müjdecisi kandilin gönüllerimize manevi hazineler sunmasını diler, Bütün hemşehrilerimin ve İslâm âleminin Regaib Kandili’ni kutluyorum.
29 Mayıs 1453…İstanbul’un Fethi’nin 558.yıldönümünü çoşkuyla,muhabbetle kutluyor,Hz.Fatih Sultan Muhammed Han başta olmak üzere,Ulubatli Hasan kahraman askerlerimizi ve aziz şehitlerimizi rahmetle minnetle yad ediyoruz.
emanete sahip çıkanlardan olabilmek ümidiyle…inşallah!
Köyümüze Su gelmesine cok sevindim, 2011 yilinda yasiyoruz ve halen Su problemi yasayan kac tane köy vardir bilemem. Insallah köy yolumuz da yapilir…………………
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Canım kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
Şefâat eyle bu kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mü’min olanların çoktur cefâsı,
Ahirette olur zevk-u sefâsı,
On sekiz bin âlemin Mustafâ’sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Yedi kat gökleri seyrân eyleyen,
Kûrsûn üstünde cevlân eyleyen.
Mi’râcda ümmetin Hak’dan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Ol çâriyâr anın gökler yâridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin âlemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz,
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız
Sana uymayanlar gider imânsız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Kutlu doğumunu idrak ettiğimiz efendimizin şefaatına ulaşabilmek dileğiyle, Bu mukaddes günün lütfüyle,Dernegimizin organize ettigi bu gecede yapilan dualar hürmetine, karanlıklarımıza güneş, bedenimize sıhhat, soframıza bereket getirmesi ümidi ile tüm İslam âlemin kutlu doğum haftasını en kalbi duygularla birkez daha kutlar, salat ve selam her türlü tahıyyetül ikram Hz MUHAMMED MUSTAFA s.a.v efendimizin üzerine olsun.
Allah(CC)Sefaatina nail eylesin.
Tüm Dernek yönetiminden Allah razi olsun.
aralikköyü derneginin düzenlemiş olduğu kutlu doğum haftası etkinliğine katılan tüm misafirlerimize ve güzel bir etkinlik yapan başkan ve yönetim kuruluna teşekkür ederim.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) anmak için, her yıl Nisan ayında organize edilen,Peygamberimizin dünyayı teşrifleri olan Mevlid-i Nebevî (Hicri Rebiulevvel ayının 12. gecesi), asırlardır milletimiz tarafından “Mevlid Kandili” olarak kutlanmaktadır.Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı, yüzyıllar önce bir ilim ve kültür bayramı şeklinde kutlanan mevlid geleneğini canlandırmayı amaçlamış, bu düşünce ile de Peygamberimizin doğum gününü içine alan haftayı, “Kutlu Doğum Haftası” olarak ilan etmiştir.
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye “Mevlid Kandili” denir.
O’nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
Sevgili Peygamberimizin tebliğ ettiği İslâm dini ile dünya aydınlandı, tek Allah inancı ile kalpler nurlandı. Eşitlik, adalet ve kardeşlik geldi. O’na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu. O’nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.
Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı “Vesiletün’necat” olan mevlid kitabı O’nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O’nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.
Bununla beraber, O’nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O’nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
KUTLU DOGUM HAFTASI:
Yüce Allah’ın insanlığa en büyük hediyesi, insanlık bilincinin ve bu bilincin yarattığı tüm değer ve erdemlerin vücut bulduğu bir şahsiyet SAV.olmuştur.
Hz. Âdem, kendisine yasaklanan meyveden yedikten sonra ellerini kaldırarak, “Muhammed hürmetine beni affet!” diye Allah’a yalvarır. Kendisine yöneltilen, “Sen Muhammed’i nereden biliyorsun?” sorusuna karşılık ise, “Ben, Cennet’in kapısında ‘Lâ ilâhe illallah, Muhammedün rasûlüllah’ yazısını gördüm. İsmi, Senin İsm-i Şerifi’nin yanında anılan biri, Sen’in yanında en kıymetli olmalıdır.” cevabını verir. Allah’ın, “Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım” buyurduğu ve alemlere rahmet olarak gönderdiği Hz. Muhammed’in dünyaya gelişinin 1438. yılını kutluyoruz. Son peygamber olarak gönderilen ve İslam dininin kıyamete kadar yayılması ve yaşanmasına elçilik eden Hz. Muhammed’in yaşamı üzerinden çok uzun zaman geçti. Peki, bugün ismi, öğretisi ve hayatı hepimize ışık tutan, Peygamber Efendimiz’i nasıl ve ne kadar tanıyoruz. Bir lider olarak, bir elçi olarak, örnek bir insan olarak onun açtığı aydınlık yoldan ne kadar istifade edebiliyoruz. Her yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanan Bu hafta hepimiz için, O’nu yeniden anmak ve anlamak için bir vesile olabilir,iste bu manada peygamberimizi yasadigi alemde cok anipda onu kendisine örnek alanlarin zümresine nail eylesin.Hepinize sonsuz sevgi ve selamlarimi sunarim benim sevgili Hemserilerim.
10 Nisan Polis Günü vesilesiyle Emniyet Teşkilatımızın fedakâr ve çalışkan mensuplarını kutlar, halkın huzurunu sağlama gayreti sırasında hayatını kaybeden veya aramızdan ayrılmış emniyet şehitlerimize Allah’tan rahmet dileriz.
ATATÜRK TOPAL OSMAN GIRESUN CEPNILERI
Çepniler genetik olarak daima mazlumun yanında,güvenilir,cesur savaşcılardır. Bu özelliklerinden dolayı her dönemde olduğu gibi Kurtuluş savaşının başlangıcı esnasındaki hassas dönemde de yine öne plana çıkmışlardır. Rum ve Ermeni Çetecilere karşı savaşıp doğu Karadenizde asayişi sağlamışlardır. Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıktığında Giresun Çepnilerinden olan Topal Osman Ağa ve arkadaşlarını milli mücadeleye davet etmiş ve Kazım Karabekir’in de tavsiyesiyle de kendisine Giresun Çepnilerinden oluşan bir muhafız kıtası seçmiştir. Topal Osman ve Giresun Çepnileri bu şerefli görevi başarıyla yerine getirmiş ve Cumhuriyetin ilanına kadar Atatürk’ün en yakın silahlı unsurları olmuşlardır.
Sivas kongresinden sonra Atatürk’e karşı Padişah yanlısı muhalefet artınca Kazım Karabekir Topal Osman ve arkadaşlarından oluşan Muhafız kıtasının sayısının artırılmasını ve Atatürk’e karşı olan muhalefetin kuvvetle bastırılmasını emretmiştir. Şöhreti belli Çepni muhafızları gören muhalefet sinmek zorunda kalmıştır. Giresun’lu Çepnilerden oluşan M.Kemal Atatürk’ün muhafız kıtası bugunkü TBMM deki muhafız bölügünün ve Cumhurbaşkanlığı muhafız alayının temelini oluşturur. Kurtuluş savaşı esnasında TBMM deki localarında oturan Giresunlu Muhafızların yerinde bugün askeri erkan oturur.
Sehit Pilotumuzu birkez daha Rahmetle aniyoruz.
Helal olsun gercekten vefa örnegi gösterilmis.Bu Tabelayi yazanlarin yüreklerine saglik.Bu kadar ince düsünülmüs ismini hep üst gecitte canli tutarak her zaman gönlümüzde yasayacaksin.Ruhun saad olsun,Rahat uyu.
18 MART 1915 ÇANAKKALE Deniz Zaferi’nin, tarihin akışını değiştiren ve dönemin en son teknolojisiyle donatılmış ordulara karşı verilen mücadele, inanç ve azim mücadelesi olmustur.
“Emperyalist mihraklara karşı atalarımızın emaneti olan topraklarımızı, göğüslerini siper ederek savunan ve bu uğurda fani bedenlerinden vazgeçen aziz Şehitlerimizin kahramanca direnişleri emsalsizdir. Dün Çanakkale’de bugün de terörist mihraklara karşı vatanımızın değişik yörelerinde sürdürülen mücadele sonucunda, şehit düşmüş kahramanlarımızın önem ve kıymeti her zaman bilinmeli, aziz hatıraları her zaman yaşatılmalıdır. Unutulmamalıdır ki geçmişteki milli gayretin Anadolu’nun muhafazası gerektiğinde bugün de göstereceğinden, hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.”
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türk vatanını koruma ve kollama görevini yürütürken, şehitlik mertebesine ulaşan aziz şehitlere Allah’tan rahmet dileriz
Düşmanım sayıca üstünmüş varsın olsun
Topu tüfeği tankı varmış ne farkeder
Vatan aşkı Bayrak sevdası ile benim milletimin
Her koldan saldıran düşmanına,tırnakları yeter
Bilmem kaç bin asker saldırmış dört koldan
Sanmışlarki kırarız bu milletin direncini
Düşünmemişler,böleriz sanmışlar bu vatanı
Yüzlerce gemi ile yüklenmişler çanakkale kıyısına
Aç kalmış susuz kalmış bir adım geri atmamış
Günlerce top sesinden gözünü kırpmamış
Kaç millete nasip olmuş böyle bir kahramanlık
Bir asır geçmiş hala anlatılıyor destanı
Vatanı,bayrağı,milleti için çanakkalede şehit düşen atalarımızın ruhları şaad olsun…
Çanakkale Savaşları, yüzyılımızın en büyük savaşlarından birisidir. Birinci Dünya Savaşı’nı galip bitirmek isteyen düşman devletler, gemileriyle Çanakkale Boğazı’nı geçip İstanbul’u almak istiyorlardı.
Osmanlı ordusu, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı’nda aylar süren bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır.
300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlar sonucunda, düşman donanmaları ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili bölümü, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle sonuçlanmıştır. Bu nedenle, her 18 Mart gününde Çanakkale Savaşlarını anmaktayız.
Çanakkale Boğazını geçmek isteyen İngiliz ve Fransız gemileri, 3 Kasım 1914’de boğazın iki yakasındaki birliklerimize ateş açtılar. Birliklerimizin karşı ateşi ile geri çekilmek zorunda kaldılar. 19 Şubat 1915’de düşman donanması kesin hücuma başladı. Osmanlı ordusunun karşı ateşi ile tekrar geri çekildiler. 18 Mart 1915’de İngiliz ve Fransızlar 16 harp gemisi ile büyük bir hücum daha başlattı. Üç gemisi sulara gömülen düşman donanması, tekrar geri çekilmek zorunda kaldı.
Çanakkale Boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşmanlarımız, topraklarımıza karadan girmeyi denediler. İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait askerler 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başladılar. Kara savaşları, 9 Ocak 1916 tarihinde son düşman birlikleri de geri çekilene kadar devam etmiştir. 6-7 Ağustos 1915 gecesi Anafartalara yapılan çıkarma harekatını Mustafa Kemal komutasındaki birliğimiz durdurmuştur. 25 Nisan 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasında , yaklaşık sekiz ay boyunca şiddetli kara savaşları olmuştur.
Çanakkale Savaşları, Türk Tarihinin belki de en önemli savaşıdır. Bugün özgür olarak yaşadığımız bu topraklara çok kolay sahip olmadığımızın bilinmesi gerekir.
Allah bizlere, bir daha böyle bir savaş göstermesin!
2011 yılının Akif’in vefatının 75. ve onun anıt eseri “İstiklal Marşı”nın, TBMM’de milli marş olarak kabul edişlinin 90. yılında,Sairimizi rahmet ve minnetle aniyoruz.
Bu vesileyle Akif üzerine yeniden düşünme ve onu ciddi manada okuma ve anlama imkânı buluruz insallah. Akif, bir “ahlak ve mücadele” adamıdır. Bu yönü dolayısıyla günlere, aylara, yıllara sığdırılabilecek birisi değildir. Bu yüzden onun “ahlak ve mücadele” adamı olma yönü hep gündemde tutulması gerekir.
Mehmet Akif, İstiklal Marşı’mızın şairi olduğu kadar, büyük bir münevver idi. Bir cihan imparatorluğunun parçalanmasına, Kurtuluş Savaşı’na, Cumhuriyetimizin kuruluşuna tanıktık etti. Yaşanan acıyı yüreğinde hissetti ve o acıyı kağıda döktü. Akif’in hemen her satırı, çok büyük coğrafyayı kardeşliğe ilerlemeye, kalkınmaya çağırdı. Bu noktada Akif adeta yüreğini parçaladi.
Çanakkale şehitlerine, Bülbül ve İstiklal Marşımız gibi çok sayıda eşsiz esere imza atan Akif, şair, siyasetçi ve edebiyatçı bir vatanperver olarak milletimiz tarafından daima rahmet ve hürmetle anılacaktır. İstiklal Marşımız, milli hislerimizin bir nişanesi ve bağımsızlığımızın sembolü olarak okundukça, Merhum Akif de Kurtuluş Savaşımızın büyük kahramanlarından biri olarak tarihimizde yaşayacaktır.
Bizlere güçlü bir ülke, özgür yaşama iradesi, vatan ve millet sevgisi mirası bırakan, mısralarıyla gönül telimizi titreten Akif gibi vatanperver düşünce ve aksiyon adamları iftihar abidelerimiz olmuştur. Bu duygu ve düşüncelerle Kurtuluş Savaşımızın büyük ismi, İstiklal Marşımızın şairi, Merhum Mehmet Akif Ersoy’u ölümünün 75. yıl dönümünde bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum.”
Milletimizn yetiştirdiği mümtaz şahsiyetlerden değerli ilim ve bilim insanı muhterem hocamız sn Prof. Dr Necmettin Erbakan ‘a Allah dan rahmet milletimize başsağlığı dileriz.Allah ondan zazı olsun .Amin.
Türk siyaset tarihi ve bu siyaset tarihi içerisinde İslam ilmi ve bilgisini en güzel şekilde TÜRK toplumuna aktaran ve bu alanda yeri doldurulamayacak olan Sn. Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN, Hakk ın rahmetine kavuştu. Kendisine Yüce Rabbimden gani gani rahmet dilerim. Cekanı CENNET olsun. Geride kalan ailesine ve sevenlerine de sabırlar diliyorum.
Hakk ın Rahmetine kavuşan Muzaffer HAYTA ve Musa ÇOLAK Allah gani gani rahmet eylesin ve mekanları Cennet olsun İnşaallah.
BİR VARMIŞ, BİR YOKMUŞ…
HAVA SOĞUK, BUZ KESMİŞ AĞAÇLAR VE DALLAR
ISLIK ÇALIYOR BUZ GİBİ ESEN RÜZGÂR KULAKLARIMDA
KALABALIĞIN ORTA YERİNDEYİM…
ARKA TARAFTAN GELEN SESSİZ SIZLANIŞLAR
VE GÖĞÜ YIRTARCASINA HAYKIRIŞLAR
ANNELER, BACILAR, EVLATLAR MİNİCİK TORUNLAR
SESSİZCE AMA GÖNÜLLERİNİ YIKARCASINA AĞLIYORLAR
YA O UFACIK BEBELER DÜNYA TATLISI BEBELER
ÖNCELERİ BU AĞLAMA VE HAYKIRIŞLARA ANLAM VEREMİYORLAR
AMA YARI ÜRKEREK YARI KORKARAK ONLARDA AĞLIYORLAR.
ÖN TARAFTAN BİR SES YÜKSELİYOR DERİNDEN AMA İNCİTMEDEN…
EVET CEMAAT !!!
GELDİK, YAŞADIK VE ONA DÖNDÜRÜLÜYORUZ.
YAŞAMINDA İYİ İŞLER YAPAN İYİLİKLE…
KÖTÜLÜK YAPANLAR İSE ACINARAK ANILIRLAR…
RABBİM AFFEYLESİN, GÜNAHLARIMIZI BAĞIŞLASIN
CEMAAT HEP BİR AĞIZDAN ‘’A M İ N ‘’ DİYOR…
AMA…
HER ŞEYİ NE ARKA TARAFTA AĞLAYIP SIZLAYAN KADINLAR
NE SAF TUTMUŞ CEMAAT
NE DE NASİHAT EDİP HELALLİK İSTEYEN İMAM ANLATIYOR…
HER ŞEYİ KÖŞEDE SESSİZCE BEKLEYEN MEFTA ANLATIYOR
HER ŞEYİ SESSİZCE KÖŞEDE BEKLEYEN TABUT ANLATIYOR…
SADECE, ŞÖYLE DEMEK KALIYOR
…BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞŞŞŞŞŞŞ
YAŞAM SADECE NEFES ALMAKLA VERMEK ARASIYMIŞŞŞŞŞ
ALLAH RAHMET EYLESİN..
Levent TORÇUK ‘’15’’
Keyfi yerinde olan şeytan, sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan, ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemiş.
Şeytan, kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş.
Buzağı, bu az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış, debelenmiş ve boynundaki ip çözülmüş. Koşarak annesini emmeye giden buzağı, süt kovasını devirmiş, Sağdığı süt ziyan olunca sinirlenen genç kadın, eline geçirdiği odunu buzağıya vurunca yavru yere yığılmış, ölmüş.
Yavrusuna saldırılan inek, kayıtsız kalamayıp bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.
Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görüp ineği tüfekle vurmuş, öldürmüş.
Silah sesini duyan koca, karısını yerde cansız yatar babasını da elinde tüfekle görünce silahını çekip babasını öldürmüş.
Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam, bu kadar acıya dayanamayıp intihar etmiş, ölmüş.
Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan “BU FELAKETİ DE BANA YÜKLERLER; BUZAĞININ İPİNİ GEVŞETMEKTEN BAŞKA BEN NE YAPTIM ŞİMDİ” demiş. Şeytan YAŞIYOR…
Bir düz vardı bizim oralarda
Çocuklar yamacında çelik çomak oynardı,
Bir boşluk vardı ormanlar arasında
Gençler orada top koştururdu,
Bir dere vardı bizim oralarda
Hayvanlar susuzluğunu giderirdi,
Bir gayret vardı bizim oralarda
Yazları farklı,kışları farklı
Adına imece denirdi,
Bir deniz vardı bizim oralarda
Kumsalı tertemiz kumlarla kaplı
Bir dostluk vardı bizim oralarda
İçinde karşılıksız sevgi olan
Bir muhabbet vardı bizim oralarda
Küçüğe sevgi büyüğe saygı olan
Ben bizim oraları özlüyorum
Cafer Özçelikçi
Bugünkü değil çocukluğumda kalan bizim oraları özlüyoru…
Mazide kalan o günleri bende cok özlüyorum malesef zamani geri döndüremiyoruz ama yasadigimiz ortamda hep mutlu olmak dilegi ile, siirin icin cok tesekkürler.
Devamini bekleriz. Kal saglicakla.
Mevlid kandilinin tüm islam alemine hayırlar getirmesini dilerim.
Mevlid, “doğum zamanı” demektir. İslam’da Muhammed’in doğum günü farklı mezheplerden kutlanır. Sünnilerde Rebiul-evvel ayının 11.sinden 12.sine bağlayan gece, Şiiler 17. günü Mevlid günü ve 17’ye dönen geceyi de Mevlid Gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki haftayı da Vahdet Haftası ilan etmişlerdir.
Kandil Geceleri İslam’ın ilk zamanlarında var olan bir adet olmayıp, hicrî 3. asırdan itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Türkiye’de Osmanlı Devleti padişahı II. Selim’den itibaren bu kutlama gün ve gecelerinde, minarelerde kandil yakılmasıyla birlikte kandil adını almıştır.
Eynesil’in düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yıldönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklal Mücadelemizin bütün kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhlari sad olsun.
Sevil ablamın kocası vardı ibrahim habip abi.Uzun zamandır merkeze geldiğinde uğrardı bana acaba birşeymi oldu hastamı kendisini.cevap yazarsanız sevinirim kalın sağlıcakla
HERŞEY ZAMANINDA GÜZEL
Herşey zamanında yaşanırsa güzeldir
Yazda kışı,baharda yazı yaşamak değil
Bütün ağaçlar çiçeğini,yaprağını dökmüşken
Kış ortasında yemyeşil olan defneden başkası değil
Sen hiç kelebek gördünmü kışın kırlarda uçuşan
Kelebek bile zamanını bekler uçmak için
Şu karşıki ovalarda gözüne görünen yamaçlar
Baharı bekler renk renk açmış papatya için
İnsanda öyledir,herşeyi birden yaşayamaz
Onbeşinde kalbinde filizlenir sevgi
Otuzunda meyve vermeye başlar kimbilir
Ama ellili yaşlara ne gençlik ne olgunluk
Hasat zamanı denir…
Hayatına Anlam Katan Her Olay Özeldir..Seni Yaşama Bağlayan Herşey Aslında Bir Mucizedir..Önüne Geçemediğin Tek Şey Kaderdir. Bugün Yaşadığın Herşey Dünden Kalma Sebeplerdir ve Aslında Hayat Dediğin Yaşayabildiğin Kadar Güzeldir…
Bu güzel ve anlamlı sözü sizlerlede paylaşmak istedim…
Yaradan’dan ötürü yaradılanı sevmişim, Bana Bir adım gelene on adım gidişim ON dandır…. Ve herkesi olduğu gibi kabul edişim ON dandır.. BEN….; bu günüme şükür ve yarınıma dua ederek girerim, Azla yetinmişliğim, çoğa göz dikmeyişim Ve …HEP ” ONA” ŞÜKRETMİŞİMDİR…… YARABBİ BENİ İYİLERE VE İYİLİKLERE İYİ İNSANLARLA BİRLİKTE NASİP EYLE..AMİN..
Levent Kardesim! Bu güzel siirin icin cok tesekkür eder,siirlerinin ve yazilarinin devamini bekleriz.Sitemizi canli tutalim! Allah razi olsun.
KÖYÜMÜ iZLiYORUM
Hayal tepesinin en yüksek yerinden Köyümü izliyorum. Bir son bahar masalı gibi, inzivaya çekilmiş Findik ve cay bahcelerinin sessizliğini, derinden de olsa usulca hissediyorum. Sessiz kalan Köyümün kifayetsiz tadını yaşarken, karşımda esmeye başlayan rüzgarı buluyorum. Şiddeti ve hışırtısı ile kendini hissettiren rüzgar, belli ki; ağaçlarda kalan son yaprakları da almaya gelmiş. Kopan yaprakların, ağacından ayrılma anındaki çektiği acı… Bu sahneyi bir yerden hatırlıyorum… Sevdiklerinden ayrıldığın o ana, sevdiğin topraklardan ayrılma anına ne kadarda benziyor. Arkasından gelen hasrete ne demeli ? içini yakan kor alevin şiddeti kimi zaman dayanılamayacak derecelere çıkıyor. Sarılacak bir yer, tutunacak dal ararken… YARADANA sığınıyorum. sabrı ve unutmayı verdiği için sonsuz şükrediyorum. Dualarımla kendimi bulurken, özlemimle hayal tepesinden iniyorum. köyümü hiç ama hiç unutamıyorum.
..HAYAT ne kadar garip değilmi ” PİNOKYO ,,….
iNSANLAR ÇOK MUTLU OLDUKLARINI SÖYLÜYORLAR…
….Ama sadece KENDİLERİNİ kandırıyorlar.
İNAN Kİ sadece kendilerini kandırıyorlar….
O candan…..
……O Dostane ARKADAŞ VE ARKADAŞLIĞI…
…Artık sadece rüyalarında görmeye çalışıyorlar…
Ama nafileeeeeeeeeeee……………
Bundan sonra yanında insanlar düzinelerle olsada,
İç dünyasında hep yanlız kalacaklaRRRRR……..
çünkü dostlar ve dostlukları kurşuna dizdiler….
…Onlar melek oldular YA SENNNNNNN….
LeVeNT ToRÇuK….” 15 ,,
Yazılar ve yorumlar gerçektem çok güzel, tüm hemşehri ve akrabalarıma teşekkür etmek istiyorum..
Bundan sonraki süreçte hem yazılar hem de şiirlerimle yanınızda yer almak benide çok mutlu edecek. Saygı ve Sevgilerimle.
Evim güzel evimmmmm….
herşeyiyle benim evimmmm…..
dertlerimle tasalarımla…
içim içime sığmayan duygularımla…
gecelerimle gündüzlerimle….
tenceresiyle tavasıyla demliğiyle….
çayıyla sohbetiyle……
yatağıyla yorganıyla…..
sen kokan yastığıyla….
aşk kokan duygularıyla….
Evim güzel evimmmmmm…… ”Levent”
AKSEMSEDDIN HAZRETLERI:
Fatih Sultan Mehmet’in hocası, İstanbul’un manevi Fatih’i Akşemseddin Hazretleri’nin Ölümünün 551 yilinda bir kez daha aniyor fikir ve düşüncelerini, hayata dair verdiği mesajları gönüllere naksetmesini Cenabi Allahdan niyaz ediyoruz.
Akşemseddin hazretleri sadece bir sufi, bir mutasarrıf, bir din adamı değil aynı zamanda bilim insanıydı, çok iyi bir hekimdi.Birkez daha önünde saygi ile egiliyoruz.Ruhu sad olsun.
Cok Kiymetli Arkadasim Cafer!
Siteye yazdigim Mavi boncuk siiri Köyüme olan hasretin özlemin bir ifadesidir.bu duygusal siiri her okuyusumda inanin kelimeler bogazimda dügümleniyor.Bu siiri Hemsehrilerimlede paylasmak istedim.Beni uzaklarda zannetmeyin ben zaten bütün gönül bagimla yaninizdayim Köyümü ve sizleri cok seviyorum.Hersey gönlünüzce olsun.
siteye yazmış olduğu mavi boncuk adlı şiir hasreti,özlemi,vefasızlığı anlatıyor.Eline,yüreğine sağlık mehmet yamak arkadaşımızın..
Yazılarını siteden takip etmeye çalışıyor devamını bekliyoruz.
selamlar….
Tarihi bir ayıba zemin hazırlayan, yalan yanlış iftiralarla 600 yıllık şanlı geçmişi ile dünyaya medeniyet huzur ve güven götüren OSMANLI DEVLET VE KANUNİN şahsında padişahları ve dönemi kötüleyen diziyi esefle kınıyorum.
Degerli Arkadasim Hüseyin!
Her seyden önce sana cok tesekkür ederim sitemize girip yazdigin icin.Bundan böyle seni sitede yazilarinla görmek istiyorum.Yakinda seni ziyarete gelicegim.Arkadasinin Hanimina Allah(CC)dan Rahmet geride kalanlara bas sagligi dilerim.
‘Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara ‘öf’ bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.’ (İsra, 23)
Cenabi Allah bu ayetle Annenin Babanin degerini bizlere acikca emrediyor.
Anneler cok kiymetlidir onun icin derlerya cennet Annelerin ayagi altindadir.Hele geride öksüz cocuklar birakarak ölmesi cok acidir.Ben tekrar beyine ve cocuklarina Allah,dan sabirlar dilerim.Sizlerede Ailecek sonsuz selamlarimizi sunariz.Yakinda görüsmek üzere hoscakalin.
ben sikiz yasindayken annem hasta oldu bizlerehali geldi ve annemin bir sey olurda bizler n bakamas eyapariz diye cok uzuluyordum cunkunsonradan on yasandayken kiz kardesim oldu cok aci gunler gicirtik cunkeme annemiz bizi sevemez oksayamaz bize bakamaz hali gelmisti ben ugun on yasina gelince annemme bir sehir yazmistim
Ne sevimli bir annesin ne tatli senin canim misin bilmem gulsen guler yuzun alamadan alir yuzun senin gecen ve gunduzun benim guzel annicim
bir cocuk annesin tarafindan sevgi gormedige icin ve basi oksanmadi icin yillarca insan o anneeje hircin oluyor cunku u cocuksevgisiz bujudu icini allahdan her zaman dilediyim bir sey vardir hic bir cocugu annesinehasta ve olmesi cocuk tarafindan piskoleymen yikimder benim ikitane oglum var unlarin saglikli basarali ve hayirli bir cocuk olmalara istimiyorum ben 12 sene cocuk hasretin ne deme oldugunu biliyorum allah isallah ben saglikli olarak cocuklarimi yitistiririm 9 ocak 21:45 de komsum bahriye mevat itti ve bizi derenden uzdu ve kizi bedihanin annesine yazmis oldugu bilgisayardan mesajini okudum bir cogcun annesiz nekadar boslukta oldugunu anladim ve cok uzuldum ve de hickimse allah annesiz itmesin ve gercek anneler icin cocuklarini arkasinda olan anneler icin bir sihirim var
hep cocugum buyusun demekle
harcadigin binbir cesit emekle
verdigin turlu turlu yemekle
buyutun sen degil misin anne?
eline bir oyuncak alarak
cesitli hulyalara dalarak
bas ucumda uykusuz kalarak
uyutan sen degil misin anne?
sana benzemistir bu vatan
yavrunla kalkip onunla yatan
ben emeklerken elimden tutan
yuruten sen degil misin anne?
ben emek
yuru
ben emeklerken elimden
bugun holadada arnhem sehrinde cok sevdim arkadasimim hanimi oldu cok uzul dug cenazesi turkije gonderildi allah geride kalana sabir versin ANNE KİMDİR / NEDİR….?
Bir erkek çocuğun kaleminden çıkmış,
bu kadar olur yani, tam tarif :))
ANNE, dünyada karşılık beklemeden börek yapan tek insandır
Karşılıksız sevginin ete kemiğe bürünmüş halidir….!
Ne kadar üzsen de 10 Dakika sonra seni affeden zarif bir memeli türüdür,
Yağlı bile olsa tiksinmeden saçını okşayan,
kucağına yatıran, öpüp koklayan tek varlıktır,
Meleğin süt verebilenidir.
‘Yarasın’ diye muhallebinin içine ciğer katarak, çocuğuna yediren manyaklık derecesinde yaratıcıdır . Yemek yemeyen çocuğun dikkatini çekmek için elindeki tencere ve tavalarla maymunluk yapabilen kişidir, Kafayı çocuklarıyla bozmuş,
göbek bağı kopsa da, yürek bağı asla kopmayan,
sevgi dolu fedakar insan dişisidir. Bulaşık, ütü, vb. yaparken bile otomatik olarak çene çalan, kendi kendine konuşan,
‘kadın dırdırı’ denen mereti erkeklere daha küçükten belletendir . Yemek uzmanı, düzen insanıdır.Yavrularını yol tarafından değil, kaldırım tarafından yürütendir. Dizi dizi incidir,
lakin gerektiğinde, laf sokma dalında da birincidir.. ..!
Sevgiliden ayrılma haberi verildiğinde,
‘amaaan ben sana daha güzelini bulurum’ diyebilen komik bir karakterdir. …’Oğlum aradım yoktun.
Ben de mesaj atayım dedim sana.
Gelince ara beni emi aslan evladım.
Kara börülcem benim,
öptüm annen’
şeklinde mesajlar atabilen,
teknolojiyi ısrarla reddeden, kabullenemeyen,
kafasına göre yorumlayan bilişim düşmanıdır …. AMA …
AMA dünyanın en güzel kucağına sahip,
en güzel kokan, harikulade bir varlıktır,
Olmadık yerlerde ‘iyi ki doğurmuşum ulen seni’ diyen,
benim hatırıma benimle Freddy Mercury dinleyen bir sabır ağacıdır. Evlatlarını asla ayırmayan, aynı zamanda birbirinden koruyan güç abidesidir. Evde bir yere uzandığınız an, orada temizlik yapacağı tutan,Temizlik konusunda kayışı kopardığından, temizlikçi gelecek diye evi temizleyen, balans ayarı kaçmış,
sevimli, tatlı, güzel bir temizlik manyağıdır…
Mutfakta yaşayan, evde herkesi idare eden bir tür tatlı canlıdır…. Evrendeki tüm sevgilerin güçlerini birleştirdiği sulugöz abidesi bir yaratıktır…! !
Oğlunun damat – kızının gelin olduğunu görünce,
çocuğu mezun olunca,
çocuğu gol atınca,
çocuğu hasta olunca,
çocuğu askere gidince,
çocuğu harçlıklarından 5 dolar biriktirdi diye, dolar yükselince,
velhasıl buna benzer bir sürü şeye anında ağlayabilen, Bu mesajı okurken bile duygulanıp – gözleri dolabilen,
ağlamaya meyilli bir yapısı olan duygu pınarıdır.
Çoook uzakta dursa da yakın hissedilen,
çok yakınında dahi olsa canı hep istenen, asla vazgeçilmeyen,
dizinin dibinde olmak istenen,
evlatların varlığını, varlığına armağan edebileceği,
*** ıslak – kuru ama heeeep duygulu***
Acısıyla, tatlısıyla bir yılı daha geride bıraktık. Ümit ve beklentilerle dolu olduğumuz
yeni bir yıla girecek olmanın heyecanını yaşıyoruz. Geleceğe olan inancımızı ve umutlarımızı
yitirmeden, başarıya ulaşmak için çok çalışmalı, her zaman
daha iyisini hedeflemeliyiz. Aralikköyü Dernegi olarak 2011 yılına girerken, yeni yılda da Hemsehrilerimize
en iyi ve etkin hizmetleri gerçekleştirmeyi kendimize amaç edindik. Yeni yılın tüm dünyaya , ve Hemsehrilerimize sağlık, mutluluk ve barış getirmesini diliyor, 2011 yılının başarılarla dolu bir yıl olmasını temenni ediyorum.
Hersey gönlünüzce olsun!
Cumhuriyet tarihinde kendisinden önce hiç kimseye nasip olmayan bir cemaatle son yolculuğuna uğurlandi. “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda.” diye gözyaşları arasında yazdığı İstiklal Marşımızla defnedilen şair, İstanbul’un fethinden sonra şehrin toprağına kendi eseriyle verilen ilk merhumdur. Ruhu şad olsun.
Vatan topraklarını müdafaa etmek uğruna Sarıkamış Harekâtı´nda şehit düşen kahraman Mehmetçiklerimizi, ebediyete intikallerinin 96´ncı yıl dönümünde şükran ve minnetle anıyoruz. Sarıkamış Harekâtı´nda kısıtlı imkânlarıyla, düşmanın yanı sıra şiddetli kar ve soğuğa karşı verdiği amansız mücadele ile Mehmetçiğin, Türk ulusunun kalbinde bir kez daha destanlaşmıştır. Sahip olduğu yüksek ruh ve en zor şartlar altında sergilediği kahramanlıklarla, Sarıkamış´tan Çanakkale´ye, Sakarya´dan Dumlupınar´a, harp tarihinde eşine az rastlanacak mücadeleler veren Mehmetçik, bağımsızlık tutkusu ile vatan ve ulus sevgisini, bu uğurda çekinmeden canını feda ederek göstermiştir”Sizleri saygi ile aniyor önünüzde egiliyoruz. Ruhunuz saad olsun.!
Mehmet Akif Ersoy; vatan şairi, milli şair, İstiklak Marşı’nın güftekarı, düşünür, veteriner, öğretmen, vaiz, hafız, Kur’an mütercimi,yüzücü, milletvekili. İstiklak Marşımızın yaratıcısı Mehmet Akif Ersoy her yönüyle bir Cumhuriyet Dönemi kahramanı olarak düşünülebilir. Ersoy’un bu çok yönlü sanatkarlığı ve çalışmaları ise bugün onun doğum günü sebebiyle anılıyoruz ve rahmetle böyle aniyoruz
Mehmet Akif’i anmak; bu topraklarda yaşayan insanlar olarak hepimizin vefa borcudur. Aslında onu anlamak, anmaktan daha önemlidir. Akif’i anlamak; çileyi, ıstırabı ve aşkı anlamaktır. Çanakkale ruhunu, şehidi, şahadeti anlamaktır. Sorumluluğu, mücadeleyi,
vatanseverliği anlamaktır. Akif’i anlamak; onurlu, erdemli ve ahlak abidesi bir yaşamı anlamaktır. Akif’i anlamak dava adamlığını ve bir davaya adanmışlığı anlamaktır. Bu duygularla tüm Hemsehrilerimi selamliyorum
Hac farizasını yerine getiren yönetim kurulu üyemiz ve Kadın Kolları Başkanımız Sn.Saime Çelikci Hanimefendiyi ve eşi Sn.Güngör Çelikci beyi teprik eder,Allah hacılarımızın haccını kabul etsin gidemeyenlere gitmeyi gidenlerede tekrarını nasip etsin ”
İmam Gazali (1058 – 18.12.1111) Ölümünün 899.Yilinda
saygi ile aniyoruz.
İmam Gazali, 11. yüzyılın son yarısı ile 12. yüzyılın başlarında yaşamış, devrinin müceddidi kabul edilen, en önemli İslam alimlerinden biridir. Yaşadığı dönemde üstün ahlakıyla dikkat çekmiş, pek çok konuda ilim sahibi olması ve güçlü muhakeme yeteneği ile sadece İslam alemince değil, Batılılarca da tanınmıştır.
Ruhu saad olsun!
Allah-ı Azim-ü şanın ismi ile
kalbimiz, tahir, mütahhar ola demler sefalar müjdat ola
kulübü aşıkan baki şadu handan ola
Şeb-i Arus Mübârek ola..
HZ.MEVLÂNA
Yaşamını “Hamdım, piştim, yandım” sözleri ile özetleyen Hz. Mevlâna, 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuş, 17 Aralık 1273 günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
“ölüm günüm, düğün günümdür” tabirini kullandığı için düğün günü ya da vuslat günü manasına gelen “Şeb-i Arûs“ olarak adlandırılmaktadır. Onun düşüncesinde ve fikirlerinde ölüm hiçbir zaman yokluk olarak kabul edilmemektedir. “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir” diyerek gönüllerdeki ölümsüzlüğe dikkat çekmiştir.
Hz. Mevlâna, “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” ifadesiyle de ölümün ayrılık değil kavuşmak olduğuna dikkat çekmiştir. Hem de öğle değimlidir ki Allah (cc) Kur’an da haber veriyor. “Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra ancak bize döndürüleceksiniz” (Ankebût, 29/57)
Allah’a, yani özüne döndürülen bir ruh için yokluk manasında kullanılan ölüm ifadesi, nasıl bağdaştırılabilir.
Hazreti Mevlâna ömrünü, Kur’an’a ve Peygambere adamasına rağmen, gelecekte hakkında çıkabilecek yalan ve iftiralara daha hayatta iken gereken cevabı vermiştir.
“Bu canım var oldukça ben Kur’an’a tutsağım
Muhammed Mustafa’nın yolundaki toprağım
Benden başkaca bir söz nakledenler olursa
Hem onu söyleyenden hem o sözden uzağım”
Şems’ten ayrılık onu çok üzmüştü, ama sonunda Onu kalbinde bularak arayışını terk etti. Bu halini şu beyitle dile getirerek sevgi ile ulaşılacak mertebelerden haber vermiştir.
“Beden bakımından ondan ayrıyım ama bedensiz ve cansız ikimiz de bir nuruz.
Ey arayan kişi! İster Onu gör, ister Beni. Ben O’yum, O da Ben.” Burada tarif edilen hal, tasavvuf edebiyatında sevenlerin birbirinde yok olma hali olan “fenâ halidir. ”Hz. Mevlâna, şikâyet edilen ayrılıkların çaresinin, “sevgi” olduğunu da haber vermiştir.
Hz. Mevâna’nın çağrısı; Allah’ın kulları için sürekli
açık tuttuğu tövbe kapısınadır. Başka mana aramaya gerek yoktur.
İşte Kur’an’ın beyanı;
“Allah ‘a göre şu kimseler bir tövbesi makbuldür ki, cahillikle bir kötülük yapıp hemen ardından dönerler…” (en-Nisa, 4/17)
İşte Peygamberin beyanı;
“Can boğaza dayanmadıkça Allah (cc) kulun tövbesini kabul eder.” (Tirmizi)
İşte de Mevlâna’nın çağrısı;
Gel! Ne olursan ol, yine gel…
İster kâfir ol, ister ateşe tap, ister puta…
İster yüz kere tövbe etmiş ol, ister yüz kere bozmuş ol tövbeni…
Bizim kapımız umutsuzluk kapısı değil, nasılsan öyle gel.
Onun çağrısı Hakka, Hakikate, Doğruluğadır. “Geçmişteki halin ne olursa olsun, bu hal seni ümitsizliğe düşürmesin, tövbe etmek kaydıyla, yani eski haline dönmemek üzere gelmek istersen bu kapı sana açıktır” mesajı verilmektedir. Yoksa “ne olursan ol yine gel” çağrısından; eski halini değiştirmeden olduğun gibi kal dediği anlaşılmamalıdır. O zaman “Bu canım var oldukça ben Kur’an’a tutsağım” sözü ile bağdaşmayan bir yorum olur ki; Ona atfetmek Onun manevi Şahsiyetine yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Zaten öğle davranmaya kalkışanlara da öncesinden cevabını göndermiştir.“Benden başkaca bir söz nakledenler olursa,
Hem onu söyleyenden hem o sözden uzağım”
Hz. Mevlâna’nın “Şeb-i Arûsu” vesile kılınıp onun dünya görüşleri insanlığa gerçek yönleriyle anlatılmalıdır. Onun büyük bir mütefekkir, büyük bir İnsanı Kâmil olduğu anlatılmalıdır. Ancak o zaman onun maneviyat ikliminden istifade edilebilir.
”Cumhuriyetimizin kurucusu, istiklal mücadelemizin önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 72. yıl dönümünde rahmet ve şükranla anıyoruz.
Ne mutlu ki, onun genç nesillere emanet ettiği ve ‘en büyük eserim’ dediği Türkiye Cumhuriyeti, bugün ileri bir demokrasiyle taçlanmış olarak yine onun işaret ettiği hedefler istikametinde varlığını sürdürmektedir.
Gelecek nesillerimizin de aynı şuur ve inançla, bayrağı bizden devralacaklarına, Cumhuriyetimizi çok daha müreffeh bir devlet haline getireceklerine inancım tamdır.
Atatürk;ün temel felsefesi, bu ülkeyi muasırlaştırmak, milletimizin sahip olduğu imkanları güçlendirmek, Türkiye;yi birlik ve beraberlik içinde çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmaktır. Hepimizin en temel görevi, onun bu ideallerini, en ileri bir demokrasi bilinciyle hayata geçirmektir.
Ben, bu düşüncelerle aramızdan ayrılışının 72’nci yıl dönümünde kendisini bir kez daha rahmetle, şükranla anıyorum.”
Uzun zamandır ziyaret etmeyi ihmal ettiğimiz sitemizde bazı köyümüze ait güzel resimleri görmek çok güzel.
Gurbetten mehmet kardeşimiz yazılarınızı göremiyoruz sitede.Ziyaretci sayfasına yazılarınızla yine canlılık katmanızı dilerim.Hekese selamlar…
Baba tarafım bu köyden.Soyadı Çelikçi olanlarla aynı soydan gelmeyiz.Tesadüfen de olsa bir kaçı ile tanıştık.Babam akrabaları konusunda çok duyarlı idi.Umarım bir gün fırsat olursa ziyaret etmek istiyorum.Baba tarafım Espiye ve sonra benim dedem Samsun’a göçetmişler.
Oradaki tüm akraba ve dostlara selamlar olsun.
Tüm heşerilerimizin ve islam aleminin mübarek ramazan bayramını kutlar,huzur,barış ve kardeşlik getirmesini cenab-ı Allahtan niyaz ederim.
Yüce rabbim nice ramazan aylarına sağlık ve huzur icerisinde erişmeyi,bu günlerin manevi feyzinden yaralanmayı bütün insanlığa nasip etsin…
Ramazan ayının en önemli gecesi olan Kadir Gecesine ulaşmanın huzur ve mutluluğu içindeyiz. Cenab-ı Hak’tan böylesine müstesna bir geceye daha bizi ulaştırdığı için sonsuz şükürler ediyoruz. İnsanlığa, sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed (SAV) aracılığı ile bir rehber olarak gönderilen ve sonsuza kadar da öyle kalacak olan yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimin indirilmeye başlandığı böylesi bir gecede yapılacak ibadetler ve dualarin kabul olmasini Cenabi Allahdan dilerim.
Benim öteden beri arzuladigim seylerden biriside Dernegimizin Egitime agarlik vermesi idi.Köyümüzün Egitim seviyesini yüksetmek icin hepberaber seferber olmaliyiz ve aydinlik gelecege ancak o sekilde ulasabiliriz.
Cünkü gelecegimizin teminati cocuklarimizdir.Egitime verilen emek hicbir zaman bosa gitmeyecektir. Dernegimizin cocuklarimiza sagladigi bu imkanlardan faydalanmali onlara yardimci olmaliyiz.Ben bu faziletli calismalarindan dolayi basta Baskanimiz Sn.Murat Bas ve tüm yönetim kuruluna cok tesekkür eder,Allah kendilerinden razi olsun.iste Dernekcilik anlayisi budur!Sonsuz Sevgi ve selamlarimi sunarim.
30 Ağustos Zafer Bayramı Bugün çok önemli bir günü hep birlikte kutlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Başkomutan Atatürk önderliğinde kazanılan 30 Ağustos Zaferi’nin dünya tarihinin sayfalarına altın harflerle yazıldığı gündür Bu öyle büyük bir zaferdir ki: Asırlardır hür yaşayan bir milletin haykırışıdır. Birlik ve beraberliğimizin önünde hiçbir gücün duramayacağının ispatıdır. Bağımsız ve müstakil olarak sonsuza kadar bir arada yaşama irademizin en önemli kilometre taşıdır. Büyük fedakarlıklarla yürütülen Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının, Anadolu’nun ebediyyen Türk yurdu olduğunun ilanıdır. Atatürk’ün komutanlık ve liderlik dehasıdır. Millet Ordu bütünleşmesinin göz kamaştıran sonucudur. Mehmetçiğin cesaret ve kahramanlık destanıdır.
Vatan ugruna gögsünü siper edip,sehit düsen tüm sehitlerimize Allahdan rahmet dilerim.sizi hic unutmayacagiz.Ruhunuz saad olsun.
Ejdadımızın büyük önem verdiği ve fetihlerin hemen akabinde inşa ettiği camilerimizin bir örneğini aslına uygun , kesme taşlardan ve oyma ustalığıyla ülkemizde bir ilk olarak ilçemize kazandıran mimarlarımızdan ve hayır severlerden Allah razı olsun.Ejdadın imzasını ilçemize atmış oldular Allah hayırlarını kabul etsin.
Malazgirt Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen arasında gerçekleşen bir savaştır. Alp Arslan’ın zaferi ile sonuçlanan Malazgirt Muharebesi, “Türklere Anadolu’nun kapılarını açmistir.
Türk milletinin, yurt edindiği Anadolu topraklarında, kurduğu devletler, yetiştirdiği devlet adamları ve güçlü toplumsal yapısı ile büyük bir medeniyet kurarak, eşsiz bir kültür ve tarih mirası oluşturmustur.
Türk milletinin tarihinden aldığı güç ve güven, bağımsız ve özgür yaşama kararlılığı, birlikte yaşama iradesi, vatan sevgisi, Türkiye Cumhuriyeti`nin sonsuza dek yaşayacağının en büyük güvencesidir. Bizler de bu mirasa sahip çıkacak, bizi biz yapan değerlerimizi koruyacak, gelecek nesillere bu ışığı aktaracak, yaşanan zorlukları unutmadan, ülkemizi daha da güçlendirmek için çalışmayı sürdüreceğiz.
Bu ruh ve şuurla, Anadolu`yu ebedi yurdumuz haline getiren Malazgirt Zaferi`nin 939. yıldönümünü kutluyor, büyük komutan Anadolu Fatihi Alpaslan ile birlikte tüm şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyoruz.`
Hüseyin kardeşimizi kaybedişimizin hüznü daha ilk günki gibi , kendisi vefat etmeden önce iyi bir müslüman olarak hayırda gayret gösterirdi inşaAllah bu sayede amel defteride kapanmamıştır derneğimizin kurucularından olarak yapılan hayırlardan hasıl olan sevaplardan istifade eder inşaAllah bu vesile ile kardeşimize bir kez daha Allah dan rahmet Nadide teyzemize ve bizlere sabırlar vermesini Cenab-ı Hak dan niyaz ederim.
17 Ağustos 1999 tarihi büyük acıların yaşandığı büyük felaket günüdür. Bu gün asrın felaketinin 11. yılıdır. 11 yıl önce 16 Ağustos’u 17 Ağustos’a bağlayan gece sabaha karşı saat 03.02’de yaşanan ve 45 saniye süren depremde bir çok hemşehrimizi kaybettik, bazı hemşehrimiz de sakat kaldı. O günlerde herkes tek yürek olarak; acıların kısa sürede giderilmesi, tüm zorlukların üstesinden gelmek için çaba harcadı. Üzerinden 11 yıl geçse de, depremi unutmadık,unutmayacagiz. Bu vesileyle 17 Ağustos 1999 depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı saygıyla anıyor, onlara bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.Ruhlari saad olsun.
Kiymetli Hemserilerim!
Cenabi Allaha hamdüsenalar olsun birkez daha Vatanima ve sizlere kavusmanin heyecanini yasadim.
Hemserilerimle olmak cok güzel cünkü Köyümü ve sizleri cok seviyorum.
Izinimin büyük bir bölümünü Köyde gecirdim. Köydeki eksiklikler,Cirkinlikler kendini gösteriyor. bunlar neden oluyor veya yapilmiyor nedenide acikca belli.Arife tarif gerekmez.Ne olur Köyümüzü ikinci ücüncü planda görmüyelim.! Köyümüze duyarli olalim. cünkü dönüp dolasip gidecegimiz yer orasidir.Dernegimizin olagan haftalik toplantisina Yeni Baskanimiz Sn.Murat Bas baskanliginda ilk kez katildim.Kadin Kollari Baskanimiz Sn. Saime Hanimla ve yardimcisi Sibel Hanimlada tanisma firsati buldum. keza Genclik kollari Baskani ilede tanistim.Beraber beyneminel konusma yaptik. Ekip gayet güzel cok hirsli azimli yapilacak isler belli bunun herkes bilincinde. Kültür,Egitim,yardimlasma bazinda yapilacak cok sey var.Zaten Baskanimiz ve Ekipi bu calismalar dogrultusunda yogunlasmislar. yönetimde herkes kendi alaninda cok iyi calisiyorlar yeterki onlara bizler her konuda yardim edelim görülecekki her sey daha iyi olacaktir.Her sey güzel Köyümüz ve Insanlari icindir.Ben tüm Hemserilerime buradan en icten saygi ve selamlarimi sunarim.iyi ramazanlar dilegi ile Hoscakaliniz.
Tüm İslam aleminin mubarek Berat kandilini kutlar bu kurtuluş gecesini manası ile idrak etmeyi ve feyzinden istifade ederek insanlığın kurtuluşuna vesile kılmasını Cenab-ı Hak dan niyaz ederim.
Tüm islam aleminin berat kandilini kutlar,insanlığa barış,kardeşlik ve huzr getirmesini cenabı Allahtan dilerim..
Berat Kandili (Beraat Kandili) İslam dininde kutsal kabul edilen gecelerden biridir. Şaban ayının ondördüncü gününü onbeşinci gününe bağlayan gecesi Berat gecesidir. Osmanlı İmparatorluğu’nda II. Selim’den itibaren minarelerde kandil yakılmasıyla kandil adını almıştır.
Aslı “Berâettir.” Beraat sözlükte, “bir zorluktan kurtarmak ve berî olmak” demektir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Beraat gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir.
Müslümanlar bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi olduğuna inanır. Bu konuda Resul-u Ekrem şöyle buyurmuştur:
“Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: ‘Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim’ buyurur.” (İbn Mâce)
Ayrıca, Berat gecesi, Kur’an-ı Kerim’in Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygambere ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da tenzil denir.
Srebrenitsa’da 15 yıl önce katledilen ve toplu bir mezara gömülen, bir mezar taşı dahi olmayan srebrenisa sehitlerimizi bugün dualarla ebediyete uğurladık. katledilen sehitlerimize Allah’tan rahmet diler,Basta Aileleri olmak üzre tüm Bosnali müslüman kardeslerimize Allahdan sabirlar metanetler dilerim.sizi hic unutmuyacagiz.Ruhunuz saad olsun.
Tüm hemşerilerimizin mubarek miraç kandilini kutlar ,bu kutlu gecenin müslümanlar arasındaki ayrılıkların kalkmasına ve insanlığa huzur ve hayırlar getirmesine vesile olmasını Allah c.c dan niyaz ederim.
Mübarek üç ayların yaşandığı şu günlerde içinde büyük hikmetler barındıran Miraç Kandili’ne ulaşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşiyoruz ‘Yeryüzünün iki manevi merkezi arasında göklerde Hz. Peygamber ile gerçekleşen bu kutlu yolculuk, bütün beşeri hislerden tertemiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Terörün, acıların, doğal afetlerin yaşandığı dünyamızda insanoğlunun Miracı kendi içinde yaşaması büyük önem taşımaktadır. Bu mübarek gece vesilesiyse daha güzel bir dünya için dua edelim. Maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı bu anlamlı gecenin barış, huzur ve hoşgörü ortamının gelişmesine vesile olmasını diler,Avrupada Hemsehrilerim adina ve kendi adima hemşehrilerimin ve İslam aleminin Miraç Kandili’ni tebrik ederim.Saygilarimla.
Türk denizci. Dünya haritaları ve denizcilik kitabıyla tanınmıştır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmiyor. 1465-1470 arasında Gelibolu’da doğdu. Kahire’de Vefat etti.
Asıl adı Muhiddin Pirî’dir. Karamanlı Hacı Ali Mehmed’in oğlu ve ünlü Osmanlı denizcisi Kemal Reis’in yeğenidir. Akdeniz de korsanlık yapmakta olan amcasının yanında yaklaşık 1481’den sonra denize açıldı. 1487’de onunla birlikte İspanya’daki Müslümanlar’ın yardımına gitti. 1491-1493 arasında Sicilya, Sardunya, Korsika adalarına ve Güney Fransa kıyılarına yapılan akınlara katıldı. Amcasıyla birlikte Osmanlı Devleti’nin hizmetine girerek 1499-1502 Osmanlı-Venedik Savaşı’nda bir savaş gemisinde kaptanlık yaptı.
BİLİMCİLERİ ŞAŞIRTAN HARİTALARI
Ünlü Osmanlı denizcisi ve alimi Piri Reis’in yaklaşık 500 yıl önce hazırladığı haritasının dünyanın uydudan çekilen fotoğrafları kadar eksiksiz ve mükemmel olduğu söylenir.
“Günümüzde bazı haritalardaki yanlışların Piri Reis’in haritasına bakılarak düzeltildiği biliniyor.
Rus tarihçi Sergey Manukov ise Piri Reis’in 1513’te çizdiği haritasının benzerini hazırlamanın ancak dünyanın uydudan çekilmiş fotoğraflarıyla mümkün olduğunu söyledi. Rus uzman, “Aslında harita da fotoğrafa çok benziyor. Sanki, bir uydu aracı çizimi yapılan bölgenin üzerinde dolaşarak fotoğrafını çekmiş. Özellikle güney yarımküre inanılmaz ayrıntılı” dedi.
HALA O KONUŞULUYOR
Türk amiral Vefatından yüzyıllar sonra hâlâ konuşuluyor.Ve de konuşulmaya devam edecektir.
Allah Ruhunu saad eylesin.
Tükün bünyesinden piri reis gibi, piri reisler cikmaya devam etmesini, 21.yüzyilda piri reislerle ilerlemek dilegi ile sonsuz selamlar.
Sosyal ve siyasal alandaki değişimlerin bir uzantısı olarak ekonomik anlamda bağımsızlığımızın pekişmesini sağlayan Kabotaj Kanunu, denizlerimizdeki egemenlik haklarımızı geri alan, zengin deniz kaynaklarımızın kullanılması ve denizciliğin gelişmesini sağlayan önemli bir adım, bir anlamda Kurtuluş Savaşı’nın denizlerdeki zaferi olmuştur.
Kabotaj Kanunu denizlerimize sahip çıkma bilincini insanımıza aşılamış, denizciliğimizin gelişip büyümesinde önemli rol oynamıştır. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk Milletine en büyük armağanlarından birisi de Kabotaj Kanunudur.
Denizcilikte amaçlanan kendi kıyılarında, kendi yapmış olduğu gemilerle, kendi bayrağını dünya denizlerinde taşıyabilmektir.
Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa’nın torunlari
olarak, köklü bir geleneği olan denizciliğimizi hep birlikte denizler kadar engin ufuklara taşıyabilmek dileğiyle, halkımızın ve denizcilerimizin Denizcilik ve Kabotaj Bayramını kutluyorum.
Bu vesileyle Denizlerde Kaybettigimiz Amca Ogullari Zihni yamak,Seyfullah yamak ve Ibrahim yamak Kardesleri anarak Allahdan rahmet diliyorum ruhlari saad olsun.sizi hic unutmayacagiz.
Hüseyin Kardesimize cok tesekkür ederim bize böyle güzel anlamli Fotoraflari cedkip gönderdigi icin.Zira fotoraflara bakinca yine Köyde Cocukluk yillarimi animsadim.Birdefa Pekmez kaynatirken bizi hic tavanin yanina yaklastirmazlardi. Bizde bitsede tava dibi yalayalim diye beklerdik.onca ugrastan sonra pekmez yapilir,bizi cagirirlardi.Birde bizimle saka yaparlardi fazla tava dibi yalamayin yoksa dügünüzde kar yagar bizde esasmi acaba diyip birbirimize bakisirdik.Cok tava dibi yaladim dügünümdede kar yagmadi.bilakis günesliydi.Hüseyin Kardesimiz tava dibi yaladimi yoksa.Köyümüz kadinlari yaptiklari pekmezle cok ünlüydüler o zamanlar Eynesil biberci kumunda Köylerden getirilen mallari alirlardi Pekmezi almadan sorarlardi sen hanki köydensin diye Araliktan diyince hic terettüt etmeden alirlardi. Muteber Kadinlarimizin eline saglik diyorum.Bu anilarmi sizlerle paylasmak istedim.Sonsuz selamlar.
Göstere göstere yapılan terör saldırıları, daha önce defalarca görülen karanlık oyunların bir yenisinin sahneye konulmasından ibarettir. Bütün bir toplumun içini acıtan terör, beslendiği kaynaklarla geleceğimizi karartmayı, ülkemizi bölmeyi, demokrasiden ve insan haklarından uzaklaştırmayı hedeflemektedir. Dün olduğu gibi bugün de, ülkemiz ne zaman insan hakları, gelişmiş bir demokrasi ve çağdaş hukuk prensipleri açısından dünya standartlarına ulaşmak için adım atsa, şer odakları da hemen atağa geçip koca bir halk üzerinde kanlı oyunlarını devreye sokmaktadırlar. Terörden canı çok yanan insanımız, hâinlere en güzel cevabı birlik,beraberlik mesajlarıyla verecektir. Milletimizin yapması gereken, meydana gelen üzücü olayları, çirkin emelleri için kullananların kışkırtmalarına gelmemek; insan hakları ve demokratik alandaki kazanımlarımızı kaybettirecek düşünce ve hareketlere prim vermemektir. Parti, mezhep ve etnik kimlik ayırımı yapmadan teröre karşı ortak tavır almak; şer odaklarına boyun eğilmeyeceğini birlik ve beraberlik tablosuyla ortaya koymaktır.
Bu vesileyle, kanlı ellerin saldırılarında ahirete yürüyenlere Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, yaralılara geçmiş olsun dileklerimi sunuyor; acılı ailelere ve bütün milletimize taziyetlerimi arz ediyorum.
Milletimizin, metanetli ve vakur duruşuyla bu badireleri de atlatıp hak ettiği aydınlık günlere ulaşacağını ümit ediyorum.
Yıllarca Avrupa’ nın örnek aldığı dünyaca ünlü “tıp kanunu” eserinin sahibi İbni Sina, 980 yılı Ağustosunda Buhara’ da dünyaya geldi. O öpeöz bir Türk alimidir. O henüz 10 yaşında iken Kur’an-ı Kerim’i ezberledi. İlköğrenimine Buhara’da başladı. Değişik hocalardan matematik, fizik, kimya, felsefe, mantık, kelam, tıp dersleri aldı. Durmadan, yorulmadan okudu ve yazdı. Bir ara metafiziğe ilgi duydu. Takıldığı yerlerde ünlü Türk Felsefecisi Farabi’nin eserlerine başvurdu. Gençlik dönemlerinde İslamın zıttına verdiği bazı kararlardan dolayı tepkiler aldı. Onun hayatını incelediğimizde; tıp dalında olağanüstü keşifler yaptığını birçok hastalığın teşhis ve tedavisinin mucidi olduğunu, medreselerde öğretmenlik yapıp, birçok yerli ve yabancı öğrenci yetiştirdiğini görüyoruz.
İbni Sina, hayatla mücadele ederken, korkunç kasırgalar önünde sürüklenmesine rağmen yılmadan, usanmadan mücadele etmiştir. O büyük bir filozof, tıb tabibi, güçlü bin mantıkçı, derin bir müsbet ilim erbabıdır. Yazdığı eserlerden dolayı soruşturma geçirmiş, hapse atılmıştır. Ahlaken mazbut, engin bir insan sevgisiyle hizmeti ibadet sayan bir bilim adamıdır. Kazandığı servetinin tamamını hayır işlerine harcamıştır. Ölümüne kadar her gece yüz rekat namaz kıldığı, her üç günde bir Kur’an-ı Kerim hatmettiği bilinmektedir.
Üstadın yazdığı “Tıp Kanunu” ve diğer eserleri Latince’ye, İngilizce’ye, Fransızca’ya, Almanca’ya çevrilmiş ve defalarca baskısı yapılmıştır. Modern tıbbın öncülüğünü yapan İbni Sina’nın eserleri bugün bile kaynak olarak gösterilmektedir.
İbni Sina 1023 tarihinde Sultan Abdütdevle Ebu Cafer’in yanında, onun himayesinde görevini sürdürmüştür. 21 Haziran 1037 yılında hastalandı, hayata gözlerini yumdu. Bu büyük tıp alimi İbni Sina’nın çeşitli hastalıklarda şifalı bitkileri ilaç olarak kullandığını dair O’nun Tıp Kanunu kitabından alıntı yaparak okurlarımızın bilgisine sunacağız. Umarız faydalı oluruz…
İbni Sina’nın sağlıkla ilgili öğütleri
Büyük üstad İbni Sina, tıp ilmini şu güzel sözler ile açıklıyor; “Yediğin vakit az ye! İki yemek arası en az dört saat olmalı! Şifa hazımdadır. Hazmedeceğin kadar ye! Mideye ağır gelen şeyden, yemek üstüne yemek yemekten sakının!”
Çok yemenin zararları
1- Çok yemek kalbe yük getirir.
2- Tok olan, acın halinden anlamaz.
3- İbadeti yerine getirmede zorlanır.
4- Güzel bir söz işitse, onu etkilemez.
5- Kendi güzel söylese, kimseye tesiri olmaz.
6- Her türlü hastalığa açık olur
Terör örgütünün askerlerimize yaptığı alçakça saldırıyı lenetliyor Allah c.c. dan milletimize birdaha böyle acılar yaşatmamasını niyaz ediyorum.Biliyorlarki ve bilsinler bizlere bu şekilde kayıplar verdirerek bir sonuç elde edemezler bizleri bu davaya daha fazla bağlarlar , kendi kanlarında boğulurlar.Şehid olan kardeşlerimize Allah’dan rahmet ailelerine ve tüm milletimize sabırlar niyaz ederim.
Huzursuzluğu, kardeş kavgasını ve milletimizin arasına ayrılık tohumları ekmeyi hedef alan terör, bu defa da menfur bir saldırıyla Hakkaride birliğimize saldırarak kendisini gösterdi. Mübarek Recep ayının basinda ve Regaip gibi kutlu bir zaman diliminin hemen ertesinde meydana gelen bu hain saldırı, milletimizi derinden yaralamıştır. Vatan müdaffası için canlarını feda eden evlatlarımız, şehadet şerbetini içerek, farklı bir hayat mertebesine geçmiş kutlu kişilerdir. Şehitlerimize Cenab-ı Mevla’dan rahmet, onları yetiştiren anne – babalarına, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve milletimize sabr-ı cemil niyaz ediyorum.
Ülkemiz tarihi bir süreçten geçmektedir. Özellikle son günlerde artan terör olayları ve Filistinli kardeslerimize yapilan yardim yolunda verilen şehitler yüreğimizde derin yaralar açmistir. Böyle bir dönemde manevi değerlerimize sahip çıkmaya, bizi biz yapan ortak değerlerimizi güçlendirmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu açıktır. Uluslararası terör siyasetçilerinin ülkemiz içindeki kardeşlik bağlarını provoke etmeye yönelik girişimleri acımasız bir şekilde kendini göstermektedir. Bu karanlık oyunları boşa çıkarmak, ülkemizde bozulmak istenen huzur ve kardeşlik ortamını daha da güçlü bir şekilde tesis etmek için Regaip kandili ile başlayan bu manevi iklim önemli bir fırsattır. Af ve mağfiret kapılarının ardına kadar açıldığı bu müstesna gecede yapacağımız dualarda ülkemiz için, İslam alemi için, bütün insanlık için barış ve huzur dileyelim. Ayrılıkları, kırgınlıkları bir kenara bırakalım. Yapacağımız dua ve ibadetler öfkeleri, sevgiye, düşmanlıkları kardeşliğe dönüştürsün. Bu temennilerle aziz milletimizin ve tüm İslam aleminin Regaip Kandili’ni tebrik ediyor, bu gecenin, barış ve huzurun hakim olduğu yeni bir dünyaya vesile olmasını diliyorum.
Regaip kandiliniz kutlu olsun.Üç ayların başladığı bu günleri yüce mevlam dünya üzerindeki kan ve gözyaşının durmasına vesile etsin…
Regaib Nedir?
Regâib, arapça bir kelimedir ve “reğa-be” kökünden gelmektedir. “Reğa-be”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. “Reğîb” kelimesi ise, “reğabe”‘den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, “reğîbe”dir. “Reğîbe”nin çoğulu da “reğâib” dir. Kelime olarak “Regâib”in aslı budur.
Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.
Peygamberimiz (a.s.m)’ ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.
Reğâib Kandili, o beklenen Nebi’nin anne karnında olduğu bir sürece tevafuk eder. Belki de o sürecin ilk mühim merhalesinin kilometre taşıdır. Halk arasında –hakikate muhalif olarak- anne karnına düştüğü gece olarak bilinen Reğâib Kandili, bazı âlimlerce annesi Âmine Hatun’un Peygamberimiz’e hamile olduğunu farkettiği, belirtileri yakaladığı gecedir.
Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek… Sabbe, Arapçada dökmek demek… Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten… Receb-ül esabb; Allah’ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara geldiği ay demektir.
Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa’ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.
Onun için, “Receb ayı tevbe ayıdır.” demişler. Yâni kul ne yapacak?.. “Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet…” diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk’ın yoluna girecek.
Şa’ban ayı ibadetlere devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir.
Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler:
Regâib kelimesi Kur’an’da geçmemektedir. Ancak “reğabe”den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur’ân’da sekiz yerde geçmekte ve “reğabe”nin ifâde ettiği mana için kullanılmaktadır .
Ayrıca, “Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.” (Tevbe Suresi, 36) Hz. Peygamber’in ( a.s.m ) ( aşağıda hadisler bölümünde bulunan) bir hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan haram ayların, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu vurgulanmaktadır: ”
“Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir. “
Abant gezisi gerçekten çok keyifliydi.Bütün köy beraber birşeyler yapmak keyifli oluyor.Böyle organizasyonları biraz daha arttırmak gerek.Gezi olmasa bile birlikte bir eğlence kemençe dinletisi gibi birşeyler yapmakda uygun olur..
ÜC AYLARIN BASLAMASI:
Üc aylar sonu Ramazan ayi ile biten rahmetli bereketli,ve magfireti bol,feyizli ve bereketli bir zaman dilimidir.Bu aylar tövbe etmenin affin manevi arinmanin ve kendini yenilemenin habercisi olan Regaip,Mirac,Berat kandili,Kadir Gecesi ve Ramazan Bayrami gibi mübarek gün ve geceleri ile bereketli bir maneviyat mevsimidir.Bu aylar gecmisin muhasebesini yaparak gelecege azim ve enerji dolu bir sekilde atilmak icin iyi bir imkandir.
Üc aylar yaratilis gayemizi düsünmemiz yaratan ve yaratilanlarla olan münasebetlerimizi degerlendirmemiz icin bulunmaz firsattir.Bu aylarda yapilacak dualar tevbe istigfarlar kalici iyilik ve hayirlar sevinc ve kederlerin gönülden paylasilmasi Rabbimizin katinda karsiligini fazlasi ile bulacaktir.
Allahim Recep ve Saban ayini hakkimizda hayirli kil bizi Ramazan ayina kavustur.
Bir haftadır memlekette olmam hasebiyle internet ortamından uzak kaldık dolyısı ile insani yardım gönüllülrine yapılan insanlık dışı muameleyi ve barbarlığı kınamakda gecktik.israilin yaptığı bu zulüm bir zihniyetin dışa vurmasıdır onlarki bu zülümleri peygamberlere dahi yapabilecek kadar azgındırlar onlardan merhametli olmasını bekleyamezdik.o gemideki kardeşlerimizin ise ne Musa a.s ve kavmiyle denizi yararak geçenlerden nede Seleheddin’in gemisindekilerden farkları var amaçları makarna bulgur götürmek değil kardeşlerimize uygulanan tecriti kaldırmaktı bu uğurda canlarından oldular Şedid olan kardeşlerimize Allah’dan rahmet tüm ülkemize sabırlar dilerim.Bizlerki asırlar boyunca bu bölgelerde barışı sağlamış bir milletin torunlarıyız reel politik düşünemeyiz çünkü biz müslümanız sadece kendi yaşamımızı düşünecek kadar bencilleşemeyiz
Cok Kiymetli Hemserilerim!
Sunu iyi bilelimki bu olay sadece Türkiyenin meselesi degil bilakis Dünya meselesi haline gelmistir zira Dünyanin bir cok yerinde bu olaya tepki gösterilmisdir.önümüzdeki Günlerde Türkiyenin öncülügünde Dünya cok seylere sahit olacaktir.israile yapilacak yaptirimin bedeli agar olacaktir artik ok yayindan cikmistir. Allah tarafindan lanetlenen millet olan israilliler tarihinde ne ise simdide aynidir bu hiyanetlikleri aynen devam etmektedir buna dur demenin zamani gelmistir buna ancak sagduyu insanlik dur diyecektir.Türk milleti herzaman baristan yana olmus savas düsündükleri son care olmustur.eger baska care yok ise savastan kacmamislardir.Türkiye büyük Devlettir tarihinden gelen cok büyük deneyimlere sahiptir ne yapacagani her zaman bilir.milli davalarda tek yürek olan milletimiz ya ölüm ya istiklal diyerek her zaman Dünyada yerini alacaktir ve her zaman zalimin zulmüne ugrayanlara yardim etti ve etmeye devam edecektir.Özellikle Türk gemisine yapilan saldiri türklerin israilin önünde büyük bir engel oldugunun göstergesidir.demekki biz olmasak ortadoguda daha cok seyler olacak iyiki variz ben tekrar sehitlerimize Allahdan rahmet Filistinli kardeslerimize sabirlar diliyorum.Allah yar ve yardimcimiz olsun.
Merhaba,
yazdiklarinizi okudum ve bende sizin gibi düsünüyorum. sadece elimizden gelen hic birsey yok, ancak aramizda konusuruz, televisionda haber bültenlerinde elimizde filistin bayragi ve sokaga düsen vatandaslarinizi görürüz.
sonuc???
hic kimse ve hic bir devlet basini kaldiramaz, israel nekadar zülüm yapsada müslüman kardeslerimize, kimse bi embargo koyamaz. unutmayalimki tüm dünyanin borsasi ve finanz piyasasi yahudilerin elinde, dünyanin en büyük sirketleri onlarin. hic düsüne biliyormusunuz, eger israel baskiya dayanamayip borsalar cökerse bu dünya ne hale gelir?
bunu her büyük devlet baskanlari biliyor, onun icin bu konuda bir kac gün sonra unutulur.
simdi gelelim büyük konusanlara….
basbakan t. erdogan cok sert konusdu herkez alkisladi bunun arkasini birakmicaz dedi, allah askina biraz gercekci olalim, eger türkiye israele bir fiste atarsa tüm dünya basimiza cökecek, bunu bilelim. biz ancak yaralarimizi sarip sesizce kendi aramizda acilarimizi paylasacaz. efkarlanmak, sinirlenmek, nalet okumakdan baska birsey yapamicaz.
Murat Kardesim!Merhaba Nasilsin seni özledik coktan beri sesin cikmadi.Bana en yakin hemserim olmana ragmen hic bulusamiyoruz.beni ara senle Duisburgda bulusalim innenhafen.da Nehire karsi Kahvemizi icelim hasretlik giderip,bütün bu olup bitenleride konusalim desarz olalim.Yusuf amcayada selamlar.Hoscakal015774067891
Slm,
mehmet abi, insallah bir gün kahve icmeye gideriz, tel nr.kayitladim.
sana benim nr da vereyim 0152-24197071
görüsmek üzere…
Filistinli kardeşlerimize insani yardım malzemeleri taşıyan gemimize, savunmasız ve silahsız insanlara, üstelik uluslararası kara sularında gaz bombaları ve silahla ateş ederek saldıran ve onlarca insanın ölmesine neden olan İsrail’i ve hükümetini şiddetle kınıyoruz.
Bu vahşiliğin hesabının en ağır şekilde Türk Milletince görüleceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Yıllardır kan ve gözyaşı ile beslenen bu cani devlet, yeni bir vahşeti tüm dünya kamuoyu önünde sergileyebiliyor. Bu karşılıksız kalmayacak. Ölenlere Allah’dan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum.
Mehmet abicim iyi güzel yazmışsın eline sağlık ama Türk milleti daha kendi canının hesabını soramadı da israillemi başa çıkacak lütfen gerçekçi olalım bizim elimizden malesef üzülmekten başka bişey gelmez kınayamayız bile. O kadar kınıyoruz ama her yıl sürü sürü israilli turist yağıyo memlekete bzi dua edelimde bir gün filistinin başına gelenler Türkiyenin başına gelmesin
Gönülden ve yürekten inanıyorum ki aynı zulme uğrayanlar müslüman değil de başka dine mensup insanlar olsa,bu millet yine oralara gider mazlumun yanında olmaya çalışırdı,tarihte defalarca olduğu gibi,Allah (cc) müslümanların yar ve yardımcısı olsun…BU MİLLET ÖLMEDİYSE BU FATİH DİRİLECEKTİR
Ablacım diyorum herhalde benden büyüksündür.:)
Senin söylediklerin çok yanlış sözler.Biz koskoca Türk milletiyiz.Çok iyi bir tarih bilgim vardır.Orta Asyadan şimdiki zamana kadar olanları gayet iyi biliyorum.O zamandan beri hiç bir Türk başka bir devletin karşısında diz çökmemiştir ve çökmezde.Kanının son damlasına kadar savaşmıştır.İsraillemi başa çıkacak demişsin israil dediğin devlet kim bizim yanımızda.Bende ülkedeki herkeste yürek var sanıyodum.Yazdıklarına bakınca gözünün korktuğu belli oluyo.Daha geçen yıl bütün dünyanın önünde perez e nasıl da hesap sorduğumuzu görmedinmi.Bu millete karşı gelebilecek hiçbir devlet ve hiçbir kimse yoktur.Sadece tarihimize bakalım yeter.Sonumuz Filistine benzemesin diyede bir yazı yazmışsın onada sadece gülüp geçiyorum.Bu arada saygısızlık ettiysem özür dilerim.Ama yazdıkların çok saçma..
Burak kardeşim herkesin kendi düşüncesi seninkinede saygı duyuyorum ama o senin dediğin Türk milleti tarihte kaldı şimdi bi bak bakalım kardeş kardeşin arkasından nerdeyse kuyusunu kazmaya çalışıyo neyse zaten facebook tada bi yazı yazmıştım bi vatan haini ilan etmedikleri kaldı o yüzden fazla uzatmıcam..
Sevgili hemşerilerimiz,sizlerden sadece duygu ve düşüncelerinizi bekliyoruz,karşılıklı tartışmalara girmemenizi rica ediyoruz.
İstanbul’un Fethi’nin Nedenleri
1. Bizans’ın, Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki ilerlemesine ve büyümesine engel olması
2. Bizans’ın Anadolu beyliklerini Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtarak Anadolu’daki Türk birliğini bozmaya çalışması
3. Bizans’ın Osmanlı şehzadelerini kışkırtarak Osmanlı Devleti’nde taht kavgalarına neden olması
4. Bizans’ın, Avrupa-Hristiyan dünyasını kışkırtıp Haçlı Seferleri’ne zemin hazırlaması
5. Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki bağlantının sağlanabilmesi için İstanbul’un alınmasının gerekmesi
6. İpek Yolu’nun Avrupa’ya açılan koluna hakim olmak
7. Kara ve deniz ticareti bakımından İstanbul’un önemli bir konuma sahip olması
8. Boğazlar yolu ile ekonomik canlılığın mevcudiyeti
9. Anadolu ve Rumeli arasındaki askeri geçişin kolaylaştırılmak istenmesi
10. II. Mehmed’in, Hz. Muhammed’in; “İstanbul elbet fetholunacaktır. Ne güzel kumandandır o kumandan ve ne güzeldir o askerler” hadisine layık olabilme düşüncesi
İstanbul’un Fethi İçin Osmanlı Devleti’nin Yaptığı Hazırlıklar
1. II. Mehmet, önce Macarlar ve Venedikliler ile bir barış antlaşması yaparak Balkanlar’da güven ve istikrarı sağladı.
2. Karamanoğulları ile anlaşarak Anadolu’daki güvenliği sağladı.
3. Bizans’a Karadeniz’den gelecek yardımları engelleyebilmek için, Anadolu Hisarı(Güzelce Hisar)’nın karşısına Rumeli Hisarı(Boğazkesen Hisarı)’nı yaptırdı.
4. İstanbul’un güçlü surlarında gedikler açabilmek için, Bizans’ın hapisanesinden Macar Usta Urban kaçırıldı ve Edirne’de ona, o zamana kadar görülmemiş büyüklükte toplar döktürtüldü.
5. İstanbul surlarına rahat asker çıkarabilmek için tekerlekli kuleler yapıldı.
6. Kuşatmaya yardım için bir donanma hazırlandı.
İstanbul’un Fethi İçin Bizans’ın Yaptığı Hazırlıklar
1. Kale surlarını güçlendirdiler.
2. Osmanlı Donanması’nın Haliç’e girmesine engel olmak için, Haliç’in ağzını zincirle kapattılar.
3. Bizanslılar, suda yanabilen barut, neft yağı ve kükürt ile yapılan Rum Ateşi(Gregois) adlı silahı yaptılar.
4. Osmanlı Devleti’nin kuşatmaya hazırlandıklarını anlayınca depolarını yiyecek, silah, mühimmat vb. şeylerle doldurdu.
Büyük Kuşatma
23 Mart 1453’te Edirne’den hareket etti ve 6 Nisan 1453’te İstanbul’u kuşattı. Kuşatma, aralıklı çatışmalarla 53 gün sürdü. II. Mehmet, Çandarlı Halil Paşa’nın İstanbul’un fethine karşı bir tutum sergilemesi üzerine, son saldırı hazırlıklarını yapması için Zağanos Paşa’yı görevlendirdi. Bizans’a yardımın gelmesini önlemek için de Marmara Denizi ile Çanakkale Boğazı’nı ablukaya aldı. Hiçbir yerden destek alamayan Bizans’ın başkenti 29 Mayıs 1453 günü düştü. Bin yıllık Bizans İmparatorluğu’na son veren II. Mehmet, bu olaydan sonra “Fatih” (ülke açan, ülke alan) ünvanını aldı. Fatih, bir tören alayının başında şehre girdi. İlk iş olarak Ayasofya’ya giderek burayı camiye dönüştürdü. İstanbul’u Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti yaptı. Kentin ticaret merkezi olan Galata’dan kaçmış olan Rumların ve Cenevizlilerin dönmesini sağladı. Rum Patrikliği’nin yeniden açılmasına izin verdi; ayrıca bir Yahudi hahambaşlığı ile bir Ermeni patrikhanesi kurdurdu. II. Mehmet İstanbul’u, farklı dinlerden insanların bir arada yaşadığı, ticaret ve kültür merkezi olan bir başkent yapmayı amaçladı.
İstanbul kuşatma altındayken Bizans’a yardıma gelen gemilerle yapılan deniz savaşı sırasında kendini tutamayan II.Mehmet’in atını düşman gemisine doğru sulara sürmesinin tasviri
İstanbul’un Fethi’nin Türk Tarihi Açısından Sonuçları
1. Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Dönemi bitti, Yükseliş Dönemi başladı.
2. İstanbul’un Fethi ile Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki Bizans’ın yarattığı tehlike ortadan kalktı.
3. İstanbul’un Fethi ile Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan ticaret yolları ele geçirildi.
4. İpek Yolu’nun Avrupa’ya giden kolu ele geçirildi.
5. İstanbul, Osmanlı Devleti’nin başkenti yapıldı ve II. Mehmed ülke alan, ülke açan anlamına gelen ‘Fatih’ ünvanını aldı.
6. Osmanlı Devleti’nin İslâm Dünyası’ndaki saygınlığı arttı.
7. Fener Rum Patrikhanesi Osmanlı himayesine girdi.
İstanbul’un Fethi’nin Dünya Tarihi Açısından Sonuçları
1. İstanbul’un Fethi ile Orta Çağ kapanıp, Yeni Çağ açıldı.
2. İstanbul’un Fethi sırasında kullanılan büyük topların, en güçlü surları bile yıkabileceği görüldü. Bu denli güçlü topların yapılması, Avrupa’daki ‘derebeylik’lerin yıkılmasına ve merkeziyetçi krallıkların güçlenmesine neden oldu.
3. İstanbul’un Fethi ile İpek Yolu’nun Orta Asya’dan Avrupa’ya giden kolunun Osmanlı Devleti’nin eline geçmesi, Avrupalılar’ı yeni ticaret yolları arayışına yöneltti. Bu olay ‘Coğrafi Keşifler’in nedenlerinden birini oluşturdu.
4. İstanbul’un Fethinden sonra İtalya’ya giden bilim adamları, orada eski Yunan ve Roma eserlerini inceleyerek, ‘Rönesans’ın başlamasına katkıda bulundular.
Kimi iddialara göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un fethinden sonra Truva’ya giderek Truvalı kahramanların anısına kurban kesmiştir ve “Truvalıların öcünü aldım” demiştir
Yıllardan beri defalarca önünden gelip geçtiğimiz halde bu sene nasip oldu üstadı ziyaret etmek,hem de doğum gününde,kabri de kendisi gibi mütevazi ve vakarlıydı,hemen fotoğrafını çekip resmini siteye de koydum,Allah(cc) rahmet eylesin ve bu memleketten,bu milletten onun gibilerini çıkarmaya devam etsin inşallah,üstad çok güzel bir örnek aslında,ömründe iki kesit var,onunla tanışmadan önce ve onunla tanışmadan sonra,kendi zamanında yaşayan Seyid Abdulhakim Arvasi Hz.leriyle tanıştıktan sonra hem kalemi hem gönlü İslam’a adanmış üstadın,Seyid Abdulhakim Arvasi Hz.leri gibi gönül erlerinin Allah’ın rahmetiyle insanı nasıl üstad yaptığına bir örnekti Necip Fazıl,ne diyelim Mevla hepimize bir gönül erinin elini tutmayı nasip etsin…
Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!
Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri!
Bakmayın tozduğuma meşhur Bâbıâlide!
Bulmuşum rahatımı ben de bir tesellide.
Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!
Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?
Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık;
Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.
Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem;
Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem.
Üstün çile, dev gibi gelip çattı birden! Tos! ! !
Sen, cüce sanatkârlık, sana büsbütün paydos!
Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle;
Ve cemiyet, cemiyet, yok eden güruhiyle…
Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç!
Genç adam, al silâhı; iman tılsımlı kılınç!
İşte bütün meselem, her meselenin başı,
Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!
Tırnağı, en yırtıcı hayvanın pençesinden,
Daha keskin eliyle, başını ensesinden,
Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;
Yerleştirse başını, iki diz kapağına;
Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi?
Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi?
Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen,
İçimde homurtular, inanma diye gülen…
İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe!
Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe?
Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem!
Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor babaannem,
Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları,
Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları.
Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim;
Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim!
Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş!
Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş…
Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!
Mukaddes emanetin dönmez dâvacısıyım!
Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;
Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.
Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta nerde?
Bazı geriden gelen, yüzbin devir ilerde!
Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş ahmak!
Bir saman kağıdından, bütün iş kopya almak;
Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal.
Mavalları bastırdı devrim isimli masal.
Yeni çirkine mahkûm, eskisi güzellerin;
Allah kuluna hâkim, kulları heykellerin!
Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;
Lafını çok dinledik, şimdi iş inkılâpta!
Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni!
Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni!
Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak!
Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak?
1947
Uçsuz bucaksız bir duygu selidir Üstadın Eserlerini Okumak. Onu Anlamak Ne Mutlu ki Ona Kendini Saygıyla Sevgiyle andıran Eserleri bizlere bırakmış. Nur İçinde Rahat Uyu Allah Mekanını Cennet Eylesin.
12 haziran 2010 tarihinde abanta gezi düzenlenecek olması güzel bir organizasyon..hemşerilerimizin kaynaşmasına katkı sağlayacak bir uygulama.
Ancak 12 haziranda ilköğretim okullarında okuyan öğrencilerin sbs sınavları var.Gezi organizasyonunda bu hususun dikkate alınmasının uygun olacağı düşüncesindeyim..selamlar..
sevgili arkadaşım çok doğru bir noktaya parmak bastın lakin bizde otobüsleri g.o.paşa bld. aldık onlarda bu tarihte verdi elimizden birşey gelmiyor.duyarlılığın için teşekkür ederim
Osmanlı Devletinin dağılmasıyla, hatta 1878`den bu yana Balkan Müslümanlarına soykırım, baskı ve tehcir periyodik olarak devam etti. Şu anda bu iş misyoner kuruluşlarına havale edildi. Mesela nüfusunun yüzde 75`i Müslüman olan Arnavutluk toprakları Sırbistan, Yunanistan, Makedonya, Karadağ ve Sancak arasında taksim edildi. Bosna Hersek`te Sırplar ve Hırvatlar Müslüman halka azınlık muamelesi yaparak üzerlerinde hakimiyet kurdular.
Balkanlar`da ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören Müslümanlar sürgün, asimilasyon ve dinlerini terk etmeleri için baskılara maruz kaldılar. Yalnız Bosnalı Müslümanlar değil, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Yunanistan ve Hırvatistan`da zulme, sürgüne ve katliamlara uğradılar.
İkinci Dünya Savaşından sonra ABD, Balkanlar`ı Sovyetler Birliğine terk etti. Arnavutluk, Yugoslavya, Bulgaristan ve Romanya`da komünist rejim 1945-1990 arasında devam etti. Bu zaman içinde Müslümanların din özgürlüğü, ibadet, dinlerini öğrenme hakları ortadan kaldırıldı.
Varşova Paktı`nın dağılması, soğuk savaşın sona ermesi, Doğu Avrupa`da sosyalist (komünist) rejimlerin çökmesi ve Sovyetler Birliğinin dağılması ile Müslümanlar bir an nefes alsa da, Hıristiyan Batı ve Siyonizm kaynaklı emperyalist güçler Sırp ve Hırvatları kullanarak Müslümanlara soykırım uyguladılar. Emperyalist güçler bir maddelik gizli protokol ile Balkanlar`da hiçbir ülkede Müslümanlar çoğunluk olmamalıdır maddesini icra için Miloseviç`i Büyük Sırbistan hayali ile kullandılar. Neticede Yugoslavya parçalandı.
Sırpların Bosna ve ardından Kosova`da akıttıkları kan ve yaptıkları soykırımdan sonra; aynı güçler Bosna`ya 1996 yılında NATO İstikrar Gücü(SFOR) olarak ve 1999 yılında Kosova`da Kosova Barış Gücü olarak uluslararası yönetimin kontrolüne aldılar. Bu güçler beraberinde yüzlerce Hıristiyan misyoner kuruluşunu da getirdi. Müslüman erkekleri alkol ve uyuşturucu bağımlısı yapmak, Müslüman kızları fuhuş bataklığına sürüklemek için haince projeler yaptılar. Çeşitli vaatler, maddi yardımlarla genç nesilleri Hıristiyan yapmak için son derece yıkıcı faaliyetler içindedirler. Geçmişte Hıristiyan ordularının yaptığını şimdi misyoner kuruluşlar çok daha tahripkâr bir şekilde yapmaktadırlar.
Emperyalist güçler Bosna ve Kosova`da Sırp vahşetini yaptırdıktan sonra, geriye ekonomisi ve altyapısı mahvolmuş ve Avrupa`nın en fakir iki ülkesi kaldı. Böylelikle misyonerler için müsait ortam hazırlanmış oldu.
Zonguldak’da yaşanan kaza sonucu hayatını kaybeden madenci vatandaşlarımıza Allah c.c. dan rahmet ailelerine ve sevenlerine sabırlar dilerim.İnna Lillâhi Ve İnnâ İleyhi Raciûn
Zonguldak’ta meydana gelen kazanın ardından, ümit ve teesür karışımlı bekleyiş, mihnet yurdundan ebed diyarına göçüş haberiyle neticelendi. Bu yürek yakan kazanın, hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza bais-i mağfiret olmasını temenni eder, merhumlara Allah’tan rahmet dilerim. Başta milletimiz olmak üzere aile ve yakınlarına taziyelerimi bildiririm.
En zor şartlarda bile bağımsızlık ateşini kaybetmeyen, köle olmaktansa yok olmayı erdem kabul eden milletimizin bayramını tebrik eder, bayramın birlik ve beraberliğimizin pekişmesine vesile olmasını dilerim.
19 Mayıs günü, milletimizin hafızasına, kendisine kefen biçilen bir milletin yeniden ayağa kalkmaya başladığı gün olarak geçmiştir. Türk Milleti, boynuna asılan “hasta adam” yaftasını kırıp atmış, ona kefen biçenlere bu toprakları dar ederek, tarihi misyonuna sahip çıkmıştır.
19 Mayısları parlak nutuklar için bir vesile saymak yerine, Türk gençliğini milli benliğine sahip çıkmaya, vatanın bölünmezliği, milletin birliği, ülkenin tekliği konusunda daha yoğun bilinçlendirmeye vesile kılmalıyız.
Ne mutlu ki milletimiz mücadele azmini, birlik ve bütünlüğünü, 19 Mayıs 1919’daki gibi diri tutmaktadır. Yıllar önce yeniden ateşlenen bağımsızlık meşalesi, 21. yüzyıla da ışık tutmaktadır.
Bu vesileyle milli mücadele önderlerimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet diler, milletimizin bayramını şahsım ve Avrupada Hemserilerim adına tebrik ederim.
Güzel sanatlar, bir milletin duygu, düşünce, görgü ve zevkinin bir yansımasıdır. Bu nedenle güzel sanatlar, bir milletin tanınmasında önemli rol oynar. Sanat, milletleri birbirine yaklaştıran önemli bir kültürel etkinliktir. Bir milletin güzel sanatlarda ileri gitmesi, o milletin diğer milletler tarafından kolayca tanınmasını sağlar.
Bir milletin kültür seviyesi, meydana getirdiği sanat eserleri ile ölçülür. Güzel sanatlara önem veren milletlerin dünya görüşleri de değişir. Güzel sanatlar alanında eserler veren milletler, diğer milletler karşısında saygınlık kazanırlar. Bu nedenle sanat alanındaki başarılar, millî kültürün yükselmesinde önemli rol oynar.Güzel sanatlarin bir kolu olan Ressamlik dalinda calisma yapan Hemserimiz Nazile Hanim Efendiye
mükemmel eserler ortaya cikardigi icin tesekkür ediyor, başarılar diliyor ve onunla gurur duyuyoruz.
başarılı çalışmalarınin devamını temenni ediyorum.
Ayrica bu sergiye Hemserilerimizin yogun ilgi göstermesini diliyorum.
Hepinize sonsuz selamlar.
Aralık köyün derneğine yeni başkanları hayırlı olsun.Sayın Başkan Murat Baş Kardeşimizede yeni görevinde başarılar dilerim.Bu güzel görevi en iyi şekilde yürüteceğine gönülden inanıyorum.A.F.Cansız.(İshaklı köyü Der.Baş.Yrd.)
Hafta sonu yapılan yeni yönetim kurulu ve başkanlık seçiminde göreve gelen arkadaşlarımıza başarılar dilerim.Yeni görevlerinde Allah yardımcıları olsun…
ARALIK KÖYÜ TV test yayınına başlamıştır,yayınlanmasını istediğiniz video ve resimleriniz varsa info@aralikkoyudernegi.com e-posta adresimize yollayabilirsiniz,saygılar
Orhan Bey,web sitemize hoşgeldiniz.İlgi göstermeniz ve sizin gibi değerli hemşerilerimizi burada görmek bizleri sevindirdi.Vermiş olduğunuz bilgilerden dolayı da çok teşekkür ederiz.Bu konuda bizi daha da aydınlatmanızı sizden rica ediyoruz.Karınca kararınca verdiğimiz emekle bizler bu kadar bilgiye ulaşabildik ama ne kadarı doğru tam bilemiyoruz tabii ki,sizin gibi bu konularda bizlere yardımcı olabilecek bilgili insanlara çok ihtiyacımız var,en kısa zamanda köyümüz ve insanımız hakkında yapacak olduğunuz yada yaptığınız çalışmaları sizden bekliyoruz ve sitemizde de yayınlamak istiyoruz,saygılar
Elinde büyük babalarından dedelerinden kalma herhangi bir vakıf,seferi gibi tarihi vesika ve envanter olanlar varsa bana ulaştırabilirse sevinirim.Facebook dan ulaşabilirsiniz.
Orhan UĞURLU
Sakarya Üniversitesi Tarih-3
CAmi hakkında yazdığınız bilgiler birbiriyle çelişmektedir.Zira,Trabzon’un fethi 1461 yılına tekabül eder ve Fatih zamanında gerçekleşir.Cami duvar kitabesinde 1632 ile çelişmektedir.Caminin kitabesinde yaptığım tetkikler sonucu boya ve kireçle kapanmış yazıyı gün yüzüne çıkarmaya muvaffak oldum.Yazılan yazılar tamamı arapça olduğundan yazın dgeldiğimde daha detaylı çalışmalar yapacağım.okuduğum kadarıyla der ki:
“ya sethü’l-evvab fethi’l-ihyaü’l-bab 1779” yazmaktadır.Yani 4. Murad değil de 1.Abdü’l-hamid devrine aittir.
Cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk Meclis Başkanımız
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milli iradenin hayat bulduğu bugünü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak ilan etmiştir.
Çocuklara armağan edilen ve tek evrensel bayram olma özelliğini taşıyan
23 Nisan, Türkiye Cumhuriyeti`nin çocuklarımızın ve gençlerimizin omuzlarında yükseleceğine olan güçlü inancın ifadesidir.
Çocuklar sevgiyle büyüyen çiçeklerdir. Çocukların gülen yüzleri, sevinç içerisinde parlayan gözleri ve her zaman sevgiye gereksinim duyan sıcacık yürekleri, toplumun ortak umudunu yansıtmaktadır.
Türk Milleti`nin aydınlık yarınlarını müjdeleyen çocuklarımızın, güzel bir ortamda sağlıklı, eğitimli, mutlu ve özgür bireyler olarak yetişmeleri ve hiçbir sıkıntı çekmeden hayatlarını sürdürmelerini dilerim.
Türk Milletinin çocuklarına armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı kutlu olsun.Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir günün ülkemizde kutlanıyor olmasının Türk milletinin geleceği olan cocuklarına verdiği önemi ortaya koymaktadır.
KUTLU DOGUM HAFTASI:
Yüce Allah’ın insanlığa en büyük hediyesi, insanlık bilincinin ve bu bilincin yarattığı tüm değer ve erdemlerin vücut bulduğu bir şahsiyet SAV.olmuştur.
Hz. Âdem, kendisine yasaklanan meyveden yedikten sonra ellerini kaldırarak, “Muhammed hürmetine beni affet!” diye Allah’a yalvarır. Kendisine yöneltilen, “Sen Muhammed’i nereden biliyorsun?” sorusuna karşılık ise, “Ben, Cennet’in kapısında ‘Lâ ilâhe illallah, Muhammedün rasûlüllah’ yazısını gördüm. İsmi, Senin İsm-i Şerifi’nin yanında anılan biri, Sen’in yanında en kıymetli olmalıdır.” cevabını verir. Allah’ın, “Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım” buyurduğu ve alemlere rahmet olarak gönderdiği Hz. Muhammed’in dünyaya gelişinin 1437. yılını kutluyoruz. Son peygamber olarak gönderilen ve İslam dininin kıyamete kadar yayılması ve yaşanmasına elçilik eden Hz. Muhammed’in yaşamı üzerinden çok uzun zaman geçti. Peki, bugün ismi, öğretisi ve hayatı hepimize ışık tutan, Peygamber Efendimiz’i nasıl ve ne kadar tanıyoruz. Bir lider olarak, bir elçi olarak, örnek bir insan olarak onun açtığı aydınlık yoldan ne kadar istifade edebiliyoruz. Her yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanan Bu hafta hepimiz için, O’nu yeniden anmak ve anlamak için bir vesile olabilir,iste bu manada peygamberimizi yasadigi alemde cok anipda onu kendisine örnek alanlarin zümresine nail eylesin.Hepinize sonsuz sevgi ve selamlarimi sunarim benim sevgili Hemserilerim.
Tüm islam aleminin kutlu doğum haftasını kutlarım.Kırgınlıkların,düşmalıkların son bulmasına,insanlığın huzura ermesine vesile olmasını Cenabı Allahtan dilerim…
Peygamberimiz Fil vakasindan 50 gün sonra ,Rebiullevvel ayinin on ikinci Pazartesi günü,tan yeri agarirken, Mekke’de dogdu.
Peygamberimiz dogdugunda bazi hadiseler vuku a geldi,bunlardan bazilarini söyle siralayabiliriz:Peygamberimiz ,Anadan Sünnetli ve göbegi kesik olarak dogdu. Peygamberimiz dogarken, çocuklarin yere düstükleri gibi düsmeyip ellerini ,yere dayamis basini semaya kaldirmis olarak dogdu.Peygamberimiz dogdugu zaman ,bir yildiz dogmus ve bilginler, bu yildizin dogdugu gece,Ahmed dogmustur Dediler.Bir çok Yahudi Alimi Tevrat tan inceleme ile peygamberimizin bu gecede dogdugunu yakinlarina bildirmislerdir.
Peygamberimiz dogdugu gece Kisranin sarayindan on dört serefe yikildi. Iranlilarin,bin yildan beri hiç sönmeden yanan Atesgedeleri sönüverdi.Save Gölünün suyu çekildi.Sema ve Vadisini su basti.Iran Sahi, Araplarin, ülkesini istila edecegini rüyasinda gördü,ve telasa düstü.
Bugun Maresal Fevzi Cakmak’in 60. ölum yildonumü. Rahmetle aniyoruz. Ölümü 10 Nisan 1950 İstanbul Eyüp Sultan Camiinden kaldırılırken cenaze namazında o tarihe kadar görülmemiş bir şekilde yüzbinlerce vatandaş bulundu. Mareşal unvanı almış Türk komutanı. Cumhuriyet döneminin ilk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2. Genelkurmay Başkanı’dır.
Millî Mücadele’nin en büyük kumandanlarındandır. Türk milletinin, o ölüm kalım günlerinde zafere inancını bir an yitirmeden, çalışarak kurtuluşu feragatle hazırlayanlardandır.
Hayatı örnek alınacak meziyetlerle süslüdür. Milletin sevgisine mazhar olmuş ve ölümü yurdun her tarafında büyük üzüntüyle karşılanmıştır.
O, değerli bir asker, galip bir kumandan, katıksız bir vatanperverdir. Doğruluk, tevazu ve feragat sahibidir.Herzaman Gösterişten uzak bir insan olmustur.
“Mareşal’in; doğruluğu ve hususî hayatındaki sadeliği halk arasında dilden dile, masal gibi söylenmiştir. O şahsına karşı halkın gönlüdeki sevgiyi, bu meziyetler ile bütün ömrü boyunca artırmış bir büyük Vatanperverdir.”
Türkiyede izindeiken Necip fazil kisakürekle birlikte kabribasinda ziyaret ettigim Maresalimiza Allahdan rahmet diliyorum mekani cennet olsun.Keske orada olsamda yine ziyaret etsem!!
..ve Aleynä Aleyküm selam Cafer kardesim!
Allaha hamdü senälar olsun cok iyiyim. calisiyorum. yedinci ayi iple cekiyorum kismet olursa direk Köye ucuyoruz umarim köyümüzde bulusuruz.Cafer kardesim su iyi bilinmeliki bu site benim icin ve Avrupada yasayan hemserilerimiz icin cok önemli tabiki hepimiz icin cok önemli ama sizler orada sokaga ciktiginizda bir Hemserimizle karsilasiyorsunuz veya Dernegimize gidip bir cay icip güzel sohbetler ediyorsunuz biz burada malesef bütün bunlardan mahrumuz hepimiz cok ayri yerlerdeyiz onun icin Köyümüzün sitesi benim ve bizim icin bir bulusma yeri her zaman canli kalmasini istiyoruz.Sitemiz nasil canli kalir defalarca yazdigimiz gibi yazilacak paylasilacak oysa cok sey var ama yazmiyoruz sitenin sayacina baktigimda girenlerin sayisi gün geliyor bes kisiyi gecmiyor ne yapalim bekliyecegiz kimseye sitem etmiyorum sakin yanlis anlasilmasin gün gelecek herkes site kolik olacak simdilik sen bari yazmaya devam et bizi bu gurbet elde yanliz birakma.hepinize sonsuz selamlarimi sunarim benim sevgili Hemserilerim.
Kışın yerini bahara bıraktığı,toprağı buram buram kokan,yeşili ve ağaçlarının çiçekleri ile başka bir görünüme bürünen karadenzin güzel köyünün insanlarına selam olsun…
– Sizler şan ve şerefle bezenmiş Sancağı ve şanlı bayrağımızın gölgesinde, semalarda sizleri gözetleyen şehitlerinin manevi huzurunda ve ailelerinizin önünde, silah arkadaşlarınızla omuz omuza vererek icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatınızı feda eyleyeceğinize namusunuz ve şerefiniz üzerine ant içerek ve mukaddes vatan hizmeti nöbetini devraldiniz.
İçdiginiz bu ant, vatan ve millet sevgisi, vazife, namus ve şeref anlamında olup, dürüstlüğünü ve emirlere mutlak itaatın simgesi, aynı zamanda kahraman Türk ordusuna mensup olmanızın kabul belgesidir”Bu askla yapacaganiz görevinizde üstün basarilar diler,hepinizin tek tek gözlerinden öperim.Benim civan Askerlerim!Allah yar ve yardimciniz olsun.
-Dağıtımını gerçekleştirdiğimiz 500 kişilik giyecek yardımının temini konusunda bizlere desteği olan SN:YAMAK ÖRMEYE SANAYI Mensuplarina teşekkürü bir borç biliyoruz”Allah kendilerinden razi olsun. Dernegimiz, Bundan sonra da gerek yiyecek gerekse de giyecek yardımlarını geleneksel hale getirerek ihtiyacsahibi dar gelirli ailelerle paylaşmaya devam edecekdir.Bizim Dernekcilik anlayisimiz:
Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.HZ.MUHAMMED ( SAV)
Sonsuz sevgi ve selamlarimi sunarim.Hoscakaliniz.
Sultan İkinci Murad Han’ın oğlu Sultan İkinci Mehmed Han,30 Mart 1432 tarihinde Edirde’de Eski Saray’da sabaha karşı Hüma Hatun’dan dünyaya geldi.
Fatih” lakabını alan hükümdar, böylece Orta Çağ’ın sona ererek Yeni Çağ’ın başlamasına sebep oldu.
Sultan İkinci Murad, Kur’an-ı Kerim’den Sure-i Muhammed’i bitirmiş, Sure-i Feth’in ilk ayetlerine başlarken bir şehzadesinin dünyaya geldiğini müjdelediler. Şair padişah: ” Ya, öyle mi, Elhamdülillah Ravza-i Murad’da bir gül-i Muhammedi açtı ” dedi. Böylece şehzadenin ismini de koymuş oldu. Cuma günü, vezirlerin, emirlerin ve alimlerin hazır bulunduğu bir toplantıda, iki rekat şükür namazı kıldıktan sonra, kucağına verilen kundaklı bebeğin kulaklarına tekbir ve ezanla üçer defa ” Mehmed bin Murad ” diye seslendi.
Hoca Sadeddin Tacut-Tevarih’de diyor ki:
Fatih Sultan Mehmed Han’ın doğduğu sene yeryüzünde fevkaladelikler meydana gelmiştir. Doğduğu günlerde gündüz vakti gökyüzünde yıldızlar gecedeki gibi göründü. Büyük bir kuyruklu yıldız doğdu ve istanbul’un bir ucundan diğer ucuna kadar uzanmış gibi seyredildi. O sene doğan ocukların çoğu erkekti. Hayvanlar ikiz yavruladılar. Atların yavruları erkek, ahır hayvanlarının yavrularıda dişi oldu. Tarlalardaki hububat taneleri çok iri olup, bağ bahçeler meyve bolluğuna gark oldu. Tarihçi Hammer’de bir benzerini yazmıştır.
FATIHIN ADALETI:
Fatih Sultan Mehmed, yapılacak bir cami inşaatı için uygun görülen bir araziyi istimlâk eder. Ancak bu arazi bir Yahudi’ye aittir. İstimlâk kararına itiraz etmek için arazi sahibi Yahudi, kadının karşısına çıkarak padişahtan şikâyetçi olduğunu belirtir. Kadı, padişahı huzuruna çıkarır.
İki tarafı da dinledikten sonra kadı kararını verir: Padişahın istimlâk kararının fermanını mühürleyen sağ eli kesilecektir. Fatih Sultan Mehmed karara sesini çıkartmaz.
Bunun üzerine kadı sultana şöyle der: “Eğer padişahlığına güvenip benim verdiğim karara karşı gelseydin şu gördüğün topuzla senin kafanı ezer, seni oracıkta öldürürdüm”.Padişah da kadıya şöyle yanıt verir: “Eğer sen de benim padişahlığıma aldanıp farklı bir karar verseydin ben de senin kafanı kılıcımla koparırdım”.
Tüm bu olanları gören Yahudi, padişahı şikâyet ettiğine pişman olur. Bu adalet sisteminden ve insanlıktan o kadar etkilenmiştir ki o anda şahadet ederek Müslüman olur.
Dögüs ve kavgalarin adaletsizligin cokca görüldügü günümüzde Analarin Faatih ve Fatihler dogurmasini bekliyoruz
Allah sefatine nail eylesin.
1400’e bir yıl var, yaklaştı zamanımız;
Bu asırda gelir mi dersin kahramanımız?
Necip Fazıl Kısakürek
Asagida yazilan yazilari okudukdan sonra her yönü ile malesef olgunlasmamis bir spor organizasyonda yer almisiz.Böyle olgunlasmamis spor aktivitelerine katilmadan cok iyi düsünmeliydik!!Hic bir zaman bizim böyle neidügü belli olmayan basit spor aktivitelerinde isimiz olamaz. orada vukubulmus menfi olaylardan sporcularimiza bir sey olursa bu bizi derinden üzer.Onedenden Yönetim kurulunun almis oldugu karar isabetli ve yerinde olmustur.Ama suda iyi bilinmelidirki Cocuklarimizin Köyünü tanitma ugrunda verdikleri mücadele mütis olmustur.onlarin basarisini cekemeyenler bizi sporla degil cirkeflikleri ile yenmeye calismislardir.Bizim hicbir zaman böyle yenilgiye lüksümüz yoktur^!!!Karsitarafin sunu cok iyibilmesi lazim insanlarla kötü olmak cok kolaydir ama biz kolay yönü secmiyoruz.cünkü biz Aralikköylüler medeniyiz sporu ancak dostluklarin pekismesi icin bir eylence araci olarak görürüz bunu algilayamanlara denecek bir sözümüz yoktur.Bundan sonra kupayi kim kaldirsada hak yerini bulmayacaktir.cünkü cocuklarfimizin köyü icin döktükleri ter haksiz yere heba olmustur.Ben Futbolcu arkadaslara hic mütessir olmamalarini dilerim sizler turnuvadan cekilsenizde zaten gönüllerin sampiyonsunuz.Hepinizi ayri ayri öper ve Basarilarinizin devamini beklerim. Allah sizleri korusun.sonsuz sevgi ve selamlarimi sunarim.
HALA SPORUN BİR EĞLENCE ARACI OLDUĞUNUN FARKINA VARAMAYAN,KENDİSİNİ SPORCU VE TARAFTAR SANAN KİŞİLERİN ÇIKARMIŞ OLDUĞU OLAYLAR NEDENİ İLE DÜZENLENİŞ AMACI DOSTLUK OLAN BİR TURNUVANIN BU ŞEKLE DÖNÜŞMESİ ÜZÜNTÜ VERİCİ..GÖNÜL ELBETTE DEVAM EDİLMESİNİ İSTER AMA HAKEMLE KAVGA,FUTBOLCUYLA KAVGA,TARAFTARLA KAVGA EDİLEN BİR HALE DÖNÜŞEN TURNUVADAN YÖNETİMİN ÇEKİLME KARARI ALMASI OLAYLARIN DAHADA BÜYÜMEMESİ,DOSTLUKLARIN ZEDELENMEMESİ ACISINDAN BENCEDE DOĞRU BİR KARAR…
S.A DEĞERLI ARALIK KÖYLÜLERI YÖNETIM KARARIYLA ALINA FUTBOL TURNUVASINDAN ÇEKILMEMIZ KONUSUNDA ALINAN KARARA SAYGI DUYUYORUZ GÖNLÜM TURNUVADA DEVAM ETMEKTENDI SON ZAMANLARDA YAŞANAN HATAMIZ OLMAMASINA RAĞMEN GELIŞEN ÜZÜCÜ OLAYLAR KARŞISINDA ALINMIŞ BIR KARAR OLDUGUNUN BILINCINDEYIZ FUTBOLCU ARKADAŞLARIMIZIN VE TARAFTARIMIZINDA TURNUVANIN OYNANMASINDAN YANA OLDUGU IZLENIMINDEYIZ FAKAT DERNEK YÖNETIMININ ALDIĞI BU KARAR INANIYORUMKI FUTBOLCULARIMIZI VE TARAFTARIMIZI ÜZMEK DEGIL BUNDAN SONRAKI MAÇLARDA ÇIKMASI IHTIMAL OLAN SORUNLARDAN DOLAYI BÖYLE BIR KARAR ALINMIŞTIR.FUTBOLCULARIMIZ BU GÜNE KADAR GÖSTERMIŞ OLDUKLARI FUTBOL AHLAK VE DAVRANIŞ BAKIMINDAN DERNEGIMIZIN VE KÖYLÜMÜZÜN GÖNLÜNDEKI YERINI DAHADA KUVVETLENDIRDINIZ HEPINIZE TEŞEKKÜR EDERIZ…ARALIK KÖYLÜ
dernek yöneticileri ve dernek üyeleri her konuda başarılı gidiyorsunuz futboldada öyle fakat organizasyon hatası olduğu göründüğünden en güzel ve köyümüz için en ii kararı alan yöneticilerimize top oynşyan kardeşlerime ve seyircilerimize en içten samimiyetimi sunuyorum.. dernek telefonu:212 5638228
ÖNERİLERİNİZİ BEKLİYORUZ.
Yükseliyor sesimiz taa ufuklara kadar
sampiyonluk bekliyoruz sanli ARALIKSPOR
Bundan büyük gurur yok ARALIKSPOR olmak kadar
Bitmeyecek bu sevgimiz sonsuza kadar
Şu boğaz harbi nedir, var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların, yükleniyor dördü beşi
Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar…
O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar,
Yaralanmış tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i…
Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi…
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe!” desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara yetmez o kitab…
Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
“Bu, taşındır” diyerek Kabe’yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya’yı uzatsam oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanı Salahaddin’i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran…
Sen ki islamı kuşatmış, doğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki; a’şara gömülsen taşacaksın… Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat…
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.
Sevgili Yegnim Ibrahim!Sairimiz Mehmet Akif Ersoyun Canakkale savasini cok iyi anlatan bu duygusal siiri icin cok tesekkür ederim.12 Mart İstiklal Marşı, milli marş olarak, Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi.Malesef Sairimizi o gün anip sitemizde onure edemedik üzgünüm.Allah ruhunu saad eylesin.Gözlerinden öperim.
Vatanı uğruna çanakkalede şehit olanlara ve tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum..Onların kanları ile koruyup bizlere emanet ettiği bu vatanı,bu bayrağı bizlerde canımız pahasına korumalıyız.
18 MART 1915 ÇANAKKALE Deniz Zaferi’nin, tarihin akışını değiştiren ve dönemin en son teknolojisiyle donatılmış ordulara karşı verilen mücadele, inanç ve azim mücadelesi olmustur.
“Emperyalist mihraklara karşı atalarımızın emaneti olan topraklarımızı, göğüslerini siper ederek savunan ve bu uğurda fani bedenlerinden vazgeçen aziz Şehitlerimizin kahramanca direnişleri emsalsizdir. Dün Çanakkale’de bugün de terörist mihraklara karşı vatanımızın değişik yörelerinde sürdürülen mücadele sonucunda, şehit düşmüş kahramanlarımızın önem ve kıymeti her zaman bilinmeli, aziz hatıraları her zaman yaşatılmalıdır. Unutulmamalıdır ki geçmişteki milli gayretin Anadolu’nun muhafazası gerektiğinde bugün de göstereceğinden, hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.”
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türk vatanını koruma ve kollama görevini yürütürken, şehitlik mertebesine ulaşan aziz şehitlere Allah’tan rahmet dileriz.
18 MART CANAKKALE
Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar
Cenabi Allaha Hamdü senalar olsun bir kezdaha Vatanima ve Hemserilerime kavusmanin heyecanini yasadim.Hemen ertesi gün ikincikez Yönetim kurulu toplantisina katildim.Katilimin az olmasina ragmen Baskanimiz sayin Ismail Yamak gelismeler hakkinda bilgilendirdi.Beraberce hosca vakit gecirdik kendisine cok tesekkür ederiz.Herzaman her konuda beraber calisma,ince ayar yapma zamanidir.cünkü boyutlar uzuyor.hicbir zaman dagarcigimiza cekilemeyiz.herseyden haberdar olmaliyiz günümüz sartlarina ayakuydurmak zorundayiz.cok calismaliyiz. hersey güzel köyümüz ve insanlarinin selameti icindir.Ben ise Haritada Avrupada yasayan Hemserilerimizin bulunduklari yerleri gösterdim ve Haritayi Dernege taktim ettim.Bakmak isteyenler bakabilirler.izinimin cok kisa olmasi nedeni ile istedigim gibi Dernege fazla gelemedim ama ben zaten tüm gönül bagimla oradayim sizlerleyim benim Köyüme olan Askim hic bitmeyecektir bunu böyle bilelim.Sizlere olan sevgim saygim sonsuzdur hepinize sonsuz saygi ve selamlarimi sunarim Allaha emanet olunuz.
evet arkadaşlar herkesin elinin altında bilgisayar var yorumlarınızı eleştirilerinizi mutluluğunuzu sevincin
izi paylaşırsanız bizde aralık köylü olarak köylülermizin derdini sevincini takip edip paylaşmış oluruz
Selamün aleyküm mehmet kardeş..Dayın hüseyini bu sitede hiç göremiyoruz nerelere kayboldu…onuda buralara bekliyoruz.İnşallah aramıza katılır…Selamlar..
geçen pazar oynanan maçta derneğimiz takımının futbolundan dolayı kutluyorum heralde liderlik kesinleşti sadece futbol değil ilerde daha değişik organizasyonları dahada başırılı şekilde yürüteceğinize eminim dernek yönetimine teşekkürler
Eski caminin önündeki o çınar ağacı yılların hoyratlığına inat ayakta durmaya çalışıyor.Kaç kez yandı kaç kez kesilmeye çalışıldı ben sayısını unuttum.Zaman geldi minare yerine kullanıldı çıkılıp çatalında ezan okundu.
İnşalah daha uzun yıllar yeşilliğini korur….
Allaha emanet olunuz..
Hocalıda Vahşice Şehit edilen Tüm Müslüman kardeşlerime Allahtan rahmet diliyorum bir gün mutlaka bir sekilde her sey yerine gelecekdir biz Ülkemizdeki ermenilerin ve hocalıda bosnada ve diğer müslüman coğrafyalarda yapılan zulmleri unutmadik unutmayacağız.
Köyümüzde bulunan tarihi ulu cinari gündeme getiren Sayin Muhtarimiza cok tesekkür ederiz,Köyümüzün tarihine isik tutan ve sahitlik eden tarihi cinari korumak yasatmak hepimizin görevi olmali ve tescilleyerek cocuklarimiza birakmaliyiz.keske yanindaki cinar agcida dursa idi…Caminin bulundugu yerlere cinar agaclari dikerek, gelecege Atalarimiz gibi armagan edelim! saygilarimla.
16 Aralik 1897yilinda istanbulda dogan hemserimiz 26 subat 1961 yilinda vefat etmistir Atatürk’ün ölümünden sonra, 1938-1946 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı yapan Hasan-Âli YÜCEL, Cumhuriyet Döneminin, çok yönlü kişiliğe sahipdi.Allahdan rahmet diliyoruz.
s.a efendimiz muhammed mustafa s.a.v. in yeryüzüne teşrifinin gecesi olan mevlid gecesini insanligin birlik kardeşlik huzur içinde geçirmesi dilegiyle geceniz mubarek olsun….
Mevlid gecesi sevinen, o geceye kıymet veren müminlerin pek çok sevap kazanacağı,
Peygamber efendimizin Dünyaya tesriflerinin yildönümünde katilasmis kalplerimiz hissiz ve hoyratlasmis ruhlarimiza onun sevgisiyle anlam verebiliriz
bu kutsal gecenin tüm inananlar için hayırlara vesile olmasını, huzur içinde geçmesini, büyüklerin unutulmamasını, küçüklerin kırılmamasını, dualarla namazlarla sevapların gönüllere girmesini Yüce Rabb’in adıyla temenni ederim…
Bu gece Mevlid Kandili. Âlemlerin Efendisi, gönüller sultanı Hz. Muhammed’in (sas) dünyayı şereflendirdiği gece. İslam âlemi, bugün O’nu bir kez daha yâd edecek.
Hz. Peygamber’i örnek almak, O’nun insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı daveti hayatımıza yansıtmakla ve güzel ahlakını bir bilinç ve hayat tarzı olarak davranışlarımızın mihveri yapmakla mümkündür.”Rahmet Elçisi’nin (sas), Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim’i açıklamakla kalmayıp Kur’an’ın hayat veren mesajını bizzat yaşayarak insanlığa aktardı.”Dünyanın sanal ve geçici meşgalelerinin ve sonu gelmez heveslerinin bütün hayatımızı ve geleceğimizi ipotek altına aldığı modern dönemde, Rabb’imizin rahmet yüklü mesajı Kur’an-ı Kerim’i ve âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamberimiz’in (sas) sünnetini daha iyi anlamaya, bunun için de gönlümüzü Kur’an’a açmaya ve Sevgili Peygamberimiz’in (sas) örnek hayatını ve ahlakını rehber edinmeye ne kadar çok ihtiyacımız var.”
1632.de Dördüncü Murathan Hazretlerinin tesrifiyle sereflenen Köyümüz,Giresunun tarihi bir Köyü olmasinin yaninda,ayni zamanda tarihi Camisi ile,de zamanin en gözde Köyü olmustur.zira Cami Sultan Murat tarafindan temeli atilmis insa edildikten sonra Köyümüze gelen misafirlerin sayisi artmis,hatta cocuklarina vasiyyet etmisler ben ölürsem beni Aralik köyü mezarligina defnedin diye o nedenden Köyümüzün bir,de tarihi Mezarligi vardir.sosyal faliyetlerin bolca yapildigi Köyümüzde tarihinde iyinesil icin yapilan Dualar Askina ayrica bir sorumlulugumuz vardir.isigini tarihinden alan Köyümüz muassir medeniyet seviyesine cikacak,yapilan her sey güzel köyümüze tarihinde oldugu gibi bakis acisini degistirecek yine Cami sadirvan yine misafirhane yaptik ve yapacagiz heracidan güzel görünüm kazandiracagiz Calismalarimiza durmadan devam edecegiz hersey tarihi Köyümüzü yüceltmek icindir ne mutlu ARALIK KÖYÜ diyene. Saygilarimla.M.YAMAK.
Degerli Arkadasim Mehmet!köyünüzün sitesini ziyaret ettim gercektende metettigin gibi cok güzel insallah bizi güzel köyünüzde gezdirirsin tüm hemserilerine selamlar.Turgut cetinkaya
Degerli Arkadasim sana cok tesekkür ederim siteyi ziyaret ettigin icin.Tabiki seni memnuniyetle köyümüzde agirlayacagiz Köyümüzü yakindan taniyacaksin. sonra bizim köylü olmayasin neyse sana bir yer veririz.Öteki arkadaslarada siteyi öner!izinden sonra bulusmak üzere selamlar.
Asker Anası
Dün gece uğurladım seni,
Vatana asker ettim.
Cama dayalı başın,
Ağlayamadan bakışın,
Yüreğimi dağlayışın,
Gözlerimden gitmiyor.
Ben asker anasıyım,
Ağlama demeyin bana….
Asker eyledim vatana,
Sütüm helal olsun sana,
Ben asker anasıyım.
Bir emanetin var bende,
gözün arkada kalmadan git sen de,
eşin benim desteğim bu zor günde,
Ben asker anasıyım!
Sana hasretim her zaman,
Cağlayacak sular gibi,
Vatan borcun namus borcun
Deyip yolunu gözleyeceğim,
Ağlama demeyin bana,
Bitecek bu günler ve hasret,
Kavuşacağım sana,
Ben asker anasıyım
s.a Askere gidecek olan tüm askerlerimizin hayırlısı ile gidip kazasız belasız tekrar ailelerine kavuşmasını Allah dan niyaz eder hepsine şimdiden hayırlı teskereler dilerim.
bu hafta oynanan macta futbolcular kadar tebrik edilecek taraftarımızı da unutmayalım hepsinden ALLAH razı olsun yanlız bırakmadıkları için bu imkanı sağlayan ve aralıkköylüleri bi araya toplayan değerli büyüklerimize tesekkürlerimi iletiyorum
s.a aralikköyü futbol takimini rakibin sert oyununa karşi hakkiyla kazanmasindan dolayi takim sorumlusu ali çelikçi ve futbolcularini kutlar takimlarini yalniz birakmayan köylümüze teşekkür ederiz
Hayırlı cumalar..
Yaklaşık bir haftadır internette oluşan sorunlar nedeni ile siteye giriş yapamamıştım..
Girince sitedeki hareketliliği gördüm ve mutlu oldum.Yazıların devamının gelmesini dilerim
Aaralık köyü futbol takımına başarılar dilerim…
Selamlar..
..Peygamber ocagi onun Mehmetcigi giydigi o üniforma ugruna Gittiginiz bu kutsal yolda,yölunuzun acik olmasini diler,Gözlerinizden ayri ayri öperim.Benim civan Askerlerim. Allaha yardimciniz olsun.
Ziyaretçi Defterimiz gün geçtikçe şenleniyor,Murat Şeker kardeşimizden sonra Mustafa Emecen Bey de görüşlerini belirtmişler,ilginin daha da artması dileğiyle,saygılar
s.a sayın dernek üyelerimiz ve eynesilli hemşerilerim derneğimizin futbol takımı oyuncularını tek tek kutlar sevgili arkadaşım ali çelikçinin gözlerinden öperim.onun futbol tutkusuna ve bilgisinede güvenirim başarılarının devamı dileğiyle………….
ve aleykum selam,hepinizi tekrar tebrik ediyoruz,sizler köyümüzün incisi,geleceğisiniz,saygılar,sevgiler…ARALIK KÖYÜ EĞİTİM KÜLTÜR ve YARDIMLAŞMA DERNEĞİ
Isigini yesillikler diyari mavisini Denizinden alan Istanbulda parlayan Eynesilin incisi gözde takimimiz Aralik sporu aldigi bu net skorla kutlar,basta Teknik Direktör Ali celikci olmak üzere tüm Futbocukari tek tek gözlerinden öper,basarilarinin devamini beklerim.
s.a asker kardeşlerimizin hayirli bir şekilde gidip gelmelerini yüce mevladan niyaz ediyorum. ALLAH a emanet olun.DERNEK yönetiminin de bu kardeşlerimizin isim listesini bir müddet sitemizde gösterilmesi için çalişma yapicagina inaniyorum…
s.a aralikköyü dernegi futbol takiminin giresun dernekler arasi futbol turnuvasinda göstermiş oldugu futbol ziyafetinden dolayi başta takim sorumlusu ali çelikçi ve ekibine teşekkür eder bundan sonraki maçlarinda başarilarini dileriz…..
S.A ABDÜLHAMID HAN Kızıl Sultan demişlerdi ona. Kendi açılarından haklıydılar. Çünkü Osmanlı’nın paylaşımını pahalıya getirmişti Avrupa’ya. Kansız olacağını sandıkları Osmanlı gövdesindeki ameliyat, 30 yıl gecikme sayesinde Avrupa’nın kanlı bir iç savaşına dönüşmüş ve bir dünya meselesi haline gelmişti.
Sultan II. Abdülhamid 33 yıl boyunca etrafı kurtlarla çevrili bir ülkeyi sağ salim sahile çıkarmanın mücadelesini verdi. Hasta Adam’ın mirasının paylaşılması konusu 1850’lerde gündeme gelmişti. 1878’de Rusya karşısındaki ağır yenilgimiz, emperyalizmin iştahını kabartmıştı ve Türkiye’de darbe üstüne darbe yapılıyordu. Önce Sultan Abdülaziz’e yapıldı darbe, sonra V.Murad’a. sanıldı ki , Osmanlı’nın kaderi pamuk ipliğine bağlı. Nitekim Sultan Abdülhamid tahta geçtiğinde İngiliz Dışişleri Bakanı, kendisini tehdit etmiş ‘Ayağını denk alsın, ona da öncekilere yaptığımı yaparız’ demişti.
Çöküş için gün sayılırken, bu 34 yaşındaki adam, 30 yılını adayacağı bir icraatın düğmesine basıyordu. Ülkeyi bir barış dönemine sokarken, kazanılan zamanda demiryolu ağından eğitim yatırımlarına kadar bir dolu projeye imza atıyordu. Kendisini feda etmişti ama 30 yılda yetiştirdiği nesil, Çanakkale’den Sina çölüne kadar emperyalizme karşı Akif’in deyişiyle ‘kıta kapma’oyunu oynayacaktı.
dernek ve site ile yakından ilgilenmediysem de bu gönlümüzün ayrı olduğu demek değildir.Sizlerden ricam,Köy resimlerini mevsimler itibariyle ve değişik yerlerden görüntülerini içerecek şekilde fotoğraflarını çoğaltabilirseniz sevinirim.selam ve saygılarımla….
Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. padişahı olan Sultan Abdülhamit, emperyalist güçlerin Osmanlı Devleti’ni parçalamaya ve ele geçirmeye çalıştıkları, iç karışıklıkların arttığı bir dönemin padişahıdır. Ünlü denge politikası ile Osmanlı Devleti’nin çöküşünü geciktirmiş ve devletin siyasi ve iktisadi gücünü muhafaza etmeyi başarmistir.
Malesef büyük yalan ve iftiralara maruz kalan
Osmanlı ile Avrupa devletleri ilişkilerini başarı ile yürüten Abdülhamit` tahtta kalabilseydi, I. Dünya Savaşı Çıkmazdı.Belkide bu günkü Filistin israil iliskileri böyle olmazdi cok seyler daha adaletli olurdu.Bu itibarla cihansumül Padisahamizi rahmet minnetle aniyoruz mekani cennet olsun.
Eynesil’in düşman işgalinden kurtuluşunun 92. yıldönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklal Mücadelemizin bütün kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyoruz..
Ayrica bu mücadelede sehit düsen Dedem Ferhat YamaK,a rahmetle aniyoruz. Dualarimiz onlar icin olsun.
Iclerinde sevgili yegnim Muzaffer Kelesinde bulundugu Asker adaylarimizla gurur duyuyoruz Bu ülke Sizinle Gurur Duyuyor. Vatani Görevlerinizde Basarilar dilerim.Hayirli teskereler Allaha emanet olun.
Sayin Güler ve Alican Kardesimize,Ebedi bu alemde mutluluklarinin hep bugün gibi artarak ebediyen devam etmesini diler,sanslarinin bahtlarinin acik olmasini,kaderlerinin hep iyi tecelli etmesini hicbir neden mutluluklarina engel olmadan huzurlu mutlu bir yasam diliyorum.Allah bir yastikta kocatsin.
Hemserilerime zaman zaman hayiflaniyordum neden siteye ilgi göstermezler diye ama karamsar olmadigimida her defasinda vurgulamistim gün gelecek siteye ilgi artacak diye zaten sevgili hemserilerimiz siteye giriyorlar bunu biliyorum istiyoruzki sadece siteye girmekle kalmayip birseylerde yazilsin Avrupadan yazan sayin Murat kardesim beni ayrica memnun etti siteyi begendigini ve birde mahallesinin fotorafini istemis yine Sayin Kardesimiz Mehmet bey bir sikintisini yazmis diger bir kardesimiz güzel bir anini yazar bu site herkese aciktir yazilacak cok sey var sorunlarimizi birbirimizle paylasalim bu sekilde daha iyi tanismis kenetlenmis oluruz sitemiz Köyümüzün aynasidir adina ve sanina yakisir bir sekilde yazilarinizi sabirla bekliyoruz.Bu duydu ve düsüncelerle hepinize sonsuz selamlarimi sunarim benim sevgili hemserilerim.
selamun aleyküm sözlerime bir arkadaşımın yazdığı şiirle başlamak istiyorum
Anamız havvada,babamız adem
Canlılar içinde nur insanoğlu
Dünya dönüp durdukça
Sende devranını sür insanoğlu
İnsan asaleti,atasından alır
En büyük mirası, evladı kalır
Dünya durdukça üstünde yaşar
Çözülmeyen yönüyle sır insanoğlu
Ömrün yaşamaya sana yeterse
Azrail ile pazarlığın biterse
Can boğaza gelip gelip giderse
Geçmişin hesabını ver insanoğlu
Ömrün geçti gitti gelmez geriye
Şeker şerbeti sunulurmu çiçekteki arıya
Gün gelipde bu sefanın biteceğini,
Bilemedin,bilemedin ey İNSANOĞLU
insanoğlu ne istediğini yada nasıl yaşaması gerektiğini bilmezsse çok kötübir durum ortaya çıkıyor arkadaşlarımla paylaşmak istedim……..
mrhb,
siteyi cok begendim, kendim ve ailem almanya´da kaliyoruz, ama sayenizde hasretimiz biraz da olsa diniyor. bütün herkeze slm´lar.
bir ricam olucak, aralikköyün ( kahveyanindan hic fotoraf yok ) eklerseniz cok sevinirim.
Murat Bey merhaba,sitemizde yeni isimlerin olması bizleri çok sevindiriyor,her zaman web sitemize bekleriz,kahveyanından bir resim için e-posta adresinize link attım,en yakın zamanda daha fazla resim de yayınlamaya çalışacağız,saygılar,sevgiler
Geçmişten geleceğe yaratılmış ne varsa unutma ki hepsinin bir sahibi var kul kaderini yaşar bahtından ne çıkarsa düşmez kalkmaz bir Allah unutma sakın sev bütün insanları say übtün insanlari kin tutma unut gitsin geçmişte olanları dürüst ve insancıl ol düşün öbür dünyayı bir karıncayı bile incitme sakın insan ol her seyin bir yaradani vardir.Hayat yasandığı kadardır. Ötesi ya hatıralarda bir iz, ya da hayallerde bir umuttur.
Çok kıymetli Mehmet Keleş kardeşimiz ; hassasiyetinden ve ince düşüncelerinden dolayı teşekkür ederiz.Önemli olan hepimiz biliyoruz ki niyetlerimiz,niyetimiz ne ise Mevla’dan (cc) onu alacağız,o yüzden az vermişiz çok vermişiz aslında o kadar da önemli değil,hangi niyetle vermişiz o önemli,inanın aksi niyetle laf olsun diye yapılan bağışlar veya hizmetler kişiye fayda değil manevi anlamda zarar verir,bundan sebeptir ki dinimizde de “Ameller Niyete Göre Değerlendirilmektedir”,yani uzun lafın kısası gönlünüz ferah olsun,gönlünüz bizimle olsun…SAYGILAR,SEVGİLER
Hamsi mevsimi geldi geciyor cok sevdigim hamsiyi bir türlü yiyemedim.sizlerise bana kisvet yapar gibi orada hamsi partileri düzenliyorsunuz siz yiyorsunuz benim burada agzimin suyu akiyor Allaha sükür deyip yalaniyorum .cok afiyetler olsun! umarim akliniza geliyorumdur sanirim hamsi hakkim sakli bakidir.bir martta geliyorum hamsiler sakin kacmasin.selamlar
Sevgili Mehmet Ağbim benim evimle dernek arası 100 m yok ama inan ben bile 1 kere katıldım hamsi törenlerine,hafta sonları çaılışyorum izinlerim ise hafta içine denk geliyor,baktık olmadı ikimiz kendimize özel hamsi töreni yaparız dernekte 🙂
Sn.Mehmet Kardesim!Herseyden önce sikintilarini bizimle sitede paylastigin icin sana cok tesekkür ederim. Bu bir erdemlik örnegidir, cünkü hani ne derler derdini anlatmayan derman bulamaz belki sana madden yardimci olunmazsada manevi olarak bir dua bir teselli bir moral bile senin islerinde toparlanmana yardimci olabilir ben sana bundan böyle is hayatinda hic bir karamsarliga mehal vermeden ilerlemeni ve kisa bir zamanda ulasmak istedigin hedefe olumsuzluklara maruz kalmadan emin adimla varmani ve Cocuklarinla mutlu yarinlara huzurlu bir sekilde kosmani Cenabi Allahdan diler Allah her seyi gönlüne göre versin.!”Basari basarili olacagim diye Basliyanin ve sonunda basarili oldum demesini bilenindir.”Ayrica sana tekrar tesekkür ederim böyle kiymetli zamanini bizlerle paylastigin icin.keske herkes senin gibi bizlerle her konuda arzu ve isteklerini sikintilarini mutluluklarini paylassa Aralikköyu derneginin görevlerinden biriside kiymetli köylülerimizin kaderde ve tasada yaninda olmup üzüntülerini mutluluklarini paylasmaktir.Bu duygu ve düsüncelerle ben sana is hayatinda basarilar dilerim.Allah yardimcin olsun.
Sn Mehmet Keleş insan hayatında inişli çıkışlı dönemler olabilir en kısa zamanda işlerinizi yoluna koymanızı Cenab-ı Hak dan niyaz ederiz inşaAllah bereketli ve bol kazançlı ticaretler yaparsınız , sizin desteğinizi sürekli hissediyoruz yaptıklarınızdan yapacaklarınızı tahmin edebiliyoruzyoruz.sitemizi ziyaret edip duygularınızı bizlerle paylaşdığınız için teşekürler.
selam arkadaşlar ben mehmet keleş şuan iş anlamında büyük sıkıntıları atlatmak üzereyim allah işimi gücümü rast getirirse çalışmasıda bizden tabiki şu an tek sıkıntım arkadaşlarımın köylülerimin yanında fazlasıyla olmamamdırişleriimi yoluna koyyduğum anda hemşerilerim ve arkadaşlarıma maddi ve manevi desteğimi esirgemiyeceğimden kimsenin şüphesi olmasın derneğimizin faliyetlerinin ilerlemesi ve sosyalite olarak daha büyük ve güzel çalışmalarda bulunması hem köyümüz hemde bizim açımızdan çok iyidir. ben gene söylüyorum aranızda fazalaca olmasamda bütün kalbimle başta başkanımız ismail i ve siz arkadaşlarımın yanındayım teşekkürler…….
İstanbulun beyaza büründüğü bir günde yeniden sizlere merhaba demek istedim..Hepimiz gurbette özlemimizi bir şekilde gidermeye çalışıyoruz.İnşallah bu özlem bu hasret bitecek…Karadenizin güzel havasını yeniden teneffüs edeceğiz.
Herkese selamlar…
Mehmet ağbimize ve Cafer ağbimize sevgiler gönderiyoruz
-Bir haftalik yogungecen seminerden sonra eve geldigimde hasretini cektigim sitemizi acip bakmak oldu ve Rahmetli Erkan ocaklinin cok begendigim bu türküsü ile karsilastim benim icin cok süpriz oldu türküyü üc kez pes pese dinledim cok duygulandim dinledikce cok derinlere daldim bir an bir serit gibi her sey gözümün önüne geldi hüzünlendim onca seneler memleketten ayri kalmak kolay olmasa gerek.ne olur beni böyle hüzünlü türkülerle perisan etmeyin buna hakkiniz yok! Zaten cok duygusal bir insanim. Sizlerde haklisiniz bir hafta siteye yazmayinca cezam ancak böle hüzünlü türkü olurdu bunada sükür.Bilinki islerimin yogunlugu sebebi ile bazen siteye girmeye zamanim olmuyor anlayisli karsilayin!.sizleri cok seviyorum Sizler Köyümüzün umut ümit isiklarisiniz sizlerin sayesinde köyümüz belki yitirilen eski intibasibi yakaliyacaktir biz Aralik köylüler Eynesilin güzide insanlariyiz herzaman medeni olmak zorundayiz bundan taviz veremeyiz bu bizim olmazsa olmaz sartimizdir Eynesil milli Egitime yapilan yardimlar cok güzel yerinde yapilan yardimlardir bu ince fikir espirisinin bir ürünüdür bir tezahürüdür biz Arlik köylüler olarak her zaman büyük düsünmek zorundayiz Efendilik ancak böle olur biz zaten yapilan yardimlari Allah rizasini kazanmak icin yapiyoruz.Ben bir kez daha Aralik köyü dernegi Yönetimine cok tesekkür ederim yaptiklari bu güzel calismalari icin sonsuz sevgi ve selamlarimi sunarim.
Mehmet abicim madem seni üzdük biraz da güldürelim istiyoruz,Volkan Konak konserinden bir kesit yayınlıyoruz…(gerçekten de bir hafta yazmayınca bize sıkıntı oldu,sen ve Cafer abimiz bu köşenin vazgeçilmezlerisiniz )…saygılar…
SAYIN FUAT CANSIZIN BU GÜZIDE YAZISI ICIN TESEKKÜRLER
İkram ve hediye deyince hemen aklımıza para mal ve eşya gelmesin . Bunların dışında bir insanı memnun edecek nice şeyler vardır.İnsanın gönlünde saklı öyle hazineler var ki onları verdikçe çoğalır., adeta bir çiçek bahçesi gibi olur, sakladıkça kalbi ve ruhu sıkar , bunalıma sokar. Bu hazinelerin başında sevgi gelir.İşte bir dostun arkadaşına, bir kocanın hanımına, babanın oğluna, evladın anne babaya, malın ve eşyanın dışında verebileceği ikram ve hediyelerden bazıları.Gönlü ve ruhu rahatlatacak bir tebessüm, kalbe kuvvet verecek bir tatlı söz, morali düzeltecek bir takdir, neşeyi yerine getirecek bir şaka, kızgınlığı söndürecek bir hoş görü, iç sıkıntısını giderecek bir teselli, hoşa gidecek bir güzel davranış güzel muamele, Allah’ın rahmetini çekecek bir hayırdua, günahları dökecek bir göz yaşı ve istiğfar, incitmeden verilecek bir gül, sevdiklerine verecek bir gül bulamazsan Allah içi bir kez olsun sen gül.Kesinlikle iyilikten zarar gelmez arkadaşlar, veren el alan elden üstündür, iyilik yap denize at derler.Ne olur hiçbir şey yapamıyorsak güler yüzde mi gösteremiyoruz.Kalın sağlıcakla.
”Kâmil mürşidin kalbi ,iman ile doludur.Bu kalbe Rabbü’l-alemin nazar eder.Orada nefsin ateşini söndürür.Orada kötü duygular olmaz.Orada şeytan hareket imkânı bulamaz;etkisini ve nüfuzunu kaybeder.Onun için bir Mürşid-i kâmilin kalbine girmek lazımdır”Dr. Ahmet Çağıl..Hayırlı Cumalar
s.a dernegimizin futbol turnuvasina katilmasi gençlerimizi ve köylümüzü birbirine daha yakin ve sosyalleşme bilinci oluşturacagina inaniyoruz takim sorumlusu ali çelikçi ve ekibine başarilar dileriz.
s.a dernegimizin eynesil ve eynesilin yaninda oldugunu birkezdaha göstermiştir milli egitim müdürlügüne gönderilmiş defter ve kirtasiye malzemeleri için emegi geçen herkese teşekkür ederim.
Allahü teâlâ, Cuma sûresi sonundaki âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki,
Ey îmân etmekle şereflenen kullarım! Cuma günü, öğle ezânı okunduğu vakit hutbe dinlemek ve Cuma namazı kılmak için camiye koşunuz! Alışverişi bırakınız! Cuma namazı ve hutbe, size başka işlerinizden daha faydalıdır. Cuma namazını kıldıktan sonra, camiden çıkar, dünya işlerinizi yapmak için dağılabilirsiniz. Allahü teâlâdan rızık bekleyerek çalışırsınız. Allahü teâlâyı çok hâtırlayınız ki, kurtulabilesiniz!
Namazdan sonra, isteyen işine gider çalışır, isteyen câmide kalıp namaz kılmak ile, Kur’ân-ı kerîm ve duâ ile meşgul olur. Cuma namazı vakti girince, alış-veriş günahtır.
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” çeşitli hadîs-i şerîflerinde buyurdu ki:
*Bir müslüman, Cuma günü gusül abdesti alıp, Cuma namazına giderse, bir haftalık günahları affolur ve her adımı için sevâb verilir.
*Cuma namazı kılmayanların kalblerini Allahü teâlâ mühürler. Gâfil olurlar.
*Günlerin en kıymetlisi Cumadır. Cuma günü, bayram günlerinden ve Aşûre gününden daha kıymetlidir. Cuma, dünyada ve Cennette mü’minlerin bayramıdır.
*Bir kimse, mâni yok iken, üç Cuma namazı kılmazsa, Allahü teâlâ, kalbini mühürler. Ya’nî iyilik yapmaz olur.
*Cuma namazından sonra bir an vardır ki, mü’minin o anda ettiği duâ red olma.
*Cuma namazından sonra, yedi defa İhlâs ve Mu’avvizeteyn yani Felak ve Nas surelerini okuyanı Allahü teâlâ, bir hafta kazâdan, belâdan ve kötü işlerden korur.
*Cumartesi günleri yahudilere, Pazar günleri nasaraya [hıristiyanlara] verildiği gibi, Cuma günü de Müslümanlara verildi. Bu gün, Müslümanlara hayır, bereket, iyilik vardır.
*Cuma günü yapılan ibâdetlere, başka günde yapılanların, en az iki katı sevâb verilir. Cuma günü işlenen günahlar da iki kat yazılır.
Cuma günü, ruhlar toplanır ve birbirleriyle tanışırlar. Kabirler ziyaret edilir. Bu günde kabir azâbı durdurulur. Bazı âlimlere göre, mü’minin azâbı artık başlamaz. Kâfirin azâbı, Cuma ve Ramazanda yapılmamak üzere, kıyâmete kadar sürer. Bu gün ve gecesinde ölen mü’minler, kabir azâbı çekmez. Cehennem, Cuma günü çok sıcak olmaz. Âdem aleyhisselâm, Cuma günü yaratıldı. Cuma günü Cennetten çıkarıldı. Cennettekiler, Allahü teâlâyı Cuma günleri göreceklerdir.
**Türkler bir ırk ve bir millet olarak yeryüzünün en şerefli insanlarıdır.!Türklerin yürekleri temizdir. Onlarda batıl fikirler, basit düşünceler yoktur. Dürüst ve cömert olan müslüman Türkler hangi mezhebe bağlı olursa olsun aynı dürüstlüğü yabancılara karşı da yapar ve yerine getirirler. Bu noktada müslümanla müslüman olmayan arasında hiçbir fark gözetmezler.onun icin Türkler tarihte ne ise Cumhuriyette ne ise bu günde aynisidir.Ey TÜRK Titre ve kendine gel Dünya senden cok sey beklemektedir….”NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE!
sevgili kardeşim HÜSEYİN’in anısına bir sayfa hazırlamakda o sayfayı dolaşmakta benim adıma çok zor bir iş,yakından tanıdığım ve birçok anıyı paylaştığım arkadaşımın zamansız kaybı bizleri çok üzdü,bunu düşündüğün ve uygulamaya koyduğun için teşekkürler…
Sevgili site ziyaretçilerimiz merhaba,son günlerde ziyaretçi defterimize başka başka isimlerden ilgi olması bizleri sevindiriyor,önerilerinizi hatta şikayetlerinizi bekliyoruz,ilginin daha da artması dileğiyle…Saygılar Sevgiler
SLM ben hollandadan Ismail bas bu yil ben hacca gittim oralarin cok guzel oldunu gordum ve imkani olan herkezin en kisa zamanda gitmesine tavsiye ederim, cok guzel bir duygu oralari gidip gorup dua etmek herkese nasip olur insallah.
ben hacca gitmeden once beni ziyaret eden mehmet yamak ve diyer ailelere cok tesekkur ederim.
Sevgili Hemşerimiz İsmail Bey’e sevgilerimizi,saygılarımızı yolluyoruz,Allah(c.c.) haccını kabul eylesin,ayrıca derneğimize ve web sitemize göstermiş olduğu ilgiden dolayı da teşekkür ediyoruz…Saygılar
s.a derneğin sitesini gezerken gözüme takıldı hüseyin kerdeşimin yazısını gördüm.hayatın akıp insanları sürüklediğinide gördüm ben 16 -17 yaşıma kadar hem ailecek hemde bireysel olarak hüseyinle birlikteydim aynı zamanda akrabam ve köylüm benimle birlikte dört dörtlük olmayan birçok tanıdığımın arasında gerçekten dört dörtlük bir insan sevgili arkadaşımın her evinin önünnden geçişimde yad ediyorum ona allahtan rahmet mekanının cennet olmasını diliyorum yakınlarına özellikle nadide teyzeme çok sabır diliyorum onun için çok acı olsa gerek ….
Ve Aleykum Selam Sevgili Mehmet Bey,çok uzun süreden sonra değişik bir isimden ziyaretçi defterimize mesaj yazılması bizleri çok sevindirdi,yazılarınızın bundan sonra da devamını bekliyoruz,bu arada dediğiniz gibi Hüseyin kardeşimiz ender bulunan dört dörtlük arkadaşlarımızdan biriydi,kendisini tekrar rahmetle anıyoruz,yakında onun için web sitemizde bir sayfa da açacağız,ilginizden dolayı teşekkürlerimizi yolluyoruz…Aralık Köyü Derneği
Kendisi ile yakindan tanisma serefine nail oldugum Hüseyin kardesimizi elim bir kaza sonucu kayip ettik.Cennet mekan sehidimize birkez daha Allahdan rahmet Kederli Ailesine sabirlar diliyorum.seni hic unutmayacagiz herzaman gönlümüzde sevgin yasayacaktir.sen rahat uyu!
Sevgideger Gürcan,Birkez daha sana cok tesekkür ederiz bizlere böyle güzel bir site sundugun icin.Her zaman söylerim Köyden yana cok sansliyiz diye keske orada daha fazla yasayabilsek.Fotoraflara bakinca güzel Köyümü adeta yasiyorum.cocukluk yillarima dalip gidiyorum cünkü hertarafinda tatli unutulmaz anilarim var.sadece fotoraflara bakmak bile bir nebze olsun hasretlik gidermeye yetiyor.yeterki siteye ilgi gösterelim her gün girip bir seyler yazalim,bir nokta bir virgül isareti kafidir. yazamiyorsak bari fotoraflara bakalim.emegi gecenlere tesekkür edelim.bütün siteleri tariyorum sitemiz kadar güzel site yok sitemiz Köyümüze yarasir bir sekilde faliyetlerine bizim icin devam ediyor,edecektir. unutulmamalidir,ki sitemiz Güzel Köyümüzün bir aynasidir yazilarimizla sereflendirmek hepimizin görevi olmalidir.hepinize saygilarimi sunarim.
Sayin Baskan Baskanliginizda,2009 yili icinde en önemli islerden biriside mavi karadeniz TVde sunulan porgam oldu.yayinlanan porgam gercekten ses getirdi. cünkü Avrupada hemserilerimiz porgama cok ilgi gösterdiler. Köyüne,Baskanina, Yöneticelerine, hemserilerine hasret hemserilerimiz porgami büyük heyecanla seyirettiler karsilarinda ilk defa gördükleri Baskanlarini ve verdigi mesajlari ilgiyle dinlediler birkez daha görüldüki Köyümüz gercek bir yönetimi yakalamis oldu. sahsinizda sizlere cok tesekkür ediyoruz.Sn.Baskan müsterih olunuz böyle dinamik yönetiminiz anlayisli fedaker Hemserilerimiz oldugu müttetce yapamiyacagimiz hic bir sey yoktur buna inaniyorum.Allah her daim yardimciniz olsun.Sizleri cok seviyoruz hoscakaliniz.
sözde medeniyetin merkezi olduklarını iddia eden ve bizlerin her hareketini bu kapsamda bilir kişi olarak değerlendiren , bizi barbar Türk ler olarak adlandıran avrupalılar norveçde hemşerilerimizin maruz kaldığı, masum bir vatandaşımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlananbu çağdışı ve insanlık ayıbı muameleye yine alışık lduğumuz iki yüzlülükleriyle açıkladılar.hemşerilerimize yapılan bu çağ dışı davranışları ve ayrımcılığı şiddetle kınıyoruz.
Norvecte Türk Ailesine yapilan insanlik disi muameleyi siddetle kiniyor,Her defasinda bizlere insan haklarindan ders vermeye kalkicaklarina önce kendilerine baksinlar.”Gölge etme baska ihsan istemem”Keza Filistine yapilan zulmünde biran önce bitmesini dilerim. Allah yardimcilari olsun.
Yeni bir yıl yeni bir umut demek..Yeni yılda tüm insanlığa barış,huzur ve sağlık dolu günler dilerim..
………….
Derneğimize yeni yılda yapacağı faaliyetlerde başarılar dilerim.
-Herzaman Asayisimizi saglamak icin gögsünü siper eden,Gerektiginde canini feda eden,Bu ugurda daha gecen sehit verdigimiz Hemserimizi anarak,Emniyet Amirligini ziyaret etmek taziyelerde bulunmak ancak Aralikköyü Derneginin aklina gelirdi.Köyümüz adina yaptiklari bu örnek davranistan dolayi kendilerine cok tesekkür etmeliyiz onlarla gurur duymaliyiz.Güzel Köyümüzü her yerde tanitip temsil ettikleri icin zira köyümüzü tanitmak herkesin görevi olmali.Ben Köyümün güzel insanlarini Devletine Milletine bagli hic bir zaman olumsuz bir harekete mehal vermeden ve maruz kalmadan alcak gönül mütavazilik ilkesinden sasmadan Güvenlik güclerinide yanina alarak huzurlu bir sekilde Asayisin berkemal oldugu bir ülkede yasamak dilegi ile tekrar yeni yilinizi kutlar esenlikler dilerim.Saygilarimimla.
Muhterem Hemserilerim!Avrupadaki hemserilerim ve kendi adima Yeni Yilinizi en icten dileklerimle kutlar,Yeni yilin tüm insanliga hayirlar getirmesini Cenabi Allah,dan dilerim.
Fenerbahçe-Galatasaray Maçı 30 Aralık 1911 yılında oynanan maçta Galatasaray Fenerbahçe’yi kendi sahasında 7 kişi oynamalarına rağmen 7-0 (Fenerbahçe 0 – 7 Galatasaray) gibi unutulmaz bir skora imza atmışlardır.Ezeli rakip buna derler!
Bu cennet vatanın bekası için çıktılar yola,
Binlerce Mehmet’ im ayrıldı üç ayrı kola
Allahuekber dağlarında verildi mola,
Yollar Çanakkale’ye, Yemen’e, Sarıkamış’a…
Üçüncü ordunun seçilmiş doksanbin eri,
Cennetlik bir ordunun bu son seferi,
Geriye dönmeyecekmiş meğer tek bir neferi…
Mahşere kalmıştı yine, düğünleri, tüm ümitleri…
Soğuktan buz tuttu gözleri, tükendi birden dizlerin feri,
Sarıkamışta kaldı, Mehmet’lerin o nur bedenleri
Toprak ağır bir bedelle almıştı, o dağ gibi koçyiğitleri,
Mehmet’im bir başka uykuya dalmıştı burada,
Kurban verilmişti doksan bin nefer vatana, yurda,
Bu aziz vatanı vermediler o namert çakala kurda,
Ruhları hala nöbettedir Çanakkale’de, Sarıkamış’ta…
Dedi ki Mehmet’im.
Biz bu ordunun savaş erleriydik geldik buraya,
Hiç gönül koymadık ki biz, yâre, yarene hasret sılaya,
Göğsümüze değmedi, ne top, ne de bir mermi,
Düşündüm bir an, yarasız asker cennete böyle gider mi? …
Eğer vatan içinse bu kutsal sefer, yaralı, yarasız bütün neferler,
Hiç şeksiz şüphesiz cennetin bağrına gidermiş meğer…
Bir ara tüfeğim, yüküm kaydı omuzlarımdan,
Tutmak istedim tutamadım, sıyrılıp kaydı avuçlarımdan,
Haksız bir medet ummuştum, kanı donmuş parmaklarımdan,
Buzdan bir düşman tutmuştu sanki ayaklarımdan…
Sesimizi duymaz olmuştu artık hiçbir komutan,
Dizleri kilitlenip ayakta ölmüştü çavuşum Osman…
Yavaş yavaş örtülüyordu üstümüze kardan bir yorgan…
Hiç bilmediğimiz tatlı bir uyku sarmıştı gözlerimizi,
Helallik için söyledik birbirimize son sözlerimizi…
Hayret! O Şimal rüzgârları öpüyor gibiydi tenlerimizi,
Son anda melekler şefkatle ısıtıyordu üşüyen ellerimizi…
Baktım, karların içinden göründü anamın o nurlu yüzü,
Bakıyordu bir yerden eşimin o ceylan sürmeli gözü,
Duydum,“Yavrum haydi gel” der gibiydi babamın sözü,
Artık Sarıkamış olmuştu bize, bir nur denizi…
Meleklere gamze olacakmış meğer, yüzlerdeki buzların izi,
Sarıkamış ta bedenlerle, cennette ruhlarla bekleriz sizi…
Zaman haklı çıkardı, eşim cennete gitti diyen nenemi,
Cennetteki törende gördüm, 93 Harbine giden dedemi…
Dün akşam cennete bir başka şehitler ordusu geldi yeniden,
Yüzleri Ay gibi parlıyordu, kimi Çanakkale’den, kimi Yemen’den
Sarıkamış faciasını yaşayan bir milletin evladı olarak
Bundan ders çıkarıp o mübarek makama erişen şehitlerimize Allahtan Rahmet diliyor saygılar sunuyorum…
MEHMET AKIF ERSOY
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım!…
-Boğamazsın ki!
-Hiçolmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu…
İrticanın şu sizin lehçede ma’nası bu mu?
-Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir…” diyen Akif, 27 Aralık 1936 günü Hakk’a yürüdü. Tabutu tek atlı bir arabayla Beyazıt Camii’ne getirildi. Tabuttaki Akif’in resmini gören tıbbiye öğrencisi, bu büyük ölümü üniversiteye haber verdi.
Bir yerlerden Türk bayrağı bulan üniversiteli gençler, Beyazıt Camii’ni doldurdular. Cenaze namazından sonra, mezarlığa kadar hiç kimse tarafından davet edilmeyen bir büyük kitle, hayatı ile eseri iç içe girmiş olan bu örnek şahsiyeti ebedî yolculuğuna uğurladı.
Cumhuriyet tarihinde kendisinden önce hiç kimseye nasip olmayan bir cemaatle son yolculuğuna uğurlandi. “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda.” diye gözyaşları arasında yazdığı İstiklal Marşımızla defnedilen şair, İstanbul’un fethinden sonra şehrin toprağına kendi eseriyle verilen ilk merhumdur. Ruhu şad olsun.
Hz. Hüseyin ve 72 kişinin Kerbela’da şehit edilmesinin 1370. yıldönümü hepimizin ortak acısıdır.
.
“Mezhebi, cemaati ne olursa olsun dünyanın her yerinde Müslümanlar bu duyguları birlikte paylasiyorlar. Facialar ve zulümler devam ediyor. İnsanlık buna tepki gösterme ihtiyacını hissediyor. Ne yazik ki,Yezid’ler bitmedi. Bizi ayırmak isteyenlerin tuzaklarına düşmeyeceğiz. Herkes kendi inancıyla temel birlik ve bütünlük içinde yaşamayı başaracaktır insallah.
Sevgili web sitesi ziyaretçilerimiz,herhangi bir ziyaretçi yazısına cevap vermek isterseniz o yazı üzerindeki YANITLA menüsüne tıklayarak yazarsanız aynı konularla ilgili yazılar bölümlenmiş ve daha anlaşılır olacaktır,saygılar
Sevgi Deger Gürcan!Sizler orada nasilolsa her gün Hemserilerle berabersiniz oysaki bizler burada bir Hemseri ile karsilassak tüm hemserilerimizi görmüs gibi oluyoruz sohbetimizde ona göre daha candan daha intensif oluyor sohbetimiz yinede güzel Köyümüz ve memleketimiz üzerine oluyor zaten her zaman aklimizdasiniz sizleri cok seviyoruz Ben burada Avrupa temsilcisi olarak hemserilerime cok yakinim nerede olurlarsa olsunlar benim icin hic bir yer uzak degildir yeterki bazi seylerin kiymetini bilelim hepinize sonsuz selamlar.
SA Haci Ismail Efendi Hos geldin sefalar getirdin Allah kabul eylesin ve bizleride nasip eylesin bizim icin cok dua et,zemzemle hurmayi hazirla yakinda yanina geliyorum hasretlik gideririz isallah
Kiymetli Hemserilerim Allaha sukurler olsun Hac ibadetimi yapip geldim Allah gitmeyenlerede nasip eylesin tavsiyem genc gitmeleri oralari yasamak cok guzel Allah tekrar nasip eylesin Tum hemserilerime selamlar Hollanda Roterdam,dan H.ISMAIL BAS
İsmail Abi Allah(cc) kabul eylesin,inşallah bize de gitmek nasip olur,ben de emingildenim,hatta Aslı Yengemle senden bahsetmiştik ama çalıştığımdan dolayı ziyaretine gelemedim,bizlere de dua et inşallah…
Sevgi Deger Fatih!Gözünüz aydin,Allah cocugunuzu sizlere bagislasin. Allah Anneli Babali büyütsün ve Devletine Milletine bagli hayirli bir Evlat olarak yetismesini diler,sansinin bahtinin acik olmasini,kaderinin yasadigi bu alemde hep iyi tecelli etmesini Allahdan niyaz ederiim.
Şaziye ve Osman Kocakara’nın oğlu,aynı zamanda Yönetim Kurulu üyemiz Sn.Fatih Kocakara’nın bugün Kubilay Kuzey adında bir erkek çocuğu oldu.Hayırlı ve uzun ömürler dileriz…
Hicri Yılbaşı, (kameri) hicri takvime göre Zilhicce ayının son gecesini Muharrem ayının birinci gününe bağlayan andır. İslami takvime göre bir sonraki güne saat 00.00 da değil güneş batması ile (akşam ezanı) geçilir. Muharrem ayı, Zilkade, Zilhicce ve Receb ile beraber Kur’an’da kıymet verilen dört haram aydan biridir. Bu aylarda barış içinde yaşanması, savaş edilmemesi ile ilgili islam öncesi ve sonrası kurallar mevcuttur.
İslamın bu güzelliklerinden uzak olan insanların bugün dünyayı kan gölüne ceviriyor olması islamdan uzak kalmalarının bir neticesidir..
Tüm islam aleminin hicri yılbaşısını kutlat barışa kardeşliğe ,akan kanların durmasına vesile olmasını cenabı Allahtan niyaz ederim..
HAYIRLI CUMALAR…”Sizler niyetinizi Allah için güzel yapın, her işiniz güzel olur, güzel sonuç verir. Kulun güzel niyetini Allah bilsin yeter.” Gavs-ı Sâni Hz.
s.a avrupa temsilcimiz sayin mehmet YAMAK mevlana celaleddin rumi R.A. bize kisa ve öz olarak uhrevi ve dünyavi bakişini bizlerle paylaştiğin için teşekkür ederiz.
Allah-ı Azim-ü şanın ismi ile
kalbimiz, tahir, mütahhar ola demler sefalar müjdat ola
kulübü aşıkan baki şadu handan ola
Şeb-i Arus Mübârek ola..
HZ.MEVLÂNA
Yaşamını “Hamdım, piştim, yandım” sözleri ile özetleyen Hz. Mevlâna, 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuş, 17 Aralık 1273 günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
“ölüm günüm, düğün günümdür” tabirini kullandığı için düğün günü ya da vuslat günü manasına gelen “Şeb-i Arûs“ olarak adlandırılmaktadır. Onun düşüncesinde ve fikirlerinde ölüm hiçbir zaman yokluk olarak kabul edilmemektedir. “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir” diyerek gönüllerdeki ölümsüzlüğe dikkat çekmiştir.
Hz. Mevlâna, “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” ifadesiyle de ölümün ayrılık değil kavuşmak olduğuna dikkat çekmiştir. Hem de öğle değimlidir ki Allah (cc) Kur’an da haber veriyor. “Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra ancak bize döndürüleceksiniz” (Ankebût, 29/57)
Allah’a, yani özüne döndürülen bir ruh için yokluk manasında kullanılan ölüm ifadesi, nasıl bağdaştırılabilir.
Hazreti Mevlâna ömrünü, Kur’an’a ve Peygambere adamasına rağmen, gelecekte hakkında çıkabilecek yalan ve iftiralara daha hayatta iken gereken cevabı vermiştir.
“Bu canım var oldukça ben Kur’an’a tutsağım
Muhammed Mustafa’nın yolundaki toprağım
Benden başkaca bir söz nakledenler olursa
Hem onu söyleyenden hem o sözden uzağım”
Şems’ten ayrılık onu çok üzmüştü, ama sonunda Onu kalbinde bularak arayışını terk etti. Bu halini şu beyitle dile getirerek sevgi ile ulaşılacak mertebelerden haber vermiştir.
“Beden bakımından ondan ayrıyım ama bedensiz ve cansız ikimiz de bir nuruz.
Ey arayan kişi! İster Onu gör, ister Beni. Ben O’yum, O da Ben.” Burada tarif edilen hal, tasavvuf edebiyatında sevenlerin birbirinde yok olma hali olan “fenâ halidir. ”Hz. Mevlâna, şikâyet edilen ayrılıkların çaresinin, “sevgi” olduğunu da haber vermiştir.
Hz. Mevâna’nın çağrısı; Allah’ın kulları için sürekli
açık tuttuğu tövbe kapısınadır. Başka mana aramaya gerek yoktur.
İşte Kur’an’ın beyanı;
“Allah ‘a göre şu kimseler bir tövbesi makbuldür ki, cahillikle bir kötülük yapıp hemen ardından dönerler…” (en-Nisa, 4/17)
İşte Peygamberin beyanı;
“Can boğaza dayanmadıkça Allah (cc) kulun tövbesini kabul eder.” (Tirmizi)
İşte de Mevlâna’nın çağrısı;
Gel! Ne olursan ol, yine gel…
İster kâfir ol, ister ateşe tap, ister puta…
İster yüz kere tövbe etmiş ol, ister yüz kere bozmuş ol tövbeni…
Bizim kapımız umutsuzluk kapısı değil, nasılsan öyle gel.
Onun çağrısı Hakka, Hakikate, Doğruluğadır. “Geçmişteki halin ne olursa olsun, bu hal seni ümitsizliğe düşürmesin, tövbe etmek kaydıyla, yani eski haline dönmemek üzere gelmek istersen bu kapı sana açıktır” mesajı verilmektedir. Yoksa “ne olursan ol yine gel” çağrısından; eski halini değiştirmeden olduğun gibi kal dediği anlaşılmamalıdır. O zaman “Bu canım var oldukça ben Kur’an’a tutsağım” sözü ile bağdaşmayan bir yorum olur ki; Ona atfetmek Onun manevi Şahsiyetine yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Zaten öğle davranmaya kalkışanlara da öncesinden cevabını göndermiştir.“Benden başkaca bir söz nakledenler olursa,
Hem onu söyleyenden hem o sözden uzağım”
Hz. Mevlâna’nın “Şeb-i Arûsu” vesile kılınıp onun dünya görüşleri insanlığa gerçek yönleriyle anlatılmalıdır. Onun büyük bir mütefekkir, büyük bir İnsanı Kâmil olduğu anlatılmalıdır. Ancak o zaman onun maneviyat ikliminden istifade edilebilir.
Cenabi Allah Mevlanayi iyi anlayip,da onun gibi yasayanlardan eylesin.
Ali Çelik kardeşimizin yazdıklarından bizlerden kopup başka yere yerleşenlerden olduğu anlaşılıyor.Benim soy ismimde her ne kadar özçelikçi olarak görünor olsada aslın çelikçi dir.Ali çelik kardeşimiz suan nerede yaşadığını ve kimlerden olduğunu yazarsa sevinirim..Herkese selamlar…
TOPAL OSMAN:Çepniler genetik olarak daima mazlumun yanında,güvenilir,cesur savaşcılardır. Bu özelliklerinden dolayı her dönemde olduğu gibi Kurtuluş savaşının başlangıcı esnasındaki hassas dönemde de yine öne plana çıkmışlardır. Rum ve Ermeni Çetecilere karşı savaşıp doğu Karadenizde asayişi sağlamışlardır. Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıktığında Giresun Çepnilerinden olan Topal Osman Ağa ve arkadaşlarını milli mücadeleye davet etmiş ve Kazım Karabekir’in de tavsiyesiyle de kendisine Giresun Çepnilerinden oluşan bir muhafız kıtası seçmiştir. Topal Osman ve Giresun Çepnileri bu şerefli görevi başarıyla yerine getirmiş ve Cumhuriyetin ilanına kadar Atatürk’ün en yakın silahlı unsurları olmuşlardır.
Sivas kongresinden sonra Atatürk’e karşı Padişah yanlısı muhalefet artınca Kazım Karabekir Topal Osman ve arkadaşlarından oluşan Muhafız kıtasının sayısının artırılmasını ve Atatürk’e karşı olan muhalefetin kuvvetle bastırılmasını emretmiştir. Şöhreti belli Çepni muhafızları gören muhalefet sinmek zorunda kalmıştır. Giresun’lu Çepnilerden oluşan M.Kemal Atatürk’ün muhafız kıtası bugunkü TBMM deki muhafız bölügünün ve Cumhurbaşkanlığı muhafız alayının temelini oluşturur. Kurtuluş savaşı esnasında TBMM deki localarında oturan Giresunlu Muhafızların yerinde bugün askeri erkan oturur.
Hain ve korkakca , cephe haricinde askerlerimizi pusuya düşürerek yedi vatan evladını şehid eden teröristleri Cenabı Hak en kısa zamanda kahhar isminin tezahürüyle kahretsin.amin.Hayatını kaybeden şehid lerimize Allah dan rahmet yaralanan mehmetciklere acil şifalar diler ailelerine ve tüm milletimize sabırlar dilerim.
Sehitlerimize Allahdan rahmet,kederli Ailelerine bas sagligi dilerim.Yapilan bu haince saldirilarin bir an önce son bulmasini dilerim. Artik daha sabrimiz kalmadi!!Cünkü Sabrinda bir siniri vardir!!
Merhabalar,
Baba toprağıma…Özçelikci,Çelikci,Kuşdil Ailelerine çok selamlar.Aynı sülaladeniz.
Arasıra Trabzon’a giderken köyün yanından geçiyoruz ama birgün içinde oluruz diye umut ediyorum.
Kolay gelsin sizlere.
Ali Bey merhaba sizi web sitemizde görmekten çok memnun olduk ,özleminizi gidermek için bundan sonra daha sık web sitemize uğramanızı temenni ederiz,fotoğraf ve videolar ile hasret giderebilir hatta info@aralikkoyudernegi.com e-posta adresimize kendi çekmiş olduğunuz fotoğraf ve videoları yollayabilirsiniz,saygılar…
Bu haince planların yapıldığı günlerde millet olarak Mehmet Akifin istiklal marşında söylediklerini birkez daha düşünüp anlamaya davet ediyorum hekesi…
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
‘Medeniyyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma’ bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
Dün yine hain bir saldırıda 7 vatan evladını şehit verdik.Şehitlerimize Allahtan rahmet türk milletine baş sağlığı dilerim.
Ateş yedi eve değil yetmiş milyonun kalbine düştü…Haince plan yapanlar bu hain planlarının altında kalacak bu milet bu oyunları bozacak ve haini kardeşlik,barış,birlik ve beraberlikle boğaçaktır…
Tüm aralık köylü hemşerilrimizin mübarek KURBAN bayramını en içden dileklerim le kutlar tüm islam alemine hayırlara vesile olmasını cenabı ALLAHTAN niyaz ederim.İSAK.K.DER.BAŞ.YRD.F Arif CANSIZ.
Dernek yönetimi şahsında bahar gülde ,sevgi dilde ,vefa dostta güzeldir.Saygı ile sevginin,mutlulukta sevincin ,hoş görü ile anlayışın buluştuğu huzur dolu nice bayramlara,bütün hemşerilerime selam ve sevgiler.İ.YAMAK.
Tüm aralık köylü hemşerilerimizin mübarek KURBAN bayramını tebrik eder ,islam alemine hayırlara vesile olmasını cenabı ALLAHTAN niyaz ederim.İSAK.DER.BAŞ.YRD.A.F.CANSIZ
Avrupadan Ana Vatana tüm Hemserilerim adina
Dostluğu, sevgiyi ve geleceği.. Hüznümüzü, acımızı, yalnızlığımızı paylaştığımız; birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz Kurban Bayramınızı tebrik eder, mutluluklar esenlikler diler;kücüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öperiiz.
TÜRKİYEMİZİN DÖRTBİR TARAFINDA VE YURTDIŞINDA GURBET HAYATI YAŞAYAN TÜM HEMŞEHRİLERİMİZİN KURBAN BAYRAMINI KUTLAR MUTLU VE HUZURLU GÜNLER DİLERİM…BARIŞ TORÇUK=05358374977
Tüm hemşerilerimizin Kurban Bayramını Kutlar,dünyada barış ve kardeşliğe vesile olmasını Cenabı Allahtan niyaz ederim…
Kurban Bayramı (Arapça: عيد الأضحى; ‘Īd al-‘Adhā, Farsça: عید قربان; Eid-e Gorbān), Müslümanlar tarafından Hicri Takvime göre Zilhicce ayının onuncu gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan bir dini bayram. Zilhicce ayın onuncu, onbirinci ve onikinci günlerine ‘ Eyyâm-ı nahr ‘ (Kesme günleri) ve bir önceki gün olan Zilhicce ayın dokuzuncu gününe Arife denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke’de hac farizasını ifa ettikleri vakittir.
Istılahta, yani bir İslam dini terimi olarak Kurban, Allah’a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir. Kur’an’da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah’a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir. Kur’an ‘da Hac Suresinde geçen şu ayet, kurbanın islam inancındaki yerini özetler:
“Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hacc 22/36;37)
Mavi Karadeniz TV aracılığı ile köyümüzün tanıtımını yapan dernek yöneticilerimize ve bu yayının gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederim.Bu proğramın köyümüzün tanıtımına büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum.Bu sayede memleketine hasretlik çeken avrupadaki hemşerilerimizinde bir nebze olsun hasret giderdiği kanısındayım.Herkese selamlar…
Sayin Baskan! Mavi karadeniz Tv ,de Gerceklesen porgami Avrupada 70 Hane Ekran basinda büyük heyecanla seyir ettik bir nebze olsun hasretlik gidermeye calistik bizelere bu imkani saglayanlara cok tesekkür ederiz buna bu gurbet elde cok ihtiyacimiz vardi.Sayin Baskan seninle ne kadar övünsek azdir Aralik Köyünün böylesine bir Dinamik Baskaninin olmasi Köyümüz icin bir sanstir.Baskanliginizda Köyümüzde olan bu potansiyelle yapamayacagimiz hic bir sey yoktur buna artik insanlarimiz inansinlar gerceklesen porgam cok faydali olmustur Avrupadaki hemserilerimiz sizleri yakinen tanima firsati buldular sanirim bu olayin ciddiyetini daha iyi anladilar ve anlamaliyiz cünkü un var seker var helva yapmak zor olmasa gerek.Bende canli yayinda porgama telefonla katilmak istedim orayi aradim ama yönetmen beni baglamadi mesajimda okunmadi cok mahcup oldum sizleri selamlamak istemistim bir kac birseyler söylemek istemistim ama olmadi neyse ben Avrupadaki hemserilerim adina tüm hemserilerime sonsuz selamlarimi sunar bir baska porgamlarda bulusmak dilegi ile hoscakaliniz.
YÜREKLİ EYNESİL İNSANLARININ ARALİK KÖYLÜ SAKİNLERİ VE DERNEK ÜYELERİMİZ İYİ KÖTÜ GÜNÜNÜZDE YANINIZDA OLAN DERNEK GÖNÜLLÜLERİ BAŞKAN VE YÖNETİM İSTANBULDA MERKEZİMİZ BULANAN DERNEK BİNAMIZ HERTÜRLÜ ZORLUKLARIN VE HAYAT MÜCADELENİZDE YAYINIZDA OLACAKTIR SİZLERİDE BİZİMLE BİRLİKTE DOĞRUYA İYİLİĞE MUTLULUĞA SEVGİYE PAYLAŞMAYA YARDIMLAŞMAYA ORTAK OLMAK İÇİN KARAR VERELİM GEÇ KALMADIK DEVAM EDİYORUZ LAF DEĞİL İŞ ÜRETELİM BİZLERİ TAKİP EDENLERE BİZLERDE TAKİP EDYORUZ TEŞEKÜRLER….İBRAHİM YAMAK..0532 3273880
Bugün yağmur damlaları yüreğimi parcalıyor
Her köşede bir göz,her köşede bir kalp ağlıyor
Sebebini sorsamda söylemez diller
Ya sevgiliye,ya kaybedilen bir evlada ağlıyor
Uzanıp silmeyi deneme sakın göz yaşını
Elin kuru bir tenden başka şeye dokunamaz
Süzülen yanaklarından bir damla bile yaş yok
Göremezsin sadece hissedersin o kalbten ağlıyor
Vatanın bir köşesinde bir ateş yanmış
Söndürmeye su değil benzin döküyorlar
O kaybettiklerine,taprağa verdiklerine değil
Haini elleriyle boğamadığına ağlıyor..
Hic kimse uzaktaki Aralikköylü olmayacak solugani ile Dernegimiz Avrupa Temsilciligine basladigim zamandan beri Avrupanin neresinde olurlarsa olsunlar Hemserilerime her zaman bir adim kadar yakinim.Belki bizim onlara gösterdigimiz yakinligi onlar bize göstermiyor olabilirler ama ben hic karamsar degilim.Bende bazen Cafer kardesim gibi hayiflaniyorum neden siteye ilgi göstermezler diye bekliyelim umudumuzu yitirmeyelim” Gün gelecek herkes site kolik olacak”!!!Bu duygu ve düsüncelerle bütün hemserilerimi sevgi ve saygilarimla selamlarim.Allaha emanet olun.
Derneğimizin Avrupa temsilcisi Mehhet Yamak abimize gurbetin zorluklarına rağmen aktif çalışmalarından dolayı teşekür eder dernek çalışmaları ve iş yaşamında başarılar dilerim.
Hemşerilerimizin birlik ve beraberliğini pekiştirmek için dernek yöneticilerimiz tarafından kurulan siteye hemşerilerimizin rağbet göstermemesi çok üzücü.Diğer köylerin hatta başka şehirleirn sitedelerine bakıyorum oldukca hareketli.İnsanlar girip dernek tafarından yapılması gerekenleri,köylerinin sorunları tartışıyor.Umarım aralık köylülerde derneğimizin sitesine gereken önemi gösterir bu gariplikten kurtarır.
Herkese selamlar…
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Esaret zincirlerini kırmış bir milletin evlatları olan bizler atalarımızın kanlarıyla,canlarıyla elde edip bizlere emanet etmiş olduğu Cumhuriyete sahip çıkmalı onu korumalıyız.Birlik ve beraberliğimize göz diken hainlerin oyunlarına gelmemeli,bu sıkıntılı günlerde birbirimize daha sıkı kenetlenmeliyiz…
Şair Mehmet Akif’in istiklal marşındada dediği gibi,
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
sayın yöneticiler ve üyelerimiz aralık köyümüzün istanbul ve köyde bulunan ve bircümle kuvayi milliye sınırlarımızda yaşayan herkese dernek duyaryılığınızdan ve aidatlarınızı ödediğiniz için teşekkür ederim sizlerin başarıosı ile onurlanıyoruz .. saygılarımlar
Sevgili Hemserilerim!Birlik beraberlik güzellik dolu,herzaman biröncekinden daha güzel mutlu huzurlu bir Bayram diliyormu.Ramazan Bayraminiz mübarek olsun.
Ellerin semaya aaçılıp mevlaya duaların edildiği,meleklerin yeryüzüne inip bereket dağıttığı,bir köşede unutulmuşların hatırlanıp ziyaret edildiği,muhtaçların ihtiyaçlarının bir nebze de olsa giderildiği,nefsimizin isteklerine bir sürede olsa gem vurulduğu onbir ayın sultanı ramazanın sonu geldi çattı.Allah tüm inananlara nice ramazan aylarına erişip feyzinden faydalanmak nasip etsin.
Bütün hemşerilerimizin ve islam aleminin ramazan bayramı mübarek olsun..
Cok Muhterem Hemserilerim!Cenabi Allaha hamdü senalar olsun bir kez daha bin bir aydan hayirli olan Kadir gecesine erismis bulunmaktayiz bu gecelerin hayatimizda cok özel bir yeri vardir onun icin bu geceleri cok iyi degerlendirmeliyiz cokca ibadet edip bol bol dualar etmeliyiz mademki cenabi Allah yokmu bana dua eden duasini kabul edeyim diyor hemen ellerimizi havaya acmaliyiz.kiymetli Hemserilerim bu gecelerim manevi havasini iyi teneffüs edelim bir birimize yakinlasalim aramizda darginlar varsa barisalim bu günler bir firsattir.iki günlük dünyada birbirimizi hergecen günden daha cok sevip saymalim: Cok kiymetli Hemserilerim! Okumus oldugum Hatmi seriften hasil olan sevabi önce sevgili Pegamberimiz HZ.Muhammet sav.Efendimizin mübarek ruhlarina bagisladik kabul eyle ondanda hasil olan sevabi Aralik Köyünden gelip gecmis Atalarimizin,Dedelerimizin,Analarimizin,Bacilarimizin,Kardeslerimizin bilcümle ahirete intikal etmis bütün gecmislerimizin ruhlarina hediye eyledik kabul eyle ondanda hasil olan sevabi banada bir dua yokmu diyen bütün din kardeslerimizinde ruhlarina bagisladik kabul eyle mekanlarini cennet eyle,yapmis oldugum Hatmi serifden hasil olan sevabi Özellikle daha bu Mübarerk Ayin basinda ahirete ugurladigimiz sehidimiz HÜSEYIN kardesimizin ruhlarina baisladik sen kabul eyle yarabbi Mekanlarini cennet eyle geride kalanlarada sabirlar ihsan eyle yarabbel Alemin Bizleride Kuranin ve islamin yolundan ayirma Kardeslik baglarimizi güclendir sen her seye kadirsin.Bu duygularla ben tekrar Kandilinizi Kutlar Büyüklerin ellerinden Kücüklerin Gözlerinden öperim.Allaha emanet olun.Hoscakaliniz.
Bin aydan daha hayırlı olan kadir gecesinin islam alemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini dilerim.
Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmiyor fakat Ramazan’ın yirmi yedinci gününün gecesinde olduğu kabul edilir. Muhammed (a.s.) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak; “Siz Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” [2] demiştir.
Aslen hadislerde Ramazan’ın 20. gününden sonraki tek günlerde aranması söylenmesine rağmen, daha sonra karmaşa çıkmaması için Ramazanın 27.gün – 28. gecesi Kadir Gecesi sayılmıştır. Hicrî takvime göre de Kadir Gecesi Ramazan Ayı’nın son 10 gününde bulunur.
Kadir Gecesi, İslam alemine göre çok hayırlı ve mübarek sayılan bir aydır. Kur’an’da kadir gecesi şöyle tanımlanmıştır:
“Doğrusu biz Kur’ân’ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler.O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”[4]
Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır” (Buhârî, Kadir, 1).
Derneğimizin vermiş olduğu iftar yemeğinde katkıları olan ve emeği geçen tüm hemşerilerimizden Cenabı Allah razı olsun hayırlarını kabul eylesin.Katılan herkese katılımlarından dolayı teşekkür ederiz..Nice iftarlarda bulumak dileğiyle..selamlar..
Cok Kiymetli Hemserilerim! Cenabi Allaha hamdüsenalar olsun Uzun zamandan beri gidemedigim Memleketime ve sizlere kavusmanin mutlulugunu yasadim.Köyümü doyasiya yasadim bol bol Foturaf cekip hasretlik gidermeye calistim bu Foturaflari sitemiz araciligi ile sizlerle paylastim zaten sizlere olan sevgim sonsuzki güzel buldugum her seyi sizlere paylasiyorum her zaman aklimdasiniz.Birkez daha gördümki köyden yana cok sansliyiz bu güzel köyümüzü ne olur ikinci planda görmüyelim ismini tarihden almis bu güzel köyümüzü yüceltelim.köyümüz bize adeta yalvarmaktadir.ilk kez haftalik yönetim kurulu toplantisina katildim onlarin calismalarini yakinen gördüm inanin bir kez daha onlara gurur duydum köye ve köyümüzün güzel insanlarina bir seyler yapabilmenin heyecani icersindeler cok azimliler inaniyorum bu gencler bizler icin cok seylere imza atacaklar ben bile onlarin karsisinda heyecanlandim hep beraber onlara yardimci olalim elimizi tasin altina bizlerde koyalim nemelazimci olmuyalim!Bakiniz köyümüzde genclerimiz üniversiteleri kazandilar onlarla nekadar gurur duysak azdir onlar ilerde köyümüzün teminati olucaklar her hususta yardimci olmaliyiz köyümüzün tahsil seviyesi artmalidir.Dernegimiz simdiden onlara nasil yardimci olabiliriz düsüncesindeler bizlerde düsünmeliyiz ve geregini yapmaliyiz.Bu duygu ve düsüncelerle hepinizi en icten sevgi ve sempatimle kucaklarim.Hayirli Ramazanlar.
Sitenin ziyaretci sayfası çok garip kalıyor.Bütün hemşerilerimizin köyümüzün sitesini ziyaret edip düşünçelerini yazmasını,köyümüzle ilgili yapılması gerekenleri burada tartışmaya açmasını ve burada köyümüzün sorunlarına ortak çözüm aramamız gerekir.
Selamlar..
Ulusal Bayramlarimizdan biri olan Zafer Bayrami Türk Milletinin istiklal destanidir,Bu destani yazip bizlere bu ülkeyi bagimsiz yapan aziz sehitlerimize sonsuz sükranlarimizi sunariz.Bu mübarek günlerde Dualarimizi onlar icin cok yapmaliyiz.Cenabi Allah bizleri hicbirzaman baskasinin esaretinde birakmasin.su uyur düsman uyumaz deyisi ile Türk milleti olarak cok uyanik olmaliyiz,Zafer Bayrami Türk Milletine kutlu olsun.
Daha dün kendisi ile yakindan tanistigim,sempatik kisiligi ile bizleri güldüren nese kaynagimiz artik aramizda yok.Bu Mübarek günlerde Cenabi Allah bizlerden daha cok sevdiki aramizdan onu alip götürdü.Cennet mekan Sehidimizin bu gün yapilacak Mevlidinde olamamanin üzüntüsü icersindeyim ama bir sekilde bütün gönül bagimi buradan ta Nur caamisine uzatip kendimi orada hissedip sizlerle beraberce Sehidimiz icin Dua edicegim.Ben tekrar sehidimize Allahdan rahmet, Ailesine sabirlar diliyorum.
Hüseyin kardeşimize Cenabı Allahtan Rahmet dilerim. yakınlarının ve sevenlerinin başı sağ olsun.Allah geride kalanlarına uzun ömürler versin.
“Ey Rabbim! Sen bana dünya mülkünden nasip verdin ve bana rüyaların tabirinden bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden Rabbim! Benim velim sensin, benim canımı müslüman olarak al ve beni salih kulların arasına kat!” (YUSUF/101)
Cenabı Allah huzuruna iman ile gitmeyi cümlemize nasip etsin…
Daha hayatinin baharinda elim bir kazada hayatini kaybeden Hüseyin kardesimize Allahdan rahmet,kederli Ailesine bas sagligi dilerim.Allah mekanini cennet eylesin.
Allah (cc) Hüseyin Kardeşimizin mekanını cennet etsin,cemalini görmeyi nasip etsin,Rasulullah(sav) Efendimiz’in yanı başında,sancağı altında olmakla nasiplendirsin ve herkese de Hüseyin kardeşimiz gbi sevilmeyi nasip etsin
Bütün hemşerilerimizin Berat Kandilini Kutlar İslam alemi ve insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim..
Aslı “Berâettir.” Beraat sözlükte, “bir zorluktan kurtarmak ve berî olmak” demektir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Beraat gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir.
Müslümanlar bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi olduğuna inanır. Bu konuda Resul-u Ekrem şöyle buyurmuştur:
“Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (şaban ayının on dördüncü günü) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: ‘Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim’ buyurur.” (İbn Mâce)
Ayrıca, Berat gecesi, Kuran-ı Kerimin Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygambere ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da tenzil denir.
Karadeniz yazı da kışı da bambaşka olan bir bölge.Son zamanlarda sel felaketleri ile boğuşan güzel memleketimiz umarım çok kısa zamanda yine eski sakin günlerine geri döner..
Tüm Fındık üreticileri ürününüz bol kazancınız daim olsun..Herkese selamlar..
GİRESUNDA BU GÜN MEYDANA GELEN SEL FELAKETİNDE YARALANAN HEMŞERİLERİMİZE ALLAHTAN ŞİFALAR DİLERİM.İNŞALLAH CAN KAYBI OLMAZ..YARALARIN BİR AN ÖNCE SARILMASI DİLEĞİYLE..
Bundan tam 35 sene önce yavru vatan Kibris savasinda hayatini yitiren sehitlerimize Allahdan rahmet diler,Gazilerimize yasam boyu sihhat afiyet mutluluklar dilerim.Ayrica Kibris savasinda Gazi olan Köyümüzün Gururu sayin ABDULLAH YAMAK;A Hayatinin sonuna denk mutluluklar dilerim.
Torcuklu Ailesinin Kizlari Cansu ile Alinin(Vitali)nin Stuttgart-Oberstenfeld de yapilan güzel bir dügünle dünya evine girdiler.Kendilerine ömür boyu mutluluklar dileriz.
Doğu türkistanlı kardeşlerimize yapılan soykırımı şiddetle kınıyor yapılan bu vahşetin hesabını yine müslümanların elleriyle sormasını Allah’dan dilerim.
Çin ve çin gibi Türklere,Müslümanlara ve insanlara zulüm eden herkesi kınıyorum.İnsana Allahın verdiği canı almaya kimsenin hakkı yok.
Hürriyetimizin kıymetini bilip Dinimize,Vatanımıza ,Bayrağımıza sahip çıkalım.
Tüm ezilenlerin Allah yardımcısı olsun..selamlar..
Neredesiniz aralık köylüler.Ziyaretci defterinde bir kaç kardeşimizin dışında yazısı olana rastlamak çok zor.Gönül bu sayfalarda daha fazla hemşerimizin yazısını görmek istiyor.Kış bitti,bahar geçti,yaz geldi hadi üzerinizdeki uyku halini atın sizlerde aramıza katılın.
Herkese selamlar..
ÜZÜCÜ TRAFİK KAZSI DEDE ve EMACAN ailelerine büyük geçmişolsun hasatalarına acil şifalar dileriz.
Dün akşam saatlerinde İSTANBUL ‘dan ARALIK köyüne hareket eden İlkay EMECAN yönetimindeki özel otomobil ÜNYE otobanında kontrolden çıkarak kaza yapmıştır.Kazada Yusuf ziya DEDE ‘OĞLU Mehmet DEDE”nin eşi Şafaknur DEDE,10 yaşındaki oğlu Yusuf DEDE – Mehmet EMECAN ‘IN oğlu ilkay emecan, eşi ve henüz 9 aylık bebekleri çeşitli yerlerinden yaralanmıştır.ÜNYE devlet hastahanesinden yapılan açıklamada yaralılarımızın genel sağlık durumları nın iyi olduğu hayati tehlikesinin bulunmadı bildirilmiştir.
kaa geciren hemşehrilerimize gecmiş olsun diyoruz.alınan bilgilere göre can tehlikesi olmamasından dolayı Mevla’ya şükürler olsun.daha önce yaşanmış olan buna benzer trafik kazalarında insanımız arasında büyük panik ve endişe uyanmasından dolayı aynı endişe ve panik havasının oluşmaması için dernek yönetimi tarafından alınan kararla bu haberi ana sayfamızda yayınlamıyoruz.ilginize sunulur.tekrar geçmiş olsun diyoruz ve hemşehrilerimizin bir an önce sağlıklarına kavuşmasını temenni ediyoruz…
RECEP AYI VE REGAİP GECESİ İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER:
• Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. [Gunye]
• Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir. [Miftah-ül-cenne]
• Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Yala]
• Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir]
• “Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)
• İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)
• Muhakkak zaman, Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir de Cemaziye’l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı Recep ayıdır.” (Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)
• “Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)
• Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri hakkında Enes b. Malik ( r.a. )’dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: “Allahım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)
Bütün hemşerilerimizin Regaip kandilini kutlar,girmiş olduğumuz üç ayların bizlere ve tüm insanlığa hayılral getirmesini dilerim.Bu ayların ve içindeki eşsiz gecelerin feyzinden faydalanabilmek ümidiyle Allaha emanet olunuz..
Gurbrtciler yazi dizisini özenle hazirlayip bize sunan ve Katip sadi ile de süsleyip sonlandiran Sayin Gürcan Beye cok Tesekkür ederiz Allah kendilerinden razi olsun.Bizleri bu Gurbet elde Düsünüp andiklari icin.
site ana sayfasına koymuş olduğunuz karadenizi seyrediyorum şiirimde ismim cafer özçelik olarak yazılmış,cafer özçelikçi olarak düzeltmenizi rica ederim.
ayrıca site ana sayfasında benim yazıma yer vermiş olmanızdan büyük mutluluk duydum sizlere teşekkür ederim.
Herkese selamlar.
Mehmet kardeşimiz Türkiyeye tatile ne zaman geliyorsunuz..
Mehmet abi merhaba,yazı dizisinin 2. ve 3. bölümleri de gelecek ama sizlerden gelecek mesajları bekliyordum,yine her zamanki gibi mehmet abimiz okudu ve döktü içini,inşallah faydalı olmuştur,sevgiler saygılar
Gurbetciler üzerine yazilan yazi dizisini okudum.okurken yazi beni Almanyaya ilk geldigim günlere götürdü.Gercekten ozamanin sartlari cok zordu basta lisan sorunu vardi sonra camimiz yoktu türk bakkali yoktu kimse birbiri ile ilgilenmiyordu isten eve evden ise Anne baba calisiyorlardi cumartesi pazar demeden.evin de telefon yoktu bir siyah beyaz tv üc kanal vardi eski mobilyada oturulurdu cocuklarla ilgilenmek oldukca azdi cuma namazini kilisenin salonunda kiliyorduk monotof bir hayat yasami icinde insanlar mücadele ederlerdi bütün deger yargilarindan uzak bir sekilde.Allaha cok sükürler olsun o zamanla bu zamani kiyasladigimda cok seyleri basardik.Bazen kendime soruyorum ben Almanyadamiyim yoksa Türkiyedemiyim diye Hastaneye git Türk Doktoru hasta bakici her tarafta türk bakkali camilerimiz dernekler is adamlarimizin sayisi artmaya basladi isci calistirmaya basladilar her hafta bir aktivite coklari buraya yatirim yapmaya basladilar ev aldilar artik Almanya vaz gecilmez vatan oldu velasir cok seyler kazanildi cok seyleride aldi götürdü sayimiz arttikca sorunlarimizda artmaya basladi hani derlerya Almanya kimilerini lezir kimilerini vezir etti diye .Avrupa temsilcisi olarak hemserilerimiz hanki katagoriye dahil diye karamsar degilim iyi durumdayiz su bir sene icinde hemserilerimle yakindan yerinde beraber oldum issiz yok denicek kadar az cocuklarimiz en az bir meslek edinmis tahsil yapmislar üniversiteye gidenlerimiz var bulunduklari yerlerde ev almislar daha iyi bir yasami yakalamaya calisiyorlar her sey cok daha güzel olucak.Hickimse uzaktaki aralik köylü olmayacak solugani ile Dernegimizin bana vermis oldugu görevi ifaetmeye calisiyorum cok güzel projelerim var hemserilerime gurbette olduklarini hissettirmeyecek onlara bir adim kadar yakin olacagim . cok yapmak istedigim Avrupa aralik köylüler gecesini kisa bir zamanda gerceklestirmek amacimiz hemserilerimizin gurbette birlik ve beraberligini gerceklestirmek cünkü burada cok daganik bir sekilde yasiyoruz .Dernegimiz bizlere cok güzel bir site hazirladi amac bütünlesmek . o nedenden her gün girip hasretlik giderelim yazi siir vs.yazalim yazmiyorsak fotograflara bakalim yeter.Dernegimizin kiymetini bilelim yardimci olalim aidatimizi zamaninda ödüyelim yapilan yardim bize hizli bir sekilde geri dönecektir Bakiniz basta Baskanimiz ve yön-kur üyeleri bizleri hic unutmamaktadirlar yazmis olduklari yazi dizisi bunu göstermektedir bizler gurbette unutulan Aralik köylü olmayacagiz kirk kirkbes senede atmis hane olduk sayi artmaya devam ediyor Almanyada artik kalici olduk bu bir gercek dönmemiz cok zor o nedenden cocuklarimiza ismini tarihden alan bu sirin köyümüzü sevdirelim onlari izine götürüp mezar üstü ziyaret ve akraba ziyareti yapalim Istanbula gittigimizde Dernegimizi mutlaka ziyaret edelim Baskanimiz bunu cok arzulamaktadir zaten bizleri her zaman anmaktadir yakin bir zamanda buraya ziyaretimize gelecektir izine hazirlandigimiz bu sirada iyi hazirlanalim gerekeni yapalim tümhemserilerime yollarinin acik olmasini dilerim Allah hayirli selamet versin.Gurbetciler yazi dizisini hazirlayan Dernegimize cok tesekkür ererim Allah kendilerinden razi olsun.Beni yazi dizisi kapsamli yazmaya itti ayrica Avrupadaki hemserilerime hitap etme imkani buldum iyiki varsin sitem.!Hepinize en icten sevgi ve selamlarimi sunarim.Allaha emanet olun.sizleri cok seviyoruz !Avrupa temsilcisi Mehmet yamak.Hoscakaliniz.
Sayin Baskan ve yönetim kurulu üyeleri ziyaretini gerceklestirdiginiz Sehidimiz Hava pilot yüzbasi ABDULLAH CEKIC,i sehitlige giderek ziyaret etmeniz Sehidimizi onure etmistir.Belki unutulan!Sehidimizi bizlere hatirlatan YÖN-KUR,a Tesekkür ederiz. Köyümüzün yetistirdigi belki ilk pilotumuz Sehidimiz ABDULLAH CEKIC ,i Her zaman hatirlamak dilegi ile,Ruhu saad olsun.Sehitler ölmez…selamlar
Gurbetteki temsilcimiz mehmet yamak kardeşimize selamlar..Yaz geldi umarım yakında memleketimizde olursunuz..sizleri aramızda görmekten her zaman mutluluk duyarız.
dernek yöneticilerimize ve dernek için çalışan tüm hemşerilerimize çalışmalarından dolayı teşekkür ederim.
her şey daha güzel,daha gelişmiş bir aralık köyü için..
sevgiler,selamlar..
Derneğimizin yeni ziyaretci defterinin hayırlı olmasını dillerim.Ziyaretci defterine yazı yazan hemşerilerimizin yazı içeriklerine dikkat etmesi ve yazdıkları yazılarla derneğimizi zor durumda bırakılmaması hususuna özen göstermeleri gerekir.Bu sayfalar kişisel reklamların yapıldığı değil köyümüzün sorunlarının tartışıdığı yer olmalı
herkese sevgiler ve selamlar..
Sevgili Cafer Gardasim!Bende yazilarina katiliyorum.Ben Dernegimiz kuruldugundan bu yana siteye giriyor ve yaziyorum bende hic olumsuz bir yazi ile karsilasmadim buda bize gösteriyor ki güzel Köyümüzün sirin Insanlari her zaman medenidirler ismini tarihden alan Köyümüzün sitesi ismine yakisir bir sekilde yazillacak ve birbirimizle bütünlesicegiz.ziyaretci defteri köyümüzün aynasidir bunu böyle bilelim.selamlar
Bu yıl ilkini yaptığımız ve geleneksel hale getirmeyi düşündüğümüz bilgi yarışması bir şölen havasında geçti tüm öğrencilerimize ve hemşerilerimize teşekür ederiz.
Sevgili Gürcan ! sana cok tesekkür ederiz bizlere böyle güzel bir site sundugun icin.Umarim bundan böyle hemserilerimiz ziyaretci defterine ilgi gösterirler.
ben teşekkür ederim mehmet abi,inşallah ziyaretçi defterimize gösterilen ilgi artarak devam eder
slm.tüm hemşehrilerime.bu yazı memleketimizde değerlendiren tüm hemşehrilerimiz çok şanslı.inanın gidemeyenlerde bi burukluk hakim.telefondan akraba ve arkadaşlarımızı arayıp heyecanımızı yatıştırıyoruz.herkese selam ve dua ile.çok şanslısınız
Giresun/Eynesil/Aralık Köyü EKYD 
Merhumeye Cenabi Allah,dan rahmet Hayta Ailesine bassagligi dilerim.
Memleketimize çok büyük hizmetleri olan Medeni sosyal ve Vefalı yanıyla tanınan ve hemen herkese bir şekilde iyiliği olan Tarihi cinari kaybetmenin üzüntüsünü yasiyoruz.
Eminim ki, bu dünyada yaptıklarının Allah katında karşılık bulacağına yürekten inanıyor, Sizi her zaman sevdik, rahmetle anıyoruz. Mekanınız cennet olsun.
Uzun zamandır bakıyorum siteye bir tek mehmet arkadaşımız yazı yzıyor.oda olmasa sitenin ziyaretci sayfası garip kalacak…Diğer dernek sitelerine baktığımda birçok değişik kişiden yazılar olduğu görünüyor.her şeyde olduğu gibi bu konudada duyarsız olduğumuz bir kez daha teyit edilmiş oldu…
Bütün hemşerilerimizin Regaip kandilini kutlar,girmiş olduğumuz üç ayların bizlere ve tüm insanlığa hayılral getirmesini dilerim.Bu ayların ve içindeki eşsiz gecelerin feyzinden faydalanabilmek ümidiyle Allaha emanet olunuz..
Tüm hemserilerimin Anneler günü kutlu olsun.
Merhumeye Yüce Allah’tan sonsuz rahmet ve kederli ailesine de sabırlar ihsan eylemesini niyaz ederim. Mekanı Cennet olsun.
Sayin Baskan,Sana eşinle birlikte huzur ve mutluluk dolu bir yaşam diliyorum. Her ikinizi de tebrik eder, mutluluklar dilerim.
Peygamber Efendimizin (sav)kutlu dogumunu kutlarken, onun evrensel sevgi ve baris cagrisinda bulusmayi diliyor, tüm hemsehrilerimi sevgiyle selamliyorum.
Milli mücadele KahramanimizTopal Osman Ağa’yı ölümünün 89. yıl dönümünde minnet ve rahmetle aniyoruz ruhu sad olsun.
Yıllardır ülkemizde canla ve başla teröre karşı mücadele eden Mehmetçiklerimiz, milletimizin en dar zamanlarında maddi ve manevi olarak yanında yer almış; dost ve kardeş ülke Afganistan’da barış ve huzurun inşa edilebilmesi için kendine ve destansı tarihine yakışan bir şekilde yıllardır hizmet etmektedir. Bölgedeki hizmetleri Afgan halkı tarafından da takdire şayandır. Ancak cuma günü Kabil şehrinde vuku bulan helikopter kazası hepimizi derinden üzmüş, cefakar milletimizi bir kere daha evlatlarına ağlamak mecburiyetinde bırakmıştır.
Bu elim kaza sonucu ahirete göçen 12 vatan evladına Cenabi Allah,dan rahmet, milletimize ve şehitlerimizin yakınlarına başsağlığı diliyorum.”
Çanakkale Zaferi,
Çanakkale’de ortaya konulan mücadele ve kazanılan zafer eşsiz bir destandır. Bu destanı yazan Mehmetçiklerimizi, gazilerimizi ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. (Kinali Hasan hikayesini okuyalim. !! )
ISTIKLAL MARSIMIZIN KABULÜ:
Türkiye Büyük Millet Meclisinde İstiklal Marşımızın kabulünün 91. Yıldönümünde Mehmet Akif’in deyimiyle ” Allah milletimize bir kez daha İstiklal Marşı yazdırmasın” temennisiyle, İstiklal savaşı şehitlerimizi , gazilerimizi ve Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve şükranla anıyorum.”
of off köyü nekadar özledim ama şu su sıkıntısı olmasa ne güzel olur ya
Hocalı katliamının 20’nci yıldönümünde, hayatlarını kaybeden soydaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, Ermeni mezalimini şiddetle kınıyorum.
Dernegimizin kurulusunun dördüncü yili kutlu olsun.
esen kalin.
Eynesil’nin Düşman İşgali’nden Kurtuluşu’nun 94. yıldönümü emperyalizmin Anadolu topraklarımıza sürüldüğü gündür. Eynesil halkı, ülkemiz işgal altındayken namusunu, toprağını ve bayrağını savunmak için bir direniş destanı yazan, unutulmaz kahramanlıklara imza atan bir halktır. Destansı mücadeleler sonunda sehit düsen tüm sehitlerimizi rahmetle aniyor, önlerinde birkez daha saygiyla egiliyoruz.Ruhlari sad olsun.
Aralık Köyü Eğitim Kültür Ve Yardımlaşma Derneği,nin bünyesinden cikarak
GOP;Giresunlular Dernegi yönetimine giren Sn,Mehmet Habip yegenimle birlikte tüm yönetim kurulunu bu Demokratik cesaretlerinden ötürü kutlar,basarilar dilerim.
dernekler sivil toplumun birlikte karar verecek çğunluğun paylaşması demektir bu kavramı ve paylaşmayı öğretilen köy ve yardımlaşma için
başarıl olduğunuzu takip çisiyim daha güzel günlere ve dernek kurucusu olarak derneğimizi güçlenerek bizden sonraki genç nesillere devam edecegine inanıyorum gönlünüzden güzellikler eksik olmasın.
“Müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilen yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed’in dünyaya teşriflerinin, yıl dönümünde bir Mevlid Kandilini daha idrak etmenin sevincini, huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz. İnsanlığın dirilişinde, karanlıktan aydınlığa çıkışında ve katılaşmış kalplerin yumuşamasında çok önemli bir yere sahip olan, böyle şerefli ve mübarek bir gün vesilesiyle bütün Müslümanları tebrik ediyor, Peygamber sevgisinin gönüllerimize sirayet etmesini ve kök salmasını diliyorum.
Mevlid Kandiliniz kutlu olsun.Tüm İnsanlığa hayırlı olmasını dilerim..
….
Mevlit ; Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir.
Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıdır.
………….
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye “Mevlid Kandili” denir.
O’nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
Sevgili Peygamberimizin tebliğ ettiği İslâm dini ile dünya aydınlandı, tek Allah inancı ile kalpler nurlandı. Eşitlik, adalet ve kardeşlik geldi. O’na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu. O’nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.
Türkiye’nin ve dünyanın her bir köşesinde yaşayan kıymetli hemşerilerimin yeni yılını kutluyor; yaşamlarında sağlık, ailelerinde huzur, işlerinde kolaylık, kazançlarında da bereket diliyorum.
En derin saygı, sevgi ve muhabbetle kucaklıyorum.
MEHMET AKIF ERSOY
Milletleri millet yapan ve onları tarih içerisinde yücelten bazı değerler vardır. Mehmet Akif Ersoy da milletimizin en büyük değerlerinden bir tanesidir. O, edebiyatçı kimliğinin yanı sıra, vatanseverliği, bağımsızlık aşkı, mütevazi yaşamı ve milletimizin hislerine tercüman olan şiirleriyle gönüllerde taht kurmuştur
Milli mücadele yıllarında yaptığı çalışmalarla İstiklal meşalesinin Anadolu’nun tamamına yayılmasına vesile olan Akif, ‘Çanakkale Şehitlerine’, ‘Bülbül’ ‘Safahat’ ve ‘İstiklal Marşı’ gibi şaheserleriyle haklı olarak bu milletin ‘Milli Şair’-‘İstiklal Şairi’ unvanlarını almıştır.
Mehmet Akif demek; özgürlük demek, bağımsızlık demektir. O’nu anlamak, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesini anlamak demektir. İstiklal Marşı’nı anlamak ise Cumhuriyetimizi doğuran Milli Mücadele ruhunu anlamak demektir.
Bu duygu ve düşüncelerle Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u vefatının 75. yılında rahmet ve minnetle anıyorum
SARIKAMIS SEHITLERI
Vatan topraklarını müdafaa etmek uğruna Sarıkamış Harekâtı´nda şehit düşen kahraman Mehmetçiklerimizi, ebediyete intikallerinin 97´ncı yıl dönümünde şükran ve minnetle anıyoruz. Sarıkamış Harekâtı´nda kısıtlı imkânlarıyla, düşmanın yanı sıra şiddetli kar ve soğuğa karşı verdiği amansız mücadele ile Mehmetçiğin, Türk ulusunun kalbinde bir kez daha destanlaşmıştır. Sahip olduğu yüksek ruh ve en zor şartlar altında sergilediği kahramanlıklarla, Sarıkamış´tan Çanakkale´ye, Sakarya´dan Dumlupınar´a, harp tarihinde eşine az rastlanacak mücadeleler veren Mehmetçik, bağımsızlık tutkusu ile vatan ve ulus sevgisini, bu uğurda çekinmeden canını feda ederek göstermiştir”Sizleri saygi ile aniyor önünüzde egiliyoruz. Ruhunuz sad olsun.!
ATATÜRK TOPAL OSMAN GIRESUN USAKLARI:
Çepniler genetik olarak daima mazlumun yanında,güvenilir,cesur savaşcılardır. Bu özelliklerinden dolayı her dönemde olduğu gibi Kurtuluş savaşının başlangıcı esnasındaki hassas dönemde de yine öne plana çıkmışlardır. Rum ve Ermeni Çetecilere karşı savaşıp doğu Karadenizde asayişi sağlamışlardır. Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıktığında Giresun Çepnilerinden olan Topal Osman Ağa ve arkadaşlarını milli mücadeleye davet etmiş ve Kazım Karabekir’in de tavsiyesiyle de kendisine Giresun Çepnilerinden oluşan bir muhafız kıtası seçmiştir. Topal Osman ve Giresun Çepnileri bu şerefli görevi başarıyla yerine getirmiş ve Cumhuriyetin ilanına kadar Atatürk’ün en yakın silahlı unsurları olmuşlardır.
Sivas kongresinden sonra Atatürk’e karşı Padişah yanlısı muhalefet artınca Kazım Karabekir Topal Osman ve arkadaşlarından oluşan Muhafız kıtasının sayısının artırılmasını ve Atatürk’e karşı olan muhalefetin kuvvetle bastırılmasını emretmiştir. Şöhreti belli Çepni muhafızları gören muhalefet sinmek zorunda kalmıştır. Giresun’lu Çepnilerden oluşan M.Kemal Atatürk’ün muhafız kıtasıni gecen haftaya kadar TBMM deki muhafız bölügünün ve Cumhurbaşkanlığı muhafız alayının temelini oluştururdu.simdi ise yerini Polis teskilati aldi..
738. Vuslat Yıldönümünde Mevlana’yı sevgi, saygı ve rahmetle anıyor,Herkesi Mevlana’nın tüm insanlığı kucaklayan sesine kulak vermeye ve onun mesajlarını ve düşüncelerini anlamasini diliyorum.
Yeni Dernek Binamiz Köyümüze hayirli ugurlu olsun.
çok güzel bir web sitesi başarılıranızın devamını dilerim
Hicri Yıl başının tüm insanlığa Barış ve Kardeşlik huzur getirmesi temennisiyle Allaha emanet olun.
Tüm Hemsehrilerimin Kurban Bayrami mübarek olsun.
Bayramlar,milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Kurban Bayramınız kutlu olsun.
özlemini cektigim Köyüme ve Hemsehrilerime kavusmanin heyecani icersindeyim,15.09.11 persembe Memlekete ucuyorum.
Görüsmek üzere Allaha ismarladik.
Tüm dileklerinin gerçekleşmesi,emekliliğin tadını çıkarman dileğiyle,memleket özlemini sağlıklı,huzurlu bir şekilde gidermeni dilerim.
Mehmet abi 31 sene dile kolay,nerdeyse bir ömür,Allah emekliliğinden hevesini almayı,mutlu,mesut olmayı nasip etsin.
Avrupa temsilcimiz ve değerli büyüğüm dayim Mehmet YAMAK in madencilik gibi zor bir meslekten emekli olması sebebiyle kendisini tebrik eder yazisinda dedigi gibi gurbetteki hemşehrileriyle dernegi köyü ve milleti adina daha çok ilgilenmesini temenni ederim HAYIRLI OLSUN ……………….
Avrupa temsilcimiz ve değerli büyüğümüz Mehmet abinin madencilik gibi zor bir meslekten emekli olması sebebiyle kendisini tebrik ederim.
Ayse teyzeye Allah(cc)‘tan rahmet,sevenlerine ve Ailesine başsağlığı dileriz.
Mekani cennet olsun.
TÜM İSLAM ALEMİNİN MUBAREK RAMAZAN BAYRAMİNİ KUTLAR EN İÇ TEN DİLEKLERİMLE SEVGİ VE SELAMET İLE KALİN………….
Tüm heşerilerimizin ve islam aleminin mübarek ramazan bayramını kutlar,huzur,barış ve kardeşlik getirmesini cenab-ı Allahtan niyaz ederim.
Yüce rabbim nice ramazan aylarına sağlık ve huzur icerisinde erişmeyi,bu günlerin manevi feyzinden yaralanmayı bütün insanlığa nasip etsin…
MALAZGIRT ZAFERI
O kadar dolu ki toprağın şanla, Bir değil, sanki bin vatan gibisin. Yüce dağlarına çöken dumanla. Göklerde yazılı destan gibisin.
Ey bütün cihâna bedel Türk eli, Açtığın cenklerin yoktur evveli. Tarih bir nehir ki coşkundur seli. Sen ona nispetle umman gibisin.
Ey ana toprağı, ey Anadolu! Açıldı önünde terakkî yolu. Hamdolsun her yanın bereket dolu, Cennette bir yeşil meydan gibisin.'”‘
İşte dokuzyüz yıldır üzerinde yaşadığımız bu güzel yurdu, Türk Milletine kazandıran ve Türk varlığının ebediyyen yaşamasına başlıca sebep olan Malazgirt zaferi kutlu olsun.
TÜRKLERIN ANADOLUYA GIRISI 26 AGUSTOS 1071:
Malazgirt Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen arasında gerçekleşen bir savaştır. Alp Arslan’ın zaferi ile sonuçlanan Malazgirt Muharebesi, “Türklere Anadolu’nun kapılarını açmistir.
Türk milletinin, yurt edindiği Anadolu topraklarında, kurduğu devletler, yetiştirdiği devlet adamları ve güçlü toplumsal yapısı ile büyük bir medeniyet kurarak, eşsiz bir kültür ve tarih mirası oluşturmustur.
Türk milletinin tarihinden aldığı güç ve güven, bağımsız ve özgür yaşama kararlılığı, birlikte yaşama iradesi, vatan sevgisi, Türkiye Cumhuriyeti`nin sonsuza dek yaşayacağının en büyük güvencesidir. Bizler de bu mirasa sahip çıkacak, bizi biz yapan değerlerimizi koruyacak, gelecek nesillere bu ışığı aktaracak, yaşanan zorlukları unutmadan, ülkemizi daha da güçlendirmek için çalışmayı sürdüreceğiz.
Bu ruh ve şuurla, Anadolu`yu ebedi yurdumuz haline getiren Malazgirt Zaferi`nin 940. yıldönümünü kutluyor, büyük komutan Anadolu Fatihi Alpaslan ile birlikte tüm şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyoruz.`
Ramazan ayının en önemli gecesi olan Kadir Gecesine ulaşmanın huzur ve mutluluğu içindeyiz. Cenab-ı Hak’tan böylesine müstesna bir geceye daha bizi ulaştırdığı için sonsuz şükürler ediyoruz. İnsanlığa, sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed (SAV) aracılığı ile bir rehber olarak gönderilen ve sonsuza kadar da öyle kalacak olan yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimin indirilmeye başlandığı böylesi bir gecede yapılacak ibadetler ve dualarin kabul olmasini Cenabi Allahdan dilerim.
kadir Geceniz mubarek olsun.
Hüseyin Kardesimizin kutlu şehitler kafilesine katılmasının 2. yıldönümündeyiz ve O’nu saygı, sevgi ve rahmetle yâd ediyoruz.
Kederli Ailesine sabirlar diliyorum.
Başkanımın BAhsettiği gibi sitenize girip köyünüzü tanıma fırsatı buldum.
Başkanımın bahsettiği kadar varmış.
İnşallah ziyareten gelip görmeyide allah nasip eder.
Köyümüzle sınırlı kalmayıp tüm dünyaya hizmet veren derneğimizi tebrik eder başarılarının devamını dilerim.
Selam aralık köyü halkı ınanın köyümü cok sevıyorum ve cok cok özledım
Hos geldin Onbir Ayin Sultani Ramazan.
Dünyaya ve Tüm islam alemine hayirlara vesile olsun.
Tüm İslam Aleminin ve hemşerilerimizin Mubarek Berat kandilini kutlar , bu kutlu gecenin ülkemize ve insanlığa hayırlar getirmesini Cenab-ı Hak dan niyaz ederim .
Sayin aralik köylü hemsehrilerim ilk önce yüce rabbimizin biz kullarina bahseddigi mübaerk üc aylarin icerisinde bulunan mübarek berat kandilinizi en icden dileklerimle tebrik eder hepinizesaglik afiyet venice huzurlu yillarin kandillrine diyerekhepinizeallahismarladik hosca kalin dünkühaince saldirinin ardin hakkin rahmetine sehitlik metebesiyle ulsan 13 yüce türk vatandasimizada allahtan rahmet kederli ailelerinede bas sagligi ve sabirlar dlerim hosca kalin
Mübarek üç ayların, içerisinde barındırdığı kutlu gecelerden birini daha idrak etmenin yaşandığı bu günde,
icinde Hemserimizinde bulundugu onüc sehidimize bu gecelerin yüzü suyu hürmetine Allah (cc)dan rahmet dilerim.
Ruhunuz sad olsun. kaniniz yerde kalmiyacaktir.
Berat,“Kurtuluş, af ve arınma gibi anlamlara gelen, ayrıca mübarek Ramazan ayının da bir müjdecisi olan Berat Gecesi, Müslümanlar tarafından çok iyi değerlendirilmelidir. Bu gece, Müslümanlara kulluk bilinci ve hesap verme şuuruyla suç ve yanlışlardan kaçınmaları, günahlardan arınmaları ve Yüce Yaratıcı’nın sonsuz rahmet ve merhametine iltica etmeleri gerektiğini bir kere daha hatırlatır.
Bu gecede, geçmiş ömrümüzün muhasebesini yapma, kalan ömrümüzün, iyi bir Müslüman’a yakışır şekilde geçirilmesi için karar verme ve plan yapma imkânımız vardır. Cenab-ı Allah, bu gece af kapılarını biz kullar için aralıyor. Berat Gecesi, en kirli kalplerin bile semaya açılan ellerinin boş çevrilmediği bir gecedir. Bu duygu ve düşüncelerle Avrupa Aralik köylüler adina tüm Hemsehrilerimin ve İslam aleminin Berat kandilini kutlar, bu gecede yapacağımız ibadet, dua ve tövbelerin Yüce Allah tarafından kabul edilmesini niyaz ederim.”
Berat kandilinizi kutlar,huzur,barış ve kardeşliklerin pekişmesine vesile olmasını Cenabı Allahtan niyaz ederim.
….
Diyarbakırda şehit düşen askerlerimize Allahtan rahmet,kederli ailelerine ve TÜrk milletine baş sağlığı dilerim.Başımız sağ olsun.
Berâet, temize çıkma anlamına gelir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Berat gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir.
….
Bugün içim yanıyor yine,ne su söndürür ne buz içimdeki bu yangını,dün diyarbakırda şehit verdik,vatan için on üç canı…
Ülkemizin birlik ve beraberliğine yönelik haince yapılan saldırıda şehit olan onüç Mehmetciğimize Allah dan rahmet , başta kederli ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı ve sabırlar dilerim. inna lillahi ve inna ileyhi raciun
Bugün yine hain bir saldırıda 13 vatan evladını şehit verdik.Şehitlerimize Allahtan rahmet Türk Milletine baş sağlığı dilerim.
Ateş 13 eve değil yetmiş milyonun kalbine düştü…Haince plan yapanlar bu hain planlarının altında kalacak bu milet bu oyunları bozacak ve haini kardeşlik,barış,birlik ve beraberlikle boğaçaktır…
Hakkın rahmetine kavuşan değerli büyüklerimize Allah dan rahmet tüm hemşerilerimize başsağlığı dilerim
Merhumeye Yüce Allah’tan sonsuz rahmet ve kederli ailesine de sabırlar ihsan eylemesini niyaz ederim. Mekanı Cennet olsun!.
Hemsehrimiz Hasan Fahri seker bey Efendiye Allah(c.c.)’tan rahmet,sevenlerine ve ailesine sabırlar dilerim
Sehitlerimize Allahdan rahmet,kederli Ailelerine bas sagligi dilerim.Yapilan bu haince saldirilarin bir an önce son bulmasini dilerim. Artik daha sabrimiz kalmadi!!Cünkü Sabrinda bir siniri vardir
SBS’Sinavinda ilk 10’a giren Hemsehrimiz
Yiğit Korkmaz Giresun Mustafa Kemal İlköğretim Okulu öğrencisi, 498.161 puan kendisini kutlar,basarilarinin devamini dileriz.
DENIZCILIK VE KABOTAJ BAYRAMI:
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen ve 1 Temmuz
1926’da yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu ile Türk Milleti denizlerinde de egemenlik hakkını kazanmış ve bu tarihi, denizcilik bayramı olarak kutlamaya başlamıştır.
Kabotaj hakkının elde edilmesi münasebetiyle düzenlenen 85’inci “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı”nı kutluyor, ülkemize ve sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum.
Bizler, Türkçe Olimpiyatları sayesinde dünyaya, nasıl sevgi ve insanlık dolu bir millet olduğumuzu yeniden gösterme fırsatı bulduk. Türkçemizin o engin yumuşaklığını, o şiirsel pırıltısını, ırmaklar gibi akan o tertemiz sesini, her renkten kardeşlerimize sunduk. Onlar da bizim bu sevgi dolu davetimize icabet edip ülkemize kadar gelme nezaketi gösterdiler. Böylece bizler ceddimizin yaptığına benzer bir tavırla dünyaya yeniden bir barış ve esenlik mesajı vermiş olduk. Göstermiş olduk ki, bir dünya tarihi yazılacaksa bu, bizler olmadan mümkün olamayacak. Altında biz Türklerin sevgi ve kardeşlik dolu imzası olmadan dünya yeniden şekil alamayacak. Bu olimpiyatlar bizlere bunu gösterdi. Gelecek için umut verdi. Dünya artık İngilizcenin yanında yeni bir dünya dilini görmeye hazırlanıyor. Şimdinin sevgi dili olan Türkçe yarının bilim dili de olacaktır. Bunun müjdesini yaşıyoruz. Buna inanıyoruz. Dolayısıyla bu olimpiyatların hazırlanmasında emeği geçenlere ve ögretmenlerine ile kadar iftihar etsek azdır. Ben milletimin bir ferdi olarak hepsini teker teker kutluyor, saygılarımı sunuyorum.
Tüm hemşerilerizin mubarek miraç kandilini kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim.
Mübarek üç ayların yaşandığı şu günlerde içinde büyük hikmetler barındıran Miraç Kandili’ne ulaşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşiyoruz ‘Yeryüzünün iki manevi merkezi arasında göklerde Hz. Peygamber ile gerçekleşen bu kutlu yolculuk, bütün beşeri hislerden tertemiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Terörün, acıların, doğal afetlerin yaşandığı dünyamızda insanoğlunun Miracı kendi içinde yaşaması büyük önem taşımaktadır. Bu mübarek gece vesilesiyse daha güzel bir dünya için dua edelim. Maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı bu anlamlı gecenin barış, huzur ve hoşgörü ortamının gelişmesine vesile olmasını diler,Avrupada Hemsehrilerim adina ve kendi adima hemşehrilerimin ve İslam aleminin Miraç Kandili’ni tebrik ederim.Saygilarimla
MİRÂÇ
İsrâ… «Gece giden»… Kur’ânda ismi;
Bir yolcu… İsrâ…
Zamandan, mekândan azattır cismi;
İlâhî ibrâ…
Seven, sevilenle buluşmak diler;
En mahrem meclis…
«Geceleyin beni alıp gittiler…»
Ne güzel hadîs!..
Çıktı, çıktı… Ahenk ahenk merdiven…
Her katta bir iş…
Döndürüp yıldızlar üstünde düven,
Kat kat yükseliş…
Yanında Cebrâil, altında Burak,
O yere vardı.
O yerde, son nokta, son iz, son durak,
Bir ağaç vardı.
Melek dedi: «Burda tamam sınırım;
Ve akıl tamam!
Davranmak istersem yanar kalırım!
Kıpırdayamam!»
Sordu: «Artık nasıl erişmek kabil?
Yok mu bir destek?…»
Kendini aşka sal, dedi Cebrâil;
Aşk erdirir tek…
Aşka teslim oldu. Nurdan çağlayan…
Engelsiz geçit…
Her kayıttan uzak, O’nu bağlayan,
Allah’a şahit…
O erişti, nasıl erişsin tabir?..
Had ötesi had…
Bir O, tek kul, bir de sayı üstü BİR
Allah ki, ehad…
ÜSTAD NECIP FAZIL KISAKÜREK
TÜM ISLAM ALEMININ MÜBAREK MIRAÇ GECESINI EN IÇTEN DILEKLERIMLE KUTLAR INSANLIĞA HAYIRLAR GETIRMESINI ALLAH C.C. NIYAZ EDERIZ.
Ellerin semaya açılıp duaların göğe yükseldiği,kalplerin ilahi sevgi ile yanıp tutuştuğu mübarek gün ve gecelerden birine daha erişmeyi nasip eden yüce Rabbimize hamd olsun.
Miraç kandiliniz mübarek olsun…..
Sayin aralik köyü egitim kültür ve yardimlasma dernegi kuruculari vede arkadaslarim Bu seferki yazimda sitemizde yayimlanan diger bir yaziya atfen bende bir iki kücük karalamada bulunmak istiyorum Yine gurbetci olanve bizim gibi vatan hasreti ezan sesi hasreti ile yasayan Mehmet yamak abimize bir nebzede olsa tesekürlerimi sunarim Gurbet öyle bir duyguki vatanini ve yasadiklarinibir nebze bile olsa aklindan cikartamayan ve hasretin her derecesini yasayan insanlarin duygularindan bahsetmek istiyorum Herkez gurbeti bir baska yasar bir baska hatirlarve günün birinde bir baska terk eder bende sizlere kendi gurbetimden bahsedecegim Burasi 23000 kisinin yasadigi yüzde onunun yabanci oldugu kücük bir kasaba bu kasabadaortalama 2000 kada rgurbetci insanimiz yasiyor ve nasil yasiyor kisa bir örnek Burda insanlarin hayati is ev kahvehane yada cami dernekdiye bir kac konudan ibarettir aksam oldugunda herkez icin dinlenmek yada alis verisin eksigini giderir sabah oldugunda ise aksama kadar is nasil biter diye hesab yapilir calismayanlar ise yapacagi pekcok konu variken oda sadece kahvehanede yada dernekde bosa zaman gecirir iste bunlarin disinda herkezin ortak bir hesab idaha vardir oda okullar kapandiginda burdan yani gurbetten kacarcasina nasil türkiyeye gideceginin düsüncesidir Buda araba ile yada ucak yada bir sekilde gidemesede gidecek gidecekmis gibi gidenler ile oturup hesab yapmasidir iste gurbet denen seyin insanin icine kendisine bilerek isteyerek hapsettigi yer ve mekandir Gurbetin sag iken ve canli iken gelinen yerlerinden ayrica birde hic kimsenin acaba ve ne zaman diye hesablamadigi bir geri dönüsüde vardirki iste o gercek bir son gercek dünüsdür ama asla özlenenile kavusamamakdir Acikcasi gurbet insanin hayatina ama bir sekilde deger kazandiran yada ona asla animsanmayacak kadar bir hayatida veren yegane bir ayrilikdir dahasi yasamadan anlasilmayacak yasandigindada keske basima gelmeseydi diyebileceginiz bir olaydir Sayin dernek üyeleri vede kuruculari aranizda beni cok iyi taniyanlarin oldugu kadar belkide hic bilmeyenleriniz vardir ben hepinize sahsimadina birkez daha tesekkür eder ve bütün aralik mahalle köyü sakinlerine selamlar saygilarve huzur dolu bir hayat dilerim Hepinize en icden tesekkürler Hoscakalin
Sevgi Deger Halil Yegnim!
Aralik köyü Dernegi bünyesinde kurdugu Avrupa temsilciligi ile Hic kimse uzaktaki Aralik köylü olmayacak solugani ile yola cikti kisa zamanda Avrupanin neresinde olurlarsa olsunlar iyi ve kötü günlerinde hep yaninda oldu amacimiz bu gurbet ellerde kayip olmadan birlik ve beraberligin tesisini kurarak tüm Aralik Mahalileri bir araya getirmek nerede bir Aralik köylü varsa bizat evinde ziyaret edip yanliz olmadigini tutunaca bir dali olddugunu hissettirmek bu soluklu yolda hic bir karsilik beklemeksizin sadece Allah rizasini kazanmak.verilen bu kutsal görevi en iyi bir sekilde yapabilmek icin sizin gibi dinamik genclere cok ihtiyacimiz olucak gercekten sizi tanidiktan sonra bu görevde yanliz olmadigimi anladim.tanistikca bu isin ciddiyeti dahada cok anlasilacak ve güzel günlere hep beraber imza atacagiz keske sizi daha önce tanisaydim bundan böyle bizi kimse tutamaz!Bu duygu ve düsüncelerle gözlerinden öper, sonsuz selamlarimi sunarim.Allaha emanet olun.
Cok sayin aralik mahallesi yardimlasma vedayanisma dernegi kuruculari Önce hepinize selamlar bol muhabbetler ben vatanindan uzaklarda gurbetde yasayan aralik mahalleli olarak hepinize saygilar selamlar Bu siteye girdigim cumartesi günü cok üzücü bir cenaze haberi ile karsilasdim hakkin rahmetine ulasan diger tüm müslüman büyüklerimiz gibi kendisineyüce allahdan rahmet ailesine bas sagligi dilerim Ben dernegimizin yaptiklarini ve faaliyetlerini bukadar genis kapsamli veorganize bir sekilde calisdigini bütünaralik mahallelire ayrim yapmadan yardim elini uzattigini bilmiyordum taki gecen hafta bir köylümüzün kizinin necmi cekic abimizin yaninda karsilasana kadar haberim yoktu Beninim adim Halil habip sitenize bundan sonra elimden geldigince sizlerle yazisacagim simdilik hepinize saygilar selanlar hayirli bol kazanclar bir sonraki yazima kadar allahismarladik Emingilin Talib bas büyügümüze yüce allahtan rahmet geride kalan ailesine bas sagligi dilerim alaha ismarladik hosca kalin
Hemsehrimiz Talip bey Efendiye Allah(c.c.)’tan rahmet,sevenlerine ve ailesine sabırlar dilerim.
selamlar degerli aralik koyu sakinleri:
sayfanizi tesadufen buldum koyunuzden AVNI ARIK benim asker arkadasim olur onu ararken sizin koyunuzun sitesini buldum cok guzel olmus. koyunuz gercek ten cennet gibi. Zaten benim asker arkadasimda bahsederdi.Insallah bu yaz avni kardesimin yanina gelecegim ve guzel koyunuzde bir kac gun misafir olacagim
en derin saygi ve selamlarimla RECEP AKIN (KASTAMONU)
Hakikaten böyle bir derneğe sahip olan bir köyün insanı olmaktan dolayı çok mutluyum…
Bizlere köyümüzün çoşkun yağmurlarını hatırlatan Emine teyzemize Allah dan acil şifalar dilerim inşaAllah tez zamanda Cenab-ı Hak’kın Şafi sıfatının tecellisi ile şifa bulur . Amin
Üç ayların başlangıcı mubarek Regaip kandilini kutlar , İslam alemine ve insanlığa hayırlar getirmesini niyaz ederim.
Af ve mağfiretin müjdecisi kandilin gönüllerimize manevi hazineler sunmasını diler, Bütün hemşehrilerimin ve İslâm âleminin Regaib Kandili’ni kutluyorum.
İlahi Esintilerin kalpleri okşadığı, bir anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle,Regaip Kandiliniz Kutlu olsun
29 Mayıs 1453…İstanbul’un Fethi’nin 558.yıldönümünü çoşkuyla,muhabbetle kutluyor,Hz.Fatih Sultan Muhammed Han başta olmak üzere,Ulubatli Hasan kahraman askerlerimizi ve aziz şehitlerimizi rahmetle minnetle yad ediyoruz.
emanete sahip çıkanlardan olabilmek ümidiyle…inşallah!
Köyümüze Su gelmesine cok sevindim, 2011 yilinda yasiyoruz ve halen Su problemi yasayan kac tane köy vardir bilemem. Insallah köy yolumuz da yapilir…………………
herkeze selamlar
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Canım kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
Şefâat eyle bu kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mü’min olanların çoktur cefâsı,
Ahirette olur zevk-u sefâsı,
On sekiz bin âlemin Mustafâ’sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Yedi kat gökleri seyrân eyleyen,
Kûrsûn üstünde cevlân eyleyen.
Mi’râcda ümmetin Hak’dan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Ol çâriyâr anın gökler yâridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin âlemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz,
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız
Sana uymayanlar gider imânsız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
Kutlu doğumunu idrak ettiğimiz efendimizin şefaatına ulaşabilmek dileğiyle, Bu mukaddes günün lütfüyle,Dernegimizin organize ettigi bu gecede yapilan dualar hürmetine, karanlıklarımıza güneş, bedenimize sıhhat, soframıza bereket getirmesi ümidi ile tüm İslam âlemin kutlu doğum haftasını en kalbi duygularla birkez daha kutlar, salat ve selam her türlü tahıyyetül ikram Hz MUHAMMED MUSTAFA s.a.v efendimizin üzerine olsun.
Allah(CC)Sefaatina nail eylesin.
Tüm Dernek yönetiminden Allah razi olsun.
aralikköyü derneginin düzenlemiş olduğu kutlu doğum haftası etkinliğine katılan tüm misafirlerimize ve güzel bir etkinlik yapan başkan ve yönetim kuruluna teşekkür ederim.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) anmak için, her yıl Nisan ayında organize edilen,Peygamberimizin dünyayı teşrifleri olan Mevlid-i Nebevî (Hicri Rebiulevvel ayının 12. gecesi), asırlardır milletimiz tarafından “Mevlid Kandili” olarak kutlanmaktadır.Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı, yüzyıllar önce bir ilim ve kültür bayramı şeklinde kutlanan mevlid geleneğini canlandırmayı amaçlamış, bu düşünce ile de Peygamberimizin doğum gününü içine alan haftayı, “Kutlu Doğum Haftası” olarak ilan etmiştir.
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye “Mevlid Kandili” denir.
O’nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
Sevgili Peygamberimizin tebliğ ettiği İslâm dini ile dünya aydınlandı, tek Allah inancı ile kalpler nurlandı. Eşitlik, adalet ve kardeşlik geldi. O’na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu. O’nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.
Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı “Vesiletün’necat” olan mevlid kitabı O’nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O’nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.
Bununla beraber, O’nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O’nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
KUTLU DOGUM HAFTASI:
Yüce Allah’ın insanlığa en büyük hediyesi, insanlık bilincinin ve bu bilincin yarattığı tüm değer ve erdemlerin vücut bulduğu bir şahsiyet SAV.olmuştur.
Hz. Âdem, kendisine yasaklanan meyveden yedikten sonra ellerini kaldırarak, “Muhammed hürmetine beni affet!” diye Allah’a yalvarır. Kendisine yöneltilen, “Sen Muhammed’i nereden biliyorsun?” sorusuna karşılık ise, “Ben, Cennet’in kapısında ‘Lâ ilâhe illallah, Muhammedün rasûlüllah’ yazısını gördüm. İsmi, Senin İsm-i Şerifi’nin yanında anılan biri, Sen’in yanında en kıymetli olmalıdır.” cevabını verir. Allah’ın, “Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım” buyurduğu ve alemlere rahmet olarak gönderdiği Hz. Muhammed’in dünyaya gelişinin 1438. yılını kutluyoruz. Son peygamber olarak gönderilen ve İslam dininin kıyamete kadar yayılması ve yaşanmasına elçilik eden Hz. Muhammed’in yaşamı üzerinden çok uzun zaman geçti. Peki, bugün ismi, öğretisi ve hayatı hepimize ışık tutan, Peygamber Efendimiz’i nasıl ve ne kadar tanıyoruz. Bir lider olarak, bir elçi olarak, örnek bir insan olarak onun açtığı aydınlık yoldan ne kadar istifade edebiliyoruz. Her yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanan Bu hafta hepimiz için, O’nu yeniden anmak ve anlamak için bir vesile olabilir,iste bu manada peygamberimizi yasadigi alemde cok anipda onu kendisine örnek alanlarin zümresine nail eylesin.Hepinize sonsuz sevgi ve selamlarimi sunarim benim sevgili Hemserilerim.
10 Nisan Polis Günü vesilesiyle Emniyet Teşkilatımızın fedakâr ve çalışkan mensuplarını kutlar, halkın huzurunu sağlama gayreti sırasında hayatını kaybeden veya aramızdan ayrılmış emniyet şehitlerimize Allah’tan rahmet dileriz.
ATATÜRK TOPAL OSMAN GIRESUN CEPNILERI
Çepniler genetik olarak daima mazlumun yanında,güvenilir,cesur savaşcılardır. Bu özelliklerinden dolayı her dönemde olduğu gibi Kurtuluş savaşının başlangıcı esnasındaki hassas dönemde de yine öne plana çıkmışlardır. Rum ve Ermeni Çetecilere karşı savaşıp doğu Karadenizde asayişi sağlamışlardır. Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıktığında Giresun Çepnilerinden olan Topal Osman Ağa ve arkadaşlarını milli mücadeleye davet etmiş ve Kazım Karabekir’in de tavsiyesiyle de kendisine Giresun Çepnilerinden oluşan bir muhafız kıtası seçmiştir. Topal Osman ve Giresun Çepnileri bu şerefli görevi başarıyla yerine getirmiş ve Cumhuriyetin ilanına kadar Atatürk’ün en yakın silahlı unsurları olmuşlardır.
Sivas kongresinden sonra Atatürk’e karşı Padişah yanlısı muhalefet artınca Kazım Karabekir Topal Osman ve arkadaşlarından oluşan Muhafız kıtasının sayısının artırılmasını ve Atatürk’e karşı olan muhalefetin kuvvetle bastırılmasını emretmiştir. Şöhreti belli Çepni muhafızları gören muhalefet sinmek zorunda kalmıştır. Giresun’lu Çepnilerden oluşan M.Kemal Atatürk’ün muhafız kıtası bugunkü TBMM deki muhafız bölügünün ve Cumhurbaşkanlığı muhafız alayının temelini oluşturur. Kurtuluş savaşı esnasında TBMM deki localarında oturan Giresunlu Muhafızların yerinde bugün askeri erkan oturur.
Sehit Pilotumuzu birkez daha Rahmetle aniyoruz.
Helal olsun gercekten vefa örnegi gösterilmis.Bu Tabelayi yazanlarin yüreklerine saglik.Bu kadar ince düsünülmüs ismini hep üst gecitte canli tutarak her zaman gönlümüzde yasayacaksin.Ruhun saad olsun,Rahat uyu.
18MART SEHITLERI ANMA GÜNÜ:
18 MART 1915 ÇANAKKALE Deniz Zaferi’nin, tarihin akışını değiştiren ve dönemin en son teknolojisiyle donatılmış ordulara karşı verilen mücadele, inanç ve azim mücadelesi olmustur.
“Emperyalist mihraklara karşı atalarımızın emaneti olan topraklarımızı, göğüslerini siper ederek savunan ve bu uğurda fani bedenlerinden vazgeçen aziz Şehitlerimizin kahramanca direnişleri emsalsizdir. Dün Çanakkale’de bugün de terörist mihraklara karşı vatanımızın değişik yörelerinde sürdürülen mücadele sonucunda, şehit düşmüş kahramanlarımızın önem ve kıymeti her zaman bilinmeli, aziz hatıraları her zaman yaşatılmalıdır. Unutulmamalıdır ki geçmişteki milli gayretin Anadolu’nun muhafazası gerektiğinde bugün de göstereceğinden, hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.”
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türk vatanını koruma ve kollama görevini yürütürken, şehitlik mertebesine ulaşan aziz şehitlere Allah’tan rahmet dileriz
Düşmanım sayıca üstünmüş varsın olsun
Topu tüfeği tankı varmış ne farkeder
Vatan aşkı Bayrak sevdası ile benim milletimin
Her koldan saldıran düşmanına,tırnakları yeter
Bilmem kaç bin asker saldırmış dört koldan
Sanmışlarki kırarız bu milletin direncini
Düşünmemişler,böleriz sanmışlar bu vatanı
Yüzlerce gemi ile yüklenmişler çanakkale kıyısına
Aç kalmış susuz kalmış bir adım geri atmamış
Günlerce top sesinden gözünü kırpmamış
Kaç millete nasip olmuş böyle bir kahramanlık
Bir asır geçmiş hala anlatılıyor destanı
Cafer Özçelikçi
Vatanı,bayrağı,milleti için çanakkalede şehit düşen atalarımızın ruhları şaad olsun…
Çanakkale Savaşları, yüzyılımızın en büyük savaşlarından birisidir. Birinci Dünya Savaşı’nı galip bitirmek isteyen düşman devletler, gemileriyle Çanakkale Boğazı’nı geçip İstanbul’u almak istiyorlardı.
Osmanlı ordusu, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı’nda aylar süren bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır.
300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlar sonucunda, düşman donanmaları ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili bölümü, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle sonuçlanmıştır. Bu nedenle, her 18 Mart gününde Çanakkale Savaşlarını anmaktayız.
Çanakkale Boğazını geçmek isteyen İngiliz ve Fransız gemileri, 3 Kasım 1914’de boğazın iki yakasındaki birliklerimize ateş açtılar. Birliklerimizin karşı ateşi ile geri çekilmek zorunda kaldılar. 19 Şubat 1915’de düşman donanması kesin hücuma başladı. Osmanlı ordusunun karşı ateşi ile tekrar geri çekildiler. 18 Mart 1915’de İngiliz ve Fransızlar 16 harp gemisi ile büyük bir hücum daha başlattı. Üç gemisi sulara gömülen düşman donanması, tekrar geri çekilmek zorunda kaldı.
Çanakkale Boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşmanlarımız, topraklarımıza karadan girmeyi denediler. İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait askerler 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başladılar. Kara savaşları, 9 Ocak 1916 tarihinde son düşman birlikleri de geri çekilene kadar devam etmiştir. 6-7 Ağustos 1915 gecesi Anafartalara yapılan çıkarma harekatını Mustafa Kemal komutasındaki birliğimiz durdurmuştur. 25 Nisan 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasında , yaklaşık sekiz ay boyunca şiddetli kara savaşları olmuştur.
Çanakkale Savaşları, Türk Tarihinin belki de en önemli savaşıdır. Bugün özgür olarak yaşadığımız bu topraklara çok kolay sahip olmadığımızın bilinmesi gerekir.
Allah bizlere, bir daha böyle bir savaş göstermesin!
2011 MEHMET AKIF ERSOY YILI
2011 yılının Akif’in vefatının 75. ve onun anıt eseri “İstiklal Marşı”nın, TBMM’de milli marş olarak kabul edişlinin 90. yılında,Sairimizi rahmet ve minnetle aniyoruz.
Bu vesileyle Akif üzerine yeniden düşünme ve onu ciddi manada okuma ve anlama imkânı buluruz insallah. Akif, bir “ahlak ve mücadele” adamıdır. Bu yönü dolayısıyla günlere, aylara, yıllara sığdırılabilecek birisi değildir. Bu yüzden onun “ahlak ve mücadele” adamı olma yönü hep gündemde tutulması gerekir.
Mehmet Akif, İstiklal Marşı’mızın şairi olduğu kadar, büyük bir münevver idi. Bir cihan imparatorluğunun parçalanmasına, Kurtuluş Savaşı’na, Cumhuriyetimizin kuruluşuna tanıktık etti. Yaşanan acıyı yüreğinde hissetti ve o acıyı kağıda döktü. Akif’in hemen her satırı, çok büyük coğrafyayı kardeşliğe ilerlemeye, kalkınmaya çağırdı. Bu noktada Akif adeta yüreğini parçaladi.
Çanakkale şehitlerine, Bülbül ve İstiklal Marşımız gibi çok sayıda eşsiz esere imza atan Akif, şair, siyasetçi ve edebiyatçı bir vatanperver olarak milletimiz tarafından daima rahmet ve hürmetle anılacaktır. İstiklal Marşımız, milli hislerimizin bir nişanesi ve bağımsızlığımızın sembolü olarak okundukça, Merhum Akif de Kurtuluş Savaşımızın büyük kahramanlarından biri olarak tarihimizde yaşayacaktır.
Bizlere güçlü bir ülke, özgür yaşama iradesi, vatan ve millet sevgisi mirası bırakan, mısralarıyla gönül telimizi titreten Akif gibi vatanperver düşünce ve aksiyon adamları iftihar abidelerimiz olmuştur. Bu duygu ve düşüncelerle Kurtuluş Savaşımızın büyük ismi, İstiklal Marşımızın şairi, Merhum Mehmet Akif Ersoy’u ölümünün 75. yıl dönümünde bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum.”
Milletimizn yetiştirdiği mümtaz şahsiyetlerden değerli ilim ve bilim insanı muhterem hocamız sn Prof. Dr Necmettin Erbakan ‘a Allah dan rahmet milletimize başsağlığı dileriz.Allah ondan zazı olsun .Amin.
Türk siyaset tarihi ve bu siyaset tarihi içerisinde İslam ilmi ve bilgisini en güzel şekilde TÜRK toplumuna aktaran ve bu alanda yeri doldurulamayacak olan Sn. Prof.Dr. Necmettin ERBAKAN, Hakk ın rahmetine kavuştu. Kendisine Yüce Rabbimden gani gani rahmet dilerim. Cekanı CENNET olsun. Geride kalan ailesine ve sevenlerine de sabırlar diliyorum.
Hakk ın Rahmetine kavuşan Muzaffer HAYTA ve Musa ÇOLAK Allah gani gani rahmet eylesin ve mekanları Cennet olsun İnşaallah.
BİR VARMIŞ, BİR YOKMUŞ…
HAVA SOĞUK, BUZ KESMİŞ AĞAÇLAR VE DALLAR
ISLIK ÇALIYOR BUZ GİBİ ESEN RÜZGÂR KULAKLARIMDA
KALABALIĞIN ORTA YERİNDEYİM…
ARKA TARAFTAN GELEN SESSİZ SIZLANIŞLAR
VE GÖĞÜ YIRTARCASINA HAYKIRIŞLAR
ANNELER, BACILAR, EVLATLAR MİNİCİK TORUNLAR
SESSİZCE AMA GÖNÜLLERİNİ YIKARCASINA AĞLIYORLAR
YA O UFACIK BEBELER DÜNYA TATLISI BEBELER
ÖNCELERİ BU AĞLAMA VE HAYKIRIŞLARA ANLAM VEREMİYORLAR
AMA YARI ÜRKEREK YARI KORKARAK ONLARDA AĞLIYORLAR.
ÖN TARAFTAN BİR SES YÜKSELİYOR DERİNDEN AMA İNCİTMEDEN…
EVET CEMAAT !!!
GELDİK, YAŞADIK VE ONA DÖNDÜRÜLÜYORUZ.
YAŞAMINDA İYİ İŞLER YAPAN İYİLİKLE…
KÖTÜLÜK YAPANLAR İSE ACINARAK ANILIRLAR…
RABBİM AFFEYLESİN, GÜNAHLARIMIZI BAĞIŞLASIN
CEMAAT HEP BİR AĞIZDAN ‘’A M İ N ‘’ DİYOR…
AMA…
HER ŞEYİ NE ARKA TARAFTA AĞLAYIP SIZLAYAN KADINLAR
NE SAF TUTMUŞ CEMAAT
NE DE NASİHAT EDİP HELALLİK İSTEYEN İMAM ANLATIYOR…
HER ŞEYİ KÖŞEDE SESSİZCE BEKLEYEN MEFTA ANLATIYOR
HER ŞEYİ SESSİZCE KÖŞEDE BEKLEYEN TABUT ANLATIYOR…
SADECE, ŞÖYLE DEMEK KALIYOR
…BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞŞŞŞŞŞŞ
YAŞAM SADECE NEFES ALMAKLA VERMEK ARASIYMIŞŞŞŞŞ
ALLAH RAHMET EYLESİN..
Levent TORÇUK ‘’15’’
Allahin rahmetine kavusan Sn.Muzaffer ve Sn.Musa Beyefendilernin vefatlarını teessürle öğrenmiş bulunuyorum. Merhumlara Mevlâdan rahmet ve mağfiretler diler, Ailelerine ve sevenlerine sabr-ı cemil niyaz ederim.
Günlerden bir gün şeytanın yolu bir köye düşmüş.
Keyfi yerinde olan şeytan, sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan, ineğini sağan genç bir kadını uzaktan izlemiş.
Şeytan, kadını epeyce izledikten sonra yerinden kalkıp kazığa bağlı buzağının ipini biraz gevşetmiş.
Buzağı, bu az ötede annesinin sütünün kovaya sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış, debelenmiş ve boynundaki ip çözülmüş. Koşarak annesini emmeye giden buzağı, süt kovasını devirmiş, Sağdığı süt ziyan olunca sinirlenen genç kadın, eline geçirdiği odunu buzağıya vurunca yavru yere yığılmış, ölmüş.
Yavrusuna saldırılan inek, kayıtsız kalamayıp bir tekmede kadını yere serip öldürmüş.
Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görüp ineği tüfekle vurmuş, öldürmüş.
Silah sesini duyan koca, karısını yerde cansız yatar babasını da elinde tüfekle görünce silahını çekip babasını öldürmüş.
Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam, bu kadar acıya dayanamayıp intihar etmiş, ölmüş.
Bütün bu olayları bir kenardan izleyen şeytan “BU FELAKETİ DE BANA YÜKLERLER; BUZAĞININ İPİNİ GEVŞETMEKTEN BAŞKA BEN NE YAPTIM ŞİMDİ” demiş. Şeytan YAŞIYOR…
Memleket hasretiyle yanıp, tutuşan
Güzellikleri dostlarıyla yaşayıp, paylaşan
İyiyi, kötüyü birbirinden ayıran
Benim gurbette bir dostum var
Tanıştık onunla adı Cafer mış
Hiç hatır, gönül kırmazmış
Çalışır, uğraşır hiç yorulmazmış
Benimde gurbette bir dostum var
Birgün karşılaşırız inşallah seninle
Senin muhabbetin tatlı dilinle
O günleri bekliyorum hasretle
Benimde gurbette bir dostum var
Aynı köylüyüz özümüz birdir
Aynı dildeniz sözümüz birdir
Bu yol bizimdir yolumuz birdir
Benimde gurbette bir dostum var
Benden sana selam olsun
Bütün güzellikler seninle olsun
Yolun hep açık olsun
Benimde gurbette bir dostum var
Ben Mehmet,im duygularımı söyledim
Herkese bir mesaj yolladım
Bütün dostlarımı gurbettekileri özledim
Benimde gurbette can dostlarım var
Cafer abi duygularımıza tercüman olmuşsun , yüreğine sağlık teşekürler.
Bizim Oraları Özlüyorum
Bir düz vardı bizim oralarda
Çocuklar yamacında çelik çomak oynardı,
Bir boşluk vardı ormanlar arasında
Gençler orada top koştururdu,
Bir dere vardı bizim oralarda
Hayvanlar susuzluğunu giderirdi,
Bir gayret vardı bizim oralarda
Yazları farklı,kışları farklı
Adına imece denirdi,
Bir deniz vardı bizim oralarda
Kumsalı tertemiz kumlarla kaplı
Bir dostluk vardı bizim oralarda
İçinde karşılıksız sevgi olan
Bir muhabbet vardı bizim oralarda
Küçüğe sevgi büyüğe saygı olan
Ben bizim oraları özlüyorum
Cafer Özçelikçi
Bugünkü değil çocukluğumda kalan bizim oraları özlüyoru…
Mazide kalan o günleri bende cok özlüyorum malesef zamani geri döndüremiyoruz ama yasadigimiz ortamda hep mutlu olmak dilegi ile, siirin icin cok tesekkürler.
Devamini bekleriz. Kal saglicakla.
Mevlid kandilinin tüm islam alemine hayırlar getirmesini dilerim.
Mevlid, “doğum zamanı” demektir. İslam’da Muhammed’in doğum günü farklı mezheplerden kutlanır. Sünnilerde Rebiul-evvel ayının 11.sinden 12.sine bağlayan gece, Şiiler 17. günü Mevlid günü ve 17’ye dönen geceyi de Mevlid Gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki haftayı da Vahdet Haftası ilan etmişlerdir.
Kandil Geceleri İslam’ın ilk zamanlarında var olan bir adet olmayıp, hicrî 3. asırdan itibaren kutlanmaya başlanmıştır. Türkiye’de Osmanlı Devleti padişahı II. Selim’den itibaren bu kutlama gün ve gecelerinde, minarelerde kandil yakılmasıyla birlikte kandil adını almıştır.
Eynesil’in düşman işgalinden kurtuluşunun 93. yıldönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklal Mücadelemizin bütün kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhlari sad olsun.
Selamlar…
Sevil ablamın kocası vardı ibrahim habip abi.Uzun zamandır merkeze geldiğinde uğrardı bana acaba birşeymi oldu hastamı kendisini.cevap yazarsanız sevinirim kalın sağlıcakla
HERŞEY ZAMANINDA GÜZEL
Herşey zamanında yaşanırsa güzeldir
Yazda kışı,baharda yazı yaşamak değil
Bütün ağaçlar çiçeğini,yaprağını dökmüşken
Kış ortasında yemyeşil olan defneden başkası değil
Sen hiç kelebek gördünmü kışın kırlarda uçuşan
Kelebek bile zamanını bekler uçmak için
Şu karşıki ovalarda gözüne görünen yamaçlar
Baharı bekler renk renk açmış papatya için
İnsanda öyledir,herşeyi birden yaşayamaz
Onbeşinde kalbinde filizlenir sevgi
Otuzunda meyve vermeye başlar kimbilir
Ama ellili yaşlara ne gençlik ne olgunluk
Hasat zamanı denir…
CAFER ÖZÇELİKÇİ
Hayatına Anlam Katan Her Olay Özeldir..Seni Yaşama Bağlayan Herşey Aslında Bir Mucizedir..Önüne Geçemediğin Tek Şey Kaderdir. Bugün Yaşadığın Herşey Dünden Kalma Sebeplerdir ve Aslında Hayat Dediğin Yaşayabildiğin Kadar Güzeldir…
Bu güzel ve anlamlı sözü sizlerlede paylaşmak istedim…
Sitemize yeni katılımlar görmek ne güzel.Levent beylerde aramıza katılmışlar…Yeni katılımlarla hareketli bir otam oluşması dileğiyle..
Selamlar…..
BAHAR DALI
VARLIĞINLA YENİDEN DOĞDUM BU ALEME
SENİN OLAN HER ŞEYİ SENİNLE SEVDİM
ÖZLEMİM OLDUN GECELERDEN SABAHLARA
ÖZLEMİM OLDUN ISSIZ DUVARLARDA
ÖYLESİNE ÖZLÜYORUMKİ SENİ
IRMAKLARIN DENİZLERE ULAŞMASI GİBİ
ÖYLESİNE ÖZLÜYORUMKİ SENİ
KIRLARDA ÇİÇEK TOPLAR GİBİ
EY..
BUĞULU GÖZLÜ CEYLAN BAKIŞLI GÜZEL
ÖZLEDİM SENİ
ÖYLE ÖZLEDİM Kİ KAŞINI GÖZÜNÜ
ÖYLE ÖZLEDİM Kİ ÇİÇEKLER AÇTIRAN GÜLÜŞÜNÜ
EY..
SONSUZLUĞA IŞIK SAÇAN SEVGİLİ
BENİ BENSİZ BENİ SENSİZ BIRAKMA
SEVGİMİZ ÖYLE YÜCE OLSUNKİ
GÜNEŞ BİLE BİZİ KISKANSIN
AŞKIMIZ ÖYLE YÜCE OLSUNKİ
CENNET KOKSUN TÜM ALEM….
Levent TORÇUK ”15”
Yaradan’dan ötürü yaradılanı sevmişim, Bana Bir adım gelene on adım gidişim ON dandır…. Ve herkesi olduğu gibi kabul edişim ON dandır.. BEN….; bu günüme şükür ve yarınıma dua ederek girerim, Azla yetinmişliğim, çoğa göz dikmeyişim Ve …HEP ” ONA” ŞÜKRETMİŞİMDİR…… YARABBİ BENİ İYİLERE VE İYİLİKLERE İYİ İNSANLARLA BİRLİKTE NASİP EYLE..AMİN..
Levent Kardesim! Bu güzel siirin icin cok tesekkür eder,siirlerinin ve yazilarinin devamini bekleriz.Sitemizi canli tutalim! Allah razi olsun.
KÖYÜMÜ iZLiYORUM
Hayal tepesinin en yüksek yerinden Köyümü izliyorum. Bir son bahar masalı gibi, inzivaya çekilmiş Findik ve cay bahcelerinin sessizliğini, derinden de olsa usulca hissediyorum. Sessiz kalan Köyümün kifayetsiz tadını yaşarken, karşımda esmeye başlayan rüzgarı buluyorum. Şiddeti ve hışırtısı ile kendini hissettiren rüzgar, belli ki; ağaçlarda kalan son yaprakları da almaya gelmiş. Kopan yaprakların, ağacından ayrılma anındaki çektiği acı… Bu sahneyi bir yerden hatırlıyorum… Sevdiklerinden ayrıldığın o ana, sevdiğin topraklardan ayrılma anına ne kadarda benziyor. Arkasından gelen hasrete ne demeli ? içini yakan kor alevin şiddeti kimi zaman dayanılamayacak derecelere çıkıyor. Sarılacak bir yer, tutunacak dal ararken… YARADANA sığınıyorum. sabrı ve unutmayı verdiği için sonsuz şükrediyorum. Dualarımla kendimi bulurken, özlemimle hayal tepesinden iniyorum. köyümü hiç ama hiç unutamıyorum.
..HAYAT ne kadar garip değilmi ” PİNOKYO ,,….
iNSANLAR ÇOK MUTLU OLDUKLARINI SÖYLÜYORLAR…
….Ama sadece KENDİLERİNİ kandırıyorlar.
İNAN Kİ sadece kendilerini kandırıyorlar….
O candan…..
……O Dostane ARKADAŞ VE ARKADAŞLIĞI…
…Artık sadece rüyalarında görmeye çalışıyorlar…
Ama nafileeeeeeeeeeee……………
Bundan sonra yanında insanlar düzinelerle olsada,
İç dünyasında hep yanlız kalacaklaRRRRR……..
çünkü dostlar ve dostlukları kurşuna dizdiler….
…Onlar melek oldular YA SENNNNNNN….
LeVeNT ToRÇuK….” 15 ,,
Yazılar ve yorumlar gerçektem çok güzel, tüm hemşehri ve akrabalarıma teşekkür etmek istiyorum..
Bundan sonraki süreçte hem yazılar hem de şiirlerimle yanınızda yer almak benide çok mutlu edecek. Saygı ve Sevgilerimle.
Evim güzel evimmmmm….
herşeyiyle benim evimmmm…..
dertlerimle tasalarımla…
içim içime sığmayan duygularımla…
gecelerimle gündüzlerimle….
tenceresiyle tavasıyla demliğiyle….
çayıyla sohbetiyle……
yatağıyla yorganıyla…..
sen kokan yastığıyla….
aşk kokan duygularıyla….
Evim güzel evimmmmmm…… ”Levent”
AKSEMSEDDIN HAZRETLERI:
Fatih Sultan Mehmet’in hocası, İstanbul’un manevi Fatih’i Akşemseddin Hazretleri’nin Ölümünün 551 yilinda bir kez daha aniyor fikir ve düşüncelerini, hayata dair verdiği mesajları gönüllere naksetmesini Cenabi Allahdan niyaz ediyoruz.
Akşemseddin hazretleri sadece bir sufi, bir mutasarrıf, bir din adamı değil aynı zamanda bilim insanıydı, çok iyi bir hekimdi.Birkez daha önünde saygi ile egiliyoruz.Ruhu sad olsun.
Cok Kiymetli Arkadasim Cafer!
Siteye yazdigim Mavi boncuk siiri Köyüme olan hasretin özlemin bir ifadesidir.bu duygusal siiri her okuyusumda inanin kelimeler bogazimda dügümleniyor.Bu siiri Hemsehrilerimlede paylasmak istedim.Beni uzaklarda zannetmeyin ben zaten bütün gönül bagimla yaninizdayim Köyümü ve sizleri cok seviyorum.Hersey gönlünüzce olsun.
siteye yazmış olduğu mavi boncuk adlı şiir hasreti,özlemi,vefasızlığı anlatıyor.Eline,yüreğine sağlık mehmet yamak arkadaşımızın..
Yazılarını siteden takip etmeye çalışıyor devamını bekliyoruz.
selamlar….
Tarihi bir ayıba zemin hazırlayan, yalan yanlış iftiralarla 600 yıllık şanlı geçmişi ile dünyaya medeniyet huzur ve güven götüren OSMANLI DEVLET VE KANUNİN şahsında padişahları ve dönemi kötüleyen diziyi esefle kınıyorum.
Degerli Arkadasim Hüseyin!
Her seyden önce sana cok tesekkür ederim sitemize girip yazdigin icin.Bundan böyle seni sitede yazilarinla görmek istiyorum.Yakinda seni ziyarete gelicegim.Arkadasinin Hanimina Allah(CC)dan Rahmet geride kalanlara bas sagligi dilerim.
‘Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza iyi davranmanızı kesin olarak emretti. Eğer onlardan biri, ya da her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşırsa, sakın onlara ‘öf’ bile deme; onları azarlama; onlara tatlı ve güzel söz söyle.’ (İsra, 23)
Cenabi Allah bu ayetle Annenin Babanin degerini bizlere acikca emrediyor.
Anneler cok kiymetlidir onun icin derlerya cennet Annelerin ayagi altindadir.Hele geride öksüz cocuklar birakarak ölmesi cok acidir.Ben tekrar beyine ve cocuklarina Allah,dan sabirlar dilerim.Sizlerede Ailecek sonsuz selamlarimizi sunariz.Yakinda görüsmek üzere hoscakalin.
ben sikiz yasindayken annem hasta oldu bizlerehali geldi ve annemin bir sey olurda bizler n bakamas eyapariz diye cok uzuluyordum cunkunsonradan on yasandayken kiz kardesim oldu cok aci gunler gicirtik cunkeme annemiz bizi sevemez oksayamaz bize bakamaz hali gelmisti ben ugun on yasina gelince annemme bir sehir yazmistim
Ne sevimli bir annesin ne tatli senin canim misin bilmem gulsen guler yuzun alamadan alir yuzun senin gecen ve gunduzun benim guzel annicim
bir cocuk annesin tarafindan sevgi gormedige icin ve basi oksanmadi icin yillarca insan o anneeje hircin oluyor cunku u cocuksevgisiz bujudu icini allahdan her zaman dilediyim bir sey vardir hic bir cocugu annesinehasta ve olmesi cocuk tarafindan piskoleymen yikimder benim ikitane oglum var unlarin saglikli basarali ve hayirli bir cocuk olmalara istimiyorum ben 12 sene cocuk hasretin ne deme oldugunu biliyorum allah isallah ben saglikli olarak cocuklarimi yitistiririm 9 ocak 21:45 de komsum bahriye mevat itti ve bizi derenden uzdu ve kizi bedihanin annesine yazmis oldugu bilgisayardan mesajini okudum bir cogcun annesiz nekadar boslukta oldugunu anladim ve cok uzuldum ve de hickimse allah annesiz itmesin ve gercek anneler icin cocuklarini arkasinda olan anneler icin bir sihirim var
hep cocugum buyusun demekle
harcadigin binbir cesit emekle
verdigin turlu turlu yemekle
buyutun sen degil misin anne?
eline bir oyuncak alarak
cesitli hulyalara dalarak
bas ucumda uykusuz kalarak
uyutan sen degil misin anne?
sana benzemistir bu vatan
yavrunla kalkip onunla yatan
ben emeklerken elimden tutan
yuruten sen degil misin anne?
ben emek
yuru
ben emeklerken elimden
bugun holadada arnhem sehrinde cok sevdim arkadasimim hanimi oldu cok uzul dug cenazesi turkije gonderildi allah geride kalana sabir versin ANNE KİMDİR / NEDİR….?
Bir erkek çocuğun kaleminden çıkmış,
bu kadar olur yani, tam tarif :))
ANNE, dünyada karşılık beklemeden börek yapan tek insandır
Karşılıksız sevginin ete kemiğe bürünmüş halidir….!
Ne kadar üzsen de 10 Dakika sonra seni affeden zarif bir memeli türüdür,
Yağlı bile olsa tiksinmeden saçını okşayan,
kucağına yatıran, öpüp koklayan tek varlıktır,
Meleğin süt verebilenidir.
‘Yarasın’ diye muhallebinin içine ciğer katarak, çocuğuna yediren manyaklık derecesinde yaratıcıdır . Yemek yemeyen çocuğun dikkatini çekmek için elindeki tencere ve tavalarla maymunluk yapabilen kişidir, Kafayı çocuklarıyla bozmuş,
göbek bağı kopsa da, yürek bağı asla kopmayan,
sevgi dolu fedakar insan dişisidir. Bulaşık, ütü, vb. yaparken bile otomatik olarak çene çalan, kendi kendine konuşan,
‘kadın dırdırı’ denen mereti erkeklere daha küçükten belletendir . Yemek uzmanı, düzen insanıdır.Yavrularını yol tarafından değil, kaldırım tarafından yürütendir. Dizi dizi incidir,
lakin gerektiğinde, laf sokma dalında da birincidir.. ..!
Sevgiliden ayrılma haberi verildiğinde,
‘amaaan ben sana daha güzelini bulurum’ diyebilen komik bir karakterdir. …’Oğlum aradım yoktun.
Ben de mesaj atayım dedim sana.
Gelince ara beni emi aslan evladım.
Kara börülcem benim,
öptüm annen’
şeklinde mesajlar atabilen,
teknolojiyi ısrarla reddeden, kabullenemeyen,
kafasına göre yorumlayan bilişim düşmanıdır …. AMA …
AMA dünyanın en güzel kucağına sahip,
en güzel kokan, harikulade bir varlıktır,
Olmadık yerlerde ‘iyi ki doğurmuşum ulen seni’ diyen,
benim hatırıma benimle Freddy Mercury dinleyen bir sabır ağacıdır. Evlatlarını asla ayırmayan, aynı zamanda birbirinden koruyan güç abidesidir. Evde bir yere uzandığınız an, orada temizlik yapacağı tutan,Temizlik konusunda kayışı kopardığından, temizlikçi gelecek diye evi temizleyen, balans ayarı kaçmış,
sevimli, tatlı, güzel bir temizlik manyağıdır…
Mutfakta yaşayan, evde herkesi idare eden bir tür tatlı canlıdır…. Evrendeki tüm sevgilerin güçlerini birleştirdiği sulugöz abidesi bir yaratıktır…! !
Oğlunun damat – kızının gelin olduğunu görünce,
çocuğu mezun olunca,
çocuğu gol atınca,
çocuğu hasta olunca,
çocuğu askere gidince,
çocuğu harçlıklarından 5 dolar biriktirdi diye, dolar yükselince,
velhasıl buna benzer bir sürü şeye anında ağlayabilen, Bu mesajı okurken bile duygulanıp – gözleri dolabilen,
ağlamaya meyilli bir yapısı olan duygu pınarıdır.
Çoook uzakta dursa da yakın hissedilen,
çok yakınında dahi olsa canı hep istenen, asla vazgeçilmeyen,
dizinin dibinde olmak istenen,
evlatların varlığını, varlığına armağan edebileceği,
*** ıslak – kuru ama heeeep duygulu***
Helikopter kazasında şehit olan 5 kara pilot subaya Allah’tan rahmet, yakınlarına, TSK’ya ve Türk milletine başsağlığı dilerim.
Herkesin yeni yilini en icten dileklerimle kutlar, hayirlara vesile olmasini temenni ederim.
Remscheid dan herkese selamlar.
Ak Ailesi.
Ak Ailesi olarak sizleri aramızda görmekten son derece mutluluk duyduk,yorumlarınızın ve mesajlarınızın devamını bekliyoruz,saygılar
Acısıyla, tatlısıyla bir yılı daha geride bıraktık. Ümit ve beklentilerle dolu olduğumuz
yeni bir yıla girecek olmanın heyecanını yaşıyoruz. Geleceğe olan inancımızı ve umutlarımızı
yitirmeden, başarıya ulaşmak için çok çalışmalı, her zaman
daha iyisini hedeflemeliyiz. Aralikköyü Dernegi olarak 2011 yılına girerken, yeni yılda da Hemsehrilerimize
en iyi ve etkin hizmetleri gerçekleştirmeyi kendimize amaç edindik. Yeni yılın tüm dünyaya , ve Hemsehrilerimize sağlık, mutluluk ve barış getirmesini diliyor, 2011 yılının başarılarla dolu bir yıl olmasını temenni ediyorum.
Hersey gönlünüzce olsun!
Sahinder Hanima Allah,dan Rahmet,Kederli Ailesine bas sagligi dilerim.
Cumhuriyet tarihinde kendisinden önce hiç kimseye nasip olmayan bir cemaatle son yolculuğuna uğurlandi. “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda.” diye gözyaşları arasında yazdığı İstiklal Marşımızla defnedilen şair, İstanbul’un fethinden sonra şehrin toprağına kendi eseriyle verilen ilk merhumdur. Ruhu şad olsun.
SARIKAMIS SEHITLERI
Vatan topraklarını müdafaa etmek uğruna Sarıkamış Harekâtı´nda şehit düşen kahraman Mehmetçiklerimizi, ebediyete intikallerinin 96´ncı yıl dönümünde şükran ve minnetle anıyoruz. Sarıkamış Harekâtı´nda kısıtlı imkânlarıyla, düşmanın yanı sıra şiddetli kar ve soğuğa karşı verdiği amansız mücadele ile Mehmetçiğin, Türk ulusunun kalbinde bir kez daha destanlaşmıştır. Sahip olduğu yüksek ruh ve en zor şartlar altında sergilediği kahramanlıklarla, Sarıkamış´tan Çanakkale´ye, Sakarya´dan Dumlupınar´a, harp tarihinde eşine az rastlanacak mücadeleler veren Mehmetçik, bağımsızlık tutkusu ile vatan ve ulus sevgisini, bu uğurda çekinmeden canını feda ederek göstermiştir”Sizleri saygi ile aniyor önünüzde egiliyoruz. Ruhunuz saad olsun.!
Mehmet Akif Ersoy; vatan şairi, milli şair, İstiklak Marşı’nın güftekarı, düşünür, veteriner, öğretmen, vaiz, hafız, Kur’an mütercimi,yüzücü, milletvekili. İstiklak Marşımızın yaratıcısı Mehmet Akif Ersoy her yönüyle bir Cumhuriyet Dönemi kahramanı olarak düşünülebilir. Ersoy’un bu çok yönlü sanatkarlığı ve çalışmaları ise bugün onun doğum günü sebebiyle anılıyoruz ve rahmetle böyle aniyoruz
Mehmet Akif’i anmak; bu topraklarda yaşayan insanlar olarak hepimizin vefa borcudur. Aslında onu anlamak, anmaktan daha önemlidir. Akif’i anlamak; çileyi, ıstırabı ve aşkı anlamaktır. Çanakkale ruhunu, şehidi, şahadeti anlamaktır. Sorumluluğu, mücadeleyi,
vatanseverliği anlamaktır. Akif’i anlamak; onurlu, erdemli ve ahlak abidesi bir yaşamı anlamaktır. Akif’i anlamak dava adamlığını ve bir davaya adanmışlığı anlamaktır. Bu duygularla tüm Hemsehrilerimi selamliyorum
Hac farizasını yerine getiren yönetim kurulu üyemiz ve Kadın Kolları Başkanımız Sn.Saime Çelikci Hanimefendiyi ve eşi Sn.Güngör Çelikci beyi teprik eder,Allah hacılarımızın haccını kabul etsin gidemeyenlere gitmeyi gidenlerede tekrarını nasip etsin ”
IMAM GAZALI
İmam Gazali (1058 – 18.12.1111) Ölümünün 899.Yilinda
saygi ile aniyoruz.
İmam Gazali, 11. yüzyılın son yarısı ile 12. yüzyılın başlarında yaşamış, devrinin müceddidi kabul edilen, en önemli İslam alimlerinden biridir. Yaşadığı dönemde üstün ahlakıyla dikkat çekmiş, pek çok konuda ilim sahibi olması ve güçlü muhakeme yeteneği ile sadece İslam alemince değil, Batılılarca da tanınmıştır.
Ruhu saad olsun!
(Imam gazalinin ogluna nesihatlarini okuyalim.!)
Hz. Mevlânanın 734.Vuslat Yıldönümü.
Allah-ı Azim-ü şanın ismi ile
kalbimiz, tahir, mütahhar ola demler sefalar müjdat ola
kulübü aşıkan baki şadu handan ola
Şeb-i Arus Mübârek ola..
HZ.MEVLÂNA
Yaşamını “Hamdım, piştim, yandım” sözleri ile özetleyen Hz. Mevlâna, 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuş, 17 Aralık 1273 günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
“ölüm günüm, düğün günümdür” tabirini kullandığı için düğün günü ya da vuslat günü manasına gelen “Şeb-i Arûs“ olarak adlandırılmaktadır. Onun düşüncesinde ve fikirlerinde ölüm hiçbir zaman yokluk olarak kabul edilmemektedir. “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir” diyerek gönüllerdeki ölümsüzlüğe dikkat çekmiştir.
Hz. Mevlâna, “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” ifadesiyle de ölümün ayrılık değil kavuşmak olduğuna dikkat çekmiştir. Hem de öğle değimlidir ki Allah (cc) Kur’an da haber veriyor. “Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra ancak bize döndürüleceksiniz” (Ankebût, 29/57)
Allah’a, yani özüne döndürülen bir ruh için yokluk manasında kullanılan ölüm ifadesi, nasıl bağdaştırılabilir.
Hazreti Mevlâna ömrünü, Kur’an’a ve Peygambere adamasına rağmen, gelecekte hakkında çıkabilecek yalan ve iftiralara daha hayatta iken gereken cevabı vermiştir.
“Bu canım var oldukça ben Kur’an’a tutsağım
Muhammed Mustafa’nın yolundaki toprağım
Benden başkaca bir söz nakledenler olursa
Hem onu söyleyenden hem o sözden uzağım”
Şems’ten ayrılık onu çok üzmüştü, ama sonunda Onu kalbinde bularak arayışını terk etti. Bu halini şu beyitle dile getirerek sevgi ile ulaşılacak mertebelerden haber vermiştir.
“Beden bakımından ondan ayrıyım ama bedensiz ve cansız ikimiz de bir nuruz.
Ey arayan kişi! İster Onu gör, ister Beni. Ben O’yum, O da Ben.” Burada tarif edilen hal, tasavvuf edebiyatında sevenlerin birbirinde yok olma hali olan “fenâ halidir. ”Hz. Mevlâna, şikâyet edilen ayrılıkların çaresinin, “sevgi” olduğunu da haber vermiştir.
Hz. Mevâna’nın çağrısı; Allah’ın kulları için sürekli
açık tuttuğu tövbe kapısınadır. Başka mana aramaya gerek yoktur.
İşte Kur’an’ın beyanı;
“Allah ‘a göre şu kimseler bir tövbesi makbuldür ki, cahillikle bir kötülük yapıp hemen ardından dönerler…” (en-Nisa, 4/17)
İşte Peygamberin beyanı;
“Can boğaza dayanmadıkça Allah (cc) kulun tövbesini kabul eder.” (Tirmizi)
İşte de Mevlâna’nın çağrısı;
Gel! Ne olursan ol, yine gel…
İster kâfir ol, ister ateşe tap, ister puta…
İster yüz kere tövbe etmiş ol, ister yüz kere bozmuş ol tövbeni…
Bizim kapımız umutsuzluk kapısı değil, nasılsan öyle gel.
Onun çağrısı Hakka, Hakikate, Doğruluğadır. “Geçmişteki halin ne olursa olsun, bu hal seni ümitsizliğe düşürmesin, tövbe etmek kaydıyla, yani eski haline dönmemek üzere gelmek istersen bu kapı sana açıktır” mesajı verilmektedir. Yoksa “ne olursan ol yine gel” çağrısından; eski halini değiştirmeden olduğun gibi kal dediği anlaşılmamalıdır. O zaman “Bu canım var oldukça ben Kur’an’a tutsağım” sözü ile bağdaşmayan bir yorum olur ki; Ona atfetmek Onun manevi Şahsiyetine yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Zaten öğle davranmaya kalkışanlara da öncesinden cevabını göndermiştir.“Benden başkaca bir söz nakledenler olursa,
Hem onu söyleyenden hem o sözden uzağım”
Hz. Mevlâna’nın “Şeb-i Arûsu” vesile kılınıp onun dünya görüşleri insanlığa gerçek yönleriyle anlatılmalıdır. Onun büyük bir mütefekkir, büyük bir İnsanı Kâmil olduğu anlatılmalıdır. Ancak o zaman onun maneviyat ikliminden istifade edilebilir.
Cok sevdigim Halam,Dayim ve Yengemin yerine getirdikleri bu hac görevi için Allah kabul etsin diliyor,ellerinden öpüyorum.
HACILAR
Medinede gülü koklar gül kokar
Cennetül bakide nefsini yıkar
Ayan göremezse rüyada bakar
Resul sevdasıyla pişer hacılar
Cenneti muallâ sıkar elini
Resul huzurunda yutar dilini
Gözyaşı beslerken rahmet gölünü
Bir anda içine düşer hacılar
Mekkede huzurda eğilir başlar
Hacerül esveti öpmeyi düşler
Heran yüreğinde şeytanı taşlar
Hak için gönlünü döşer hacılar
Dünya misalidir dönerken tavaf
Günahlar süzülür beklenilir af
İbrahim makamı tutulunca saf
Arada kükreyip coşar hacılar
Say ederek hacer ana anılır
Her güzellik ayrı cennet sanılır
Eller semadadır kullar yanılır
Sefadan merveye koşar hacılar
Arafatta mahşer yeri kurulur
Milyonlarla vakfe için durulur
Her Allah deyişte kabre girilir
Verilen ilhama şaşar hacılar
Birleşir vakitler öğle ikindi
Akşamın ateşi yatsıyla dindi
Müzdelife bekler yolu göründü
Bir bir engelleri aşar hacılar
Gördüm Kalenderi ayaklar tozu
Kefaret sayılsa sürtülse yüzü
Hatırlar Allahın verdiği sözü
Ümitle bendinde taşar hacılar
Allah Herkese oralara gitmeyi nasip eylesin.
Hicri yılbaşımızı kutlar insanlığa ve islam alemine hayırlar getirmesini Allah c.c dan niyaz ederim.
Hicri Yılbaşınız Kutlu Olsun
Hicri Yılbaşınızı Tebrik Eder; Yüce Allah’tan Bütün Türk-İSLAM Alemi İçin Hayırlara Vesile Olmasını Temenni Ederim…
Siteye girilmiyor…
teşekkurler,şu an inceleme başladık
sorun giderilmiştir,saygılar
şimdi birlik zamanı birlikten kuvvet doğar giresunlu
Kurban Bayramınız Mübarek Olsun
Bayramınız Mübarek Olsun
Tüm hemşerilerimizin mubarek kurban bayramını kutlar , bayramın insanlığa ve islam alemine hayırlar getirmesini niyaz ederim.
tüm islam aleminin mübarek kurban bayramını kutlar hayırlara vesile olmasını temen ni ederim
Tüm hemşerilerimin Mübarek Kurbam Bayramını kutlar, sağlık ve esenlikler dilerim.
Tüm hemşerilerimizin ve İslam aleminin kurban bayramını kutlar,hayırlara vesile olmasını cenabı Allahtan niyaz ederim.
ON KASIM:
”Cumhuriyetimizin kurucusu, istiklal mücadelemizin önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 72. yıl dönümünde rahmet ve şükranla anıyoruz.
Ne mutlu ki, onun genç nesillere emanet ettiği ve ‘en büyük eserim’ dediği Türkiye Cumhuriyeti, bugün ileri bir demokrasiyle taçlanmış olarak yine onun işaret ettiği hedefler istikametinde varlığını sürdürmektedir.
Gelecek nesillerimizin de aynı şuur ve inançla, bayrağı bizden devralacaklarına, Cumhuriyetimizi çok daha müreffeh bir devlet haline getireceklerine inancım tamdır.
Atatürk;ün temel felsefesi, bu ülkeyi muasırlaştırmak, milletimizin sahip olduğu imkanları güçlendirmek, Türkiye;yi birlik ve beraberlik içinde çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmaktır. Hepimizin en temel görevi, onun bu ideallerini, en ileri bir demokrasi bilinciyle hayata geçirmektir.
Ben, bu düşüncelerle aramızdan ayrılışının 72’nci yıl dönümünde kendisini bir kez daha rahmetle, şükranla anıyorum.”
tüm müslümanların kurban bayramı nı kutlarım musab baş
Uzun zamandır ziyaret etmeyi ihmal ettiğimiz sitemizde bazı köyümüze ait güzel resimleri görmek çok güzel.
Gurbetten mehmet kardeşimiz yazılarınızı göremiyoruz sitede.Ziyaretci sayfasına yazılarınızla yine canlılık katmanızı dilerim.Hekese selamlar…
Bu siteyi yayına koyan tüm hemşehrilerimize çok teşekkür ederiz. çok büyük bir hizmet olmuş. çalışmalarınızın devamını ve en büyük başarıları dileriz.
murat çekiç
Bütün hemşerilerimizi sevgiyle selamlıyoruz…Aralık Köyü EKYD
Baba tarafım bu köyden.Soyadı Çelikçi olanlarla aynı soydan gelmeyiz.Tesadüfen de olsa bir kaçı ile tanıştık.Babam akrabaları konusunda çok duyarlı idi.Umarım bir gün fırsat olursa ziyaret etmek istiyorum.Baba tarafım Espiye ve sonra benim dedem Samsun’a göçetmişler.
Oradaki tüm akraba ve dostlara selamlar olsun.
İnşallah birgün bir yerlerde karşılaşır tanışma fırsatı buluruz.selamlar..
Tüm hemşerilerimizin mubarek Ramazan Bayramını kutlar , insanlığa hayırlar getirmesini dilerim.
bayramınız mübarek olsun
Tüm Hemserilerimin mübarek Ramazan Bayramini kutlu olsun.
Tüm heşerilerimizin ve islam aleminin mübarek ramazan bayramını kutlar,huzur,barış ve kardeşlik getirmesini cenab-ı Allahtan niyaz ederim.
Yüce rabbim nice ramazan aylarına sağlık ve huzur icerisinde erişmeyi,bu günlerin manevi feyzinden yaralanmayı bütün insanlığa nasip etsin…
Ramazan ayının en önemli gecesi olan Kadir Gecesine ulaşmanın huzur ve mutluluğu içindeyiz. Cenab-ı Hak’tan böylesine müstesna bir geceye daha bizi ulaştırdığı için sonsuz şükürler ediyoruz. İnsanlığa, sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed (SAV) aracılığı ile bir rehber olarak gönderilen ve sonsuza kadar da öyle kalacak olan yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimin indirilmeye başlandığı böylesi bir gecede yapılacak ibadetler ve dualarin kabul olmasini Cenabi Allahdan dilerim.
Benim öteden beri arzuladigim seylerden biriside Dernegimizin Egitime agarlik vermesi idi.Köyümüzün Egitim seviyesini yüksetmek icin hepberaber seferber olmaliyiz ve aydinlik gelecege ancak o sekilde ulasabiliriz.
Cünkü gelecegimizin teminati cocuklarimizdir.Egitime verilen emek hicbir zaman bosa gitmeyecektir. Dernegimizin cocuklarimiza sagladigi bu imkanlardan faydalanmali onlara yardimci olmaliyiz.Ben bu faziletli calismalarindan dolayi basta Baskanimiz Sn.Murat Bas ve tüm yönetim kuruluna cok tesekkür eder,Allah kendilerinden razi olsun.iste Dernekcilik anlayisi budur!Sonsuz Sevgi ve selamlarimi sunarim.
30 Ağustos Zafer Bayramı Bugün çok önemli bir günü hep birlikte kutlamanın mutluluğu içerisindeyiz. Başkomutan Atatürk önderliğinde kazanılan 30 Ağustos Zaferi’nin dünya tarihinin sayfalarına altın harflerle yazıldığı gündür Bu öyle büyük bir zaferdir ki: Asırlardır hür yaşayan bir milletin haykırışıdır. Birlik ve beraberliğimizin önünde hiçbir gücün duramayacağının ispatıdır. Bağımsız ve müstakil olarak sonsuza kadar bir arada yaşama irademizin en önemli kilometre taşıdır. Büyük fedakarlıklarla yürütülen Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının, Anadolu’nun ebediyyen Türk yurdu olduğunun ilanıdır. Atatürk’ün komutanlık ve liderlik dehasıdır. Millet Ordu bütünleşmesinin göz kamaştıran sonucudur. Mehmetçiğin cesaret ve kahramanlık destanıdır.
Vatan ugruna gögsünü siper edip,sehit düsen tüm sehitlerimize Allahdan rahmet dilerim.sizi hic unutmayacagiz.Ruhunuz saad olsun.
Ejdadımızın büyük önem verdiği ve fetihlerin hemen akabinde inşa ettiği camilerimizin bir örneğini aslına uygun , kesme taşlardan ve oyma ustalığıyla ülkemizde bir ilk olarak ilçemize kazandıran mimarlarımızdan ve hayır severlerden Allah razı olsun.Ejdadın imzasını ilçemize atmış oldular Allah hayırlarını kabul etsin.
TÜRKLERIN ANADOLUYA GIRISI 26 AGUSTOS 1071:
Malazgirt Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen arasında gerçekleşen bir savaştır. Alp Arslan’ın zaferi ile sonuçlanan Malazgirt Muharebesi, “Türklere Anadolu’nun kapılarını açmistir.
Türk milletinin, yurt edindiği Anadolu topraklarında, kurduğu devletler, yetiştirdiği devlet adamları ve güçlü toplumsal yapısı ile büyük bir medeniyet kurarak, eşsiz bir kültür ve tarih mirası oluşturmustur.
Türk milletinin tarihinden aldığı güç ve güven, bağımsız ve özgür yaşama kararlılığı, birlikte yaşama iradesi, vatan sevgisi, Türkiye Cumhuriyeti`nin sonsuza dek yaşayacağının en büyük güvencesidir. Bizler de bu mirasa sahip çıkacak, bizi biz yapan değerlerimizi koruyacak, gelecek nesillere bu ışığı aktaracak, yaşanan zorlukları unutmadan, ülkemizi daha da güçlendirmek için çalışmayı sürdüreceğiz.
Bu ruh ve şuurla, Anadolu`yu ebedi yurdumuz haline getiren Malazgirt Zaferi`nin 939. yıldönümünü kutluyor, büyük komutan Anadolu Fatihi Alpaslan ile birlikte tüm şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyoruz.`
Allahin Rahmetine Kavusan Elmas Anamiza Allah,dan Rahmet tüm Aile Efratlarina metanetler sabirlar dilerim.
Mekani cennet olsun.
Barış kardeşimize ve Elmas Hn’ın tüm sevenlerine başsağlığı dilerim.
Hüseyin kardeşimize Allah(c.c.)’ran rahmet,sevenlerine ve ailesine sabırlar dilerim.
değerli kardeşimizi hakka uğurluyalı bir sene oldu allah mekanını cennet eylesin.
Hüseyin kardeşimizi kaybedişimizin hüznü daha ilk günki gibi , kendisi vefat etmeden önce iyi bir müslüman olarak hayırda gayret gösterirdi inşaAllah bu sayede amel defteride kapanmamıştır derneğimizin kurucularından olarak yapılan hayırlardan hasıl olan sevaplardan istifade eder inşaAllah bu vesile ile kardeşimize bir kez daha Allah dan rahmet Nadide teyzemize ve bizlere sabırlar vermesini Cenab-ı Hak dan niyaz ederim.
Hüseyin Kardesimizin kutlu şehitler kafilesine katılmasının 1. yıldönümündeyiz ve O’nu saygı, sevgi ve rahmetle yâd ediyoruz.Mekani Cennet olsun.
17 Ağustos 1999 tarihi büyük acıların yaşandığı büyük felaket günüdür. Bu gün asrın felaketinin 11. yılıdır. 11 yıl önce 16 Ağustos’u 17 Ağustos’a bağlayan gece sabaha karşı saat 03.02’de yaşanan ve 45 saniye süren depremde bir çok hemşehrimizi kaybettik, bazı hemşehrimiz de sakat kaldı. O günlerde herkes tek yürek olarak; acıların kısa sürede giderilmesi, tüm zorlukların üstesinden gelmek için çaba harcadı. Üzerinden 11 yıl geçse de, depremi unutmadık,unutmayacagiz. Bu vesileyle 17 Ağustos 1999 depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı saygıyla anıyor, onlara bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum.Ruhlari saad olsun.
Kiymetli Hemserilerim!
Cenabi Allaha hamdüsenalar olsun birkez daha Vatanima ve sizlere kavusmanin heyecanini yasadim.
Hemserilerimle olmak cok güzel cünkü Köyümü ve sizleri cok seviyorum.
Izinimin büyük bir bölümünü Köyde gecirdim. Köydeki eksiklikler,Cirkinlikler kendini gösteriyor. bunlar neden oluyor veya yapilmiyor nedenide acikca belli.Arife tarif gerekmez.Ne olur Köyümüzü ikinci ücüncü planda görmüyelim.! Köyümüze duyarli olalim. cünkü dönüp dolasip gidecegimiz yer orasidir.Dernegimizin olagan haftalik toplantisina Yeni Baskanimiz Sn.Murat Bas baskanliginda ilk kez katildim.Kadin Kollari Baskanimiz Sn. Saime Hanimla ve yardimcisi Sibel Hanimlada tanisma firsati buldum. keza Genclik kollari Baskani ilede tanistim.Beraber beyneminel konusma yaptik. Ekip gayet güzel cok hirsli azimli yapilacak isler belli bunun herkes bilincinde. Kültür,Egitim,yardimlasma bazinda yapilacak cok sey var.Zaten Baskanimiz ve Ekipi bu calismalar dogrultusunda yogunlasmislar. yönetimde herkes kendi alaninda cok iyi calisiyorlar yeterki onlara bizler her konuda yardim edelim görülecekki her sey daha iyi olacaktir.Her sey güzel Köyümüz ve Insanlari icindir.Ben tüm Hemserilerime buradan en icten saygi ve selamlarimi sunarim.iyi ramazanlar dilegi ile Hoscakaliniz.
Mübarek ramazan ayının Tüm hemşerilerimize ve islam alemine hayırlar getirmesini dilerim.
Tüm İslam aleminin mubarek Berat kandilini kutlar bu kurtuluş gecesini manası ile idrak etmeyi ve feyzinden istifade ederek insanlığın kurtuluşuna vesile kılmasını Cenab-ı Hak dan niyaz ederim.
Tüm islam aleminin berat kandilini kutlar,insanlığa barış,kardeşlik ve huzr getirmesini cenabı Allahtan dilerim..
Berat Kandili (Beraat Kandili) İslam dininde kutsal kabul edilen gecelerden biridir. Şaban ayının ondördüncü gününü onbeşinci gününe bağlayan gecesi Berat gecesidir. Osmanlı İmparatorluğu’nda II. Selim’den itibaren minarelerde kandil yakılmasıyla kandil adını almıştır.
Aslı “Berâettir.” Beraat sözlükte, “bir zorluktan kurtarmak ve berî olmak” demektir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Beraat gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir.
Müslümanlar bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi olduğuna inanır. Bu konuda Resul-u Ekrem şöyle buyurmuştur:
“Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: ‘Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim’ buyurur.” (İbn Mâce)
Ayrıca, Berat gecesi, Kur’an-ı Kerim’in Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygambere ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da tenzil denir.
Srebrenitsa’da 15 yıl önce katledilen ve toplu bir mezara gömülen, bir mezar taşı dahi olmayan srebrenisa sehitlerimizi bugün dualarla ebediyete uğurladık. katledilen sehitlerimize Allah’tan rahmet diler,Basta Aileleri olmak üzre tüm Bosnali müslüman kardeslerimize Allahdan sabirlar metanetler dilerim.sizi hic unutmuyacagiz.Ruhunuz saad olsun.
Tüm hemşerilerimizin mubarek miraç kandilini kutlar ,bu kutlu gecenin müslümanlar arasındaki ayrılıkların kalkmasına ve insanlığa huzur ve hayırlar getirmesine vesile olmasını Allah c.c dan niyaz ederim.
Mübarek üç ayların yaşandığı şu günlerde içinde büyük hikmetler barındıran Miraç Kandili’ne ulaşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşiyoruz ‘Yeryüzünün iki manevi merkezi arasında göklerde Hz. Peygamber ile gerçekleşen bu kutlu yolculuk, bütün beşeri hislerden tertemiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Terörün, acıların, doğal afetlerin yaşandığı dünyamızda insanoğlunun Miracı kendi içinde yaşaması büyük önem taşımaktadır. Bu mübarek gece vesilesiyse daha güzel bir dünya için dua edelim. Maddi ve manevi sayısız güzelliklerin yaşandığı bu anlamlı gecenin barış, huzur ve hoşgörü ortamının gelişmesine vesile olmasını diler,Avrupada Hemsehrilerim adina ve kendi adima hemşehrilerimin ve İslam aleminin Miraç Kandili’ni tebrik ederim.Saygilarimla.
ÜNLÜ TÜRK DENIZCI VE ALIMI PIRI REIS:
Türk denizci. Dünya haritaları ve denizcilik kitabıyla tanınmıştır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmiyor. 1465-1470 arasında Gelibolu’da doğdu. Kahire’de Vefat etti.
Asıl adı Muhiddin Pirî’dir. Karamanlı Hacı Ali Mehmed’in oğlu ve ünlü Osmanlı denizcisi Kemal Reis’in yeğenidir. Akdeniz de korsanlık yapmakta olan amcasının yanında yaklaşık 1481’den sonra denize açıldı. 1487’de onunla birlikte İspanya’daki Müslümanlar’ın yardımına gitti. 1491-1493 arasında Sicilya, Sardunya, Korsika adalarına ve Güney Fransa kıyılarına yapılan akınlara katıldı. Amcasıyla birlikte Osmanlı Devleti’nin hizmetine girerek 1499-1502 Osmanlı-Venedik Savaşı’nda bir savaş gemisinde kaptanlık yaptı.
BİLİMCİLERİ ŞAŞIRTAN HARİTALARI
Ünlü Osmanlı denizcisi ve alimi Piri Reis’in yaklaşık 500 yıl önce hazırladığı haritasının dünyanın uydudan çekilen fotoğrafları kadar eksiksiz ve mükemmel olduğu söylenir.
“Günümüzde bazı haritalardaki yanlışların Piri Reis’in haritasına bakılarak düzeltildiği biliniyor.
Rus tarihçi Sergey Manukov ise Piri Reis’in 1513’te çizdiği haritasının benzerini hazırlamanın ancak dünyanın uydudan çekilmiş fotoğraflarıyla mümkün olduğunu söyledi. Rus uzman, “Aslında harita da fotoğrafa çok benziyor. Sanki, bir uydu aracı çizimi yapılan bölgenin üzerinde dolaşarak fotoğrafını çekmiş. Özellikle güney yarımküre inanılmaz ayrıntılı” dedi.
HALA O KONUŞULUYOR
Türk amiral Vefatından yüzyıllar sonra hâlâ konuşuluyor.Ve de konuşulmaya devam edecektir.
Allah Ruhunu saad eylesin.
Tükün bünyesinden piri reis gibi, piri reisler cikmaya devam etmesini, 21.yüzyilda piri reislerle ilerlemek dilegi ile sonsuz selamlar.
BIR TEMMUZ DENIZCILIK VE KABOTAJ BAYRAMI:
Sosyal ve siyasal alandaki değişimlerin bir uzantısı olarak ekonomik anlamda bağımsızlığımızın pekişmesini sağlayan Kabotaj Kanunu, denizlerimizdeki egemenlik haklarımızı geri alan, zengin deniz kaynaklarımızın kullanılması ve denizciliğin gelişmesini sağlayan önemli bir adım, bir anlamda Kurtuluş Savaşı’nın denizlerdeki zaferi olmuştur.
Kabotaj Kanunu denizlerimize sahip çıkma bilincini insanımıza aşılamış, denizciliğimizin gelişip büyümesinde önemli rol oynamıştır. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk Milletine en büyük armağanlarından birisi de Kabotaj Kanunudur.
Denizcilikte amaçlanan kendi kıyılarında, kendi yapmış olduğu gemilerle, kendi bayrağını dünya denizlerinde taşıyabilmektir.
Kaptan-ı Derya Barbaros Hayrettin Paşa’nın torunlari
olarak, köklü bir geleneği olan denizciliğimizi hep birlikte denizler kadar engin ufuklara taşıyabilmek dileğiyle, halkımızın ve denizcilerimizin Denizcilik ve Kabotaj Bayramını kutluyorum.
Bu vesileyle Denizlerde Kaybettigimiz Amca Ogullari Zihni yamak,Seyfullah yamak ve Ibrahim yamak Kardesleri anarak Allahdan rahmet diliyorum ruhlari saad olsun.sizi hic unutmayacagiz.
Hüseyin Kardesimize cok tesekkür ederim bize böyle güzel anlamli Fotoraflari cedkip gönderdigi icin.Zira fotoraflara bakinca yine Köyde Cocukluk yillarimi animsadim.Birdefa Pekmez kaynatirken bizi hic tavanin yanina yaklastirmazlardi. Bizde bitsede tava dibi yalayalim diye beklerdik.onca ugrastan sonra pekmez yapilir,bizi cagirirlardi.Birde bizimle saka yaparlardi fazla tava dibi yalamayin yoksa dügünüzde kar yagar bizde esasmi acaba diyip birbirimize bakisirdik.Cok tava dibi yaladim dügünümdede kar yagmadi.bilakis günesliydi.Hüseyin Kardesimiz tava dibi yaladimi yoksa.Köyümüz kadinlari yaptiklari pekmezle cok ünlüydüler o zamanlar Eynesil biberci kumunda Köylerden getirilen mallari alirlardi Pekmezi almadan sorarlardi sen hanki köydensin diye Araliktan diyince hic terettüt etmeden alirlardi. Muteber Kadinlarimizin eline saglik diyorum.Bu anilarmi sizlerle paylasmak istedim.Sonsuz selamlar.
Göstere göstere yapılan terör saldırıları, daha önce defalarca görülen karanlık oyunların bir yenisinin sahneye konulmasından ibarettir. Bütün bir toplumun içini acıtan terör, beslendiği kaynaklarla geleceğimizi karartmayı, ülkemizi bölmeyi, demokrasiden ve insan haklarından uzaklaştırmayı hedeflemektedir. Dün olduğu gibi bugün de, ülkemiz ne zaman insan hakları, gelişmiş bir demokrasi ve çağdaş hukuk prensipleri açısından dünya standartlarına ulaşmak için adım atsa, şer odakları da hemen atağa geçip koca bir halk üzerinde kanlı oyunlarını devreye sokmaktadırlar. Terörden canı çok yanan insanımız, hâinlere en güzel cevabı birlik,beraberlik mesajlarıyla verecektir. Milletimizin yapması gereken, meydana gelen üzücü olayları, çirkin emelleri için kullananların kışkırtmalarına gelmemek; insan hakları ve demokratik alandaki kazanımlarımızı kaybettirecek düşünce ve hareketlere prim vermemektir. Parti, mezhep ve etnik kimlik ayırımı yapmadan teröre karşı ortak tavır almak; şer odaklarına boyun eğilmeyeceğini birlik ve beraberlik tablosuyla ortaya koymaktır.
Bu vesileyle, kanlı ellerin saldırılarında ahirete yürüyenlere Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, yaralılara geçmiş olsun dileklerimi sunuyor; acılı ailelere ve bütün milletimize taziyetlerimi arz ediyorum.
Milletimizin, metanetli ve vakur duruşuyla bu badireleri de atlatıp hak ettiği aydınlık günlere ulaşacağını ümit ediyorum.
BİR MİLLET AĞLIYOR ŞEHİTLERİNİN ARDINDAN,YAŞ DEĞİL KAN AKIYOR GÖZLERİNDEN,AĞITLARINI YÜREK YANGININI SİTEM SANMAYIN BAKIPTA SÖZLERİNE,ŞEHİDİNİN GURURU OKUNUYOR ANASININ GÖZLERİNDEN……
ŞEHİTLERİMİZE ALLAHTAN RAHMET,GERİDE BIRAKTIKLARINA BAŞ SAĞLIĞI DİLİYORUM…MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN…
ÜNLÜ TÜRK BILIM ADAMI IBNI SINA:
Yıllarca Avrupa’ nın örnek aldığı dünyaca ünlü “tıp kanunu” eserinin sahibi İbni Sina, 980 yılı Ağustosunda Buhara’ da dünyaya geldi. O öpeöz bir Türk alimidir. O henüz 10 yaşında iken Kur’an-ı Kerim’i ezberledi. İlköğrenimine Buhara’da başladı. Değişik hocalardan matematik, fizik, kimya, felsefe, mantık, kelam, tıp dersleri aldı. Durmadan, yorulmadan okudu ve yazdı. Bir ara metafiziğe ilgi duydu. Takıldığı yerlerde ünlü Türk Felsefecisi Farabi’nin eserlerine başvurdu. Gençlik dönemlerinde İslamın zıttına verdiği bazı kararlardan dolayı tepkiler aldı. Onun hayatını incelediğimizde; tıp dalında olağanüstü keşifler yaptığını birçok hastalığın teşhis ve tedavisinin mucidi olduğunu, medreselerde öğretmenlik yapıp, birçok yerli ve yabancı öğrenci yetiştirdiğini görüyoruz.
İbni Sina, hayatla mücadele ederken, korkunç kasırgalar önünde sürüklenmesine rağmen yılmadan, usanmadan mücadele etmiştir. O büyük bir filozof, tıb tabibi, güçlü bin mantıkçı, derin bir müsbet ilim erbabıdır. Yazdığı eserlerden dolayı soruşturma geçirmiş, hapse atılmıştır. Ahlaken mazbut, engin bir insan sevgisiyle hizmeti ibadet sayan bir bilim adamıdır. Kazandığı servetinin tamamını hayır işlerine harcamıştır. Ölümüne kadar her gece yüz rekat namaz kıldığı, her üç günde bir Kur’an-ı Kerim hatmettiği bilinmektedir.
Üstadın yazdığı “Tıp Kanunu” ve diğer eserleri Latince’ye, İngilizce’ye, Fransızca’ya, Almanca’ya çevrilmiş ve defalarca baskısı yapılmıştır. Modern tıbbın öncülüğünü yapan İbni Sina’nın eserleri bugün bile kaynak olarak gösterilmektedir.
İbni Sina 1023 tarihinde Sultan Abdütdevle Ebu Cafer’in yanında, onun himayesinde görevini sürdürmüştür. 21 Haziran 1037 yılında hastalandı, hayata gözlerini yumdu. Bu büyük tıp alimi İbni Sina’nın çeşitli hastalıklarda şifalı bitkileri ilaç olarak kullandığını dair O’nun Tıp Kanunu kitabından alıntı yaparak okurlarımızın bilgisine sunacağız. Umarız faydalı oluruz…
İbni Sina’nın sağlıkla ilgili öğütleri
Büyük üstad İbni Sina, tıp ilmini şu güzel sözler ile açıklıyor; “Yediğin vakit az ye! İki yemek arası en az dört saat olmalı! Şifa hazımdadır. Hazmedeceğin kadar ye! Mideye ağır gelen şeyden, yemek üstüne yemek yemekten sakının!”
Çok yemenin zararları
1- Çok yemek kalbe yük getirir.
2- Tok olan, acın halinden anlamaz.
3- İbadeti yerine getirmede zorlanır.
4- Güzel bir söz işitse, onu etkilemez.
5- Kendi güzel söylese, kimseye tesiri olmaz.
6- Her türlü hastalığa açık olur
Terör örgütünün askerlerimize yaptığı alçakça saldırıyı lenetliyor Allah c.c. dan milletimize birdaha böyle acılar yaşatmamasını niyaz ediyorum.Biliyorlarki ve bilsinler bizlere bu şekilde kayıplar verdirerek bir sonuç elde edemezler bizleri bu davaya daha fazla bağlarlar , kendi kanlarında boğulurlar.Şehid olan kardeşlerimize Allah’dan rahmet ailelerine ve tüm milletimize sabırlar niyaz ederim.
Huzursuzluğu, kardeş kavgasını ve milletimizin arasına ayrılık tohumları ekmeyi hedef alan terör, bu defa da menfur bir saldırıyla Hakkaride birliğimize saldırarak kendisini gösterdi. Mübarek Recep ayının basinda ve Regaip gibi kutlu bir zaman diliminin hemen ertesinde meydana gelen bu hain saldırı, milletimizi derinden yaralamıştır. Vatan müdaffası için canlarını feda eden evlatlarımız, şehadet şerbetini içerek, farklı bir hayat mertebesine geçmiş kutlu kişilerdir. Şehitlerimize Cenab-ı Mevla’dan rahmet, onları yetiştiren anne – babalarına, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve milletimize sabr-ı cemil niyaz ediyorum.
Ülkemiz tarihi bir süreçten geçmektedir. Özellikle son günlerde artan terör olayları ve Filistinli kardeslerimize yapilan yardim yolunda verilen şehitler yüreğimizde derin yaralar açmistir. Böyle bir dönemde manevi değerlerimize sahip çıkmaya, bizi biz yapan ortak değerlerimizi güçlendirmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğu açıktır. Uluslararası terör siyasetçilerinin ülkemiz içindeki kardeşlik bağlarını provoke etmeye yönelik girişimleri acımasız bir şekilde kendini göstermektedir. Bu karanlık oyunları boşa çıkarmak, ülkemizde bozulmak istenen huzur ve kardeşlik ortamını daha da güçlü bir şekilde tesis etmek için Regaip kandili ile başlayan bu manevi iklim önemli bir fırsattır. Af ve mağfiret kapılarının ardına kadar açıldığı bu müstesna gecede yapacağımız dualarda ülkemiz için, İslam alemi için, bütün insanlık için barış ve huzur dileyelim. Ayrılıkları, kırgınlıkları bir kenara bırakalım. Yapacağımız dua ve ibadetler öfkeleri, sevgiye, düşmanlıkları kardeşliğe dönüştürsün. Bu temennilerle aziz milletimizin ve tüm İslam aleminin Regaip Kandili’ni tebrik ediyor, bu gecenin, barış ve huzurun hakim olduğu yeni bir dünyaya vesile olmasını diliyorum.
Regaip kandiliniz kutlu olsun.Üç ayların başladığı bu günleri yüce mevlam dünya üzerindeki kan ve gözyaşının durmasına vesile etsin…
Regaib Nedir?
Regâib, arapça bir kelimedir ve “reğa-be” kökünden gelmektedir. “Reğa-be”, kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. “Reğîb” kelimesi ise, “reğabe”‘den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, taleb edilen şey demektir. Müennesi, “reğîbe”dir. “Reğîbe”nin çoğulu da “reğâib” dir. Kelime olarak “Regâib”in aslı budur.
Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder. Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.
Peygamberimiz (a.s.m)’ ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteşem sevabları var.
Reğâib Kandili, o beklenen Nebi’nin anne karnında olduğu bir sürece tevafuk eder. Belki de o sürecin ilk mühim merhalesinin kilometre taşıdır. Halk arasında –hakikate muhalif olarak- anne karnına düştüğü gece olarak bilinen Reğâib Kandili, bazı âlimlerce annesi Âmine Hatun’un Peygamberimiz’e hamile olduğunu farkettiği, belirtileri yakaladığı gecedir.
Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarı şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek… Sabbe, Arapçada dökmek demek… Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten… Receb-ül esabb; Allah’ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara geldiği ay demektir.
Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Şa’ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuş oluyor.
Onun için, “Receb ayı tevbe ayıdır.” demişler. Yâni kul ne yapacak?.. “Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet…” diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk’ın yoluna girecek.
Şa’ban ayı ibadetlere devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeşitli kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduğu beyan edilmiştir.
Regaib ile ilgili ayet-i Kerimeler:
Regâib kelimesi Kur’an’da geçmemektedir. Ancak “reğabe”den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur’ân’da sekiz yerde geçmekte ve “reğabe”nin ifâde ettiği mana için kullanılmaktadır .
Ayrıca, “Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.” (Tevbe Suresi, 36) Hz. Peygamber’in ( a.s.m ) ( aşağıda hadisler bölümünde bulunan) bir hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan haram ayların, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu vurgulanmaktadır: ”
“Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir. “
Abant gezisi gerçekten çok keyifliydi.Bütün köy beraber birşeyler yapmak keyifli oluyor.Böyle organizasyonları biraz daha arttırmak gerek.Gezi olmasa bile birlikte bir eğlence kemençe dinletisi gibi birşeyler yapmakda uygun olur..
ÜC AYLARIN BASLAMASI:
Üc aylar sonu Ramazan ayi ile biten rahmetli bereketli,ve magfireti bol,feyizli ve bereketli bir zaman dilimidir.Bu aylar tövbe etmenin affin manevi arinmanin ve kendini yenilemenin habercisi olan Regaip,Mirac,Berat kandili,Kadir Gecesi ve Ramazan Bayrami gibi mübarek gün ve geceleri ile bereketli bir maneviyat mevsimidir.Bu aylar gecmisin muhasebesini yaparak gelecege azim ve enerji dolu bir sekilde atilmak icin iyi bir imkandir.
Üc aylar yaratilis gayemizi düsünmemiz yaratan ve yaratilanlarla olan münasebetlerimizi degerlendirmemiz icin bulunmaz firsattir.Bu aylarda yapilacak dualar tevbe istigfarlar kalici iyilik ve hayirlar sevinc ve kederlerin gönülden paylasilmasi Rabbimizin katinda karsiligini fazlasi ile bulacaktir.
Allahim Recep ve Saban ayini hakkimizda hayirli kil bizi Ramazan ayina kavustur.
Bir haftadır memlekette olmam hasebiyle internet ortamından uzak kaldık dolyısı ile insani yardım gönüllülrine yapılan insanlık dışı muameleyi ve barbarlığı kınamakda gecktik.israilin yaptığı bu zulüm bir zihniyetin dışa vurmasıdır onlarki bu zülümleri peygamberlere dahi yapabilecek kadar azgındırlar onlardan merhametli olmasını bekleyamezdik.o gemideki kardeşlerimizin ise ne Musa a.s ve kavmiyle denizi yararak geçenlerden nede Seleheddin’in gemisindekilerden farkları var amaçları makarna bulgur götürmek değil kardeşlerimize uygulanan tecriti kaldırmaktı bu uğurda canlarından oldular Şedid olan kardeşlerimize Allah’dan rahmet tüm ülkemize sabırlar dilerim.Bizlerki asırlar boyunca bu bölgelerde barışı sağlamış bir milletin torunlarıyız reel politik düşünemeyiz çünkü biz müslümanız sadece kendi yaşamımızı düşünecek kadar bencilleşemeyiz
bravo murat BAŞ
Cok Kiymetli Hemserilerim!
Sunu iyi bilelimki bu olay sadece Türkiyenin meselesi degil bilakis Dünya meselesi haline gelmistir zira Dünyanin bir cok yerinde bu olaya tepki gösterilmisdir.önümüzdeki Günlerde Türkiyenin öncülügünde Dünya cok seylere sahit olacaktir.israile yapilacak yaptirimin bedeli agar olacaktir artik ok yayindan cikmistir. Allah tarafindan lanetlenen millet olan israilliler tarihinde ne ise simdide aynidir bu hiyanetlikleri aynen devam etmektedir buna dur demenin zamani gelmistir buna ancak sagduyu insanlik dur diyecektir.Türk milleti herzaman baristan yana olmus savas düsündükleri son care olmustur.eger baska care yok ise savastan kacmamislardir.Türkiye büyük Devlettir tarihinden gelen cok büyük deneyimlere sahiptir ne yapacagani her zaman bilir.milli davalarda tek yürek olan milletimiz ya ölüm ya istiklal diyerek her zaman Dünyada yerini alacaktir ve her zaman zalimin zulmüne ugrayanlara yardim etti ve etmeye devam edecektir.Özellikle Türk gemisine yapilan saldiri türklerin israilin önünde büyük bir engel oldugunun göstergesidir.demekki biz olmasak ortadoguda daha cok seyler olacak iyiki variz ben tekrar sehitlerimize Allahdan rahmet Filistinli kardeslerimize sabirlar diliyorum.Allah yar ve yardimcimiz olsun.
Merhaba,
yazdiklarinizi okudum ve bende sizin gibi düsünüyorum. sadece elimizden gelen hic birsey yok, ancak aramizda konusuruz, televisionda haber bültenlerinde elimizde filistin bayragi ve sokaga düsen vatandaslarinizi görürüz.
sonuc???
hic kimse ve hic bir devlet basini kaldiramaz, israel nekadar zülüm yapsada müslüman kardeslerimize, kimse bi embargo koyamaz. unutmayalimki tüm dünyanin borsasi ve finanz piyasasi yahudilerin elinde, dünyanin en büyük sirketleri onlarin. hic düsüne biliyormusunuz, eger israel baskiya dayanamayip borsalar cökerse bu dünya ne hale gelir?
bunu her büyük devlet baskanlari biliyor, onun icin bu konuda bir kac gün sonra unutulur.
simdi gelelim büyük konusanlara….
basbakan t. erdogan cok sert konusdu herkez alkisladi bunun arkasini birakmicaz dedi, allah askina biraz gercekci olalim, eger türkiye israele bir fiste atarsa tüm dünya basimiza cökecek, bunu bilelim. biz ancak yaralarimizi sarip sesizce kendi aramizda acilarimizi paylasacaz. efkarlanmak, sinirlenmek, nalet okumakdan baska birsey yapamicaz.
Murat Kardesim!Merhaba Nasilsin seni özledik coktan beri sesin cikmadi.Bana en yakin hemserim olmana ragmen hic bulusamiyoruz.beni ara senle Duisburgda bulusalim innenhafen.da Nehire karsi Kahvemizi icelim hasretlik giderip,bütün bu olup bitenleride konusalim desarz olalim.Yusuf amcayada selamlar.Hoscakal015774067891
Slm,
mehmet abi, insallah bir gün kahve icmeye gideriz, tel nr.kayitladim.
sana benim nr da vereyim 0152-24197071
görüsmek üzere…
Filistinli kardeşlerimize insani yardım malzemeleri taşıyan gemimize, savunmasız ve silahsız insanlara, üstelik uluslararası kara sularında gaz bombaları ve silahla ateş ederek saldıran ve onlarca insanın ölmesine neden olan İsrail’i ve hükümetini şiddetle kınıyoruz.
Bu vahşiliğin hesabının en ağır şekilde Türk Milletince görüleceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Yıllardır kan ve gözyaşı ile beslenen bu cani devlet, yeni bir vahşeti tüm dünya kamuoyu önünde sergileyebiliyor. Bu karşılıksız kalmayacak. Ölenlere Allah’dan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum.
Mehmet abicim iyi güzel yazmışsın eline sağlık ama Türk milleti daha kendi canının hesabını soramadı da israillemi başa çıkacak lütfen gerçekçi olalım bizim elimizden malesef üzülmekten başka bişey gelmez kınayamayız bile. O kadar kınıyoruz ama her yıl sürü sürü israilli turist yağıyo memlekete bzi dua edelimde bir gün filistinin başına gelenler Türkiyenin başına gelmesin
Gönülden ve yürekten inanıyorum ki aynı zulme uğrayanlar müslüman değil de başka dine mensup insanlar olsa,bu millet yine oralara gider mazlumun yanında olmaya çalışırdı,tarihte defalarca olduğu gibi,Allah (cc) müslümanların yar ve yardımcısı olsun…BU MİLLET ÖLMEDİYSE BU FATİH DİRİLECEKTİR
Ablacım diyorum herhalde benden büyüksündür.:)
Senin söylediklerin çok yanlış sözler.Biz koskoca Türk milletiyiz.Çok iyi bir tarih bilgim vardır.Orta Asyadan şimdiki zamana kadar olanları gayet iyi biliyorum.O zamandan beri hiç bir Türk başka bir devletin karşısında diz çökmemiştir ve çökmezde.Kanının son damlasına kadar savaşmıştır.İsraillemi başa çıkacak demişsin israil dediğin devlet kim bizim yanımızda.Bende ülkedeki herkeste yürek var sanıyodum.Yazdıklarına bakınca gözünün korktuğu belli oluyo.Daha geçen yıl bütün dünyanın önünde perez e nasıl da hesap sorduğumuzu görmedinmi.Bu millete karşı gelebilecek hiçbir devlet ve hiçbir kimse yoktur.Sadece tarihimize bakalım yeter.Sonumuz Filistine benzemesin diyede bir yazı yazmışsın onada sadece gülüp geçiyorum.Bu arada saygısızlık ettiysem özür dilerim.Ama yazdıkların çok saçma..
Burak kardeşim herkesin kendi düşüncesi seninkinede saygı duyuyorum ama o senin dediğin Türk milleti tarihte kaldı şimdi bi bak bakalım kardeş kardeşin arkasından nerdeyse kuyusunu kazmaya çalışıyo neyse zaten facebook tada bi yazı yazmıştım bi vatan haini ilan etmedikleri kaldı o yüzden fazla uzatmıcam..
Sevgili hemşerilerimiz,sizlerden sadece duygu ve düşüncelerinizi bekliyoruz,karşılıklı tartışmalara girmemenizi rica ediyoruz.
İstanbul’un Fethi’nin Nedenleri
1. Bizans’ın, Osmanlı Devleti’nin Rumeli’deki ilerlemesine ve büyümesine engel olması
2. Bizans’ın Anadolu beyliklerini Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtarak Anadolu’daki Türk birliğini bozmaya çalışması
3. Bizans’ın Osmanlı şehzadelerini kışkırtarak Osmanlı Devleti’nde taht kavgalarına neden olması
4. Bizans’ın, Avrupa-Hristiyan dünyasını kışkırtıp Haçlı Seferleri’ne zemin hazırlaması
5. Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki bağlantının sağlanabilmesi için İstanbul’un alınmasının gerekmesi
6. İpek Yolu’nun Avrupa’ya açılan koluna hakim olmak
7. Kara ve deniz ticareti bakımından İstanbul’un önemli bir konuma sahip olması
8. Boğazlar yolu ile ekonomik canlılığın mevcudiyeti
9. Anadolu ve Rumeli arasındaki askeri geçişin kolaylaştırılmak istenmesi
10. II. Mehmed’in, Hz. Muhammed’in; “İstanbul elbet fetholunacaktır. Ne güzel kumandandır o kumandan ve ne güzeldir o askerler” hadisine layık olabilme düşüncesi
İstanbul’un Fethi İçin Osmanlı Devleti’nin Yaptığı Hazırlıklar
1. II. Mehmet, önce Macarlar ve Venedikliler ile bir barış antlaşması yaparak Balkanlar’da güven ve istikrarı sağladı.
2. Karamanoğulları ile anlaşarak Anadolu’daki güvenliği sağladı.
3. Bizans’a Karadeniz’den gelecek yardımları engelleyebilmek için, Anadolu Hisarı(Güzelce Hisar)’nın karşısına Rumeli Hisarı(Boğazkesen Hisarı)’nı yaptırdı.
4. İstanbul’un güçlü surlarında gedikler açabilmek için, Bizans’ın hapisanesinden Macar Usta Urban kaçırıldı ve Edirne’de ona, o zamana kadar görülmemiş büyüklükte toplar döktürtüldü.
5. İstanbul surlarına rahat asker çıkarabilmek için tekerlekli kuleler yapıldı.
6. Kuşatmaya yardım için bir donanma hazırlandı.
İstanbul’un Fethi İçin Bizans’ın Yaptığı Hazırlıklar
1. Kale surlarını güçlendirdiler.
2. Osmanlı Donanması’nın Haliç’e girmesine engel olmak için, Haliç’in ağzını zincirle kapattılar.
3. Bizanslılar, suda yanabilen barut, neft yağı ve kükürt ile yapılan Rum Ateşi(Gregois) adlı silahı yaptılar.
4. Osmanlı Devleti’nin kuşatmaya hazırlandıklarını anlayınca depolarını yiyecek, silah, mühimmat vb. şeylerle doldurdu.
Büyük Kuşatma
23 Mart 1453’te Edirne’den hareket etti ve 6 Nisan 1453’te İstanbul’u kuşattı. Kuşatma, aralıklı çatışmalarla 53 gün sürdü. II. Mehmet, Çandarlı Halil Paşa’nın İstanbul’un fethine karşı bir tutum sergilemesi üzerine, son saldırı hazırlıklarını yapması için Zağanos Paşa’yı görevlendirdi. Bizans’a yardımın gelmesini önlemek için de Marmara Denizi ile Çanakkale Boğazı’nı ablukaya aldı. Hiçbir yerden destek alamayan Bizans’ın başkenti 29 Mayıs 1453 günü düştü. Bin yıllık Bizans İmparatorluğu’na son veren II. Mehmet, bu olaydan sonra “Fatih” (ülke açan, ülke alan) ünvanını aldı. Fatih, bir tören alayının başında şehre girdi. İlk iş olarak Ayasofya’ya giderek burayı camiye dönüştürdü. İstanbul’u Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti yaptı. Kentin ticaret merkezi olan Galata’dan kaçmış olan Rumların ve Cenevizlilerin dönmesini sağladı. Rum Patrikliği’nin yeniden açılmasına izin verdi; ayrıca bir Yahudi hahambaşlığı ile bir Ermeni patrikhanesi kurdurdu. II. Mehmet İstanbul’u, farklı dinlerden insanların bir arada yaşadığı, ticaret ve kültür merkezi olan bir başkent yapmayı amaçladı.
İstanbul kuşatma altındayken Bizans’a yardıma gelen gemilerle yapılan deniz savaşı sırasında kendini tutamayan II.Mehmet’in atını düşman gemisine doğru sulara sürmesinin tasviri
İstanbul’un Fethi’nin Türk Tarihi Açısından Sonuçları
1. Osmanlı Devleti’nin Kuruluş Dönemi bitti, Yükseliş Dönemi başladı.
2. İstanbul’un Fethi ile Osmanlı Devleti’nin Anadolu ve Rumeli toprakları arasındaki Bizans’ın yarattığı tehlike ortadan kalktı.
3. İstanbul’un Fethi ile Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayan ticaret yolları ele geçirildi.
4. İpek Yolu’nun Avrupa’ya giden kolu ele geçirildi.
5. İstanbul, Osmanlı Devleti’nin başkenti yapıldı ve II. Mehmed ülke alan, ülke açan anlamına gelen ‘Fatih’ ünvanını aldı.
6. Osmanlı Devleti’nin İslâm Dünyası’ndaki saygınlığı arttı.
7. Fener Rum Patrikhanesi Osmanlı himayesine girdi.
İstanbul’un Fethi’nin Dünya Tarihi Açısından Sonuçları
1. İstanbul’un Fethi ile Orta Çağ kapanıp, Yeni Çağ açıldı.
2. İstanbul’un Fethi sırasında kullanılan büyük topların, en güçlü surları bile yıkabileceği görüldü. Bu denli güçlü topların yapılması, Avrupa’daki ‘derebeylik’lerin yıkılmasına ve merkeziyetçi krallıkların güçlenmesine neden oldu.
3. İstanbul’un Fethi ile İpek Yolu’nun Orta Asya’dan Avrupa’ya giden kolunun Osmanlı Devleti’nin eline geçmesi, Avrupalılar’ı yeni ticaret yolları arayışına yöneltti. Bu olay ‘Coğrafi Keşifler’in nedenlerinden birini oluşturdu.
4. İstanbul’un Fethinden sonra İtalya’ya giden bilim adamları, orada eski Yunan ve Roma eserlerini inceleyerek, ‘Rönesans’ın başlamasına katkıda bulundular.
Kimi iddialara göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un fethinden sonra Truva’ya giderek Truvalı kahramanların anısına kurban kesmiştir ve “Truvalıların öcünü aldım” demiştir
FETİH MARŞI
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiler, kalyonlar çekilecek…
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek…
Yürü: “Hala, ne diye oyunda oynaştasın?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Sende geçebilirsin yardan, anadan, serden…
Senin de destanını okuyalım ezberden…
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden…
Elde sensin, dilde sen… Gönüldesin, baştasın:
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Yüzüne çarpmak gerek, zamanenin fendini,
Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Bu kitaplar Fatih’tir, selim’dir, Süleyman’dır;
Şu mihrap sinanüddin, şu minare Sinan’dır;
Haydi, artık, uyuyan destanını uyandır!
Bilmem neden gündelik işlerle telaştasın?
Kızım, sende Fatihler doğuracak yaştasın;
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin… Millet yürüyecek arkandan;
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan…
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın…
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin!
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü, arslanım, fetih hazırlığı başlasın…
Yürü, hala ne diye, kendinle savaştasın?
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Arif Nihat ASYA
Yıllardan beri defalarca önünden gelip geçtiğimiz halde bu sene nasip oldu üstadı ziyaret etmek,hem de doğum gününde,kabri de kendisi gibi mütevazi ve vakarlıydı,hemen fotoğrafını çekip resmini siteye de koydum,Allah(cc) rahmet eylesin ve bu memleketten,bu milletten onun gibilerini çıkarmaya devam etsin inşallah,üstad çok güzel bir örnek aslında,ömründe iki kesit var,onunla tanışmadan önce ve onunla tanışmadan sonra,kendi zamanında yaşayan Seyid Abdulhakim Arvasi Hz.leriyle tanıştıktan sonra hem kalemi hem gönlü İslam’a adanmış üstadın,Seyid Abdulhakim Arvasi Hz.leri gibi gönül erlerinin Allah’ın rahmetiyle insanı nasıl üstad yaptığına bir örnekti Necip Fazıl,ne diyelim Mevla hepimize bir gönül erinin elini tutmayı nasip etsin…
Muhasebe
Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!
Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri!
Bakmayın tozduğuma meşhur Bâbıâlide!
Bulmuşum rahatımı ben de bir tesellide.
Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!
Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?
Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık;
Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.
Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem;
Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem.
Üstün çile, dev gibi gelip çattı birden! Tos! ! !
Sen, cüce sanatkârlık, sana büsbütün paydos!
Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle;
Ve cemiyet, cemiyet, yok eden güruhiyle…
Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç!
Genç adam, al silâhı; iman tılsımlı kılınç!
İşte bütün meselem, her meselenin başı,
Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!
Tırnağı, en yırtıcı hayvanın pençesinden,
Daha keskin eliyle, başını ensesinden,
Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;
Yerleştirse başını, iki diz kapağına;
Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi?
Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi?
Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen,
İçimde homurtular, inanma diye gülen…
İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe!
Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe?
Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem!
Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor babaannem,
Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları,
Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları.
Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim;
Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim!
Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş!
Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş…
Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!
Mukaddes emanetin dönmez dâvacısıyım!
Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;
Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.
Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta nerde?
Bazı geriden gelen, yüzbin devir ilerde!
Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş ahmak!
Bir saman kağıdından, bütün iş kopya almak;
Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal.
Mavalları bastırdı devrim isimli masal.
Yeni çirkine mahkûm, eskisi güzellerin;
Allah kuluna hâkim, kulları heykellerin!
Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;
Lafını çok dinledik, şimdi iş inkılâpta!
Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni!
Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni!
Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak!
Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak?
1947
Necip Fazıl Kısakürek
Uçsuz bucaksız bir duygu selidir Üstadın Eserlerini Okumak. Onu Anlamak Ne Mutlu ki Ona Kendini Saygıyla Sevgiyle andıran Eserleri bizlere bırakmış. Nur İçinde Rahat Uyu Allah Mekanını Cennet Eylesin.
Sen hep Gönlümüzdesin.
12 haziran 2010 tarihinde abanta gezi düzenlenecek olması güzel bir organizasyon..hemşerilerimizin kaynaşmasına katkı sağlayacak bir uygulama.
Ancak 12 haziranda ilköğretim okullarında okuyan öğrencilerin sbs sınavları var.Gezi organizasyonunda bu hususun dikkate alınmasının uygun olacağı düşüncesindeyim..selamlar..
sevgili arkadaşım çok doğru bir noktaya parmak bastın lakin bizde otobüsleri g.o.paşa bld. aldık onlarda bu tarihte verdi elimizden birşey gelmiyor.duyarlılığın için teşekkür ederim
Osmanlı Devletinin dağılmasıyla, hatta 1878`den bu yana Balkan Müslümanlarına soykırım, baskı ve tehcir periyodik olarak devam etti. Şu anda bu iş misyoner kuruluşlarına havale edildi. Mesela nüfusunun yüzde 75`i Müslüman olan Arnavutluk toprakları Sırbistan, Yunanistan, Makedonya, Karadağ ve Sancak arasında taksim edildi. Bosna Hersek`te Sırplar ve Hırvatlar Müslüman halka azınlık muamelesi yaparak üzerlerinde hakimiyet kurdular.
Balkanlar`da ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören Müslümanlar sürgün, asimilasyon ve dinlerini terk etmeleri için baskılara maruz kaldılar. Yalnız Bosnalı Müslümanlar değil, Bulgaristan, Sırbistan, Karadağ, Yunanistan ve Hırvatistan`da zulme, sürgüne ve katliamlara uğradılar.
İkinci Dünya Savaşından sonra ABD, Balkanlar`ı Sovyetler Birliğine terk etti. Arnavutluk, Yugoslavya, Bulgaristan ve Romanya`da komünist rejim 1945-1990 arasında devam etti. Bu zaman içinde Müslümanların din özgürlüğü, ibadet, dinlerini öğrenme hakları ortadan kaldırıldı.
Varşova Paktı`nın dağılması, soğuk savaşın sona ermesi, Doğu Avrupa`da sosyalist (komünist) rejimlerin çökmesi ve Sovyetler Birliğinin dağılması ile Müslümanlar bir an nefes alsa da, Hıristiyan Batı ve Siyonizm kaynaklı emperyalist güçler Sırp ve Hırvatları kullanarak Müslümanlara soykırım uyguladılar. Emperyalist güçler bir maddelik gizli protokol ile Balkanlar`da hiçbir ülkede Müslümanlar çoğunluk olmamalıdır maddesini icra için Miloseviç`i Büyük Sırbistan hayali ile kullandılar. Neticede Yugoslavya parçalandı.
Sırpların Bosna ve ardından Kosova`da akıttıkları kan ve yaptıkları soykırımdan sonra; aynı güçler Bosna`ya 1996 yılında NATO İstikrar Gücü(SFOR) olarak ve 1999 yılında Kosova`da Kosova Barış Gücü olarak uluslararası yönetimin kontrolüne aldılar. Bu güçler beraberinde yüzlerce Hıristiyan misyoner kuruluşunu da getirdi. Müslüman erkekleri alkol ve uyuşturucu bağımlısı yapmak, Müslüman kızları fuhuş bataklığına sürüklemek için haince projeler yaptılar. Çeşitli vaatler, maddi yardımlarla genç nesilleri Hıristiyan yapmak için son derece yıkıcı faaliyetler içindedirler. Geçmişte Hıristiyan ordularının yaptığını şimdi misyoner kuruluşlar çok daha tahripkâr bir şekilde yapmaktadırlar.
Emperyalist güçler Bosna ve Kosova`da Sırp vahşetini yaptırdıktan sonra, geriye ekonomisi ve altyapısı mahvolmuş ve Avrupa`nın en fakir iki ülkesi kaldı. Böylelikle misyonerler için müsait ortam hazırlanmış oldu.
Yarindan tezi yok oraya agarligimizi koyup,bu yapilan sinsi faliyetlere dur demeliyiz.
Mehmet Bey teşekkür ediyoruz…
Zonguldak’da yaşanan kaza sonucu hayatını kaybeden madenci vatandaşlarımıza Allah c.c. dan rahmet ailelerine ve sevenlerine sabırlar dilerim.İnna Lillâhi Ve İnnâ İleyhi Raciûn
Zonguldak’ta meydana gelen kazanın ardından, ümit ve teesür karışımlı bekleyiş, mihnet yurdundan ebed diyarına göçüş haberiyle neticelendi. Bu yürek yakan kazanın, hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza bais-i mağfiret olmasını temenni eder, merhumlara Allah’tan rahmet dilerim. Başta milletimiz olmak üzere aile ve yakınlarına taziyelerimi bildiririm.
En zor şartlarda bile bağımsızlık ateşini kaybetmeyen, köle olmaktansa yok olmayı erdem kabul eden milletimizin bayramını tebrik eder, bayramın birlik ve beraberliğimizin pekişmesine vesile olmasını dilerim.
19 Mayıs günü, milletimizin hafızasına, kendisine kefen biçilen bir milletin yeniden ayağa kalkmaya başladığı gün olarak geçmiştir. Türk Milleti, boynuna asılan “hasta adam” yaftasını kırıp atmış, ona kefen biçenlere bu toprakları dar ederek, tarihi misyonuna sahip çıkmıştır.
19 Mayısları parlak nutuklar için bir vesile saymak yerine, Türk gençliğini milli benliğine sahip çıkmaya, vatanın bölünmezliği, milletin birliği, ülkenin tekliği konusunda daha yoğun bilinçlendirmeye vesile kılmalıyız.
Ne mutlu ki milletimiz mücadele azmini, birlik ve bütünlüğünü, 19 Mayıs 1919’daki gibi diri tutmaktadır. Yıllar önce yeniden ateşlenen bağımsızlık meşalesi, 21. yüzyıla da ışık tutmaktadır.
Bu vesileyle milli mücadele önderlerimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet diler, milletimizin bayramını şahsım ve Avrupada Hemserilerim adına tebrik ederim.
Bursasporu kutluyor,başarılarının devamının gelmesini diliyorum..
Güzel sanatlar, bir milletin duygu, düşünce, görgü ve zevkinin bir yansımasıdır. Bu nedenle güzel sanatlar, bir milletin tanınmasında önemli rol oynar. Sanat, milletleri birbirine yaklaştıran önemli bir kültürel etkinliktir. Bir milletin güzel sanatlarda ileri gitmesi, o milletin diğer milletler tarafından kolayca tanınmasını sağlar.
Bir milletin kültür seviyesi, meydana getirdiği sanat eserleri ile ölçülür. Güzel sanatlara önem veren milletlerin dünya görüşleri de değişir. Güzel sanatlar alanında eserler veren milletler, diğer milletler karşısında saygınlık kazanırlar. Bu nedenle sanat alanındaki başarılar, millî kültürün yükselmesinde önemli rol oynar.Güzel sanatlarin bir kolu olan Ressamlik dalinda calisma yapan Hemserimiz Nazile Hanim Efendiye
mükemmel eserler ortaya cikardigi icin tesekkür ediyor, başarılar diliyor ve onunla gurur duyuyoruz.
başarılı çalışmalarınin devamını temenni ediyorum.
Ayrica bu sergiye Hemserilerimizin yogun ilgi göstermesini diliyorum.
Hepinize sonsuz selamlar.
İshaklı Köyü Derneği başkan yardımcısı sn Fuat Cansız’a nezaketinden dolayı teşekür ederim.
Tüm annelerin anneler gününü kutlarım
Aralık köyün derneğine yeni başkanları hayırlı olsun.Sayın Başkan Murat Baş Kardeşimizede yeni görevinde başarılar dilerim.Bu güzel görevi en iyi şekilde yürüteceğine gönülden inanıyorum.A.F.Cansız.(İshaklı köyü Der.Baş.Yrd.)
Hafta sonu yapılan yeni yönetim kurulu ve başkanlık seçiminde göreve gelen arkadaşlarımıza başarılar dilerim.Yeni görevlerinde Allah yardımcıları olsun…
Ziraat Türkiye kupasında şampiyon olan trabzon sporu kutluyorum..
ARALIK KÖYÜ TV test yayınına başlamıştır,yayınlanmasını istediğiniz video ve resimleriniz varsa info@aralikkoyudernegi.com e-posta adresimize yollayabilirsiniz,saygılar
Orhan Bey,web sitemize hoşgeldiniz.İlgi göstermeniz ve sizin gibi değerli hemşerilerimizi burada görmek bizleri sevindirdi.Vermiş olduğunuz bilgilerden dolayı da çok teşekkür ederiz.Bu konuda bizi daha da aydınlatmanızı sizden rica ediyoruz.Karınca kararınca verdiğimiz emekle bizler bu kadar bilgiye ulaşabildik ama ne kadarı doğru tam bilemiyoruz tabii ki,sizin gibi bu konularda bizlere yardımcı olabilecek bilgili insanlara çok ihtiyacımız var,en kısa zamanda köyümüz ve insanımız hakkında yapacak olduğunuz yada yaptığınız çalışmaları sizden bekliyoruz ve sitemizde de yayınlamak istiyoruz,saygılar
Elinde büyük babalarından dedelerinden kalma herhangi bir vakıf,seferi gibi tarihi vesika ve envanter olanlar varsa bana ulaştırabilirse sevinirim.Facebook dan ulaşabilirsiniz.
Orhan UĞURLU
Sakarya Üniversitesi Tarih-3
CAmi hakkında yazdığınız bilgiler birbiriyle çelişmektedir.Zira,Trabzon’un fethi 1461 yılına tekabül eder ve Fatih zamanında gerçekleşir.Cami duvar kitabesinde 1632 ile çelişmektedir.Caminin kitabesinde yaptığım tetkikler sonucu boya ve kireçle kapanmış yazıyı gün yüzüne çıkarmaya muvaffak oldum.Yazılan yazılar tamamı arapça olduğundan yazın dgeldiğimde daha detaylı çalışmalar yapacağım.okuduğum kadarıyla der ki:
“ya sethü’l-evvab fethi’l-ihyaü’l-bab 1779” yazmaktadır.Yani 4. Murad değil de 1.Abdü’l-hamid devrine aittir.
23 NISAN COCUK BAYRAMI
Cumhuriyetimizin kurucusu ve ilk Meclis Başkanımız
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milli iradenin hayat bulduğu bugünü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak ilan etmiştir.
Çocuklara armağan edilen ve tek evrensel bayram olma özelliğini taşıyan
23 Nisan, Türkiye Cumhuriyeti`nin çocuklarımızın ve gençlerimizin omuzlarında yükseleceğine olan güçlü inancın ifadesidir.
Çocuklar sevgiyle büyüyen çiçeklerdir. Çocukların gülen yüzleri, sevinç içerisinde parlayan gözleri ve her zaman sevgiye gereksinim duyan sıcacık yürekleri, toplumun ortak umudunu yansıtmaktadır.
Türk Milleti`nin aydınlık yarınlarını müjdeleyen çocuklarımızın, güzel bir ortamda sağlıklı, eğitimli, mutlu ve özgür bireyler olarak yetişmeleri ve hiçbir sıkıntı çekmeden hayatlarını sürdürmelerini dilerim.
M.YAMAK
Türk Milletinin çocuklarına armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı kutlu olsun.Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir günün ülkemizde kutlanıyor olmasının Türk milletinin geleceği olan cocuklarına verdiği önemi ortaya koymaktadır.
KUTLU DOGUM HAFTASI:
Yüce Allah’ın insanlığa en büyük hediyesi, insanlık bilincinin ve bu bilincin yarattığı tüm değer ve erdemlerin vücut bulduğu bir şahsiyet SAV.olmuştur.
Hz. Âdem, kendisine yasaklanan meyveden yedikten sonra ellerini kaldırarak, “Muhammed hürmetine beni affet!” diye Allah’a yalvarır. Kendisine yöneltilen, “Sen Muhammed’i nereden biliyorsun?” sorusuna karşılık ise, “Ben, Cennet’in kapısında ‘Lâ ilâhe illallah, Muhammedün rasûlüllah’ yazısını gördüm. İsmi, Senin İsm-i Şerifi’nin yanında anılan biri, Sen’in yanında en kıymetli olmalıdır.” cevabını verir. Allah’ın, “Sen olmasaydın alemleri yaratmazdım” buyurduğu ve alemlere rahmet olarak gönderdiği Hz. Muhammed’in dünyaya gelişinin 1437. yılını kutluyoruz. Son peygamber olarak gönderilen ve İslam dininin kıyamete kadar yayılması ve yaşanmasına elçilik eden Hz. Muhammed’in yaşamı üzerinden çok uzun zaman geçti. Peki, bugün ismi, öğretisi ve hayatı hepimize ışık tutan, Peygamber Efendimiz’i nasıl ve ne kadar tanıyoruz. Bir lider olarak, bir elçi olarak, örnek bir insan olarak onun açtığı aydınlık yoldan ne kadar istifade edebiliyoruz. Her yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında kutlanan Bu hafta hepimiz için, O’nu yeniden anmak ve anlamak için bir vesile olabilir,iste bu manada peygamberimizi yasadigi alemde cok anipda onu kendisine örnek alanlarin zümresine nail eylesin.Hepinize sonsuz sevgi ve selamlarimi sunarim benim sevgili Hemserilerim.
Tüm islam aleminin kutlu doğum haftasını kutlarım.Kırgınlıkların,düşmalıkların son bulmasına,insanlığın huzura ermesine vesile olmasını Cenabı Allahtan dilerim…
Peygamberimiz Fil vakasindan 50 gün sonra ,Rebiullevvel ayinin on ikinci Pazartesi günü,tan yeri agarirken, Mekke’de dogdu.
PEYGAMBERIMIZ DOGDUGUNDA BAZI HADISELER VUKU’A GELDI
Peygamberimiz dogdugunda bazi hadiseler vuku a geldi,bunlardan bazilarini söyle siralayabiliriz:Peygamberimiz ,Anadan Sünnetli ve göbegi kesik olarak dogdu. Peygamberimiz dogarken, çocuklarin yere düstükleri gibi düsmeyip ellerini ,yere dayamis basini semaya kaldirmis olarak dogdu.Peygamberimiz dogdugu zaman ,bir yildiz dogmus ve bilginler, bu yildizin dogdugu gece,Ahmed dogmustur Dediler.Bir çok Yahudi Alimi Tevrat tan inceleme ile peygamberimizin bu gecede dogdugunu yakinlarina bildirmislerdir.
Peygamberimiz dogdugu gece Kisranin sarayindan on dört serefe yikildi. Iranlilarin,bin yildan beri hiç sönmeden yanan Atesgedeleri sönüverdi.Save Gölünün suyu çekildi.Sema ve Vadisini su basti.Iran Sahi, Araplarin, ülkesini istila edecegini rüyasinda gördü,ve telasa düstü.
Bugun Maresal Fevzi Cakmak’in 60. ölum yildonumü. Rahmetle aniyoruz. Ölümü 10 Nisan 1950 İstanbul Eyüp Sultan Camiinden kaldırılırken cenaze namazında o tarihe kadar görülmemiş bir şekilde yüzbinlerce vatandaş bulundu. Mareşal unvanı almış Türk komutanı. Cumhuriyet döneminin ilk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2. Genelkurmay Başkanı’dır.
Millî Mücadele’nin en büyük kumandanlarındandır. Türk milletinin, o ölüm kalım günlerinde zafere inancını bir an yitirmeden, çalışarak kurtuluşu feragatle hazırlayanlardandır.
Hayatı örnek alınacak meziyetlerle süslüdür. Milletin sevgisine mazhar olmuş ve ölümü yurdun her tarafında büyük üzüntüyle karşılanmıştır.
O, değerli bir asker, galip bir kumandan, katıksız bir vatanperverdir. Doğruluk, tevazu ve feragat sahibidir.Herzaman Gösterişten uzak bir insan olmustur.
“Mareşal’in; doğruluğu ve hususî hayatındaki sadeliği halk arasında dilden dile, masal gibi söylenmiştir. O şahsına karşı halkın gönlüdeki sevgiyi, bu meziyetler ile bütün ömrü boyunca artırmış bir büyük Vatanperverdir.”
Türkiyede izindeiken Necip fazil kisakürekle birlikte kabribasinda ziyaret ettigim Maresalimiza Allahdan rahmet diliyorum mekani cennet olsun.Keske orada olsamda yine ziyaret etsem!!
selamun aleyküm mehmet kardeş nasılsın…Eline dilne sağlık…sende olmasan site garip kalacak…
..ve Aleynä Aleyküm selam Cafer kardesim!
Allaha hamdü senälar olsun cok iyiyim. calisiyorum. yedinci ayi iple cekiyorum kismet olursa direk Köye ucuyoruz umarim köyümüzde bulusuruz.Cafer kardesim su iyi bilinmeliki bu site benim icin ve Avrupada yasayan hemserilerimiz icin cok önemli tabiki hepimiz icin cok önemli ama sizler orada sokaga ciktiginizda bir Hemserimizle karsilasiyorsunuz veya Dernegimize gidip bir cay icip güzel sohbetler ediyorsunuz biz burada malesef bütün bunlardan mahrumuz hepimiz cok ayri yerlerdeyiz onun icin Köyümüzün sitesi benim ve bizim icin bir bulusma yeri her zaman canli kalmasini istiyoruz.Sitemiz nasil canli kalir defalarca yazdigimiz gibi yazilacak paylasilacak oysa cok sey var ama yazmiyoruz sitenin sayacina baktigimda girenlerin sayisi gün geliyor bes kisiyi gecmiyor ne yapalim bekliyecegiz kimseye sitem etmiyorum sakin yanlis anlasilmasin gün gelecek herkes site kolik olacak simdilik sen bari yazmaya devam et bizi bu gurbet elde yanliz birakma.hepinize sonsuz selamlarimi sunarim benim sevgili Hemserilerim.
Kışın yerini bahara bıraktığı,toprağı buram buram kokan,yeşili ve ağaçlarının çiçekleri ile başka bir görünüme bürünen karadenzin güzel köyünün insanlarına selam olsun…
SELAM OLSUN
UYUP TA SÖZÜ ÖZÜNE
MERT KALANA SELAM OLSUN
KÖYÜM DEYİNCE GÖZÜNE
YAŞ DOLANA SELAM OLSUN…
MEMLEKETTEN UZAKTA
KÖYÜ ICIN YANANALARA
YAZIPTA MISRALARA
DÖKENLERE SELAM OLSUN…
KÖYÜM ARALIK KÖYÜ
DiYiPTE SEVENLERE
IRAKLARDA OLSADA
ANANLARA SELAM OLSUN
– Sizler şan ve şerefle bezenmiş Sancağı ve şanlı bayrağımızın gölgesinde, semalarda sizleri gözetleyen şehitlerinin manevi huzurunda ve ailelerinizin önünde, silah arkadaşlarınızla omuz omuza vererek icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatınızı feda eyleyeceğinize namusunuz ve şerefiniz üzerine ant içerek ve mukaddes vatan hizmeti nöbetini devraldiniz.
İçdiginiz bu ant, vatan ve millet sevgisi, vazife, namus ve şeref anlamında olup, dürüstlüğünü ve emirlere mutlak itaatın simgesi, aynı zamanda kahraman Türk ordusuna mensup olmanızın kabul belgesidir”Bu askla yapacaganiz görevinizde üstün basarilar diler,hepinizin tek tek gözlerinden öperim.Benim civan Askerlerim!Allah yar ve yardimciniz olsun.
-Dağıtımını gerçekleştirdiğimiz 500 kişilik giyecek yardımının temini konusunda bizlere desteği olan SN:YAMAK ÖRMEYE SANAYI Mensuplarina teşekkürü bir borç biliyoruz”Allah kendilerinden razi olsun. Dernegimiz, Bundan sonra da gerek yiyecek gerekse de giyecek yardımlarını geleneksel hale getirerek ihtiyacsahibi dar gelirli ailelerle paylaşmaya devam edecekdir.Bizim Dernekcilik anlayisimiz:
Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir.HZ.MUHAMMED ( SAV)
Sonsuz sevgi ve selamlarimi sunarim.Hoscakaliniz.
Sultan İkinci Murad Han’ın oğlu Sultan İkinci Mehmed Han,30 Mart 1432 tarihinde Edirde’de Eski Saray’da sabaha karşı Hüma Hatun’dan dünyaya geldi.
Fatih” lakabını alan hükümdar, böylece Orta Çağ’ın sona ererek Yeni Çağ’ın başlamasına sebep oldu.
Sultan İkinci Murad, Kur’an-ı Kerim’den Sure-i Muhammed’i bitirmiş, Sure-i Feth’in ilk ayetlerine başlarken bir şehzadesinin dünyaya geldiğini müjdelediler. Şair padişah: ” Ya, öyle mi, Elhamdülillah Ravza-i Murad’da bir gül-i Muhammedi açtı ” dedi. Böylece şehzadenin ismini de koymuş oldu. Cuma günü, vezirlerin, emirlerin ve alimlerin hazır bulunduğu bir toplantıda, iki rekat şükür namazı kıldıktan sonra, kucağına verilen kundaklı bebeğin kulaklarına tekbir ve ezanla üçer defa ” Mehmed bin Murad ” diye seslendi.
Hoca Sadeddin Tacut-Tevarih’de diyor ki:
Fatih Sultan Mehmed Han’ın doğduğu sene yeryüzünde fevkaladelikler meydana gelmiştir. Doğduğu günlerde gündüz vakti gökyüzünde yıldızlar gecedeki gibi göründü. Büyük bir kuyruklu yıldız doğdu ve istanbul’un bir ucundan diğer ucuna kadar uzanmış gibi seyredildi. O sene doğan ocukların çoğu erkekti. Hayvanlar ikiz yavruladılar. Atların yavruları erkek, ahır hayvanlarının yavrularıda dişi oldu. Tarlalardaki hububat taneleri çok iri olup, bağ bahçeler meyve bolluğuna gark oldu. Tarihçi Hammer’de bir benzerini yazmıştır.
FATIHIN ADALETI:
Fatih Sultan Mehmed, yapılacak bir cami inşaatı için uygun görülen bir araziyi istimlâk eder. Ancak bu arazi bir Yahudi’ye aittir. İstimlâk kararına itiraz etmek için arazi sahibi Yahudi, kadının karşısına çıkarak padişahtan şikâyetçi olduğunu belirtir. Kadı, padişahı huzuruna çıkarır.
İki tarafı da dinledikten sonra kadı kararını verir: Padişahın istimlâk kararının fermanını mühürleyen sağ eli kesilecektir. Fatih Sultan Mehmed karara sesini çıkartmaz.
Bunun üzerine kadı sultana şöyle der: “Eğer padişahlığına güvenip benim verdiğim karara karşı gelseydin şu gördüğün topuzla senin kafanı ezer, seni oracıkta öldürürdüm”.Padişah da kadıya şöyle yanıt verir: “Eğer sen de benim padişahlığıma aldanıp farklı bir karar verseydin ben de senin kafanı kılıcımla koparırdım”.
Tüm bu olanları gören Yahudi, padişahı şikâyet ettiğine pişman olur. Bu adalet sisteminden ve insanlıktan o kadar etkilenmiştir ki o anda şahadet ederek Müslüman olur.
Dögüs ve kavgalarin adaletsizligin cokca görüldügü günümüzde Analarin Faatih ve Fatihler dogurmasini bekliyoruz
Allah sefatine nail eylesin.
Bu Millet Ölmediyse Bu Fatih Dirilecektir…N.F.Kısakürek
1400’e bir yıl var, yaklaştı zamanımız;
Bu asırda gelir mi dersin kahramanımız?
Necip Fazıl Kısakürek
Asagida yazilan yazilari okudukdan sonra her yönü ile malesef olgunlasmamis bir spor organizasyonda yer almisiz.Böyle olgunlasmamis spor aktivitelerine katilmadan cok iyi düsünmeliydik!!Hic bir zaman bizim böyle neidügü belli olmayan basit spor aktivitelerinde isimiz olamaz. orada vukubulmus menfi olaylardan sporcularimiza bir sey olursa bu bizi derinden üzer.Onedenden Yönetim kurulunun almis oldugu karar isabetli ve yerinde olmustur.Ama suda iyi bilinmelidirki Cocuklarimizin Köyünü tanitma ugrunda verdikleri mücadele mütis olmustur.onlarin basarisini cekemeyenler bizi sporla degil cirkeflikleri ile yenmeye calismislardir.Bizim hicbir zaman böyle yenilgiye lüksümüz yoktur^!!!Karsitarafin sunu cok iyibilmesi lazim insanlarla kötü olmak cok kolaydir ama biz kolay yönü secmiyoruz.cünkü biz Aralikköylüler medeniyiz sporu ancak dostluklarin pekismesi icin bir eylence araci olarak görürüz bunu algilayamanlara denecek bir sözümüz yoktur.Bundan sonra kupayi kim kaldirsada hak yerini bulmayacaktir.cünkü cocuklarfimizin köyü icin döktükleri ter haksiz yere heba olmustur.Ben Futbolcu arkadaslara hic mütessir olmamalarini dilerim sizler turnuvadan cekilsenizde zaten gönüllerin sampiyonsunuz.Hepinizi ayri ayri öper ve Basarilarinizin devamini beklerim. Allah sizleri korusun.sonsuz sevgi ve selamlarimi sunarim.
HALA SPORUN BİR EĞLENCE ARACI OLDUĞUNUN FARKINA VARAMAYAN,KENDİSİNİ SPORCU VE TARAFTAR SANAN KİŞİLERİN ÇIKARMIŞ OLDUĞU OLAYLAR NEDENİ İLE DÜZENLENİŞ AMACI DOSTLUK OLAN BİR TURNUVANIN BU ŞEKLE DÖNÜŞMESİ ÜZÜNTÜ VERİCİ..GÖNÜL ELBETTE DEVAM EDİLMESİNİ İSTER AMA HAKEMLE KAVGA,FUTBOLCUYLA KAVGA,TARAFTARLA KAVGA EDİLEN BİR HALE DÖNÜŞEN TURNUVADAN YÖNETİMİN ÇEKİLME KARARI ALMASI OLAYLARIN DAHADA BÜYÜMEMESİ,DOSTLUKLARIN ZEDELENMEMESİ ACISINDAN BENCEDE DOĞRU BİR KARAR…
S.A DEĞERLI ARALIK KÖYLÜLERI YÖNETIM KARARIYLA ALINA FUTBOL TURNUVASINDAN ÇEKILMEMIZ KONUSUNDA ALINAN KARARA SAYGI DUYUYORUZ GÖNLÜM TURNUVADA DEVAM ETMEKTENDI SON ZAMANLARDA YAŞANAN HATAMIZ OLMAMASINA RAĞMEN GELIŞEN ÜZÜCÜ OLAYLAR KARŞISINDA ALINMIŞ BIR KARAR OLDUGUNUN BILINCINDEYIZ FUTBOLCU ARKADAŞLARIMIZIN VE TARAFTARIMIZINDA TURNUVANIN OYNANMASINDAN YANA OLDUGU IZLENIMINDEYIZ FAKAT DERNEK YÖNETIMININ ALDIĞI BU KARAR INANIYORUMKI FUTBOLCULARIMIZI VE TARAFTARIMIZI ÜZMEK DEGIL BUNDAN SONRAKI MAÇLARDA ÇIKMASI IHTIMAL OLAN SORUNLARDAN DOLAYI BÖYLE BIR KARAR ALINMIŞTIR.FUTBOLCULARIMIZ BU GÜNE KADAR GÖSTERMIŞ OLDUKLARI FUTBOL AHLAK VE DAVRANIŞ BAKIMINDAN DERNEGIMIZIN VE KÖYLÜMÜZÜN GÖNLÜNDEKI YERINI DAHADA KUVVETLENDIRDINIZ HEPINIZE TEŞEKKÜR EDERIZ…ARALIK KÖYLÜ
dernek yöneticileri ve dernek üyeleri her konuda başarılı gidiyorsunuz futboldada öyle fakat organizasyon hatası olduğu göründüğünden en güzel ve köyümüz için en ii kararı alan yöneticilerimize top oynşyan kardeşlerime ve seyircilerimize en içten samimiyetimi sunuyorum.. dernek telefonu:212 5638228
ÖNERİLERİNİZİ BEKLİYORUZ.
sadece sunu sölim bu turnuvada sonuna kadar devam etmemiz lasım
Yükseliyor sesimiz taa ufuklara kadar
sampiyonluk bekliyoruz sanli ARALIKSPOR
Bundan büyük gurur yok ARALIKSPOR olmak kadar
Bitmeyecek bu sevgimiz sonsuza kadar
Sereftir seni sevmek senle aglayip gülmek
ARALIKSPOR Aski sürecek sonsuza dek..
Yesilini dogadan mavisini denizden
Esipte geliyor taa karadenizden elinden.
Sporcu kardeşlerimizi başarılarından dolayı kutluyorum.Futbol dostluk kardeşlik,en önemlisi birleştirici bir etkinlikdir.Yaşanan tatsızlıklar sahada kalmalı…Herkes sporun güzelliklerini yaşamalı.
Selamlar…
Futbolcusu ,hocası ,taraftarı ve yöneticileriyle bizlere bu mutluğu yaşatan ve köyümüzü bir üst tura çıkaran tüm herkeze teşekür ederim.
Taraftar 5 istedi, 6 attik. 10 istedi ama zaman yetmedi.Daha ne söylenebilir ki!Renkleriyle,taraftarıyla tutulası yüce takım.Hepinizi kutluyorum.Enbüyük ARALIK SPOR!!!
GÖNÜLLERİN ŞAMPİYONU ARALIK KÖYÜ
ÇANAKKALE ŞEHİDLERİNE
Şu boğaz harbi nedir, var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların, yükleniyor dördü beşi
Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar…
O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar,
Yaralanmış tertemiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i…
Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi…
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe!” desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvara yetmez o kitab…
Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
“Bu, taşındır” diyerek Kabe’yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya’yı uzatsam oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanı Salahaddin’i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran…
Sen ki islamı kuşatmış, doğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki; a’şara gömülsen taşacaksın… Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat…
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.
Sair: Mehmet Akif Ersoy
Sevgili Yegnim Ibrahim!Sairimiz Mehmet Akif Ersoyun Canakkale savasini cok iyi anlatan bu duygusal siiri icin cok tesekkür ederim.12 Mart İstiklal Marşı, milli marş olarak, Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi.Malesef Sairimizi o gün anip sitemizde onure edemedik üzgünüm.Allah ruhunu saad eylesin.Gözlerinden öperim.
Vatanı uğruna çanakkalede şehit olanlara ve tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum..Onların kanları ile koruyup bizlere emanet ettiği bu vatanı,bu bayrağı bizlerde canımız pahasına korumalıyız.
18MART SEHITLERI ANMA GÜNÜ:
18 MART 1915 ÇANAKKALE Deniz Zaferi’nin, tarihin akışını değiştiren ve dönemin en son teknolojisiyle donatılmış ordulara karşı verilen mücadele, inanç ve azim mücadelesi olmustur.
“Emperyalist mihraklara karşı atalarımızın emaneti olan topraklarımızı, göğüslerini siper ederek savunan ve bu uğurda fani bedenlerinden vazgeçen aziz Şehitlerimizin kahramanca direnişleri emsalsizdir. Dün Çanakkale’de bugün de terörist mihraklara karşı vatanımızın değişik yörelerinde sürdürülen mücadele sonucunda, şehit düşmüş kahramanlarımızın önem ve kıymeti her zaman bilinmeli, aziz hatıraları her zaman yaşatılmalıdır. Unutulmamalıdır ki geçmişteki milli gayretin Anadolu’nun muhafazası gerektiğinde bugün de göstereceğinden, hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.”
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Türk vatanını koruma ve kollama görevini yürütürken, şehitlik mertebesine ulaşan aziz şehitlere Allah’tan rahmet dileriz.
18 MART CANAKKALE
Bulutlar sarmıştı her yanı,
Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,
Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar
VATANSIZ OLMAZ
Hiç bir zaman hiç bir yer
İnsanın vatanı kadar olamaz.
İnsan hiçbir yerde
Vatanında olduğu kadar rahat olamaz.
İnsan vatanından uzakta rahat uyuyamaz.
İnsanın vatanını hiçbir yer tutamaz.
Ey büyük vatan!
Senden başka herşey yalan.Sana doyamiyorum.
Cenabi Allaha Hamdü senalar olsun bir kezdaha Vatanima ve Hemserilerime kavusmanin heyecanini yasadim.Hemen ertesi gün ikincikez Yönetim kurulu toplantisina katildim.Katilimin az olmasina ragmen Baskanimiz sayin Ismail Yamak gelismeler hakkinda bilgilendirdi.Beraberce hosca vakit gecirdik kendisine cok tesekkür ederiz.Herzaman her konuda beraber calisma,ince ayar yapma zamanidir.cünkü boyutlar uzuyor.hicbir zaman dagarcigimiza cekilemeyiz.herseyden haberdar olmaliyiz günümüz sartlarina ayakuydurmak zorundayiz.cok calismaliyiz. hersey güzel köyümüz ve insanlarinin selameti icindir.Ben ise Haritada Avrupada yasayan Hemserilerimizin bulunduklari yerleri gösterdim ve Haritayi Dernege taktim ettim.Bakmak isteyenler bakabilirler.izinimin cok kisa olmasi nedeni ile istedigim gibi Dernege fazla gelemedim ama ben zaten tüm gönül bagimla oradayim sizlerleyim benim Köyüme olan Askim hic bitmeyecektir bunu böyle bilelim.Sizlere olan sevgim saygim sonsuzdur hepinize sonsuz saygi ve selamlarimi sunarim Allaha emanet olunuz.
evet arkadaşlar herkesin elinin altında bilgisayar var yorumlarınızı eleştirilerinizi mutluluğunuzu sevincin
izi paylaşırsanız bizde aralık köylü olarak köylülermizin derdini sevincini takip edip paylaşmış oluruz
Selamün aleyküm mehmet kardeş..Dayın hüseyini bu sitede hiç göremiyoruz nerelere kayboldu…onuda buralara bekliyoruz.İnşallah aramıza katılır…Selamlar..
geçen pazar oynanan maçta derneğimiz takımının futbolundan dolayı kutluyorum heralde liderlik kesinleşti sadece futbol değil ilerde daha değişik organizasyonları dahada başırılı şekilde yürüteceğinize eminim dernek yönetimine teşekkürler
Bir ara hareketlenir gibi olan sitemiz yeniden sessizliğe büründü..
neredesiniz aralık köylüler…
Eski caminin önündeki o çınar ağacı yılların hoyratlığına inat ayakta durmaya çalışıyor.Kaç kez yandı kaç kez kesilmeye çalışıldı ben sayısını unuttum.Zaman geldi minare yerine kullanıldı çıkılıp çatalında ezan okundu.
İnşalah daha uzun yıllar yeşilliğini korur….
Allaha emanet olunuz..
S.A SAYIN EDITÖR OSMANAĞA TORUNLARI ILE OYNADIGIMIZ MAÇI 7-1 KAZANDIK 7-0 YAZMIŞSINIZ DÜZELTILMESINI ISTIYORUM….
Ve Aleykum Selam İbrahim Bey,ilginizden ve dikkatinizden dolayı teşekkür ederiz,en kısa zamanda gerekli düzeltme yapılacaktır,saygılar,sevgiler
Gerekli düzenleme yapılmıştır
S.A ARALIKKÖYÜ FUTBOL TAKIMI IÇIN SÖYLENCEK BIRŞEY YOK KUPAYI BEKLIYORUZ ….
Hocalıda Vahşice Şehit edilen Tüm Müslüman kardeşlerime Allahtan rahmet diliyorum bir gün mutlaka bir sekilde her sey yerine gelecekdir biz Ülkemizdeki ermenilerin ve hocalıda bosnada ve diğer müslüman coğrafyalarda yapılan zulmleri unutmadik unutmayacağız.
Köyümüzde bulunan tarihi ulu cinari gündeme getiren Sayin Muhtarimiza cok tesekkür ederiz,Köyümüzün tarihine isik tutan ve sahitlik eden tarihi cinari korumak yasatmak hepimizin görevi olmali ve tescilleyerek cocuklarimiza birakmaliyiz.keske yanindaki cinar agcida dursa idi…Caminin bulundugu yerlere cinar agaclari dikerek, gelecege Atalarimiz gibi armagan edelim! saygilarimla.
ÖMER SEYFETTIN;
28 Şubat 1884 tarihinde Balıkesir’in Gönen ilçesinde doğdu.
Biyografisini okuyalim!!!
16 Aralik 1897yilinda istanbulda dogan hemserimiz 26 subat 1961 yilinda vefat etmistir Atatürk’ün ölümünden sonra, 1938-1946 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı yapan Hasan-Âli YÜCEL, Cumhuriyet Döneminin, çok yönlü kişiliğe sahipdi.Allahdan rahmet diliyoruz.
s.a efendimiz muhammed mustafa s.a.v. in yeryüzüne teşrifinin gecesi olan mevlid gecesini insanligin birlik kardeşlik huzur içinde geçirmesi dilegiyle geceniz mubarek olsun….
Mevlid gecesi sevinen, o geceye kıymet veren müminlerin pek çok sevap kazanacağı,
Peygamber efendimizin Dünyaya tesriflerinin yildönümünde katilasmis kalplerimiz hissiz ve hoyratlasmis ruhlarimiza onun sevgisiyle anlam verebiliriz
bu kutsal gecenin tüm inananlar için hayırlara vesile olmasını, huzur içinde geçmesini, büyüklerin unutulmamasını, küçüklerin kırılmamasını, dualarla namazlarla sevapların gönüllere girmesini Yüce Rabb’in adıyla temenni ederim…
Tüm islam aleminin mevlid kandili kutlu olsun…
Bu gece Mevlid Kandili. Âlemlerin Efendisi, gönüller sultanı Hz. Muhammed’in (sas) dünyayı şereflendirdiği gece. İslam âlemi, bugün O’nu bir kez daha yâd edecek.
Hz. Peygamber’i örnek almak, O’nun insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı daveti hayatımıza yansıtmakla ve güzel ahlakını bir bilinç ve hayat tarzı olarak davranışlarımızın mihveri yapmakla mümkündür.”Rahmet Elçisi’nin (sas), Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim’i açıklamakla kalmayıp Kur’an’ın hayat veren mesajını bizzat yaşayarak insanlığa aktardı.”Dünyanın sanal ve geçici meşgalelerinin ve sonu gelmez heveslerinin bütün hayatımızı ve geleceğimizi ipotek altına aldığı modern dönemde, Rabb’imizin rahmet yüklü mesajı Kur’an-ı Kerim’i ve âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamberimiz’in (sas) sünnetini daha iyi anlamaya, bunun için de gönlümüzü Kur’an’a açmaya ve Sevgili Peygamberimiz’in (sas) örnek hayatını ve ahlakını rehber edinmeye ne kadar çok ihtiyacımız var.”
1632.de Dördüncü Murathan Hazretlerinin tesrifiyle sereflenen Köyümüz,Giresunun tarihi bir Köyü olmasinin yaninda,ayni zamanda tarihi Camisi ile,de zamanin en gözde Köyü olmustur.zira Cami Sultan Murat tarafindan temeli atilmis insa edildikten sonra Köyümüze gelen misafirlerin sayisi artmis,hatta cocuklarina vasiyyet etmisler ben ölürsem beni Aralik köyü mezarligina defnedin diye o nedenden Köyümüzün bir,de tarihi Mezarligi vardir.sosyal faliyetlerin bolca yapildigi Köyümüzde tarihinde iyinesil icin yapilan Dualar Askina ayrica bir sorumlulugumuz vardir.isigini tarihinden alan Köyümüz muassir medeniyet seviyesine cikacak,yapilan her sey güzel köyümüze tarihinde oldugu gibi bakis acisini degistirecek yine Cami sadirvan yine misafirhane yaptik ve yapacagiz heracidan güzel görünüm kazandiracagiz Calismalarimiza durmadan devam edecegiz hersey tarihi Köyümüzü yüceltmek icindir ne mutlu ARALIK KÖYÜ diyene. Saygilarimla.M.YAMAK.
Degerli Arkadasim Mehmet!köyünüzün sitesini ziyaret ettim gercektende metettigin gibi cok güzel insallah bizi güzel köyünüzde gezdirirsin tüm hemserilerine selamlar.Turgut cetinkaya
Turgut Bey çok sevindik,her zaman köyümüze bekleriz,saygılar
Degerli Arkadasim sana cok tesekkür ederim siteyi ziyaret ettigin icin.Tabiki seni memnuniyetle köyümüzde agirlayacagiz Köyümüzü yakindan taniyacaksin. sonra bizim köylü olmayasin neyse sana bir yer veririz.Öteki arkadaslarada siteyi öner!izinden sonra bulusmak üzere selamlar.
ASKER ANASIYIM
Asker Anası
Dün gece uğurladım seni,
Vatana asker ettim.
Cama dayalı başın,
Ağlayamadan bakışın,
Yüreğimi dağlayışın,
Gözlerimden gitmiyor.
Ben asker anasıyım,
Ağlama demeyin bana….
Asker eyledim vatana,
Sütüm helal olsun sana,
Ben asker anasıyım.
Bir emanetin var bende,
gözün arkada kalmadan git sen de,
eşin benim desteğim bu zor günde,
Ben asker anasıyım!
Sana hasretim her zaman,
Cağlayacak sular gibi,
Vatan borcun namus borcun
Deyip yolunu gözleyeceğim,
Ağlama demeyin bana,
Bitecek bu günler ve hasret,
Kavuşacağım sana,
Ben asker anasıyım
s.a Askere gidecek olan tüm askerlerimizin hayırlısı ile gidip kazasız belasız tekrar ailelerine kavuşmasını Allah dan niyaz eder hepsine şimdiden hayırlı teskereler dilerim.
selamunaleyküm vataniyye millet
ve aleykum selam
bu hafta oynanan macta futbolcular kadar tebrik edilecek taraftarımızı da unutmayalım hepsinden ALLAH razı olsun yanlız bırakmadıkları için bu imkanı sağlayan ve aralıkköylüleri bi araya toplayan değerli büyüklerimize tesekkürlerimi iletiyorum
Seyretmedim,görmedim ama gördügüm kadarıyla söylüyorum bu Takim tek kelimeyle muhtesem.kutluyorum.
s.a aralikköyü futbol takimini rakibin sert oyununa karşi hakkiyla kazanmasindan dolayi takim sorumlusu ali çelikçi ve futbolcularini kutlar takimlarini yalniz birakmayan köylümüze teşekkür ederiz
Hayırlı cumalar..
Yaklaşık bir haftadır internette oluşan sorunlar nedeni ile siteye giriş yapamamıştım..
Girince sitedeki hareketliliği gördüm ve mutlu oldum.Yazıların devamının gelmesini dilerim
Aaralık köyü futbol takımına başarılar dilerim…
Selamlar..
Askerlerimiz sayesinde Ziyaretçi Defterimiz epey şenlendi,ilginin artarak devam etmesi dileğiyle,saygılar,sevgiler…
Tarih boyunca her zaman devletinin milletinin yanında olmuş Kahraman Giresun Uşaklarına hayırlı teskereler diliyorum
..Peygamber ocagi onun Mehmetcigi giydigi o üniforma ugruna Gittiginiz bu kutsal yolda,yölunuzun acik olmasini diler,Gözlerinizden ayri ayri öperim.Benim civan Askerlerim. Allaha yardimciniz olsun.
ASKERE GIDEN GENÇLERIMIZIN ALLAH YOLLARINI AÇIK ETSIN HAYIRLI GIDIP GELMELERINI NASIP EYLESIN….
Geçtigimiz C.tesi Günü Yapılan Maçta Ter Döken Bütün Sporcu Arkadaşlarımı Canı Gönülden Kutlarım, Başarılarının Devamını dilerim…
Ziyaretçi Defterimiz gün geçtikçe şenleniyor,Murat Şeker kardeşimizden sonra Mustafa Emecen Bey de görüşlerini belirtmişler,ilginin daha da artması dileğiyle,saygılar
s.a sayın dernek üyelerimiz ve eynesilli hemşerilerim derneğimizin futbol takımı oyuncularını tek tek kutlar sevgili arkadaşım ali çelikçinin gözlerinden öperim.onun futbol tutkusuna ve bilgisinede güvenirim başarılarının devamı dileğiyle………….
selamın aleyküm turnuvaya katılıp bizlere oynama imkanı veren büyüklerimize ARALIKSPOR lu futbolcular olarak tesekkür ediyoruz
ve aleykum selam,hepinizi tekrar tebrik ediyoruz,sizler köyümüzün incisi,geleceğisiniz,saygılar,sevgiler…ARALIK KÖYÜ EĞİTİM KÜLTÜR ve YARDIMLAŞMA DERNEĞİ
Isigini yesillikler diyari mavisini Denizinden alan Istanbulda parlayan Eynesilin incisi gözde takimimiz Aralik sporu aldigi bu net skorla kutlar,basta Teknik Direktör Ali celikci olmak üzere tüm Futbocukari tek tek gözlerinden öper,basarilarinin devamini beklerim.
s.a asker kardeşlerimizin hayirli bir şekilde gidip gelmelerini yüce mevladan niyaz ediyorum. ALLAH a emanet olun.DERNEK yönetiminin de bu kardeşlerimizin isim listesini bir müddet sitemizde gösterilmesi için çalişma yapicagina inaniyorum…
s.a aralikköyü dernegi futbol takiminin giresun dernekler arasi futbol turnuvasinda göstermiş oldugu futbol ziyafetinden dolayi başta takim sorumlusu ali çelikçi ve ekibine teşekkür eder bundan sonraki maçlarinda başarilarini dileriz…..
S.A ABDÜLHAMID HAN Kızıl Sultan demişlerdi ona. Kendi açılarından haklıydılar. Çünkü Osmanlı’nın paylaşımını pahalıya getirmişti Avrupa’ya. Kansız olacağını sandıkları Osmanlı gövdesindeki ameliyat, 30 yıl gecikme sayesinde Avrupa’nın kanlı bir iç savaşına dönüşmüş ve bir dünya meselesi haline gelmişti.
Sultan II. Abdülhamid 33 yıl boyunca etrafı kurtlarla çevrili bir ülkeyi sağ salim sahile çıkarmanın mücadelesini verdi. Hasta Adam’ın mirasının paylaşılması konusu 1850’lerde gündeme gelmişti. 1878’de Rusya karşısındaki ağır yenilgimiz, emperyalizmin iştahını kabartmıştı ve Türkiye’de darbe üstüne darbe yapılıyordu. Önce Sultan Abdülaziz’e yapıldı darbe, sonra V.Murad’a. sanıldı ki , Osmanlı’nın kaderi pamuk ipliğine bağlı. Nitekim Sultan Abdülhamid tahta geçtiğinde İngiliz Dışişleri Bakanı, kendisini tehdit etmiş ‘Ayağını denk alsın, ona da öncekilere yaptığımı yaparız’ demişti.
Çöküş için gün sayılırken, bu 34 yaşındaki adam, 30 yılını adayacağı bir icraatın düğmesine basıyordu. Ülkeyi bir barış dönemine sokarken, kazanılan zamanda demiryolu ağından eğitim yatırımlarına kadar bir dolu projeye imza atıyordu. Kendisini feda etmişti ama 30 yılda yetiştirdiği nesil, Çanakkale’den Sina çölüne kadar emperyalizme karşı Akif’in deyişiyle ‘kıta kapma’oyunu oynayacaktı.
dernek ve site ile yakından ilgilenmediysem de bu gönlümüzün ayrı olduğu demek değildir.Sizlerden ricam,Köy resimlerini mevsimler itibariyle ve değişik yerlerden görüntülerini içerecek şekilde fotoğraflarını çoğaltabilirseniz sevinirim.selam ve saygılarımla….
Mustafa Bey merhaba,ilk defa yorumlarınızı görüyoruz,bizleri çok mutlu ettiniz,saygılar
Merhaba,
herkezin Svgililer günü kutlar saglik ve mutluluk dilerim.
Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. padişahı olan Sultan Abdülhamit, emperyalist güçlerin Osmanlı Devleti’ni parçalamaya ve ele geçirmeye çalıştıkları, iç karışıklıkların arttığı bir dönemin padişahıdır. Ünlü denge politikası ile Osmanlı Devleti’nin çöküşünü geciktirmiş ve devletin siyasi ve iktisadi gücünü muhafaza etmeyi başarmistir.
Malesef büyük yalan ve iftiralara maruz kalan
Osmanlı ile Avrupa devletleri ilişkilerini başarı ile yürüten Abdülhamit` tahtta kalabilseydi, I. Dünya Savaşı Çıkmazdı.Belkide bu günkü Filistin israil iliskileri böyle olmazdi cok seyler daha adaletli olurdu.Bu itibarla cihansumül Padisahamizi rahmet minnetle aniyoruz mekani cennet olsun.
Eynesil’in düşman işgalinden kurtuluşunun 92. yıldönümünü kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklal Mücadelemizin bütün kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyoruz..
Ayrica bu mücadelede sehit düsen Dedem Ferhat YamaK,a rahmetle aniyoruz. Dualarimiz onlar icin olsun.
Iclerinde sevgili yegnim Muzaffer Kelesinde bulundugu Asker adaylarimizla gurur duyuyoruz Bu ülke Sizinle Gurur Duyuyor. Vatani Görevlerinizde Basarilar dilerim.Hayirli teskereler Allaha emanet olun.
Aralık Köyü EKYD olarak Sn.Erdoğan Çelikçi ve bütün gurbetçi hemşerilerimizi kutluyoruz…
Güller ve Alican Kardeşlerime bir ömür boyu mutluluklar…
Güller ve Alican Kardeşlerimize Aralık Köyü EKYD olarak bir ömür boyu mutluluklar dileriz…
Sayin Güler ve Alican Kardesimize,Ebedi bu alemde mutluluklarinin hep bugün gibi artarak ebediyen devam etmesini diler,sanslarinin bahtlarinin acik olmasini,kaderlerinin hep iyi tecelli etmesini hicbir neden mutluluklarina engel olmadan huzurlu mutlu bir yasam diliyorum.Allah bir yastikta kocatsin.
Hemserilerime zaman zaman hayiflaniyordum neden siteye ilgi göstermezler diye ama karamsar olmadigimida her defasinda vurgulamistim gün gelecek siteye ilgi artacak diye zaten sevgili hemserilerimiz siteye giriyorlar bunu biliyorum istiyoruzki sadece siteye girmekle kalmayip birseylerde yazilsin Avrupadan yazan sayin Murat kardesim beni ayrica memnun etti siteyi begendigini ve birde mahallesinin fotorafini istemis yine Sayin Kardesimiz Mehmet bey bir sikintisini yazmis diger bir kardesimiz güzel bir anini yazar bu site herkese aciktir yazilacak cok sey var sorunlarimizi birbirimizle paylasalim bu sekilde daha iyi tanismis kenetlenmis oluruz sitemiz Köyümüzün aynasidir adina ve sanina yakisir bir sekilde yazilarinizi sabirla bekliyoruz.Bu duydu ve düsüncelerle hepinize sonsuz selamlarimi sunarim benim sevgili hemserilerim.
selamun aleyküm sözlerime bir arkadaşımın yazdığı şiirle başlamak istiyorum
Anamız havvada,babamız adem
Canlılar içinde nur insanoğlu
Dünya dönüp durdukça
Sende devranını sür insanoğlu
İnsan asaleti,atasından alır
En büyük mirası, evladı kalır
Dünya durdukça üstünde yaşar
Çözülmeyen yönüyle sır insanoğlu
Ömrün yaşamaya sana yeterse
Azrail ile pazarlığın biterse
Can boğaza gelip gelip giderse
Geçmişin hesabını ver insanoğlu
Ömrün geçti gitti gelmez geriye
Şeker şerbeti sunulurmu çiçekteki arıya
Gün gelipde bu sefanın biteceğini,
Bilemedin,bilemedin ey İNSANOĞLU
insanoğlu ne istediğini yada nasıl yaşaması gerektiğini bilmezsse çok kötübir durum ortaya çıkıyor arkadaşlarımla paylaşmak istedim……..
mrhb,
siteyi cok begendim, kendim ve ailem almanya´da kaliyoruz, ama sayenizde hasretimiz biraz da olsa diniyor. bütün herkeze slm´lar.
bir ricam olucak, aralikköyün ( kahveyanindan hic fotoraf yok ) eklerseniz cok sevinirim.
selamlar
Murat Bey merhaba,sitemizde yeni isimlerin olması bizleri çok sevindiriyor,her zaman web sitemize bekleriz,kahveyanından bir resim için e-posta adresinize link attım,en yakın zamanda daha fazla resim de yayınlamaya çalışacağız,saygılar,sevgiler
Geçmişten geleceğe yaratılmış ne varsa unutma ki hepsinin bir sahibi var kul kaderini yaşar bahtından ne çıkarsa düşmez kalkmaz bir Allah unutma sakın sev bütün insanları say übtün insanlari kin tutma unut gitsin geçmişte olanları dürüst ve insancıl ol düşün öbür dünyayı bir karıncayı bile incitme sakın insan ol her seyin bir yaradani vardir.Hayat yasandığı kadardır. Ötesi ya hatıralarda bir iz, ya da hayallerde bir umuttur.
Mehmet kardeşimize hassasiyetinden dolayı teşekkür ediyorum,inşallah en kısa zamanda işleri düzelir,saygılar,sevgiler…
Çok kıymetli Mehmet Keleş kardeşimiz ; hassasiyetinden ve ince düşüncelerinden dolayı teşekkür ederiz.Önemli olan hepimiz biliyoruz ki niyetlerimiz,niyetimiz ne ise Mevla’dan (cc) onu alacağız,o yüzden az vermişiz çok vermişiz aslında o kadar da önemli değil,hangi niyetle vermişiz o önemli,inanın aksi niyetle laf olsun diye yapılan bağışlar veya hizmetler kişiye fayda değil manevi anlamda zarar verir,bundan sebeptir ki dinimizde de “Ameller Niyete Göre Değerlendirilmektedir”,yani uzun lafın kısası gönlünüz ferah olsun,gönlünüz bizimle olsun…SAYGILAR,SEVGİLER
Hamsi mevsimi geldi geciyor cok sevdigim hamsiyi bir türlü yiyemedim.sizlerise bana kisvet yapar gibi orada hamsi partileri düzenliyorsunuz siz yiyorsunuz benim burada agzimin suyu akiyor Allaha sükür deyip yalaniyorum .cok afiyetler olsun! umarim akliniza geliyorumdur sanirim hamsi hakkim sakli bakidir.bir martta geliyorum hamsiler sakin kacmasin.selamlar
Sevgili Mehmet Ağbim benim evimle dernek arası 100 m yok ama inan ben bile 1 kere katıldım hamsi törenlerine,hafta sonları çaılışyorum izinlerim ise hafta içine denk geliyor,baktık olmadı ikimiz kendimize özel hamsi töreni yaparız dernekte 🙂
Sn.Mehmet Kardesim!Herseyden önce sikintilarini bizimle sitede paylastigin icin sana cok tesekkür ederim. Bu bir erdemlik örnegidir, cünkü hani ne derler derdini anlatmayan derman bulamaz belki sana madden yardimci olunmazsada manevi olarak bir dua bir teselli bir moral bile senin islerinde toparlanmana yardimci olabilir ben sana bundan böyle is hayatinda hic bir karamsarliga mehal vermeden ilerlemeni ve kisa bir zamanda ulasmak istedigin hedefe olumsuzluklara maruz kalmadan emin adimla varmani ve Cocuklarinla mutlu yarinlara huzurlu bir sekilde kosmani Cenabi Allahdan diler Allah her seyi gönlüne göre versin.!”Basari basarili olacagim diye Basliyanin ve sonunda basarili oldum demesini bilenindir.”Ayrica sana tekrar tesekkür ederim böyle kiymetli zamanini bizlerle paylastigin icin.keske herkes senin gibi bizlerle her konuda arzu ve isteklerini sikintilarini mutluluklarini paylassa Aralikköyu derneginin görevlerinden biriside kiymetli köylülerimizin kaderde ve tasada yaninda olmup üzüntülerini mutluluklarini paylasmaktir.Bu duygu ve düsüncelerle ben sana is hayatinda basarilar dilerim.Allah yardimcin olsun.
Sn Mehmet Keleş insan hayatında inişli çıkışlı dönemler olabilir en kısa zamanda işlerinizi yoluna koymanızı Cenab-ı Hak dan niyaz ederiz inşaAllah bereketli ve bol kazançlı ticaretler yaparsınız , sizin desteğinizi sürekli hissediyoruz yaptıklarınızdan yapacaklarınızı tahmin edebiliyoruzyoruz.sitemizi ziyaret edip duygularınızı bizlerle paylaşdığınız için teşekürler.
selam arkadaşlar ben mehmet keleş şuan iş anlamında büyük sıkıntıları atlatmak üzereyim allah işimi gücümü rast getirirse çalışmasıda bizden tabiki şu an tek sıkıntım arkadaşlarımın köylülerimin yanında fazlasıyla olmamamdırişleriimi yoluna koyyduğum anda hemşerilerim ve arkadaşlarıma maddi ve manevi desteğimi esirgemiyeceğimden kimsenin şüphesi olmasın derneğimizin faliyetlerinin ilerlemesi ve sosyalite olarak daha büyük ve güzel çalışmalarda bulunması hem köyümüz hemde bizim açımızdan çok iyidir. ben gene söylüyorum aranızda fazalaca olmasamda bütün kalbimle başta başkanımız ismail i ve siz arkadaşlarımın yanındayım teşekkürler…….
Sevgi Deger Gürcan!Sana cok tesekkür ederim beni hüzünlü bir türküden sonsa volkan konakla güldürdügün icin.sevgiler,selamlar.
İstanbulun beyaza büründüğü bir günde yeniden sizlere merhaba demek istedim..Hepimiz gurbette özlemimizi bir şekilde gidermeye çalışıyoruz.İnşallah bu özlem bu hasret bitecek…Karadenizin güzel havasını yeniden teneffüs edeceğiz.
Herkese selamlar…
Mehmet ağbimize ve Cafer ağbimize sevgiler gönderiyoruz
-Bir haftalik yogungecen seminerden sonra eve geldigimde hasretini cektigim sitemizi acip bakmak oldu ve Rahmetli Erkan ocaklinin cok begendigim bu türküsü ile karsilastim benim icin cok süpriz oldu türküyü üc kez pes pese dinledim cok duygulandim dinledikce cok derinlere daldim bir an bir serit gibi her sey gözümün önüne geldi hüzünlendim onca seneler memleketten ayri kalmak kolay olmasa gerek.ne olur beni böyle hüzünlü türkülerle perisan etmeyin buna hakkiniz yok! Zaten cok duygusal bir insanim. Sizlerde haklisiniz bir hafta siteye yazmayinca cezam ancak böle hüzünlü türkü olurdu bunada sükür.Bilinki islerimin yogunlugu sebebi ile bazen siteye girmeye zamanim olmuyor anlayisli karsilayin!.sizleri cok seviyorum Sizler Köyümüzün umut ümit isiklarisiniz sizlerin sayesinde köyümüz belki yitirilen eski intibasibi yakaliyacaktir biz Aralik köylüler Eynesilin güzide insanlariyiz herzaman medeni olmak zorundayiz bundan taviz veremeyiz bu bizim olmazsa olmaz sartimizdir Eynesil milli Egitime yapilan yardimlar cok güzel yerinde yapilan yardimlardir bu ince fikir espirisinin bir ürünüdür bir tezahürüdür biz Arlik köylüler olarak her zaman büyük düsünmek zorundayiz Efendilik ancak böle olur biz zaten yapilan yardimlari Allah rizasini kazanmak icin yapiyoruz.Ben bir kez daha Aralik köyü dernegi Yönetimine cok tesekkür ederim yaptiklari bu güzel calismalari icin sonsuz sevgi ve selamlarimi sunarim.
Mehmet abicim madem seni üzdük biraz da güldürelim istiyoruz,Volkan Konak konserinden bir kesit yayınlıyoruz…(gerçekten de bir hafta yazmayınca bize sıkıntı oldu,sen ve Cafer abimiz bu köşenin vazgeçilmezlerisiniz )…saygılar…
SAYIN FUAT CANSIZIN BU GÜZIDE YAZISI ICIN TESEKKÜRLER
İkram ve hediye deyince hemen aklımıza para mal ve eşya gelmesin . Bunların dışında bir insanı memnun edecek nice şeyler vardır.İnsanın gönlünde saklı öyle hazineler var ki onları verdikçe çoğalır., adeta bir çiçek bahçesi gibi olur, sakladıkça kalbi ve ruhu sıkar , bunalıma sokar. Bu hazinelerin başında sevgi gelir.İşte bir dostun arkadaşına, bir kocanın hanımına, babanın oğluna, evladın anne babaya, malın ve eşyanın dışında verebileceği ikram ve hediyelerden bazıları.Gönlü ve ruhu rahatlatacak bir tebessüm, kalbe kuvvet verecek bir tatlı söz, morali düzeltecek bir takdir, neşeyi yerine getirecek bir şaka, kızgınlığı söndürecek bir hoş görü, iç sıkıntısını giderecek bir teselli, hoşa gidecek bir güzel davranış güzel muamele, Allah’ın rahmetini çekecek bir hayırdua, günahları dökecek bir göz yaşı ve istiğfar, incitmeden verilecek bir gül, sevdiklerine verecek bir gül bulamazsan Allah içi bir kez olsun sen gül.Kesinlikle iyilikten zarar gelmez arkadaşlar, veren el alan elden üstündür, iyilik yap denize at derler.Ne olur hiçbir şey yapamıyorsak güler yüzde mi gösteremiyoruz.Kalın sağlıcakla.
Fuat CANSIZ 1/24/2010
”Kâmil mürşidin kalbi ,iman ile doludur.Bu kalbe Rabbü’l-alemin nazar eder.Orada nefsin ateşini söndürür.Orada kötü duygular olmaz.Orada şeytan hareket imkânı bulamaz;etkisini ve nüfuzunu kaybeder.Onun için bir Mürşid-i kâmilin kalbine girmek lazımdır”Dr. Ahmet Çağıl..Hayırlı Cumalar
s.a dernegimizin futbol turnuvasina katilmasi gençlerimizi ve köylümüzü birbirine daha yakin ve sosyalleşme bilinci oluşturacagina inaniyoruz takim sorumlusu ali çelikçi ve ekibine başarilar dileriz.
s.a dernegimizin eynesil ve eynesilin yaninda oldugunu birkezdaha göstermiştir milli egitim müdürlügüne gönderilmiş defter ve kirtasiye malzemeleri için emegi geçen herkese teşekkür ederim.
“İyi bilin ki Allah’ın dostları üzerine korku yoktur; onlar mahzun da olmazlar.” (Yunus/62)…Hayırlı Cumalar
Herkese hayırlı cumalar…
Cuma namazını kılmak, Allahü teâlânın emridir.
Allahü teâlâ, Cuma sûresi sonundaki âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki,
Ey îmân etmekle şereflenen kullarım! Cuma günü, öğle ezânı okunduğu vakit hutbe dinlemek ve Cuma namazı kılmak için camiye koşunuz! Alışverişi bırakınız! Cuma namazı ve hutbe, size başka işlerinizden daha faydalıdır. Cuma namazını kıldıktan sonra, camiden çıkar, dünya işlerinizi yapmak için dağılabilirsiniz. Allahü teâlâdan rızık bekleyerek çalışırsınız. Allahü teâlâyı çok hâtırlayınız ki, kurtulabilesiniz!
Namazdan sonra, isteyen işine gider çalışır, isteyen câmide kalıp namaz kılmak ile, Kur’ân-ı kerîm ve duâ ile meşgul olur. Cuma namazı vakti girince, alış-veriş günahtır.
Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” çeşitli hadîs-i şerîflerinde buyurdu ki:
*Bir müslüman, Cuma günü gusül abdesti alıp, Cuma namazına giderse, bir haftalık günahları affolur ve her adımı için sevâb verilir.
*Cuma namazı kılmayanların kalblerini Allahü teâlâ mühürler. Gâfil olurlar.
*Günlerin en kıymetlisi Cumadır. Cuma günü, bayram günlerinden ve Aşûre gününden daha kıymetlidir. Cuma, dünyada ve Cennette mü’minlerin bayramıdır.
*Bir kimse, mâni yok iken, üç Cuma namazı kılmazsa, Allahü teâlâ, kalbini mühürler. Ya’nî iyilik yapmaz olur.
*Cuma namazından sonra bir an vardır ki, mü’minin o anda ettiği duâ red olma.
*Cuma namazından sonra, yedi defa İhlâs ve Mu’avvizeteyn yani Felak ve Nas surelerini okuyanı Allahü teâlâ, bir hafta kazâdan, belâdan ve kötü işlerden korur.
*Cumartesi günleri yahudilere, Pazar günleri nasaraya [hıristiyanlara] verildiği gibi, Cuma günü de Müslümanlara verildi. Bu gün, Müslümanlara hayır, bereket, iyilik vardır.
*Cuma günü yapılan ibâdetlere, başka günde yapılanların, en az iki katı sevâb verilir. Cuma günü işlenen günahlar da iki kat yazılır.
Cuma günü, ruhlar toplanır ve birbirleriyle tanışırlar. Kabirler ziyaret edilir. Bu günde kabir azâbı durdurulur. Bazı âlimlere göre, mü’minin azâbı artık başlamaz. Kâfirin azâbı, Cuma ve Ramazanda yapılmamak üzere, kıyâmete kadar sürer. Bu gün ve gecesinde ölen mü’minler, kabir azâbı çekmez. Cehennem, Cuma günü çok sıcak olmaz. Âdem aleyhisselâm, Cuma günü yaratıldı. Cuma günü Cennetten çıkarıldı. Cennettekiler, Allahü teâlâyı Cuma günleri göreceklerdir.
Cafer Bey sizlere de hayırlı cumalar,her zamanki gibi yine bizleri yalnız bırakmıyorsunuz,darısı bütün hemşerilerimizin başına diyelim,saygılar…
**Türkler bir ırk ve bir millet olarak yeryüzünün en şerefli insanlarıdır.!Türklerin yürekleri temizdir. Onlarda batıl fikirler, basit düşünceler yoktur. Dürüst ve cömert olan müslüman Türkler hangi mezhebe bağlı olursa olsun aynı dürüstlüğü yabancılara karşı da yapar ve yerine getirirler. Bu noktada müslümanla müslüman olmayan arasında hiçbir fark gözetmezler.onun icin Türkler tarihte ne ise Cumhuriyette ne ise bu günde aynisidir.Ey TÜRK Titre ve kendine gel Dünya senden cok sey beklemektedir….”NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE!
Ya Rab Bu Milleti Tekrar Baştacı Eyle…
Amin
sevgili kardeşim HÜSEYİN’in anısına bir sayfa hazırlamakda o sayfayı dolaşmakta benim adıma çok zor bir iş,yakından tanıdığım ve birçok anıyı paylaştığım arkadaşımın zamansız kaybı bizleri çok üzdü,bunu düşündüğün ve uygulamaya koyduğun için teşekkürler…
Gerçekten ender bulunan bir insandı,Mevla(cc) rahmet eylesin,mekanı cennet olsun…
Sevgili site ziyaretçilerimiz merhaba,son günlerde ziyaretçi defterimize başka başka isimlerden ilgi olması bizleri sevindiriyor,önerilerinizi hatta şikayetlerinizi bekliyoruz,ilginin daha da artması dileğiyle…Saygılar Sevgiler
SLM ben hollandadan Ismail bas bu yil ben hacca gittim oralarin cok guzel oldunu gordum ve imkani olan herkezin en kisa zamanda gitmesine tavsiye ederim, cok guzel bir duygu oralari gidip gorup dua etmek herkese nasip olur insallah.
ben hacca gitmeden once beni ziyaret eden mehmet yamak ve diyer ailelere cok tesekkur ederim.
Sevgili Hemşerimiz İsmail Bey,Yüce Mevla(c.c.) haccınızı kabul eylesin,bizlere de du a etmeyi unutmayınız,saygılar…
Sevgili Hemşerimiz İsmail Bey’e sevgilerimizi,saygılarımızı yolluyoruz,Allah(c.c.) haccını kabul eylesin,ayrıca derneğimize ve web sitemize göstermiş olduğu ilgiden dolayı da teşekkür ediyoruz…Saygılar
İsmail abi Yüce Allah(cc) haccını kabul etsin,bizlere d e dua et inşallah,Eminoon Gürcan’dan tüm gurbetçilere sevgiler saygılar
Açılış sayfasındaki kar ve denizin aynı kareye girdiği fotoğraf mükemmel görünüyor.Bakınca insanın içi açılıyor.Düşünüp koyanlara teşekkür ederim.
Rica ediyoruz
Hayırlı Cumalar-(Güzel şeyler yapın ki Peygamber Aleyhisselamın keyfi gelsin…Gavs-ı Sani Hz.)
Gürcan bey sizlerede hayırlı cumalar…
Eyvallah Cafer Abi,sevgiler,saygılar…
s.a derneğin sitesini gezerken gözüme takıldı hüseyin kerdeşimin yazısını gördüm.hayatın akıp insanları sürüklediğinide gördüm ben 16 -17 yaşıma kadar hem ailecek hemde bireysel olarak hüseyinle birlikteydim aynı zamanda akrabam ve köylüm benimle birlikte dört dörtlük olmayan birçok tanıdığımın arasında gerçekten dört dörtlük bir insan sevgili arkadaşımın her evinin önünnden geçişimde yad ediyorum ona allahtan rahmet mekanının cennet olmasını diliyorum yakınlarına özellikle nadide teyzeme çok sabır diliyorum onun için çok acı olsa gerek ….
Ve Aleykum Selam Sevgili Mehmet Bey,çok uzun süreden sonra değişik bir isimden ziyaretçi defterimize mesaj yazılması bizleri çok sevindirdi,yazılarınızın bundan sonra da devamını bekliyoruz,bu arada dediğiniz gibi Hüseyin kardeşimiz ender bulunan dört dörtlük arkadaşlarımızdan biriydi,kendisini tekrar rahmetle anıyoruz,yakında onun için web sitemizde bir sayfa da açacağız,ilginizden dolayı teşekkürlerimizi yolluyoruz…Aralık Köyü Derneği
Kendisi ile yakindan tanisma serefine nail oldugum Hüseyin kardesimizi elim bir kaza sonucu kayip ettik.Cennet mekan sehidimize birkez daha Allahdan rahmet Kederli Ailesine sabirlar diliyorum.seni hic unutmayacagiz herzaman gönlümüzde sevgin yasayacaktir.sen rahat uyu!
Hüseyin kardeşimizi unutmayacağız…
Sevgideger Gürcan,Birkez daha sana cok tesekkür ederiz bizlere böyle güzel bir site sundugun icin.Her zaman söylerim Köyden yana cok sansliyiz diye keske orada daha fazla yasayabilsek.Fotoraflara bakinca güzel Köyümü adeta yasiyorum.cocukluk yillarima dalip gidiyorum cünkü hertarafinda tatli unutulmaz anilarim var.sadece fotoraflara bakmak bile bir nebze olsun hasretlik gidermeye yetiyor.yeterki siteye ilgi gösterelim her gün girip bir seyler yazalim,bir nokta bir virgül isareti kafidir. yazamiyorsak bari fotoraflara bakalim.emegi gecenlere tesekkür edelim.bütün siteleri tariyorum sitemiz kadar güzel site yok sitemiz Köyümüze yarasir bir sekilde faliyetlerine bizim icin devam ediyor,edecektir. unutulmamalidir,ki sitemiz Güzel Köyümüzün bir aynasidir yazilarimizla sereflendirmek hepimizin görevi olmalidir.hepinize saygilarimi sunarim.
estağfurullah mehmet abi,bir damla olsun katkımız oluyorsa ne mutlu bize,hepinize sevgiler,saygılar
Sayin Baskan Baskanliginizda,2009 yili icinde en önemli islerden biriside mavi karadeniz TVde sunulan porgam oldu.yayinlanan porgam gercekten ses getirdi. cünkü Avrupada hemserilerimiz porgama cok ilgi gösterdiler. Köyüne,Baskanina, Yöneticelerine, hemserilerine hasret hemserilerimiz porgami büyük heyecanla seyirettiler karsilarinda ilk defa gördükleri Baskanlarini ve verdigi mesajlari ilgiyle dinlediler birkez daha görüldüki Köyümüz gercek bir yönetimi yakalamis oldu. sahsinizda sizlere cok tesekkür ediyoruz.Sn.Baskan müsterih olunuz böyle dinamik yönetiminiz anlayisli fedaker Hemserilerimiz oldugu müttetce yapamiyacagimiz hic bir sey yoktur buna inaniyorum.Allah her daim yardimciniz olsun.Sizleri cok seviyoruz hoscakaliniz.
Bütün hemşerilerimize saygı ve sevgilerimi yolluyorum,ben ve ekibim her zaman hizmetinizdeyiz,sağlıcakla kalınız
sözde medeniyetin merkezi olduklarını iddia eden ve bizlerin her hareketini bu kapsamda bilir kişi olarak değerlendiren , bizi barbar Türk ler olarak adlandıran avrupalılar norveçde hemşerilerimizin maruz kaldığı, masum bir vatandaşımızın hayatını kaybetmesiyle sonuçlananbu çağdışı ve insanlık ayıbı muameleye yine alışık lduğumuz iki yüzlülükleriyle açıkladılar.hemşerilerimize yapılan bu çağ dışı davranışları ve ayrımcılığı şiddetle kınıyoruz.
Norvecte Türk Ailesine yapilan insanlik disi muameleyi siddetle kiniyor,Her defasinda bizlere insan haklarindan ders vermeye kalkicaklarina önce kendilerine baksinlar.”Gölge etme baska ihsan istemem”Keza Filistine yapilan zulmünde biran önce bitmesini dilerim. Allah yardimcilari olsun.
Yeni bir yıl yeni bir umut demek..Yeni yılda tüm insanlığa barış,huzur ve sağlık dolu günler dilerim..
………….
Derneğimize yeni yılda yapacağı faaliyetlerde başarılar dilerim.
-Herzaman Asayisimizi saglamak icin gögsünü siper eden,Gerektiginde canini feda eden,Bu ugurda daha gecen sehit verdigimiz Hemserimizi anarak,Emniyet Amirligini ziyaret etmek taziyelerde bulunmak ancak Aralikköyü Derneginin aklina gelirdi.Köyümüz adina yaptiklari bu örnek davranistan dolayi kendilerine cok tesekkür etmeliyiz onlarla gurur duymaliyiz.Güzel Köyümüzü her yerde tanitip temsil ettikleri icin zira köyümüzü tanitmak herkesin görevi olmali.Ben Köyümün güzel insanlarini Devletine Milletine bagli hic bir zaman olumsuz bir harekete mehal vermeden ve maruz kalmadan alcak gönül mütavazilik ilkesinden sasmadan Güvenlik güclerinide yanina alarak huzurlu bir sekilde Asayisin berkemal oldugu bir ülkede yasamak dilegi ile tekrar yeni yilinizi kutlar esenlikler dilerim.Saygilarimimla.
Muhterem Hemserilerim!Avrupadaki hemserilerim ve kendi adima Yeni Yilinizi en icten dileklerimle kutlar,Yeni yilin tüm insanliga hayirlar getirmesini Cenabi Allah,dan dilerim.
Fenerbahçe-Galatasaray Maçı 30 Aralık 1911 yılında oynanan maçta Galatasaray Fenerbahçe’yi kendi sahasında 7 kişi oynamalarına rağmen 7-0 (Fenerbahçe 0 – 7 Galatasaray) gibi unutulmaz bir skora imza atmışlardır.Ezeli rakip buna derler!
Her zamanki gibi Mehmet abimiz ve Cafer abimiz ziyaretçi defterimizi şereflendirmeye devam ediyor,darısı bütün hemşerilerimizin başına
Sarıkamış Şehitleri’ne
SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ’NE
Bu cennet vatanın bekası için çıktılar yola,
Binlerce Mehmet’ im ayrıldı üç ayrı kola
Allahuekber dağlarında verildi mola,
Yollar Çanakkale’ye, Yemen’e, Sarıkamış’a…
Üçüncü ordunun seçilmiş doksanbin eri,
Cennetlik bir ordunun bu son seferi,
Geriye dönmeyecekmiş meğer tek bir neferi…
Mahşere kalmıştı yine, düğünleri, tüm ümitleri…
Soğuktan buz tuttu gözleri, tükendi birden dizlerin feri,
Sarıkamışta kaldı, Mehmet’lerin o nur bedenleri
Toprak ağır bir bedelle almıştı, o dağ gibi koçyiğitleri,
Mehmet’im bir başka uykuya dalmıştı burada,
Kurban verilmişti doksan bin nefer vatana, yurda,
Bu aziz vatanı vermediler o namert çakala kurda,
Ruhları hala nöbettedir Çanakkale’de, Sarıkamış’ta…
Dedi ki Mehmet’im.
Biz bu ordunun savaş erleriydik geldik buraya,
Hiç gönül koymadık ki biz, yâre, yarene hasret sılaya,
Göğsümüze değmedi, ne top, ne de bir mermi,
Düşündüm bir an, yarasız asker cennete böyle gider mi? …
Eğer vatan içinse bu kutsal sefer, yaralı, yarasız bütün neferler,
Hiç şeksiz şüphesiz cennetin bağrına gidermiş meğer…
Bir ara tüfeğim, yüküm kaydı omuzlarımdan,
Tutmak istedim tutamadım, sıyrılıp kaydı avuçlarımdan,
Haksız bir medet ummuştum, kanı donmuş parmaklarımdan,
Buzdan bir düşman tutmuştu sanki ayaklarımdan…
Sesimizi duymaz olmuştu artık hiçbir komutan,
Dizleri kilitlenip ayakta ölmüştü çavuşum Osman…
Yavaş yavaş örtülüyordu üstümüze kardan bir yorgan…
Hiç bilmediğimiz tatlı bir uyku sarmıştı gözlerimizi,
Helallik için söyledik birbirimize son sözlerimizi…
Hayret! O Şimal rüzgârları öpüyor gibiydi tenlerimizi,
Son anda melekler şefkatle ısıtıyordu üşüyen ellerimizi…
Baktım, karların içinden göründü anamın o nurlu yüzü,
Bakıyordu bir yerden eşimin o ceylan sürmeli gözü,
Duydum,“Yavrum haydi gel” der gibiydi babamın sözü,
Artık Sarıkamış olmuştu bize, bir nur denizi…
Meleklere gamze olacakmış meğer, yüzlerdeki buzların izi,
Sarıkamış ta bedenlerle, cennette ruhlarla bekleriz sizi…
Zaman haklı çıkardı, eşim cennete gitti diyen nenemi,
Cennetteki törende gördüm, 93 Harbine giden dedemi…
Dün akşam cennete bir başka şehitler ordusu geldi yeniden,
Yüzleri Ay gibi parlıyordu, kimi Çanakkale’den, kimi Yemen’den
Sarıkamış faciasını yaşayan bir milletin evladı olarak
Bundan ders çıkarıp o mübarek makama erişen şehitlerimize Allahtan Rahmet diliyor saygılar sunuyorum…
MEHMET AKIF ERSOY
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı,hatta boğarım!…
-Boğamazsın ki!
-Hiçolmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördümmü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git, diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu…
İrticanın şu sizin lehçede ma’nası bu mu?
-Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir…” diyen Akif, 27 Aralık 1936 günü Hakk’a yürüdü. Tabutu tek atlı bir arabayla Beyazıt Camii’ne getirildi. Tabuttaki Akif’in resmini gören tıbbiye öğrencisi, bu büyük ölümü üniversiteye haber verdi.
Bir yerlerden Türk bayrağı bulan üniversiteli gençler, Beyazıt Camii’ni doldurdular. Cenaze namazından sonra, mezarlığa kadar hiç kimse tarafından davet edilmeyen bir büyük kitle, hayatı ile eseri iç içe girmiş olan bu örnek şahsiyeti ebedî yolculuğuna uğurladı.
Cumhuriyet tarihinde kendisinden önce hiç kimseye nasip olmayan bir cemaatle son yolculuğuna uğurlandi. “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda.” diye gözyaşları arasında yazdığı İstiklal Marşımızla defnedilen şair, İstanbul’un fethinden sonra şehrin toprağına kendi eseriyle verilen ilk merhumdur. Ruhu şad olsun.
Burak Serdengeçti
İlgili
Hz. Hüseyin ve 72 kişinin Kerbela’da şehit edilmesinin 1370. yıldönümü hepimizin ortak acısıdır.
.
“Mezhebi, cemaati ne olursa olsun dünyanın her yerinde Müslümanlar bu duyguları birlikte paylasiyorlar. Facialar ve zulümler devam ediyor. İnsanlık buna tepki gösterme ihtiyacını hissediyor. Ne yazik ki,Yezid’ler bitmedi. Bizi ayırmak isteyenlerin tuzaklarına düşmeyeceğiz. Herkes kendi inancıyla temel birlik ve bütünlük içinde yaşamayı başaracaktır insallah.
Sevgili web sitesi ziyaretçilerimiz,herhangi bir ziyaretçi yazısına cevap vermek isterseniz o yazı üzerindeki YANITLA menüsüne tıklayarak yazarsanız aynı konularla ilgili yazılar bölümlenmiş ve daha anlaşılır olacaktır,saygılar
Şu an yukarıda bahsettiğim konunun örneğini vermiş bulunmaktayım,saygılar
Sevgi Deger Gürcan!Sizler orada nasilolsa her gün Hemserilerle berabersiniz oysaki bizler burada bir Hemseri ile karsilassak tüm hemserilerimizi görmüs gibi oluyoruz sohbetimizde ona göre daha candan daha intensif oluyor sohbetimiz yinede güzel Köyümüz ve memleketimiz üzerine oluyor zaten her zaman aklimizdasiniz sizleri cok seviyoruz Ben burada Avrupa temsilcisi olarak hemserilerime cok yakinim nerede olurlarsa olsunlar benim icin hic bir yer uzak degildir yeterki bazi seylerin kiymetini bilelim hepinize sonsuz selamlar.
Mehmet abi hepinize sevgiler yolluyorum,Allah yardımcınız olsun
SA Haci Ismail Efendi Hos geldin sefalar getirdin Allah kabul eylesin ve bizleride nasip eylesin bizim icin cok dua et,zemzemle hurmayi hazirla yakinda yanina geliyorum hasretlik gideririz isallah
oh oh Allah muhabbetinizi çoğaltsın 🙂 , dualarınız da bizleri de unutmayın
İsmail amca hac ibadetini Allah kabul etsin , bizlerede nasip etsin. Amin.
İsmail Bey Allah(cc) hac ibadetinizi kabul eylesin,bizleri de dualarınızda eksik etmeyiniz…
Kiymetli Hemserilerim Allaha sukurler olsun Hac ibadetimi yapip geldim Allah gitmeyenlerede nasip eylesin tavsiyem genc gitmeleri oralari yasamak cok guzel Allah tekrar nasip eylesin Tum hemserilerime selamlar Hollanda Roterdam,dan H.ISMAIL BAS
İsmail Abi Allah(cc) kabul eylesin,inşallah bize de gitmek nasip olur,ben de emingildenim,hatta Aslı Yengemle senden bahsetmiştik ama çalıştığımdan dolayı ziyaretine gelemedim,bizlere de dua et inşallah…
S.A fatih kocakara ve ailesine yeni katilan kubilay kuzeyin hayirli ve uzun ömürlü olmasi dilegiyle mutluluklar KOCAKARA AILESI
Sevgi Deger Fatih!Gözünüz aydin,Allah cocugunuzu sizlere bagislasin. Allah Anneli Babali büyütsün ve Devletine Milletine bagli hayirli bir Evlat olarak yetismesini diler,sansinin bahtinin acik olmasini,kaderinin yasadigi bu alemde hep iyi tecelli etmesini Allahdan niyaz ederiim.
Şaziye ve Osman Kocakara’nın oğlu,aynı zamanda Yönetim Kurulu üyemiz Sn.Fatih Kocakara’nın bugün Kubilay Kuzey adında bir erkek çocuğu oldu.Hayırlı ve uzun ömürler dileriz…
Fatih kardeşim hayırlı olsun,Allah(cc) analı babalı büyütsün…
Hicri Yılbaşı, (kameri) hicri takvime göre Zilhicce ayının son gecesini Muharrem ayının birinci gününe bağlayan andır. İslami takvime göre bir sonraki güne saat 00.00 da değil güneş batması ile (akşam ezanı) geçilir. Muharrem ayı, Zilkade, Zilhicce ve Receb ile beraber Kur’an’da kıymet verilen dört haram aydan biridir. Bu aylarda barış içinde yaşanması, savaş edilmemesi ile ilgili islam öncesi ve sonrası kurallar mevcuttur.
İslamın bu güzelliklerinden uzak olan insanların bugün dünyayı kan gölüne ceviriyor olması islamdan uzak kalmalarının bir neticesidir..
Tüm islam aleminin hicri yılbaşısını kutlat barışa kardeşliğe ,akan kanların durmasına vesile olmasını cenabı Allahtan niyaz ederim..
HAYIRLI CUMALAR…”Sizler niyetinizi Allah için güzel yapın, her işiniz güzel olur, güzel sonuç verir. Kulun güzel niyetini Allah bilsin yeter.” Gavs-ı Sâni Hz.
s.a avrupa temsilcimiz sayin mehmet YAMAK mevlana celaleddin rumi R.A. bize kisa ve öz olarak uhrevi ve dünyavi bakişini bizlerle paylaştiğin için teşekkür ederiz.
s.a tüm islam aleminin hicri yilini kutlar sağlik mutluluk ve huzur getirmesini ALLAH C.C. niyaz ederim.
-Bende Tüm Müslüman Aleminin Hicri Yilbasini kutlar,yasamis oldugumuz ortami bulandirmadan yasamayi,iki günlük Dünyayi kendimize zehir etmeden yasamayi,yasamaktan zevk almayi,Beraberce hicbir kötülüge maruz kalmadan yasamayi,Bölünme degil birlikte yasamayi Cenabi Allahdan niyaz ederim.
Hz. Mevlânanın 733.Vuslat Yıldönümü.
Allah-ı Azim-ü şanın ismi ile
kalbimiz, tahir, mütahhar ola demler sefalar müjdat ola
kulübü aşıkan baki şadu handan ola
Şeb-i Arus Mübârek ola..
HZ.MEVLÂNA
Yaşamını “Hamdım, piştim, yandım” sözleri ile özetleyen Hz. Mevlâna, 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuş, 17 Aralık 1273 günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
“ölüm günüm, düğün günümdür” tabirini kullandığı için düğün günü ya da vuslat günü manasına gelen “Şeb-i Arûs“ olarak adlandırılmaktadır. Onun düşüncesinde ve fikirlerinde ölüm hiçbir zaman yokluk olarak kabul edilmemektedir. “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir” diyerek gönüllerdeki ölümsüzlüğe dikkat çekmiştir.
Hz. Mevlâna, “Herkes ayrılıktan bahsetti, bense vuslattan” ifadesiyle de ölümün ayrılık değil kavuşmak olduğuna dikkat çekmiştir. Hem de öğle değimlidir ki Allah (cc) Kur’an da haber veriyor. “Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra ancak bize döndürüleceksiniz” (Ankebût, 29/57)
Allah’a, yani özüne döndürülen bir ruh için yokluk manasında kullanılan ölüm ifadesi, nasıl bağdaştırılabilir.
Hazreti Mevlâna ömrünü, Kur’an’a ve Peygambere adamasına rağmen, gelecekte hakkında çıkabilecek yalan ve iftiralara daha hayatta iken gereken cevabı vermiştir.
“Bu canım var oldukça ben Kur’an’a tutsağım
Muhammed Mustafa’nın yolundaki toprağım
Benden başkaca bir söz nakledenler olursa
Hem onu söyleyenden hem o sözden uzağım”
Şems’ten ayrılık onu çok üzmüştü, ama sonunda Onu kalbinde bularak arayışını terk etti. Bu halini şu beyitle dile getirerek sevgi ile ulaşılacak mertebelerden haber vermiştir.
“Beden bakımından ondan ayrıyım ama bedensiz ve cansız ikimiz de bir nuruz.
Ey arayan kişi! İster Onu gör, ister Beni. Ben O’yum, O da Ben.” Burada tarif edilen hal, tasavvuf edebiyatında sevenlerin birbirinde yok olma hali olan “fenâ halidir. ”Hz. Mevlâna, şikâyet edilen ayrılıkların çaresinin, “sevgi” olduğunu da haber vermiştir.
Hz. Mevâna’nın çağrısı; Allah’ın kulları için sürekli
açık tuttuğu tövbe kapısınadır. Başka mana aramaya gerek yoktur.
İşte Kur’an’ın beyanı;
“Allah ‘a göre şu kimseler bir tövbesi makbuldür ki, cahillikle bir kötülük yapıp hemen ardından dönerler…” (en-Nisa, 4/17)
İşte Peygamberin beyanı;
“Can boğaza dayanmadıkça Allah (cc) kulun tövbesini kabul eder.” (Tirmizi)
İşte de Mevlâna’nın çağrısı;
Gel! Ne olursan ol, yine gel…
İster kâfir ol, ister ateşe tap, ister puta…
İster yüz kere tövbe etmiş ol, ister yüz kere bozmuş ol tövbeni…
Bizim kapımız umutsuzluk kapısı değil, nasılsan öyle gel.
Onun çağrısı Hakka, Hakikate, Doğruluğadır. “Geçmişteki halin ne olursa olsun, bu hal seni ümitsizliğe düşürmesin, tövbe etmek kaydıyla, yani eski haline dönmemek üzere gelmek istersen bu kapı sana açıktır” mesajı verilmektedir. Yoksa “ne olursan ol yine gel” çağrısından; eski halini değiştirmeden olduğun gibi kal dediği anlaşılmamalıdır. O zaman “Bu canım var oldukça ben Kur’an’a tutsağım” sözü ile bağdaşmayan bir yorum olur ki; Ona atfetmek Onun manevi Şahsiyetine yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Zaten öğle davranmaya kalkışanlara da öncesinden cevabını göndermiştir.“Benden başkaca bir söz nakledenler olursa,
Hem onu söyleyenden hem o sözden uzağım”
Hz. Mevlâna’nın “Şeb-i Arûsu” vesile kılınıp onun dünya görüşleri insanlığa gerçek yönleriyle anlatılmalıdır. Onun büyük bir mütefekkir, büyük bir İnsanı Kâmil olduğu anlatılmalıdır. Ancak o zaman onun maneviyat ikliminden istifade edilebilir.
Cenabi Allah Mevlanayi iyi anlayip,da onun gibi yasayanlardan eylesin.
MEHMET YAMAK
Tüm İslam Aleminin Hicri Yılbaşını tebrik eder, 1431 yılının tüm insanlığa huzur ve saadetler getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ederim
Ali Çelik kardeşimizin yazdıklarından bizlerden kopup başka yere yerleşenlerden olduğu anlaşılıyor.Benim soy ismimde her ne kadar özçelikçi olarak görünor olsada aslın çelikçi dir.Ali çelik kardeşimiz suan nerede yaşadığını ve kimlerden olduğunu yazarsa sevinirim..Herkese selamlar…
TOPAL OSMAN:Çepniler genetik olarak daima mazlumun yanında,güvenilir,cesur savaşcılardır. Bu özelliklerinden dolayı her dönemde olduğu gibi Kurtuluş savaşının başlangıcı esnasındaki hassas dönemde de yine öne plana çıkmışlardır. Rum ve Ermeni Çetecilere karşı savaşıp doğu Karadenizde asayişi sağlamışlardır. Atatürk 19 Mayıs 1919 da Samsun’a çıktığında Giresun Çepnilerinden olan Topal Osman Ağa ve arkadaşlarını milli mücadeleye davet etmiş ve Kazım Karabekir’in de tavsiyesiyle de kendisine Giresun Çepnilerinden oluşan bir muhafız kıtası seçmiştir. Topal Osman ve Giresun Çepnileri bu şerefli görevi başarıyla yerine getirmiş ve Cumhuriyetin ilanına kadar Atatürk’ün en yakın silahlı unsurları olmuşlardır.
Sivas kongresinden sonra Atatürk’e karşı Padişah yanlısı muhalefet artınca Kazım Karabekir Topal Osman ve arkadaşlarından oluşan Muhafız kıtasının sayısının artırılmasını ve Atatürk’e karşı olan muhalefetin kuvvetle bastırılmasını emretmiştir. Şöhreti belli Çepni muhafızları gören muhalefet sinmek zorunda kalmıştır. Giresun’lu Çepnilerden oluşan M.Kemal Atatürk’ün muhafız kıtası bugunkü TBMM deki muhafız bölügünün ve Cumhurbaşkanlığı muhafız alayının temelini oluşturur. Kurtuluş savaşı esnasında TBMM deki localarında oturan Giresunlu Muhafızların yerinde bugün askeri erkan oturur.
Hain ve korkakca , cephe haricinde askerlerimizi pusuya düşürerek yedi vatan evladını şehid eden teröristleri Cenabı Hak en kısa zamanda kahhar isminin tezahürüyle kahretsin.amin.Hayatını kaybeden şehid lerimize Allah dan rahmet yaralanan mehmetciklere acil şifalar diler ailelerine ve tüm milletimize sabırlar dilerim.
Sehitlerimize Allahdan rahmet,kederli Ailelerine bas sagligi dilerim.Yapilan bu haince saldirilarin bir an önce son bulmasini dilerim. Artik daha sabrimiz kalmadi!!Cünkü Sabrinda bir siniri vardir!!
Merhabalar,
Baba toprağıma…Özçelikci,Çelikci,Kuşdil Ailelerine çok selamlar.Aynı sülaladeniz.
Arasıra Trabzon’a giderken köyün yanından geçiyoruz ama birgün içinde oluruz diye umut ediyorum.
Kolay gelsin sizlere.
Ali Bey merhaba sizi web sitemizde görmekten çok memnun olduk ,özleminizi gidermek için bundan sonra daha sık web sitemize uğramanızı temenni ederiz,fotoğraf ve videolar ile hasret giderebilir hatta info@aralikkoyudernegi.com e-posta adresimize kendi çekmiş olduğunuz fotoğraf ve videoları yollayabilirsiniz,saygılar…
Bu haince planların yapıldığı günlerde millet olarak Mehmet Akifin istiklal marşında söylediklerini birkez daha düşünüp anlamaya davet ediyorum hekesi…
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
‘Medeniyyet!’ dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri ‘toprak’ diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma’ bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na’şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
Dün yine hain bir saldırıda 7 vatan evladını şehit verdik.Şehitlerimize Allahtan rahmet türk milletine baş sağlığı dilerim.
Ateş yedi eve değil yetmiş milyonun kalbine düştü…Haince plan yapanlar bu hain planlarının altında kalacak bu milet bu oyunları bozacak ve haini kardeşlik,barış,birlik ve beraberlikle boğaçaktır…
Herkese merhaba,Ziyaretçi Defterimiz’e yazılan mesajlarımız bundan böyle sayfanın en üstünde görünecektir.Sağlıcakla kalınız…
Kurban Bayramının tüm insanlığa ve hemşerilerimize hayırlar getirmesi dileği ile
Tüm aralık köylü hemşerilrimizin mübarek KURBAN bayramını en içden dileklerim le kutlar tüm islam alemine hayırlara vesile olmasını cenabı ALLAHTAN niyaz ederim.İSAK.K.DER.BAŞ.YRD.F Arif CANSIZ.
Dernek yönetimi şahsında bahar gülde ,sevgi dilde ,vefa dostta güzeldir.Saygı ile sevginin,mutlulukta sevincin ,hoş görü ile anlayışın buluştuğu huzur dolu nice bayramlara,bütün hemşerilerime selam ve sevgiler.İ.YAMAK.
Tüm aralık köylü hemşerilerimizin mübarek KURBAN bayramını tebrik eder ,islam alemine hayırlara vesile olmasını cenabı ALLAHTAN niyaz ederim.İSAK.DER.BAŞ.YRD.A.F.CANSIZ
Tüm İslam aleminin ve hemşerilerimizin mubarek kurban bayramını kutlar hayırlar getirmesini niyaz ederim
Avrupadan Ana Vatana tüm Hemserilerim adina
Dostluğu, sevgiyi ve geleceği.. Hüznümüzü, acımızı, yalnızlığımızı paylaştığımız; birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz Kurban Bayramınızı tebrik eder, mutluluklar esenlikler diler;kücüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öperiiz.
TÜRKİYEMİZİN DÖRTBİR TARAFINDA VE YURTDIŞINDA GURBET HAYATI YAŞAYAN TÜM HEMŞEHRİLERİMİZİN KURBAN BAYRAMINI KUTLAR MUTLU VE HUZURLU GÜNLER DİLERİM…BARIŞ TORÇUK=05358374977
Tüm hemşerilerimizin Kurban Bayramını Kutlar,dünyada barış ve kardeşliğe vesile olmasını Cenabı Allahtan niyaz ederim…
Kurban Bayramı (Arapça: عيد الأضحى; ‘Īd al-‘Adhā, Farsça: عید قربان; Eid-e Gorbān), Müslümanlar tarafından Hicri Takvime göre Zilhicce ayının onuncu gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan bir dini bayram. Zilhicce ayın onuncu, onbirinci ve onikinci günlerine ‘ Eyyâm-ı nahr ‘ (Kesme günleri) ve bir önceki gün olan Zilhicce ayın dokuzuncu gününe Arife denir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke’de hac farizasını ifa ettikleri vakittir.
Istılahta, yani bir İslam dini terimi olarak Kurban, Allah’a yaklaşmak ve Allah rızasına ermek niyetiyle kesilen, kurban edilen, hayvan demektir. Kur’an’da geçen İbrahim peygamber ve oğlu İsmail ile ilgili kıssadan yola çıkarak, kurban kavramı, çok daha genel bir adanmışlığı, Allah için bireyin her şeyini feda edebilecek olmasını, Allah’a teslimiyeti ve ona karşı şükür içinde olmayı ifade etmektedir. Kur’an ‘da Hac Suresinde geçen şu ayet, kurbanın islam inancındaki yerini özetler:
“Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan ancak, sizin O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadettir.” (Hacc 22/36;37)
Mavi Karadeniz TV aracılığı ile köyümüzün tanıtımını yapan dernek yöneticilerimize ve bu yayının gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederim.Bu proğramın köyümüzün tanıtımına büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum.Bu sayede memleketine hasretlik çeken avrupadaki hemşerilerimizinde bir nebze olsun hasret giderdiği kanısındayım.Herkese selamlar…
Sayin Baskan! Mavi karadeniz Tv ,de Gerceklesen porgami Avrupada 70 Hane Ekran basinda büyük heyecanla seyir ettik bir nebze olsun hasretlik gidermeye calistik bizelere bu imkani saglayanlara cok tesekkür ederiz buna bu gurbet elde cok ihtiyacimiz vardi.Sayin Baskan seninle ne kadar övünsek azdir Aralik Köyünün böylesine bir Dinamik Baskaninin olmasi Köyümüz icin bir sanstir.Baskanliginizda Köyümüzde olan bu potansiyelle yapamayacagimiz hic bir sey yoktur buna artik insanlarimiz inansinlar gerceklesen porgam cok faydali olmustur Avrupadaki hemserilerimiz sizleri yakinen tanima firsati buldular sanirim bu olayin ciddiyetini daha iyi anladilar ve anlamaliyiz cünkü un var seker var helva yapmak zor olmasa gerek.Bende canli yayinda porgama telefonla katilmak istedim orayi aradim ama yönetmen beni baglamadi mesajimda okunmadi cok mahcup oldum sizleri selamlamak istemistim bir kac birseyler söylemek istemistim ama olmadi neyse ben Avrupadaki hemserilerim adina tüm hemserilerime sonsuz selamlarimi sunar bir baska porgamlarda bulusmak dilegi ile hoscakaliniz.
ARALIK KÖYÜ İÇİN TARAF OLALIM.
YÜREKLİ EYNESİL İNSANLARININ ARALİK KÖYLÜ SAKİNLERİ VE DERNEK ÜYELERİMİZ İYİ KÖTÜ GÜNÜNÜZDE YANINIZDA OLAN DERNEK GÖNÜLLÜLERİ BAŞKAN VE YÖNETİM İSTANBULDA MERKEZİMİZ BULANAN DERNEK BİNAMIZ HERTÜRLÜ ZORLUKLARIN VE HAYAT MÜCADELENİZDE YAYINIZDA OLACAKTIR SİZLERİDE BİZİMLE BİRLİKTE DOĞRUYA İYİLİĞE MUTLULUĞA SEVGİYE PAYLAŞMAYA YARDIMLAŞMAYA ORTAK OLMAK İÇİN KARAR VERELİM GEÇ KALMADIK DEVAM EDİYORUZ LAF DEĞİL İŞ ÜRETELİM BİZLERİ TAKİP EDENLERE BİZLERDE TAKİP EDYORUZ TEŞEKÜRLER….İBRAHİM YAMAK..0532 3273880
Cafer Kardesim! Bu duygu yüklü siirin icin cok tesekkür eder,siirlerinin devamini bekleriz.Allah razi olsun.
Sitemize bu gün yine bir şiirle katılmak istedim.
Ağlıyor
Bugün yağmur damlaları yüreğimi parcalıyor
Her köşede bir göz,her köşede bir kalp ağlıyor
Sebebini sorsamda söylemez diller
Ya sevgiliye,ya kaybedilen bir evlada ağlıyor
Uzanıp silmeyi deneme sakın göz yaşını
Elin kuru bir tenden başka şeye dokunamaz
Süzülen yanaklarından bir damla bile yaş yok
Göremezsin sadece hissedersin o kalbten ağlıyor
Vatanın bir köşesinde bir ateş yanmış
Söndürmeye su değil benzin döküyorlar
O kaybettiklerine,taprağa verdiklerine değil
Haini elleriyle boğamadığına ağlıyor..
Cafer Özçelikçİ
Hic kimse uzaktaki Aralikköylü olmayacak solugani ile Dernegimiz Avrupa Temsilciligine basladigim zamandan beri Avrupanin neresinde olurlarsa olsunlar Hemserilerime her zaman bir adim kadar yakinim.Belki bizim onlara gösterdigimiz yakinligi onlar bize göstermiyor olabilirler ama ben hic karamsar degilim.Bende bazen Cafer kardesim gibi hayiflaniyorum neden siteye ilgi göstermezler diye bekliyelim umudumuzu yitirmeyelim” Gün gelecek herkes site kolik olacak”!!!Bu duygu ve düsüncelerle bütün hemserilerimi sevgi ve saygilarimla selamlarim.Allaha emanet olun.
Derneğimizin Avrupa temsilcisi Mehhet Yamak abimize gurbetin zorluklarına rağmen aktif çalışmalarından dolayı teşekür eder dernek çalışmaları ve iş yaşamında başarılar dilerim.
Hemşerilerimizin birlik ve beraberliğini pekiştirmek için dernek yöneticilerimiz tarafından kurulan siteye hemşerilerimizin rağbet göstermemesi çok üzücü.Diğer köylerin hatta başka şehirleirn sitedelerine bakıyorum oldukca hareketli.İnsanlar girip dernek tafarından yapılması gerekenleri,köylerinin sorunları tartışıyor.Umarım aralık köylülerde derneğimizin sitesine gereken önemi gösterir bu gariplikten kurtarır.
Herkese selamlar…
TÜM HEMSERILERIMIN CUMHURIYET BAYRAMI KUTLU OLSUN.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Esaret zincirlerini kırmış bir milletin evlatları olan bizler atalarımızın kanlarıyla,canlarıyla elde edip bizlere emanet etmiş olduğu Cumhuriyete sahip çıkmalı onu korumalıyız.Birlik ve beraberliğimize göz diken hainlerin oyunlarına gelmemeli,bu sıkıntılı günlerde birbirimize daha sıkı kenetlenmeliyiz…
Şair Mehmet Akif’in istiklal marşındada dediği gibi,
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
sayın yöneticiler ve üyelerimiz aralık köyümüzün istanbul ve köyde bulunan ve bircümle kuvayi milliye sınırlarımızda yaşayan herkese dernek duyaryılığınızdan ve aidatlarınızı ödediğiniz için teşekkür ederim sizlerin başarıosı ile onurlanıyoruz .. saygılarımlar
Tüm islam aleminin ve hemşerilerimizin mubarek ramazan bayramını kutlar hayırlar getirmesini Allah (cc) dan niyaz ederim.
Sevgili Hemserilerim!Birlik beraberlik güzellik dolu,herzaman biröncekinden daha güzel mutlu huzurlu bir Bayram diliyormu.Ramazan Bayraminiz mübarek olsun.
Ellerin semaya aaçılıp mevlaya duaların edildiği,meleklerin yeryüzüne inip bereket dağıttığı,bir köşede unutulmuşların hatırlanıp ziyaret edildiği,muhtaçların ihtiyaçlarının bir nebze de olsa giderildiği,nefsimizin isteklerine bir sürede olsa gem vurulduğu onbir ayın sultanı ramazanın sonu geldi çattı.Allah tüm inananlara nice ramazan aylarına erişip feyzinden faydalanmak nasip etsin.
Bütün hemşerilerimizin ve islam aleminin ramazan bayramı mübarek olsun..
Cok Muhterem Hemserilerim!Cenabi Allaha hamdü senalar olsun bir kez daha bin bir aydan hayirli olan Kadir gecesine erismis bulunmaktayiz bu gecelerin hayatimizda cok özel bir yeri vardir onun icin bu geceleri cok iyi degerlendirmeliyiz cokca ibadet edip bol bol dualar etmeliyiz mademki cenabi Allah yokmu bana dua eden duasini kabul edeyim diyor hemen ellerimizi havaya acmaliyiz.kiymetli Hemserilerim bu gecelerim manevi havasini iyi teneffüs edelim bir birimize yakinlasalim aramizda darginlar varsa barisalim bu günler bir firsattir.iki günlük dünyada birbirimizi hergecen günden daha cok sevip saymalim: Cok kiymetli Hemserilerim! Okumus oldugum Hatmi seriften hasil olan sevabi önce sevgili Pegamberimiz HZ.Muhammet sav.Efendimizin mübarek ruhlarina bagisladik kabul eyle ondanda hasil olan sevabi Aralik Köyünden gelip gecmis Atalarimizin,Dedelerimizin,Analarimizin,Bacilarimizin,Kardeslerimizin bilcümle ahirete intikal etmis bütün gecmislerimizin ruhlarina hediye eyledik kabul eyle ondanda hasil olan sevabi banada bir dua yokmu diyen bütün din kardeslerimizinde ruhlarina bagisladik kabul eyle mekanlarini cennet eyle,yapmis oldugum Hatmi serifden hasil olan sevabi Özellikle daha bu Mübarerk Ayin basinda ahirete ugurladigimiz sehidimiz HÜSEYIN kardesimizin ruhlarina baisladik sen kabul eyle yarabbi Mekanlarini cennet eyle geride kalanlarada sabirlar ihsan eyle yarabbel Alemin Bizleride Kuranin ve islamin yolundan ayirma Kardeslik baglarimizi güclendir sen her seye kadirsin.Bu duygularla ben tekrar Kandilinizi Kutlar Büyüklerin ellerinden Kücüklerin Gözlerinden öperim.Allaha emanet olun.Hoscakaliniz.
Bin aydan daha hayırlı olan kadir gecesinin islam alemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini dilerim.
Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmiyor fakat Ramazan’ın yirmi yedinci gününün gecesinde olduğu kabul edilir. Muhammed (a.s.) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak; “Siz Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” [2] demiştir.
Aslen hadislerde Ramazan’ın 20. gününden sonraki tek günlerde aranması söylenmesine rağmen, daha sonra karmaşa çıkmaması için Ramazanın 27.gün – 28. gecesi Kadir Gecesi sayılmıştır. Hicrî takvime göre de Kadir Gecesi Ramazan Ayı’nın son 10 gününde bulunur.
Kadir Gecesi, İslam alemine göre çok hayırlı ve mübarek sayılan bir aydır. Kur’an’da kadir gecesi şöyle tanımlanmıştır:
“Doğrusu biz Kur’ân’ı Kadir gecesinde indirmişizdir. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş için inerler.O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”[4]
Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır” (Buhârî, Kadir, 1).
Derneğimizin vermiş olduğu iftar yemeğinde katkıları olan ve emeği geçen tüm hemşerilerimizden Cenabı Allah razı olsun hayırlarını kabul eylesin.Katılan herkese katılımlarından dolayı teşekkür ederiz..Nice iftarlarda bulumak dileğiyle..selamlar..
Cok Kiymetli Hemserilerim! Cenabi Allaha hamdüsenalar olsun Uzun zamandan beri gidemedigim Memleketime ve sizlere kavusmanin mutlulugunu yasadim.Köyümü doyasiya yasadim bol bol Foturaf cekip hasretlik gidermeye calistim bu Foturaflari sitemiz araciligi ile sizlerle paylastim zaten sizlere olan sevgim sonsuzki güzel buldugum her seyi sizlere paylasiyorum her zaman aklimdasiniz.Birkez daha gördümki köyden yana cok sansliyiz bu güzel köyümüzü ne olur ikinci planda görmüyelim ismini tarihden almis bu güzel köyümüzü yüceltelim.köyümüz bize adeta yalvarmaktadir.ilk kez haftalik yönetim kurulu toplantisina katildim onlarin calismalarini yakinen gördüm inanin bir kez daha onlara gurur duydum köye ve köyümüzün güzel insanlarina bir seyler yapabilmenin heyecani icersindeler cok azimliler inaniyorum bu gencler bizler icin cok seylere imza atacaklar ben bile onlarin karsisinda heyecanlandim hep beraber onlara yardimci olalim elimizi tasin altina bizlerde koyalim nemelazimci olmuyalim!Bakiniz köyümüzde genclerimiz üniversiteleri kazandilar onlarla nekadar gurur duysak azdir onlar ilerde köyümüzün teminati olucaklar her hususta yardimci olmaliyiz köyümüzün tahsil seviyesi artmalidir.Dernegimiz simdiden onlara nasil yardimci olabiliriz düsüncesindeler bizlerde düsünmeliyiz ve geregini yapmaliyiz.Bu duygu ve düsüncelerle hepinizi en icten sevgi ve sempatimle kucaklarim.Hayirli Ramazanlar.
Sitenin ziyaretci sayfası çok garip kalıyor.Bütün hemşerilerimizin köyümüzün sitesini ziyaret edip düşünçelerini yazmasını,köyümüzle ilgili yapılması gerekenleri burada tartışmaya açmasını ve burada köyümüzün sorunlarına ortak çözüm aramamız gerekir.
Selamlar..
Ulusal Bayramlarimizdan biri olan Zafer Bayrami Türk Milletinin istiklal destanidir,Bu destani yazip bizlere bu ülkeyi bagimsiz yapan aziz sehitlerimize sonsuz sükranlarimizi sunariz.Bu mübarek günlerde Dualarimizi onlar icin cok yapmaliyiz.Cenabi Allah bizleri hicbirzaman baskasinin esaretinde birakmasin.su uyur düsman uyumaz deyisi ile Türk milleti olarak cok uyanik olmaliyiz,Zafer Bayrami Türk Milletine kutlu olsun.
Daha dün kendisi ile yakindan tanistigim,sempatik kisiligi ile bizleri güldüren nese kaynagimiz artik aramizda yok.Bu Mübarek günlerde Cenabi Allah bizlerden daha cok sevdiki aramizdan onu alip götürdü.Cennet mekan Sehidimizin bu gün yapilacak Mevlidinde olamamanin üzüntüsü icersindeyim ama bir sekilde bütün gönül bagimi buradan ta Nur caamisine uzatip kendimi orada hissedip sizlerle beraberce Sehidimiz icin Dua edicegim.Ben tekrar sehidimize Allahdan rahmet, Ailesine sabirlar diliyorum.
sitemiz gerçekten çok güzel hazırlayanlara teşekkürlerimi sunarım
biz teşekkür ederiz
Hüseyin kardeşimize Cenabı Allahtan Rahmet dilerim. yakınlarının ve sevenlerinin başı sağ olsun.Allah geride kalanlarına uzun ömürler versin.
“Ey Rabbim! Sen bana dünya mülkünden nasip verdin ve bana rüyaların tabirinden bir ilim öğrettin. Ey gökleri ve yeri yoktan var eden Rabbim! Benim velim sensin, benim canımı müslüman olarak al ve beni salih kulların arasına kat!” (YUSUF/101)
Cenabı Allah huzuruna iman ile gitmeyi cümlemize nasip etsin…
Daha hayatinin baharinda elim bir kazada hayatini kaybeden Hüseyin kardesimize Allahdan rahmet,kederli Ailesine bas sagligi dilerim.Allah mekanini cennet eylesin.
Allah (cc) Hüseyin Kardeşimizin mekanını cennet etsin,cemalini görmeyi nasip etsin,Rasulullah(sav) Efendimiz’in yanı başında,sancağı altında olmakla nasiplendirsin ve herkese de Hüseyin kardeşimiz gbi sevilmeyi nasip etsin
Hüseyin kardeşimizi kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz.Cenab-ı Hak hepimize sabırlar versin.
innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn
Tüm islam aleminin ve hemşerilerimizin kandilini kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim.
Bütün hemşerilerimizin Berat Kandilini Kutlar İslam alemi ve insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim..
Aslı “Berâettir.” Beraat sözlükte, “bir zorluktan kurtarmak ve berî olmak” demektir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Beraat gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir.
Müslümanlar bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi olduğuna inanır. Bu konuda Resul-u Ekrem şöyle buyurmuştur:
“Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (şaban ayının on dördüncü günü) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: ‘Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim’ buyurur.” (İbn Mâce)
Ayrıca, Berat gecesi, Kuran-ı Kerimin Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygambere ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da tenzil denir.
Karadeniz yazı da kışı da bambaşka olan bir bölge.Son zamanlarda sel felaketleri ile boğuşan güzel memleketimiz umarım çok kısa zamanda yine eski sakin günlerine geri döner..
Tüm Fındık üreticileri ürününüz bol kazancınız daim olsun..Herkese selamlar..
bu sıcak yaz gününde fındık telaşı saran tüm hemşerilerime selamlar
GİRESUNDA BU GÜN MEYDANA GELEN SEL FELAKETİNDE YARALANAN HEMŞERİLERİMİZE ALLAHTAN ŞİFALAR DİLERİM.İNŞALLAH CAN KAYBI OLMAZ..YARALARIN BİR AN ÖNCE SARILMASI DİLEĞİYLE..
HAHAKTAN UZAKLAŞAN GÖNÜL,ALLAHI ANMAYAN DİL,İSLAMI BULAMAYAN AKIL,İMAN İLE YOĞRULMAYAN KALP NE SEVGİ BİLİR NE SAYGI,NE BÜYÜK TANIR NE ECDAT..YÜCE MEVLAM BİZLERİ İSLAMIN NURİ İLE NURLANAN KULLARINDAN EYLESİNNN.
bÜTÜN HEMŞERİLERİMİZİN MİRAÇ KANDİLİNİ KUTLAR,İSLAM ALEMİNE VE BÜTÜN İNSANLIĞA HAYIRLARA VESİLE OLMASINI DİLERİ..
Tüm Hemserilerimin Mübarek MIRAC KANDILINI kutlar,Kandilin bütün Islam alemine hayirlara vesile olmasini dilerim.
Bundan tam 35 sene önce yavru vatan Kibris savasinda hayatini yitiren sehitlerimize Allahdan rahmet diler,Gazilerimize yasam boyu sihhat afiyet mutluluklar dilerim.Ayrica Kibris savasinda Gazi olan Köyümüzün Gururu sayin ABDULLAH YAMAK;A Hayatinin sonuna denk mutluluklar dilerim.
Sevgi Deger Murat yegnim! Sana Nisanlinla birlikde huzur ve mutluluk dolu bir yasam diliyorum.Her ikinizide teprik eder,mutluluklar dilerim.
Torcuklu Ailesinin Kizlari Cansu ile Alinin(Vitali)nin Stuttgart-Oberstenfeld de yapilan güzel bir dügünle dünya evine girdiler.Kendilerine ömür boyu mutluluklar dileriz.
Doğu türkistanlı kardeşlerimize yapılan soykırımı şiddetle kınıyor yapılan bu vahşetin hesabını yine müslümanların elleriyle sormasını Allah’dan dilerim.
Mehmet Abi ve Cafer Abi sizler de olmasanız çok garip,yalnız kalacak ziyaretçi defterimiz,tekrar teşekkürler
Çin ve çin gibi Türklere,Müslümanlara ve insanlara zulüm eden herkesi kınıyorum.İnsana Allahın verdiği canı almaya kimsenin hakkı yok.
Hürriyetimizin kıymetini bilip Dinimize,Vatanımıza ,Bayrağımıza sahip çıkalım.
Tüm ezilenlerin Allah yardımcısı olsun..selamlar..
DOGU TÜRKISTAN:Mazlum olmakmi kaderin, Nedir bu yillardir cektigin, Kudurmus köpekler gibi her gün isirir kahpe Cin, DOGU TÜRKISTAN DOGU TÜRKISTAN icimdeki gizli yaram, Hasret tüter buram buram, söle gözüm… bukanayan, Yarami nasil saram, Kizila boyandi Gök Bayragim, Hancerlendi özgürlük askim, Zorla kürtaja kurban gitti dogmamis evladim, Senelerdir bitmez zulüm kah sürüldüm kah öldüm, iskenceyle gecti ömrüm, Yasamak buysa yasasin ölüm, Kan lekesi yapismis gömlegime kursunlanmis gövdem atilmis bir cukura, Bende katildim sehitlerin saflarina,Kutlu günlerin gerceklesmesi ümidiyle, Yüregim genc mücahitlere emanet, Bir gün ateslenir silahlar esaretin üstüne, Dalgalanir bayraklar Tanri dagin üzerinde, Yanki yapar,Altaylardan Tunaya. Bu siirle Cini protesto ediyorum.
Neredesiniz aralık köylüler.Ziyaretci defterinde bir kaç kardeşimizin dışında yazısı olana rastlamak çok zor.Gönül bu sayfalarda daha fazla hemşerimizin yazısını görmek istiyor.Kış bitti,bahar geçti,yaz geldi hadi üzerinizdeki uyku halini atın sizlerde aramıza katılın.
Herkese selamlar..
Sayin Baskan!Denizcilik Bayraminiz kutlu olsun.islerinde basarilar dilerim.
Kazada yaralanan hemşerilerimize Yüce Allahtan acil şifalar dileriz.İnşallah bir an önce sağlıklarına kavuşurlar..
Allaha emanet olunuz..
Geçirdikleri kaza sonucu bizleride korkutan ve üzen Emecen ve Dede ailelerine büyük geçmiş olsun yaralı hemşerilerimizede acil şifalar dileriz.
ÜZÜCÜ TRAFİK KAZSI DEDE ve EMACAN ailelerine büyük geçmişolsun hasatalarına acil şifalar dileriz.
Dün akşam saatlerinde İSTANBUL ‘dan ARALIK köyüne hareket eden İlkay EMECAN yönetimindeki özel otomobil ÜNYE otobanında kontrolden çıkarak kaza yapmıştır.Kazada Yusuf ziya DEDE ‘OĞLU Mehmet DEDE”nin eşi Şafaknur DEDE,10 yaşındaki oğlu Yusuf DEDE – Mehmet EMECAN ‘IN oğlu ilkay emecan, eşi ve henüz 9 aylık bebekleri çeşitli yerlerinden yaralanmıştır.ÜNYE devlet hastahanesinden yapılan açıklamada yaralılarımızın genel sağlık durumları nın iyi olduğu hayati tehlikesinin bulunmadı bildirilmiştir.
Trafik kazasi geciren Hemserilerimize büyük gesmis olsun,Allahdan acil sifalar dilerim.
kaa geciren hemşehrilerimize gecmiş olsun diyoruz.alınan bilgilere göre can tehlikesi olmamasından dolayı Mevla’ya şükürler olsun.daha önce yaşanmış olan buna benzer trafik kazalarında insanımız arasında büyük panik ve endişe uyanmasından dolayı aynı endişe ve panik havasının oluşmaması için dernek yönetimi tarafından alınan kararla bu haberi ana sayfamızda yayınlamıyoruz.ilginize sunulur.tekrar geçmiş olsun diyoruz ve hemşehrilerimizin bir an önce sağlıklarına kavuşmasını temenni ediyoruz…
Bütün Hemserilerimin Mübarek Regaipkandilini kutlar,Kandilin tüm müslüman alemine hayirlar getirmesini dilerim.
Mehmet Bey bizler de sizin ve bütün hemşerilerimizin kandilini kutluyoruz
Tüm hemşerilerimizin mubarek REGAİP kandilini kutlar tüm müstlümanlara ve insanlığa hayırlar getirmesini dilerim.
Murat Bey bizler de sizin ve bütün hemşerilerimizn kandilini kutluyoruz
İbrahim Bey bizler de sizin ve bütün hemşerilerimizn kandilini kutluyoruz
s.a regaip gecesinin tüm müslümanlara hayirlar getirmesi dilegiyle
RECEP AYI VE REGAİP GECESİ İLE İLGİLİ HADİS-İ ŞERİFLER:
• Allahü teâlâ, Receb ayında oruç tutanları mağfiret eder. [Gunye]
• Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir. [Miftah-ül-cenne]
• Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Yala]
• Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regaib gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı gecesi.) [İbn-i Asâkir]
• “Receb-i Şerîf’in birinci gününde oruç tutmak üç senelik, ikinci günü oruçlu olmak iki senelik ve yine üçüncü günü oruçlu bulunmak bir senelik küçük günahlara kefaret olur. Bunlardan sonra her günü bir aylık küçük günahların af ve mağfiretine vesile olur.” buyuruyorlar. (Camiu-s sağir)
• İbn-i Abbas -radiyallahu anh- Hazretleri: “Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O’nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O’nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)
• Muhakkak zaman, Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir de Cemaziye’l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Mudar kabilesinin ayı Recep ayıdır.” (Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)
• “Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafâ, 1/423)
• Yine mübarek üç aylardan ilki olan Receb ayının önemi ve değeri hakkında Enes b. Malik ( r.a. )’dan şöyle rivayet edilir: Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: “Allahım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)
Cafer Bey bizler de sizin ve bütün hemşerilerimizn kandilini kutluyoruz,aynı zamanda yazmış olduğunuz yazı için verdiğiniz emeğe de teşekkür ediyoruz
Bütün hemşerilerimizin Regaip kandilini kutlar,girmiş olduğumuz üç ayların bizlere ve tüm insanlığa hayılral getirmesini dilerim.Bu ayların ve içindeki eşsiz gecelerin feyzinden faydalanabilmek ümidiyle Allaha emanet olunuz..
Gurbrtciler yazi dizisini özenle hazirlayip bize sunan ve Katip sadi ile de süsleyip sonlandiran Sayin Gürcan Beye cok Tesekkür ederiz Allah kendilerinden razi olsun.Bizleri bu Gurbet elde Düsünüp andiklari icin.
Estağfurullah Mehmet Ağbi,sizlere az da olsa faydamız oluyorsa ne mutlu…
Mehmet Ağbi gurbetçiler sayfasını yazı dizisinden de öte daha da geliştirip sizden gelecek haber ve faaliyetleri de buradan yayınlayabiliriz
Cafer Bey biz teşekkür ederiz ilginizden ve desteğinizden dolayı,istediğiniz düzenleme de yapılmıştır,saygılar…
site ana sayfasına koymuş olduğunuz karadenizi seyrediyorum şiirimde ismim cafer özçelik olarak yazılmış,cafer özçelikçi olarak düzeltmenizi rica ederim.
ayrıca site ana sayfasında benim yazıma yer vermiş olmanızdan büyük mutluluk duydum sizlere teşekkür ederim.
Herkese selamlar.
Mehmet kardeşimiz Türkiyeye tatile ne zaman geliyorsunuz..
Cafer Kardesim ! Allah nasip ederse 26.07.09 Izine ayriliyorum kavusmak üzere sonsuz selamlar.
Mehmet abi merhaba,yazı dizisinin 2. ve 3. bölümleri de gelecek ama sizlerden gelecek mesajları bekliyordum,yine her zamanki gibi mehmet abimiz okudu ve döktü içini,inşallah faydalı olmuştur,sevgiler saygılar
Gurbetciler üzerine yazilan yazi dizisini okudum.okurken yazi beni Almanyaya ilk geldigim günlere götürdü.Gercekten ozamanin sartlari cok zordu basta lisan sorunu vardi sonra camimiz yoktu türk bakkali yoktu kimse birbiri ile ilgilenmiyordu isten eve evden ise Anne baba calisiyorlardi cumartesi pazar demeden.evin de telefon yoktu bir siyah beyaz tv üc kanal vardi eski mobilyada oturulurdu cocuklarla ilgilenmek oldukca azdi cuma namazini kilisenin salonunda kiliyorduk monotof bir hayat yasami icinde insanlar mücadele ederlerdi bütün deger yargilarindan uzak bir sekilde.Allaha cok sükürler olsun o zamanla bu zamani kiyasladigimda cok seyleri basardik.Bazen kendime soruyorum ben Almanyadamiyim yoksa Türkiyedemiyim diye Hastaneye git Türk Doktoru hasta bakici her tarafta türk bakkali camilerimiz dernekler is adamlarimizin sayisi artmaya basladi isci calistirmaya basladilar her hafta bir aktivite coklari buraya yatirim yapmaya basladilar ev aldilar artik Almanya vaz gecilmez vatan oldu velasir cok seyler kazanildi cok seyleride aldi götürdü sayimiz arttikca sorunlarimizda artmaya basladi hani derlerya Almanya kimilerini lezir kimilerini vezir etti diye .Avrupa temsilcisi olarak hemserilerimiz hanki katagoriye dahil diye karamsar degilim iyi durumdayiz su bir sene icinde hemserilerimle yakindan yerinde beraber oldum issiz yok denicek kadar az cocuklarimiz en az bir meslek edinmis tahsil yapmislar üniversiteye gidenlerimiz var bulunduklari yerlerde ev almislar daha iyi bir yasami yakalamaya calisiyorlar her sey cok daha güzel olucak.Hickimse uzaktaki aralik köylü olmayacak solugani ile Dernegimizin bana vermis oldugu görevi ifaetmeye calisiyorum cok güzel projelerim var hemserilerime gurbette olduklarini hissettirmeyecek onlara bir adim kadar yakin olacagim . cok yapmak istedigim Avrupa aralik köylüler gecesini kisa bir zamanda gerceklestirmek amacimiz hemserilerimizin gurbette birlik ve beraberligini gerceklestirmek cünkü burada cok daganik bir sekilde yasiyoruz .Dernegimiz bizlere cok güzel bir site hazirladi amac bütünlesmek . o nedenden her gün girip hasretlik giderelim yazi siir vs.yazalim yazmiyorsak fotograflara bakalim yeter.Dernegimizin kiymetini bilelim yardimci olalim aidatimizi zamaninda ödüyelim yapilan yardim bize hizli bir sekilde geri dönecektir Bakiniz basta Baskanimiz ve yön-kur üyeleri bizleri hic unutmamaktadirlar yazmis olduklari yazi dizisi bunu göstermektedir bizler gurbette unutulan Aralik köylü olmayacagiz kirk kirkbes senede atmis hane olduk sayi artmaya devam ediyor Almanyada artik kalici olduk bu bir gercek dönmemiz cok zor o nedenden cocuklarimiza ismini tarihden alan bu sirin köyümüzü sevdirelim onlari izine götürüp mezar üstü ziyaret ve akraba ziyareti yapalim Istanbula gittigimizde Dernegimizi mutlaka ziyaret edelim Baskanimiz bunu cok arzulamaktadir zaten bizleri her zaman anmaktadir yakin bir zamanda buraya ziyaretimize gelecektir izine hazirlandigimiz bu sirada iyi hazirlanalim gerekeni yapalim tümhemserilerime yollarinin acik olmasini dilerim Allah hayirli selamet versin.Gurbetciler yazi dizisini hazirlayan Dernegimize cok tesekkür ererim Allah kendilerinden razi olsun.Beni yazi dizisi kapsamli yazmaya itti ayrica Avrupadaki hemserilerime hitap etme imkani buldum iyiki varsin sitem.!Hepinize en icten sevgi ve selamlarimi sunarim.Allaha emanet olun.sizleri cok seviyoruz !Avrupa temsilcisi Mehmet yamak.Hoscakaliniz.
cumanız mübarek olsun..
Sayin Baskan ve yönetim kurulu üyeleri ziyaretini gerceklestirdiginiz Sehidimiz Hava pilot yüzbasi ABDULLAH CEKIC,i sehitlige giderek ziyaret etmeniz Sehidimizi onure etmistir.Belki unutulan!Sehidimizi bizlere hatirlatan YÖN-KUR,a Tesekkür ederiz. Köyümüzün yetistirdigi belki ilk pilotumuz Sehidimiz ABDULLAH CEKIC ,i Her zaman hatirlamak dilegi ile,Ruhu saad olsun.Sehitler ölmez…selamlar
Gurbetteki temsilcimiz mehmet yamak kardeşimize selamlar..Yaz geldi umarım yakında memleketimizde olursunuz..sizleri aramızda görmekten her zaman mutluluk duyarız.
dernek yöneticilerimize ve dernek için çalışan tüm hemşerilerimize çalışmalarından dolayı teşekkür ederim.
her şey daha güzel,daha gelişmiş bir aralık köyü için..
sevgiler,selamlar..
Derneğimizin yeni ziyaretci defterinin hayırlı olmasını dillerim.Ziyaretci defterine yazı yazan hemşerilerimizin yazı içeriklerine dikkat etmesi ve yazdıkları yazılarla derneğimizi zor durumda bırakılmaması hususuna özen göstermeleri gerekir.Bu sayfalar kişisel reklamların yapıldığı değil köyümüzün sorunlarının tartışıdığı yer olmalı
herkese sevgiler ve selamlar..
Sevgili Cafer Gardasim!Bende yazilarina katiliyorum.Ben Dernegimiz kuruldugundan bu yana siteye giriyor ve yaziyorum bende hic olumsuz bir yazi ile karsilasmadim buda bize gösteriyor ki güzel Köyümüzün sirin Insanlari her zaman medenidirler ismini tarihden alan Köyümüzün sitesi ismine yakisir bir sekilde yazillacak ve birbirimizle bütünlesicegiz.ziyaretci defteri köyümüzün aynasidir bunu böyle bilelim.selamlar
Bu yıl ilkini yaptığımız ve geleneksel hale getirmeyi düşündüğümüz bilgi yarışması bir şölen havasında geçti tüm öğrencilerimize ve hemşerilerimize teşekür ederiz.
Ben zaten öteden beri her zaman söylerim,Ha bu usaklari izleyin diye.sizleri teprik ediyoum.yapilacak daha cok sey var!Selamlar
Yeni ziyaretçi defterini hizmete açan Gürcan Baş’a teşekür ederiz.
murat bey rica ederim
bilgi yarışması çok başarılı ve güzeldi,tebrik ediyorum
Yeni ziyaretçi defterimiz aktif hale getirilmiştir,hayırlı olsun…
Sevgili Gürcan ! sana cok tesekkür ederiz bizlere böyle güzel bir site sundugun icin.Umarim bundan böyle hemserilerimiz ziyaretci defterine ilgi gösterirler.
ben teşekkür ederim mehmet abi,inşallah ziyaretçi defterimize gösterilen ilgi artarak devam eder
slm.tüm hemşehrilerime.bu yazı memleketimizde değerlendiren tüm hemşehrilerimiz çok şanslı.inanın gidemeyenlerde bi burukluk hakim.telefondan akraba ve arkadaşlarımızı arayıp heyecanımızı yatıştırıyoruz.herkese selam ve dua ile.çok şanslısınız